Atiba’sız asla olmaz

Şenol Güneş Boluspor’un teknik direktörü olarak Beşiktaş’ı yenmiş, maç sonrası TRT muhabiri olarak sahaya röportaj için inmiştim...

Şenol Güneş röportaj vermedi.

“Gidin Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş’ı anlatın, onların röportajlarını yapın, Anadolu takımları da neymiş...” dedi.

Felsefesi, ismi ne olursa olsun iyi oynayanın takdim ve takdir edilmesiydi.

Dün geceki İskenderbey o yılların Beşiktaş karşısındaki Boluspor’uydu...

İskenderbey fırtına gibi başladı...

Pres, ani atak ve her bölgede baskı.

Ama UEFA sıralamasında 190. sırada olan, en değerli futbolcusunun 700 bin Euro olduğu bu takım, 2016 Avrupa Şampiyonası Finalleri’ne katılacak Arnavutluk temsilcisi olmanın diklenmesi içindeydi.

Rotasyon düşünen Şenol Güneş yorgun argın ligde ve kupada savaşan Atiba’dan yoksun olamazdı.

UEFA Avrupa Ligi’nde rakip alanda en çok top kapan ve en çok pas yapan Atiba’sız yapamazdı Güneş...

İŞ SON MAÇA KALDI

Quaresma’dan, Gomez’den vazgeçebilirdi ama Atiba’dan asla...

İstatistikler Güneş’in elindedir.

Atiba-Necip ikilisinin orta saha formasyonlarında hücum etkinliği neden bu kadar düşüyor.

Kerim, Oğuzhan ve Töre ilk yarı etkisiz ikinci yarı az kımıldayan bir görüntüdeydi.

70. dakikada soldan Tosic’in ortasında Cenk’in kale alanında topu kaleye yönlendirememesi attığı güzel kafa golü sonrasında resme hiç uymadı.

Ama 79’da gole giden en kısa yok kontraataktır felsefesi içinde İsmail’den Gökhan’a, Quaresma ve finalde Cenk nefis bir gole imza attılar.

Beşiktaş bu kontraatakları neden denemez?

Beşiktaş’ta...

- Gomez ve Cenk ikisi de kıymetli, tercih hocanın.

- Köybaşı solda iyi ise Tosic rekabete hazır.

- Q17 daha az bencil ama Kerim’de bir burukluk var.

Moskova’da dün gece Lotomotiv’in çöküşü, İskenderbey’in 3 gol attığı Sporting’den 4 yemesi Beşiktaş’ın Lizbon’da 1 puan almasını şart koştu.

İş buraya gelmemeliydi.

Beşiktaş çok iyi oynamadığı maçta istediğini aldı ve iş Lizbon’a kaldı.