İlker Yasin

Çekirge yine sıçradı

27 Kasım 2017
MAÇIN hakkı beraberlikti.

Abdülkadir’in oyuna girmesinden 5 dakika sonra, 83’te önce Mas savunmaya sonra Kucka direğe takılınca dönen topta golün ortası ve Okay’ın kafa vuruşuyla Trabzonspor 7. deplasman maçında galibiyetle tanıştı. Orta sahası pres yapmayan, kontratağa çıkamayan, futbolcularının ruhsuz ve mutsuz göründüğü bir takım Trabzonspor. Aklım G.Saray maçında kalmış, o müthiş tempodan ve kazanma hırsından eser yok.

- Çalımbay iki haftadır şansıyla veya son anlar feryadıyla 6 puan kazanmayı başaran bir takımın hocası. Ama eksik olan çok şeyler var Karadeniz ekibinde. Yusuf Yazıcı fizik olarak düşerken, N’Doye sahada yürürken, Castillo bireysel takılıp durmadan boşa koşarken, Onazi kendi etrafında dönerken, ortada bir ekip ahengi ve ruhu yokken iyiye giden tek isim Burak Yılmaz.

- Dengesiz hücuma çıkan Trabzon’un sorunu, aşırı yavaş dönüşleri ve taktik yetersizliği. Dün böyle olduğu için Trabzon atakları bitmeden Sivas ani hücumlarla ve hızlı adamlarla Trabzon kalesine gitti. Geride sıkıntısı bilinen Trabzon hücumda da iyi değildi.

- Rıza Hoca’ya önerim eski Milanlı Sosa’yı unutsun, Kucka’yı hatırlasın. Onazi ve Castillo gibi heyecanı az oyuncular yerine Abdülkadir ve Batuhan gibi gençlere göz kırpsın. Volkan Şen’i kazansın, Olcay’a umut bağlasın. En önemlisi takım ruhunu yaratsın. Son 4 maçta 10 puan Trabzon’da artık bir şeyleri sallamalı ve eski kimliğine kavuşturmalı.

MAÇIN ADAMI: BURAK YILMAZ

-  ESKİ günlerine dönüş sinyali veren ve oynamadığı onca maça rağmen gol sayısını 10’a çıkartan Burak Yılmaz dünkü maçın adamıydı.

 

Yazının Devamını Oku

Dursun Özbek’in Tudor fırçası

26 Kasım 2017
BAŞKAN Dursun Özbek’in Tudor fırçası, geçen haftanın uyuşuk takımını agresif, basan, koşan bir takım haline getirmiş.

Alanya’da Vagner Love ve Fernandes, 25 golün 14’üne imza koymuş. Takımın sadece golcüsü değil, oyun lideri olan bu oyuncuların yokluğunda Alanya’nın işi zordu. Ve Emre Akbaba dışında 10 savunmacı ile kontratak arayan ve duran toplara bel bağlayan Susic’in takımı 33. dakikada teslim oldu.

Eğer Tolga ısınırken sakatlanmasa ve yerini Yasin’e bırakmasa soldan Yasin’e oranla daha çok ceza alanına girecek ve golcü kimliğiyle hem atacak hem de Gomis’in alanını genişletecekti. Uzun zamandır forma bekleyen Yasin, 1 gol, 1 asistle ‘Bu işi ben de yaparım, atarım, attırırım’ diye hocasına mesaj yolladı.

Mariano ve Rodrigues. Sağ tarafta hangisi bek, hangisi açık belli değil. Solda, önde Yasin, arkasında Latovlevici... Kornerden gelen sayısız orta ve pas varken, Eren, Gomis’in yanında olmalıydı bence. Ama Başakşehir’den yenen 5 golün faturası çift santrfora çıkarılınca Tudor’un yüreği yetmedi dün gece iki santrforla başlamaya.

SELÇUK İNAN ESKİSİ GİBİ DEĞİL

Belki tek kalmaktan mevsim başındaki gücünü ve çabukluğunu kaybeden Gomis’in yanına, Alanya ceza sahasına Belhanda ve Ndiaye’den daha çok geldi stoper Maicon.

Cezalı Fernando orta alanın en önemli adamı. Yokluğunda Ndiaye, Selçuk’u orta alanda yalnız bırakamıyor, rakip kaleye gol çıkışlarını yapamıyor. Selçuk hem fizik hem mental olarak eski günlerinin gerisinde. 

Galatasaray Belhanda’nın yerine Alanyalı Emre’yi transfer etseydi, çok daha doğru iş yapardı. Belhanda ve Selçuk fizik olarak geçiş oyunlarında yorgun ve yavaşlar.

Fernando

Yazının Devamını Oku

Hırsla geri dönüş

20 Kasım 2017
GALATASARAY maçındaki kazanma arzusu ve müthiş mücadelesiyle “1974’lerin efsane Trabzonspor’u Rıza Hoca ile geri döner mi?’ diye yazmıştım.

Umudum halen diri ama dün Trabzonspor’un duran toplardaki büyük zaafı, orta saha-defans koordinasyonunun aksaması bir büyük takıma yakışmadı. Evinde böylesine basit gollerle iki farklı geriye düşüşe itirazım var ama 45 dakikaya 13 şut sığdıran, bir penaltısı verilmeyen takımın iki kez geri dönüşüne de saygım var.

Olcay ve Okay cezalı olsa da Jose Sosa, Rodallega, Kucka ve Abdülkadir’i yedekler sırasında oturtan Çalımbay’ın elinde zengin bir kadronun varlığını kabul edebilir miyiz? Ama bu kadrodan beklenen ne futbol ne kazanma ruhu bu değil.

BURAK’TAN MESAJ

İki takımın da açık oynadığı, orta sahanın zaman zaman hızlı geçildiği ama aynı oranda, bu alanda çok topun kaybedildiği bir maçtı. Bir ay sahalardan uzak kalan, maç kondisyonu düşük Burak Yılmaz bir kenar oyuncusu değil. En etkili olduğu yeri ve pozisyonu attığı birinci golle Rıza Hoca’ya adeta izah etti. Attığı nefis gole rağmen oyun ve takıma destek performansı açısından Yusuf Yazıcı düşüşte. Hakemin atladığı bir penaltıya muhatap olan ve kendi kalesine iki gol atan Pereira ise eğer Trabzonspor kazanmasa maçı veren adam olacaktı. Dün şans hiç yanında değildi. İlk yarı Trabzonspor’u rakip ceza sahasına götüren Castillo ikinci yarıda adeta durdu. Bu arada dört mutlak golü kurtaran Osmanlı kalecisi Hakan Arıkan’a tebriklerimizi yollarken 83’te maçın kırılma anında Özer’in nefis vuruşunu parmaklarının ucuyla dışarı atan Onur’un da hakkını yemeyelim. Eğer o top gol olsaydı Trabzon dün akşam kazanamazdı.

SOSA MUTLU DEĞİL

Sosa yedekte mi kalmalı, alternatif oyuncu mu olmalı, yoksa ona ülkesi için yurt dışı bir bilet mi alınmalı bilemem. Bildiğim, ikinci yarıda oyuna giren Sosa’nın Trabzon’u ve Trabzonspor’u sevmediği ve de tüymek için sözleşme şartlarına uygun bir fırsat kolladığı.

Trabzonspor’un savunma ve orta alan koordinasyonu artırmak ve duran top organizasyonlarında nasıl savunma yapılacağını takımına öğretmek durumunda Rıza Hoca.

MAÇIN ADAMI: BURAK VE N’DOYE

Yazının Devamını Oku

Hocan Rıza olsun

30 Ekim 2017
HAVASI, sakalı, Jacop Cohen jean’i, saha kenarında gösterisi var. Takımı, Muslera dışında hemen hemen tamamen değiştirdi. Igor Tudor, galiba G.Saray’ı bu yıl da şampiyonluğa taşıyamayacak.

Mütevazı, halkın adamı, sıkıntıdan gelen, kazağı Kiğılı’dan giyen, sıkıntıya düşen takımların ilk aradığı Rıza Çalımbay, bu Trabzonspor’u galiba Ahmet Suat’ın, Özkan Sümer’in Trabzon’u gibi kalbiyle oynayan takım yapacak. Burak Yılmaz ve Rodallega’nın yokluğunda sezonun flaş takımı G.Saray’ı koşarak, basarak, presle bozarak durdurmak için atletik ve defans hamleleri yüksek oyuncularla maça başladı Trabzonspor. Hatta Milan’dan gelen Sosa’yı bile yedekler arasında oturttu. Okay, sahanın yıldızıydı. Onazi ve Yusuf Yazıcı da onun asistanlarıydı.

ARTIK İŞLERİ ZOR

Maç boyunca şut atamayan G.Saray’da sahada Fernando hariç oyuna konsantre olan yoktu. Feghouli, Tolga, Selçuk orta alanın mesafe kat etmeyen ağır oyuncularıydı. G.Saray sezonun en kötü futbolunu oynadı. Doğrusu; Trabzon, G.Saray’ı oynatmadı. Bu maçı Rıza Çalımbay kazandı. 10 gün içinde 6’sı Türk (2’si Trabzonlu), 5’i yabancı olan bir takımı 1970’lerin şampiyonluklar kazanan Ahmet Suat’ın, Özkan Sümer’in ekibi kadar hırslı, heyecanlı, inançlı hale getirmek kolay iş değil.

Rıza futboldan da futbolcunun dilinden de, Tudor’dan çok daha iyi anlıyor. İlk 3-4 haftanın fırtına takımı G.Saray’ın, Gomis’i kullanma matematiğini artık takımlar çözdü. Bu virajdan sonra G.Saray’ın işi çok zor. G.Saray’ın kaleyi bulan 2 şutundan 1’i gol oldu. Böyle bir maçta Rodrigues ilk 11’de başlamalıydı. Oynar gibi yapan Feghouli’nin Belhanda’dan farkı yok. Selçuk mesafe kat etme ve rakip kaleye gitmede sıkıntılı. Trabzon’da Okay, Türk futbolunun yeni yıldızlarından biri. Yusuf’a ve Abdülkadir’e daha çok özen gösterilmeli. Çalımbay’ın, kaybederse başını vereceği bir maçta Sosa’yı ilk 11’e almayarak kurduğu oyun planına saygı duymalı.

Yazının Devamını Oku

3 soru 3 cevap

29 Ekim 2017
1.SORU: Beşiktaş’ın bu kadar zorlanmasının sebepleri neler?

En önemli sorun yaşlı ve doymuş bir takım olması. Bunun yanı sıra, sezon başı Lyon’a satılan Marcelo’yu arıyorlar. Atiba ile Gökhan Gönül de eski günlerinde değil.

2.SORU: İlk golünü atan Negredo için ne söyleyebilirsiniz?

Negredo kariyerini ispat etmiş bir oyuncu. Dün attığı gol Beşiktaş’ı şampiyonluk yarışında potada tutmakla kalmadı, kendisine de büyük öz güven kazandırdı.

3.SORU: Beşiktaş’ta konsantrasyon sorunu mu yaşanıyor?

Lige konsantre olmakta güçlük yaşadıkları bir gerçek. Alanyaspor gibi ofans oyunu seven ve çok gol yiyen bir takım karşısında bile kaleci Fabri’ye teşekkür etmek zorunda kaldılar.

Yazının Devamını Oku

Yolumuz uzun

10 Ekim 2017
Kendini aşan bir amaca hizmet ettiğine inanan kişi, hayata ve de yaptığı işe kendini adar.

40 yıldır futbol konuşur, futbol yazarım. Bizim milli takımımızda yönetici, teknik ekip veya futbolcu olsun kimseyi görmedim, kendini adayan, kendini aşan bir amaca hizmet ettiğine inanan.

Ta ki dün akşama kadar...

Avrupa şampiyonu olan ampute milli takımımızın heyecanını ve adanmışlığını, ülkesi için her şeyini verdiğini gördüm.

Milyon Euro maaş alan, prim kavgası yapan, takım arkadaşının odasını basan, şişik egolu, bol Euro’lu bir eğitimsiz lümpen futbolcu grubundan yıllardan beri kurtulamadık.

Skora odaklı medyamızın ve UNESCO verilerinde Avrupa’nın en az okuyan milleti olan halkımızın da bu başarısızlıklarda payı var.

YAŞ ÖNEMLİ DEĞİL

Terim’i kovarken, 13 yıl önce Türkiye’den ayrılan 72 yaşındaki Lucescu’yu milli takımın başına getirirken, milli takım oyuncularının yarısının o tarihte sünnet olmadığını bilmiyor muydu TFF yönetimi?

Lucescu

Yazının Devamını Oku

Beşiktaş’ta takım lideri kimdi?

2 Ekim 2017
BEŞİKTAŞ, 30 maç sonra evinde yenilmediyse kalecisi Fabri’ye teşekkürlerini, Trabzonspor’u yenemediyse de Jeremain Lens’e teessürlerini sunmalıdır.

Gidip gelen ama futbol kalitesi pozisyon heyecanı kadar yüksek olmayan bir maçtı. Sekiz günde üçüncü maçına çıkan Beşiktaş sadece yorgun değildi, aynı zamanda çok eksikti.

- Dış saha maçlarında koşu mesafesi, fizik gücü ve hızlı oyunuyla dikkat çeken Trabzonspor da maça başlarken kazanmaktan ziyade yenilmemek üzerine hesap yapmıştı. Daha 13. dakikada nefis bir Anderson Talisca golü gördük. Negredo’nun boşalttığı santrafor bölgesine gelen Babel, Talisca’ya duvar olup bir de nefis pas verince Talisca her zaman yaptığı vuruşu yaptı ve gol oldu.

TIPKI MODRIC GİBİ

- Erken gol Trabzon’u bozmadı. Sol bek Adriano’nun sakatlığında Atiba, Oğuzhan Özyakup ve Quaresma’nın cezalı olduğu bir karşılaşmada teknik direktör Şenol Güneş de sahadaki yerinde yoksa Beşiktaş’ın mutlak bir kaybı vardır maç başında.

- Luka Modric gibi hareketli, fuleli, ani dönüşleri olan, çevre görüşü iyi, pasları güzel Türk fubolunun nadir isimlerinden biri olacak Abdülkadir... “Golden sonra Trabzon bozulmadı” dedim konuk takım için. Başta Caner olmak üzere, Sosa-Burak bağlantısını kesmede başarılı olan Beşiktaş savunması Abdülkadir-Olcay ikilisini unuttu ve Beşiktaş’ın da ekmeğini yiyen Olcay beraberlik golünü attı. Golden sonra sevinmeyen Olcay’ın bu hali tribünlerden alkış aldı. İyi bir profesyonel davranışıydı.

Q7’Yİ ARADILAR

- Beşiktaş, Atiba ve Oğuzhan’ın yokluğunda orta sahayı pasla değil hızlı adamları Lens, Talisca ve Babel’in dripling ve koşularıyla geçmeyi denedi ama görüldü ki Quaresma gibi oyuna liderlik yapabilecek, rakibi psikolojik olarak bozabilecek, Oğuzhan gibi ince derin paslar atabilecek ve Atiba gibi rakibi bozabilecek, yıldırabilecek oyuncu yoktu dün Beşiktaş’ta.

- Siyah beyazlı ekip şampiyonluk yarışında hiçbir takıma bu kadar gol şansı verme lüksüne sahip değil.

Yazının Devamını Oku

3 soru 3 cevap

1 Ekim 2017
1.SORU: G.Saray kazansa da zorlandı. Bunu neye bağlıyorsunuz?

G.SARAY’ın ilk 3 haftadaki üstün oyun performansını sürdürmesi mümkün değildi. Orta alan ve hücum arasında kilit rol oynayan Tolga Ciğerci’nin yokluğunu fazlasıyla hissettiler.

2.SORU: Maicon iki golle yıldızlaştı. Ona dair neler söylersiniz?

STOPER Maicon, iki gol atıp maça damga vuruyorsa, G.Saray hücum ve savunma organizasyonlarının irdelenmesi gerekir. Maicon gol atar ama onun boşluğu rakibe gol de  ‘attırır’.

3.SORU: G.Saray’ın takım olarak eksik olduğu yönler hangileri?

FEGHOULİ, Belhanda gibi çok klas ama çok ağır isimleri var. Sabri milli takıma seçildi. Onlar hâlâ, “Linnes mi, Latovlevici mi” diyor. Özellikle defansta büyük sıkıntıları var.

Yazının Devamını Oku