Paylaş
40 yıldır futbol konuşur, futbol yazarım. Bizim milli takımımızda yönetici, teknik ekip veya futbolcu olsun kimseyi görmedim, kendini adayan, kendini aşan bir amaca hizmet ettiğine inanan.
Ta ki dün akşama kadar...
Avrupa şampiyonu olan ampute milli takımımızın heyecanını ve adanmışlığını, ülkesi için her şeyini verdiğini gördüm.
Milyon Euro maaş alan, prim kavgası yapan, takım arkadaşının odasını basan, şişik egolu, bol Euro’lu bir eğitimsiz lümpen futbolcu grubundan yıllardan beri kurtulamadık.
Skora odaklı medyamızın ve UNESCO verilerinde Avrupa’nın en az okuyan milleti olan halkımızın da bu başarısızlıklarda payı var.
YAŞ ÖNEMLİ DEĞİL
Terim’i kovarken, 13 yıl önce Türkiye’den ayrılan 72 yaşındaki Lucescu’yu milli takımın başına getirirken, milli takım oyuncularının yarısının o tarihte sünnet olmadığını bilmiyor muydu TFF yönetimi?
Lucescu nereden tanıyordu bu kadroyu? Nereden biliyordu son yıllardaki Türk futbolunu? Sözüm yaşa değil. Dün Bayern Münih 72 yaşındaki Heynckes ile imzaladı. Yanında kulüp başkanı Rummenigge, yöneticisi Hoenes oturuyordu. Bizim Lucescu’nun yanında her türlü esnaf vardı.
Alt yapılar sıfır, ülkenin futbol sistemi yok, kulüplerle milli takım arasındaki organizasyon kopmuş, kadro istikrarı gözetilmiyor.
Butragueno’lara, Platini’lere, Beckenbauer’lere, Rummenigge’lere yani futbolu bilenlere ihtiyacı var Türk futbolunun.
40 yıl boşa geçti, bundan sonra da yolumuz uzun...
Paylaş