Arkas Sanat, bugüne kadar sanatseverlerle buluşturduğu sergiler ve etkinliklere bir yenisini daha ekleyerek beşinci sanat merkezini 13 Temmuz Cumartesi günü Alaçatı’da ziyarete açıyor.
Çeşme Belediyesi desteğiyle hayata geçen Arkas Sanat Alaçatı, her disiplinden kültür-sanat etkinliklerine de zemin olacak.
Arkas Sanat Alaçatı, Çeşme Belediyesi’ne ait arazinin 30 yıllığına Arkas’a tahsis edilmesiyle 13 Temmuz’da faaliyete geçiyor.
İKİ SERGİYLE AÇILIYOR
Arkas Sanat Alaçatı, kalıcı ve süreli olmak üzere iki farklı sergiyle kapılarını açacak. Yıl boyunca bu sergilere paralel tasarlanan sanatçı konuşmaları, seminer, atölye gibi etkinliklerle sanatseverlerle buluşacak.
Lucien Arkas Sergi Salonu’nda Arkas Koleksiyonu’nda Victor Vasarely (1906-1997) sergisi kalıcı olarak izleyicilerle buluşacak.
Okuduğumuz pek çok Rus klasiğinde onun imzası vardı.
Rus edebiyatının yetmişten fazla klasik ve modern eserini Türkçeye çevirdi. Altay’ın yetkinlikle dilimize kazandırdığı yazarlar arasında Puşkin, Dostoyevski, Tolstoy, Gogol, Çehov, Lermontov, Gonçarov, Turgenyev, Pisemski, Gorki ve Bulgakov bulunuyor.
Nilüfer Belediye Meclisi, Ergin Altay’ın birçok çevirilerini yayımlayan Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Can Yayınları ve İletişim Yayınları’nın ortak başvurusunu değerlendirerek Ertuğrul Mahallesi’nde bir sokağa “Çevirmen Ergin Altay Sokağı” adının verilmesini oy birliğiyle kabul etti.
İLK ÇEVİRİSİ AKBABA’DA YAYIMLANDI
1937 yılında doğan Ergin Altay, 1953 yılında Kuleli Askerî Lisesi’ne girdi. Yabancı dil olarak Rusçayı seçti. Ankara Üniversitesi DTCF Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğrenimine devam etti. Mezun olduktan sonra uzun yıllar öğretmenlik yapan Altay’ın Zoşçenko’dan yaptığı ilk öykü çevirisi, Yusuf Ziya Ortaç ve Orhan Seyfi Orhon’un kurduğu Akbaba dergisinde yayımlandı.
Çevirmenler edebiyat ve kültür tarihinin en önemli isimleridir. Dünya ile bağlantımızı kuran gizli kahramanlar.
Çeviri faaliyetlerinin başladığı ilk dönemlerde adları bile anılmazdı. Zamanla iç sayfalarda kitap künyelerine eklendi imzaları. Bu haksızlığın giderilmesi, adlarının kitap kapaklarına yazılması için yılların geçmesi gerekti.
İBB’ye bağlı İETT Genel Müdürlüğü bütün itirazlara, protestolara rağmen ‘azmanbüs’ kararında ısrar ederken Adalar halkı ve sivil toplum örgütleri de eylemlerinden vaz geçmiyor.
15 Haziran’da başlayan protestolarda sözcülüğü ise Adalar’da yaşayan yazar ve sanatçılar üstleniyor. Şair Ataol Behramoğlu, yazar Gündüz Vassaf, yazar Ahmet Ümit ve tiyatro sanatçısı Tilbe Saran basın açıklaması yapan isimlerdi.
Yazları Büyükada’da yaşayan ve yazan Nobelli yazarımız Orhan Pamuk’u da aradı gözlerim ama henüz bir açıklamasını görmedim.
En son Büyükada’daki berberinin çekip paylaştığı videoda ortaya çıkmıştı. Elinde Tolstoy’un İvan İlyiç’in Ölümü kitabıyla tıraş oluyordu.
Gündüz Vassaf
ÜNLÜ YÖNETMENDEN İSTANBUL SİTEMİ
Tilbe Saran
Gecenin sahnedeki yıldızı uluslararası üne sahip, kariyerine Plácido Domingo’nun düzenlediği Operalia Yarışması’nı kazanarak muazzam bir başlangıç yapan Rus soprano Olga Peretyatko’ydu. Metropolitan Opera, La Scala, Covent Garden gibi önemli opera evlerinde ve festivallerde sahneye çıkan sanatçıya Şef Murat Cem Orhan yönetimindeki Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası eşlik etti.
Türkiye - Portekiz maçıyla aynı güne denk gelmesine ve bayram tatiline rağmen tiyatronun yarıdan fazlasını doldurmuştu müzikseverler.
Coşkulu bir klasik müzik gecesi yaşattılar ama havadaki hüznü hissetmemek de mümkün değildi.
Çünkü 2021 yılının sonunda CRR’nin Genel Sanat Yönetmenliğine getirilen besteci, opera sanatçısı ve şef Murat Cem Orhan’ın veda konseriydi bu.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, Garanti BBVA sponsorluğunda gerçekleştirilecek festivalin öne çıkan isimlerinden Gregory Porter, uzun bir aradan sonra yeniden İstanbullularla buluşacak. Mercury ödüllü ve Grammy adayı Arlo Parks ise bu sene ilk kez Türkiye’ye gelecek.
Cazı büyük kalabalıklarla buluşturan müzisyen, ırkçılık direnişinin simgesi Dr. Martin Luther King’i anlattığı ‘1960 What?’ şarkısıyla hafızalara kazındı, 2014’te Liquid Spirit ile, 2017’de Take Me to the Alley ile ‘En İyi Caz Vokal Albümü’ dalında Grammy’ye layık görüldü.
Gregory Porter meşhur caz şapkasıyla 8 Temmuz Pazartesi günü saat 21.00’da Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda olacak.
Arlo Parks
Açık çağrı ile sergiye davet edilen sanatçıların eserleri yetkin bir kurul tarafından değerlendirilerek seçiliyor.
Teras Sergileri’nde bugüne kadar 284 sanatçının 437 yapıtı yer aldı.
Bu yıl 16’ıncısı düzenlenen Teras Sergisi’nin başlığı “Bir Düş’ün İzinde” olarak belirlendi ve açık çağrıya 130 sanatçı, 147 eserle katıldı.
Seçilen 40 sanatçının eserlerinden oluşan 16. Teras Sergisi geçen hafta yapılan bir davetle sanatseverlere buluştu.
İçim ezile ezile, zaman zaman gözlerim dolarak okuduğumu hatırlıyorum. Ama mutlu olacağım bir sonun beni beklediğini bilirdim.
Onu okuyan pek çok kuşağın içindeki o arabesk tortunun kaynağı belki de o kitaplardı.
Usta yazar Füruzan, KE Dergisi’nin Kasım-Aralık 2020 tarihi sayısında bu duyguyu Ülkü Tamer’in ‘merhamet’ olarak tanımladığını yazmış:
“Değerli şair arkadaşım Ülkü Tamer’in Tuğcu için önemli, güzel bir açıklaması olmuştu. ‘Tuğcu çok değerlidir. Çocuklara merhameti öğretmişti.’ Nasıl da sevinmiştim bu saptamasına Ülkü’nün.”
Can Çocuk Yayınları, Kemal Tuğcu’nun üç romanını ‘Tekinsiz Ada’, ‘Bir Çırağın Öyküsü’ ve ‘Düşkün Çocuk’, yeğeni, yazar Nemika Tuğcu’nun danışmanlığında, çocuk edebiyatının usta illüstratörlerinden Mustafa Delioğlu’nun resimleriyle yayımladı.
Herhangi bir kitabının, mesela yeni yayımlanan ‘Düşkün Çocuk’un konusunu okuduğunuzda bir Kemalettin Tuğcu romanının bütün şifrelerine sahip olursunuz:
“
Dünyanın en popüler ve en sevilen tenoru İtalyan sanatçı Andrea Bocelli. Çok özel bir ses. İstanbul’da verdiği konserine Türkiye’nin dört bir yanından hayranları ve İran, Azerbaycan, Gürcistan, Bulgaristan, Yunanistan gibi yakın coğrafyadan müzikseverler büyük ilgi göstermişti.
İki bölümden oluşan konser programında bis hariç toplam 20 parça seslendirildi. Beş kez bis yapan sanatçının konseri yaklaşık 2 saat sürdü.
Marcello Rota’nın şefliğini üstlendiği İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ve İstanbul Opera Korosu’nun eşlik ettiği Bocelli ile birlikte soprano Serena Gamberoni, kemancı Anastasiya Petrysak, bariton Faik Mansuroğlu, pop sanatçısı Red ve dansçılar Angelica Gismondo ile Francesco Costa da belli parçalarda sahne aldı.
Sanatçı,