Yaklaşık 2 bin 700 civarında eserin bulunduğu Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’ndan seçilen 600’e yakın eser müzenin Kurucu Küratörü Prof. Dr. Gül İrepoğlu düzenlemesiyle sergileniyor.
Osman Hamdi Bey’den Şeker Ahmet Paşa’ya, Hoca Ali Rıza’dan İbrahim Çallı’ya, Feyhaman Duran’dan Hikmet Onat’a, Şeref Akdik’ten Hasan Vecihi Bereketoğlu’na, Fahrelnissa Zeid’den, Abidin Dino’ya ve günümüz sanatçılarına kadar Türk sanatının serüvenini izlemek mümkün müzede.
Başlangıçtan günümüze çekilen bu çizgide koleksiyondaki önemli bir eksik vardı. Çağdaş resim çalışmalarını başlatan, kız öğrencilerin devam ettiği bir Güzel Sanatlar Akademisi olan İnas (Kız) Sanayi-i Nefise Mektebi’nin ilk kadın yöneticisi, pek çok kadın ressamın yetişmesini sağlayan büyük sanatçı Mihri Müşfik’ti bu eksik.
Mihri Müşfik
Müze yönetimi Mihri Müşfik’in 140X70 cm. ebatlarında bir otoportre tablosunu koleksiyona katarak bugünden itibaren sergilemeye başladı.
Zonaro’nun öğrencisi olmuş, Roma’daki Académie de France’ta ve Paris’te École des Beaux-Arts’da eğitim görmüş, Müzdan Arel, Güzin Duran, Nazlı Ecevit, Fahrelnissa Zeid, yeğeni Hale Asaf gibi pek çok kadın sanatçı yetiştirmiş, başta Atatürk olmak üzere pek çok portre resim yapmış, Tevfik Fikret’in 1915’teki vefatından sonra maskını alarak büstünü yapmış öncü bir sanatçı.
Müzenin yeni gözdesi oldu bu tablo, sırf onu görmek için tekrar gitmeye değer. Özel bir koleksiyondan alınan tablo ilk kez sergileniyor.
YÜZ YILLIK YOLCULUK
1932 yılında İstanbul’da doğdu Füruzan. Alaylı bir yazardı. Erken yaşta babasını kaybetmesinin ardından yaşadıkları ekonomik zorluklar nedeniyle eğitimine devam edememişti.
Edebiyata gönül ve emek vermiş, öyküleri çeşitli edebiyat dergilerinde yayınlanmıştı.
Asıl çıkışını ise 1971 yılında yayımlanan ‘Parasız Yatılı’ kitabıyla bir sonraki yıl verilen Sait Faik Hikâye Armanağını’nı kazanınca yaptı. Bu ödülü o tarihe kadar alan ilk kadın yazardı.
Kitaba adını veren hikayede parasız yatılı okula kabul edilen küçük bir kızla annesinin ruh halini, yaşadıklarını incelikli bir dille anlatmıştı.
‘Parasız Yatılı’yı birer yıl arayla yayımlanan ‘Kuşatma’ ve ‘Benim Sinemalarım’ takip etti. Sevgi Soysal ve Adalet Ağaoğlu ile birlikte 70’li yılların önemli kadın yazarları arasında anılmaya başlamış, ünlü eleştirmen Memet Fuat tarafından ‘Füruzan Olayı’ olarak nitelenmesine yol açmıştır bu üç öykü kitabı.
Hemen ardından politik bir romana imza atttı. 1974’te yayımlanan ve 1975’te TDK Roman Ödülü’ne değer görülen ‘Kırk Yedi’liler’ romanında 12 Mart dönemini, öğrenci olaylarını, işkence ve sorgulamaları, ölümleri anlattı.
1975 yılında bir değişim programı ile gittiği Almanya’da bir yıl kaldı ve çeşitli röportajlar yaptı, bunları ‘Yeni Konuklar’ kitabında bir araya getirdi.
Yazarının kimliği aslında çalışmayı daha da önemli kılıyor.
Bir şairin ustası bellediği, yanında yetiştiği, eski deyimle rahle-i tedrisinden geçtiği bir başka şairin şiirini ve düşünce dünyasını anekdotlarla zenginleştirerek anlattığı bir kitap bu.
Şair Ömer Erdem, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin Türkoloji Bölümü’ndeki öğrenciliğinin ilk yıllarında çalıyor Sezai Karakoç’un Cağaloğlu yokuşundaki yayınevinin kapısını.
Kendi imkanlarıyla kurduğu yayınevinde mütevazı şartlarda basılan kitaplarının geliriyle
hayata tutunmaya çalışan, kendini tamamlamış bu sanat ve düşünce adamıyla öğrenci öğretmen ilişkisi içinde paylaşıyorlar o günlerin yoksunluğunu.
Fakültede yüksek lisans tezini de Sezai Karakoç şiiri üzerine yapıyor Ömer Erdem.
O dönemin anılarını araladığı kapılardan geçerek anlatıyor
20 Nisan ile 24 Kasım tarihleri arasında ‘Yabancılar Her Yerde’ temasıyla düzenlenecek bienale katılacak sanatçılar geçen hafta düzenlenen bir basın toplantısıyla açıklandı. Küratör Adriano Pedrosa bienale bu yıl 332 sanatçı ve kolektifin katılacağını duyurdu.
Listede Nil Yalter, Fahrelnissa Zeid, Güneş Terkol, Semiha Berksoy ve Pınar Öğrenci de yer alıyor. Kadın sanatçılarımızın eserleri bienalin ana sergisinde yer alacak.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın koordinasyonunu üstlendiği Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’nda ise Gülsün Karamustafa’nın bienale özel üreteceği yeni bir eseri sergilenecek.
NİL YALTER’E ALTIN ASLAN
Venedik Bienali’nden ilk sevindirici haber Altın Aslan Yaşam Boyu Başarı Ödülü açıklandığında gelmişti. Ödüle bu yıl video sanatının 1970’lerdeki öncü temsilcilerinden Nil Yalter ile Brezilyalı sanatçı Anna Maria Maiolino değer görüldü.
Her iki sanatçıya ‘kalıcı etkileri ve çağdaş sanata önemli katkıları’ nedeniyle sunulan ödül, bienalin 20 Nisan tarihindeki açılış töreninde takdim edilecek. Bienalde Nil Yalter’in sergilendiklerinde büyük ilgi gören ‘Topak Ev’ ve ‘Şu Gurbetlik Zor Zanaat Zor’ isimli enstalasyonları da yer alacak.
2005 yılında 51. Uluslararası Venedik Bienali’nde de eserleri sergilenen
Olten Filarmoni Orkestrası 70 kişilik kadrosuyla film müziklerinden oluşan bir program sunacak Amsterdamlılara.
Böylesine özel bir günde Avrupa’nın en özel salonlarından Concertgebouw’da sahnede olacak ve konser verecek orkestranın hikayesi de oldukça ilginç.
İzmirli iş insanları Ceyhan ve Fatma Olten çifti, 10 yıl önce ülkemizdeki konservatuvar mezunu kadro bulamamış sanatçı gençlere istihdam sağlayıp, onlara kendilerini ifade edebilecek bir platform oluşturmak için kurmuş Olten Filarmoni Orkestrası’nı.
Orkestra, yurtiçi ve yurtdışında pek çok konserle adından söz ettiriyor.
14 Şubat’taki ‘Valentine Classics at the Movies’ adlı konserde Şef Murat Cem Orhan’ın yöneteceği orkestra Fransız klarnet sanatçısı Joe Christophe’a eşlik edecek.
Bu özel gecede Gershwin, Mozart, Shaw, Williams, Bernstein, Silvestri, Morricone, Rota gibi isimlerin romantik eserleri konser repertuarında yer alacak.
ANADOLU’DAN PARİS’E HAMİT GÖRELE RESİMLERİ
Klasik Batı müziği, piyanistler söz konusu olduğunda besteci Sergey Rahmaninov’un piyanosundan 1919’da kaydedilmiş Chopin valslerinden, efsanevi Wilhelm Backhaus’un 1923’de kaydettiği Mozart yorumlarına kadar ne aranırsa müzikseverin parmağının ucunda.
İLK ÜÇTE YER ALIYOR
Bu müthiş müzik arşivinin özelliklerinden biri de bestecilerin, yorumcuların, eserlerin aylık dinlenme sayılarını sergilemesi. Spotify verilerine göre, ünlü piyanistimiz İdil Biret’in 2022 Kasımı’nda aylık dinleyici sayısı 1.2 milyon civarındaydı. 2024’ün ocak ayında 1 milyon 679 bine yükseldi. Yani son 14 ayda dinleyicilerine yaklaşık 480 bin kişi katıldı.
Spotify’ın 2024 Ocak verilere bakılırsa, günümüzün en çok tercih edilen klasik müzik piyanisti aylık 4 milyon dinleyiciyle Lang Lang. Sonrasında aylık 2 milyon dinleyiciyle Michael Haneke’nin ‘Aşk’ filminin piyanist kahramanı ‘Alexandre’ geliyor. Satie, Chopin yorumlarıyla şöhrete kavuşan Alexandre Tharaud’nun skoru 2.1 milyon.
Listede dünya sahnelerindeki başarılarından gurur duyduğumuz Güher-Süher Pekinel (335 bin), Fazıl Say (624 bin), Hüseyin Sermet (190 bin) gibi piyanistlerimiz de yer alıyor.
DİNLEYİCİ VAR KONSER NEDEN YOK
Yaklaşık 60 yıllık konser kariyerini geride bırakan İdil Biret, son resitalini 3 Aralık 2021’de Ankara’da, CSO Ada’nın açılış akşamında vermişti.
82 yaşındaki Biret, sıradışı genişlikteki repertuvarıyla, 100’ü aşkın yayımlanmış albümüyle ve bu kayıtların ulaştığı toplam 2 milyon tirajla müzik tarihimizde kolay ulaşılmayacak bir konumda. Kimi yazarlar ondan
Mine Kırıkkanat önceki gün yaptığı açıklama ile 2021 yılında Elif Şafak’a ve yayıncı Doğan Kitap’a, ‘Bit Palas’ romanında kendi eseri ‘Sinek Sarayı’ndan intihal yapıldığı iddiasıyla açtığı davada lehine karar çıktığını duyurdu.
YÜZDE 5’LİK BÖLÜMÜ İNTİHAL
Karar istinaf süreci sonrası kesinleştiği takdirde, Elif Şafak’ın ‘Bit Palas’ romanının yeni basımı yapılamayacak, piyasada olan baskıları toplatılacak.
Mahkeme, ayrıca, kesinleşmesi halinde intihal kararının tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde 1 ilanına, masrafın davalıdan alınmasına da hükmetti.
Ayrıca Elif Şafak’a 159 bin lira, kitabı yayımlayan Doğan Kitap’a ise 83 bin lira yasal faiziyle birlikte maddi tazminat ödemesi yapılmasına karar verdi.
Kararda, bilirkişinin incelemesi sonucunda,
Geçen ağustos ayında Bienal Danışma Kurulu’nun önerdiği Defne Ayas yerine yine Danışma Kurulu Üyesi İngiltereli yazar ve sanat tarihçisi Iwona Blazwick’in küratörlüğe getirilmesi tepkilere neden olmuştu.
Danışma kurulu üyelerinin istifasının ardından Bienal Direktörü Bige Örer de ayrılma kararı almış ve yerine Kevser Güler getirilmişti.
Ancak atılan adımlar ve yapılan tüm açıklamalar tepkinin hızını kesmedi. Son olarak yaşanan bu tüm bu gelişmelerin ardından İKSV bienali erteleme kararı aldı ve küratörlüğü üstlenen Iwona Blazwick de görevi bıraktı.
SANATÇILAR OLUMSUZ ETKİLENDİ