4 diskten oluşan bu dev albüm pop, indie, rock ve country türlerinde önemli isimlerin yeniden yorumlarıyla bize ulaşıyor. Blacklist’in ilginç kısmı bazı şarkılar defalarca yorumlandığı için arka arkaya 6 kere Enter Sandman veya 7 kere Sad But True dinlemek durumunda kalıyorsunuz. Böyle bakınca da aslında bir albüm dinleme halinden ziyade daha çok o şarkının ölümsüzleşmesine hizmet edilmiş gibi hissettiriyor. Dijital dünyanın nimeti olarak şarkılardan biri olmazsa diğeri algoritmalarda sevenlerine ulaşır diye de düşünmüş olabilirler. Kısacası ‘The Metallica Blacklist’ albümü bir nevi tribute albüm olsa da baştan sona dinlenebilecek bir albüm formatından epey uzak olmuş.
53 şarkının hepsi için güzel şeyler söyleyemeyeceğim. Kimi cover’lar bence biraz zorlama olmuş. Müzik türleri artık o kadar akışkan ve beğeniler bir o kadar farklılaştı ki, belki de grubun bu kadar zengin bir paletle şarkıların yeni yorumlanması buna bağlı bir stratejidir. İlk bakışta albümden tekrar tekrar dinleyebileceğim Miley Cyrus, Weezer, Sam Fender, Royal Blood, Dave Gahan, Phoebe Bridgers, St. Vincent cover’ları gerçekten beni etkilediğini belirtmeliyim. Albümün tümünü dinlemek biraz zor olsa da bitirdikten sonra 1991 senesindeki halini açıp dinleyin göreceksiniz net bir ferahlama geliyor.
Islandman ile Uzak Diyarlara Yolculuk
Tolga Böyük’ün 2010 yılında hayata geçirdiği Islandman projesini ilk günden beri büyük bir merakla takip edenlerdenim. İlk defa sanırım yine 2010 senesinde Babylon’da dinlediğimde bu müziği nerede bulurum daha sık dinlerim diye çok arandığımı hatırlıyorum.
İlk dönem bağımsız yayımladığı teklilerden sonra EP’ler ile müzikal yolunu zenginleştiren Islandman 2018’de ‘Rest In Space’, 2020 senesinde ise ‘Kaybola’ albümlerini Music For Dreams etiketiyle yayımlamıştı. Şimdi ise grup yine Music For Dreams etiketiyle geçtiğimiz hafta yayımlanan yepyeni albümleri ‘Godless Ceremony’ ile bizleri uzak diyarlara götürüyorlar.
10 şarkının yer aldığı bu özel albüm Afrika’dan Kuzey Hindistan’a ve hatta Ekvador’un tropik bölgelerine bizleri de kanadına alarak gezdiriyor. Elektronik, ambient, house türlerinin ustaca sentezlendiği ‘Godless Ceremony’ dinleyicisine mutluluğun küçük detaylarda gizli olduğunu fısıldıyor.
Godless Ceremony’nin hemen öncesinde İsveç, Danimarka, Almanya ve İsviçre’de 10 konserlik bir turneye çıkan Islandman, Kasım ayındaysa İngiltere’de sahne alacak. Grup, 5 Kasım’da York’ta başlayacak İngiltere turnesini 9 konserin ardından 14 Kasım’da Oxford’da sonlandıracak. Grubun yeni şarkılarının performansını canlı canlı izlemek için şimdiden sabırsızlanıyorum.
Yıldızlar:
Albümün yayımlanmasından önce stadyumlarda 3 kere özel dinleme partileri düzenleyen Kanye West, son dinleme partisinde çocukluğunda yaşadığı evin birebir aynısını saha ortasına konumlandırıp, eski eşi Kim Kardashian ile bir evlilik seremonisinin de yer aldığı enteresan bir şov ile dünya gündemine ilk sıradan girdi. Albümün bu çok ses getiren dinleme partisi ardından albü yayımlanır sanıyordum ama ertesi gün albüm çıkmadı. Bir kriz daha var galiba diye düşünürken geçtiğimiz Pazar günü albüm nihayet yayımlandı. Merakla bu albümü bekleyen büyük bir kitle albüme akın ederken Kanye West albümün kendi haberi olmadan plak şirketi tarafından yayımlandığı bilgisiyle yine dünya gündeminde kendisine en tepeden yer almış oldu. Yetmedi albümden kendi izni olmadan ‘Jail 2’ şarkısının da çıkartıldığı bilgisini de Instagram hesabından paylaştı. Aslında Kanye West’e müzisyenliğinden yaptıkları ve söyledikleriyle gündem işgali tavırları üzerinden bakınca söylediklerinin ne kadarı doğru ne kadarı doğru değil anlamak biraz zor. Bu arada ‘Jail 2’ şarkısına gelecek olursak, şarkı gerçekten albüm yayımlandığı anda dinlenebilir durumda değildi, ama şimdi şarkı yayında ve albümden en çok dinlenen şarkı olmuş. Kanye gerçekten bir konuya ilgi çekmek istiyorsa bunu nasıl yapacağını çok iyi bilen bir sanatçı.
Kanye West’in söz konusu 10. albümü ‘Donda’ya gelecek olursak 27 şarkılık dev bir albümden bahsediyoruz. Albümün toplam süresi neredeyse 2 saate yakın bir vakit alıyor. Kanye West, seveni olduğu kadar sivri tarzı ve medyadaki tutumundan ötürü bir o kadar da ciddi eleştiriler alan bir isim. Hal böyle olunca, yeni albümü sevenlerinin dinlediği kadar, eleştirmek üzere dinleyen de büyük bir kesim var. ‘Donda’ yayımlandığından beri interneti yakın takibe aldım. 2-3 günlük albüm değerlendirmelerine bakınca şimdilik 10 üzerinden 6.5 gibi zor bir notla sınıfı geçiyor gibi görünüyor. Genel kanı bu albümün 1,5 aydır yayınlanması üzerine basında koparttığı yaygaraya kıyasla müzikal anlamda beklentiyi pek karşılamaması yönünde. Bu eleştiriler bir yana bir kesim de ‘Donda’nın bu kadar kısa sürede değerlendirilecek bir çalışma olmadığını, biraz zaman verilerek demlenmesi gereken bir albüm olduğunu savunuyorlar. Ben henüz sevdim ya da sevmedim diyecek bir tarafta olamıyorum, gerçekten de albüme biraz zaman vermek en doğru karar bana göre de. Bu iki kutup kendini anlatadursun, ‘Donda’ 48 saatlik dinleme verileri üzerinden Olivia Rodrigo’nun elinde tuttuğu rekoru geçmiş durumda.
Yeni Çıkış
Burak Orhan – Kelepçe
Burak Orhan’ın yeni şarkısı ‘Kelepçe’ yaz biterken atlamamak gereken bir şarkı. Geçtiğimiz yıl yayımladığı ilk teklisi ‘Bi’ Şeyler’ ile müzik dünyasına hızlı bir giriş yapan Burak Orhan, sözü ve müziği Okan Albayrak’a ait ‘Kelepçe’de oyunculuk yeteneğini de dinleyicisiyle paylaşıyor.
Yönetmenliğini Ecem Gündoğdu, görüntü yönetmenliğini Veli Kuzlu’nun üstlendiği klipte Burak Orhan’a 6 dansçı eşlik ediyor. ‘Duygularını uçlarda yaşayan birinin aşkının tüm ruhunu hapsetmesi ve karşı tarafa 'kelepçe' gibi olan bağlılığını metaforik olarak anlatıyor’ sözleriyle ‘Kelepçe’yi özetleyen Burak Orhan, koşulsuz teslimiyetin ve sevginin mutlak huzurun kaynağı olduğunu ve bunu dile getirme cesaretinin önemini vurguluyor.
Manitas – Kim?
Manitas üçüncü teklileri ‘Kim?’ ile yine alışılagelmişin dışında bir proje ile karşımızdalar. Yeni şarkı ‘Kim?’ dinleyeni nostaljik bir yolculuğa çıkartıyor. Sözleri Defne Angın, müziği Selin Dumlugöl’e ait şarkının prodüktörlüğünü Mert Kasap üstlenmiş. ‘Kim?’in düzenlemesi Mert Kasap, Mert Sever ve Onur Taşkan imzasını taşıyor. Selin Dumlugöl’ün yönetmenliğini üstlendiği klip ilk görüşte bir aşk hikayesini anlatıyor.
‘Bumaya’ yaz biterken mevsimi tekrar başa sarıp, yeniden başlatacak enerjide nefis bir şarkı olmuş. Sözü ve müziğinde Kenan Doğulu, Ozan Bayraşa, Umur Doma ve Onurr imzası var. ‘Bumaya’nın düzenlemesi Ozan Bayraşa’nın hünerli ellerinden çıkmış, miks ve mastering’i ise Emre Kıral’a ait. Şarkının ilk bakışta direkt etkileyen nefis kapağı da Bülent Şengül’ün imzasıyla bize ulaşıyor.
Şarkının AfroBeat modu o kadar iyi olmuş ki, hele bir de klibi izleyince şarkının etkisi birkaç kat daha artıyor. Kenan Doğulu, 2018 senesinde yayımladığı ve yine o yaza büyük ses getiren ‘Vay Be’ albümünden sonra en son geçtiğimiz yıl ‘Bizimdir’ adlı duygusal şarkısıyla yüreklere dokunmuştu. Doğulu, ‘Bumaya’ gibi güçlü, dans dolu, yenilikçi ve son zamanlardaki pop janrasındaki çıkışlara yeni bir yön verecek bir şarkıyla bu yaza yeniden hareket kazandırdığını düşünüyorum.
Bazı şarkıların klipleriyle şarkı bir bütün olunca gerçekten etkisi başka bir kuvvetle çarpılıyor. ‘Bumaya’nın dans dolu, adeta bir film gibi olan nefis klibinin yönetmenliğini Ecem Lawton üstlenmiş. Klibin ilham kaynağı Edgar Allen Poe’nun 1842’de yazdığı ‘Kızıl Ölümün Maskesi’ adlı kısa hikayesiymiş. Söz konusu video klip Los Angeles’ta La Chateau Rose’da çekilirken, klibin kreatif yapımcılığını ve koreografisini Beyonce, JLO ve Dua Lipa gibi isimlerle çalışan Marvin Brown üstlenmiş. Kenan Doğulu’ya klipte Shyvon Campbell, Devin Walker, Triana Steward, Anna Santucci, Callum Sean Macdonald, Anjula Kelly’den oluşan altı kişililk bir dansçı ekibi de eşlik ediyor. Klibin dans sahneleri, maskeleri ve kostümlerin harikalığı derken gerçekten soluksuz izlediğimi belirtmeliyim. Klipte yer alan ve her biri hayatın bir evresini temsil eden, Guvanch Agajumayev imzalı toplam 25 benzersiz kostüm, el yapımı olarak tasarlamasının yanı sıra Bumaya'nın vizyonunu benzersiz bir hale getirmiş.
‘Bumaya’, hayat, ölüm, zaman ve sihir temalarını renklerle sembolize ederek sorguluyor ve aşkın galip geleceğini nefis harmonisiyle dinleyicisine fısıldıyor. Şarkının sözü, müziği, düzenlemesi, klibi o kadar ince detaylarla dolu ki, içeriği böylesine zengin bir şarkıda Kenan Doğulu imzasını görmek bir dinleyici olarak beni fevkalade mutlu ediyor, devamında gelecekler adına daha da heyecanlandırıyor.
Yeni çıkış
Bengisu – Çocuk
Geçtiğimiz aylarda All Access Youtube kanalımda konuk ettiğim Bengisu’dan yepyeni, kıpır kıpır bir şarkı geldi. Bengisu’nun yere göğe sığmayan pozitif ve enerjik havasına çok yakışan, Garaj etiketiyle yayımlanan ‘Çocuk’ şarkısı enerjisini 90’lardan alıyor. Daha ilk dinleyişte dile dolanan ‘Çocuk’ta Bengisu yeni pop müziği bakışını Türk pop müziğiyle çok ustaca sentezlemiş. Yeni şarkı hayatta bile bile kalbimizi açtığımız anları ve çocukluklarımızı konu ederken diğer yandan da sizi ilk dinleyişte dansa teşvik edeceğine eminim.
Emre Aydın, Çağan Şengül – Beni Anla
Her ne kadar aşı çıktığında herkes gibi festival ve organizasyon işlerinde çalışan birçok kişi sevinse de, tam da eski normale hemen dönemeyeceğimizi biliyorduk diyerek başladı Harun konuşmaya. Festivalin Temmuz’da olmasını istesek de doğru zamanın bu sene açısından Eylül olduğuna karar verip planlamaları bu dönem için yapmışlar. Garanti BBVA sponsorluğu ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle düzenlenecek olan 28. İstanbul Caz Festivali’nin tamamı bu sene açıkhava sahnelerinde gerçekleştirilecek. Festivalin sürekliliğinin ve festival ruhunu yaşamanın öneminin altını çizen Harun İzer, izleyicilere olabildiğince günlük kaygılardan uzaklaşabilecekleri keyifli etkinlikler sunmak amacıyla çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. Pandemi döneminde her ne kadar izleyici alışkanlıkları değişmiş olsa da, yine de insanların önceden olduğu gibi sosyal hayatlarına kurallar çerçevesinde bile olsa devam etmek istediğini belirten Harun, Sağlık Bakanlığı’nın yürüttüğü hızlı aşılama programı sayesinde insanların daha güvenli bir şekilde etkinliklere katılabildiğinin altını çizdi.
Festival programında farklı ve yeni iş birliklerine yer vermek isteyen organizasyon ekibi bu sene 24 Eylül’de çok özel bir konsere ev sahipliği yapacak. Cemil Topuzlu Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde gerçekleştirilecek olan Mabel Matiz ile Hollandalı Niels Broos özel performansı muhtemelen önümüzdeki dönemde diğer önemli dünya festivallerini gezmeye aday bir proje olduğunu belirten İzer bu tarz iş birliklerine odaklanabildikleri için çok mutlu olduklarını belirtti.
Kenan Doğulu, Arlo Parks, Altın Gün, Karsu ,Angelique Kidjo ve Stefano Di Battista gibi büyük isimlerin yer aldığı 40’a yakın konserle İstanbul Eylül ayı boyunca Açıkhava sahnesine dönüşeceğini büyük bir heyecanla belirten Harun İzer, festivalin Parklarda Caz, Gece Gezmesi, #İstanbulBirSahne etkinliklerinin detaylarını paylaştı.
Her sene biletsiz etkinliklerin sayısını arttırmak için büyük çaba sarf ettiklerini belirten Harun, bu konuda 24 yıldır sponsor olarak Garanti BBVA’nın festivale katkısının çok önemli olduğunu belirtiyor. Festivalin Parklarda Caz bölümüne olan ilgilin her geçen sene giderek artmasının organizasyon ekibini de oldukça mutlu ettiğini söyleyen İzer, bu sene Parklarda Caz’ın 4 ilçede gerçekleşeceğini de sözlerine ekliyor. Festivaldeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kültür A.Ş. ile iş birliği yaptıkları #İstanbulBirSahne’nin de bambaşka bir platforma dönüştüğü için büyük mutluluk duyduklarını söylüyor. Pandemi döneminde zor durumda olan sanatçıları desteklemek adına başlatılan bu girişimin önümüzdeki senelerde de devam ettirmek istediklerini belirtiyor.
Festivalde geçtiğimiz yıllarda Kadıköy’ün birbirinden güzel mekânlarında düzenlenen Gece Gezmesi, farklı sahnelerde bu sene Beykoz Kundura’da hayat bulacağını söyleyen Harun, özellikle Beykoz Kundura’nın otantik havasının festivale ve burada düzenlenecek olan konserlere çok yakışacağı konusunda çok umutlu.
İstanbul Caz Festivali’nde konserler kadar beni bir o kadar heyecanlandıran bir diğer konu ise festivalin Genç Caz projesi olduğunu belirtmeliyim. 19 yıldır devam eden Genç Caz projesi bu sene Mehmet Uluğ Fonu ile daha da güçlü bir adım atıyor. Harun İzer, bu sene ilk defa Genç Caz konserlerine seçilecek isimlerin içinde yer aldığı özel bir albüm hazırlanacağını belirtti. Mehmet Uluğ Fonu desteğiyle, Sony Music Türkiye ve İKSV iş birliğiyle dijital platformlar yayımlanacak olan bu albümün Kasım ayında çıkması planlanıyormuş.
Yazın son günlerini yaşarken, Eylül’e çok fazla bir vakit kalmadı. Dopdolu programıyla 1-24 Eylül tarihlerinde İstanbul’un Caz dolu havasına katılmak için şimdiden sabırsızlanıyorum.
Can Baydar’dan Bir Yaz Güzelliği: ‘Yine’
Billie Eilish ve Finneas yine o kadar nefis bir iş ile karşımızda ki, özellikle de ağabey kardeş olarak tüm dünyayı etkileyecek kadar güzel bir sanatla bir araya gelmeleri tarifi zor bir mutluluk veriyor. Yeni albümden ilk yazdıkları şarkı ‘My Future’ geçen yıl Haziran ayında yayımlanmıştı. Sanatçı bu şarkının kendisi için yepyeni bir başlangıcı da simgelediğini söyleşisinde belirtmiş. Ve aslında devamında yayımladığı şarkılar da bu yeniliğe bizi bir adım daha yaklaştırdı.
Billie, ikinci albümü ‘Happier Than Ever’ın baştan sona dinlendiğinde bir durumu ve duyguyu anlatmasını istemiş. Dahası ağabeyi Finneas ile birlikte canlı çalmaktan keyif alacakları bir albüm yapmak istemişler. İlk albümünün turnesi henüz biterken Covid-19 dünyayı sardığı için, konser verme hevesi yarıda kalan sanatçı yeni albümünü hayat normale dönünce doyasıya müzikle ve canlı performanslarla kutlamak istemiş.
Albümün genel konsepti, Billie’nin saçlarını sarıya boyaması ve styling’i şarkılar tamamlandıktan, albüm bittikten sonra Billie’nin tek tek ilgilendiği konular olmuş. ‘Happier Than Ever’ın Billie’nin ilk albümüne tek bağlanabilecek yanı, kendisine getirdiği bu büyük şöhreti nasıl sindirdiği ve buradan çıkarttığı yeni şarkılar olarak özetlenebilir.
Albümdeki dev başrolü Billie ile ağabeyi Finneas de paylaşıyor. Tüm şarkıları birlikte yapmaları bir yana ve albümün yapımcılığını ağabeyi Finneas’ın üstlenmesi, aslında bize gerçek Billie’yi duymamıza imkân veren kişi. Pandemi döneminde bir albüm yapmayı pek de düşünmeyen ikili, annelerinin önerisiyle yeniden şarkı yazma moduna girmişler. İlk albümden farklı olarak Finneas’ın ufak odasında değil, kendi evindeki stüdyosunda yeni şarkıları yapmışlar. İlk albümde korkularından bahseden Billie, bu albümde bence daha çok itiraf eder bir moda bürünmüş. 16 şarkılık albüm tür bakımından bence oldukça akışkan, bir önceki albüm kadar zengin ve dahası bence bu albümde Billie’nin vokal becerisi ilkine göre çok daha iyi.
‘Happier Than Ever’ yayımlanalı henüz 10 gün geçti, albümün fiziksel kopyaları 250 bin adetten daha çok satmış durumda. Özellikle plak satışı ile 1991 senesinden bu yana en çok satış yapan ikinci albüm ünvanını kazanmış. Ve tabi ki beklenen gerçekleşti, Billie Eilish’in ikinci albümü ‘Happier Than Ever’ Billboard 200 albüm listesinde bu hafta bir numaraya yerleşti.
Böyle dolu dolu bir albümle karşılaşınca gerçekten en ince ayrıntısına kadar öğrenmek istiyorum. Tüm şarkıları ayrı ayrı defalarca dinleyip, sözlerine daha da dikkat kesiliyorum. Albümün çıkışını müjdeleyen aynı isimli şarkı ‘Happier Than Ever’ kesinlikle benim için de birçok kişi gibi Billie’nin en özel şarkılarından biri olma mertebesine şimdiden erişti. Şarkının sakin açılışından sonra devamındaki alevli kapanışı o kadar çok hoşuma gidiyor ki, klibindeki yağmur altındaki Billie’nin haykırışlarına sanki benim için söylüyormuşçasına yükseliyorum. Keşfetmeye, dinlemeye doyamadığım, Billie Eilish’in kendi kariyerinde sağlam adımlarla ilerlemesine tanık olacağımız bu nefis albümü kaçırmamanız dileğiyle.
Yıldızlar: Oxytocin, NDA, Lost Cause, GOLGWING, Male Fantasy
Oscar’ımı Verdim Gitti:
İstanbul Müzik Festivali kendi tarihinde ilk kez tüm konser programını açık hava mekanlarında gerçekleştiriyor. Festival süresince 14 farklı mekânda Türkiye ve yurt dışından 30’un üzerinde solist, topluluk ve orkestra müzikseverlerle buluşacak.
49. İstanbul Müzik Festivali kapsamındaki konserlerde Tekfen Filarmoni Orkestrası, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, Accademia Bizantina, Festival Orkestrası, Modigliani ve casalQuartet gibi toplulukların yanı sıra Fazıl Say, İdil Biret, Khatia Buniatishvili, Anna Vinnitskaya, Alexander Rudin, Hande Küden, Paul Meyer, Simon Ghraichy, Martynas Levickis ve Ufuk-Bahar Dördüncü gibi birçok büyük ismin performansları izlenebilecek.
Tüm konserlerin açık havada gerçekleşeceği 49. İstanbul Müzik Festivali bu yıl Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu, Sakıp Sabancı Müzesi Fıstıklı Teras, Maximum Uniq Açıkhava, Fransız Sarayı, Venedik Sarayı, ARTER Arka Bahçe, Rahmi M. Koç Müzesi, Four Seasons Hotel İstanbul at the Bosphorus ve Saint Benoît Fransız Lisesi Avlusu’nda pandemi önlemlerine uygun şekilde düzenlenecek.
Dolu dolu bu programa ek olarak İstanbul Müzik Festivali kapsamında Atatürk Kent Ormanı, Fenerbahçe Parkı ve Yıldız Parkı’nda düzenlenecek ücretsiz hafta sonu konserlerine tüm İstanbullular davetli olduğunun bilgisini de vereyim. Ayrıca festivalde çocuklara ve gençlere yönelik doğa yürüyüşleri, atölye çalışmaları yine ücretsiz olarak pandemi önlemlerine uygun olarak gerçekleştirilecekmiş.
49. İstanbul Müzik Festivali bu yılki teması “Başka Bir Dünya Mümkün” olarak belirlenmiş. Klasik müziğin evrensel ve birleştirici gücüyle ortak bir duyguda buluşmayı hedefleyen İstanbul Müzik Festivali, zengin ve özel programıyla 1 ay boyunca müzikseverleri bu özel dünyaya misafir edecek.
Yeni Çıkış
Nova Norda -Doya Doya
Aslında projenin başlangıcı Mayıs ayının sonunda oldu. Ben yazmakta biraz geciktim. ‘Her Dem Yeşil’ projesinden ilk yayımlanan şarkı ‘Sakin Ol’ oldu. Şarkı aynı zamanda Sertab Erener’in ilk albümünün de adını taşıdığı için bence önemli bir çıkıştı. Sözü Sezen Aksu’ya bestesi Sezen Aksu ve Uzay Heparı’ya ait olan ‘Sakin Ol’ Ozan Yılmaz düzenlemesiyle yeniden bize ulaşıyor.
‘Her Dem Yeşil’e açılış yapan ‘Sakin Ol’ aslında bizi önümüzdeki dönemde bu projeye dair nasıl sürprizlerle karşılaşacağımızı da gösteriyor. ‘Her Dem Yeşil’ ile yeniden hayat bulan ‘Sakin Ol’ tam da bu zamana ait, yeni çağın müziğine örnek bir yapıda yeniden, hiç unutmadığımız 90’lardaki ifadesinden de bir tutam alarak, yeni formuyla karşımızda.
‘Sakin Ol’dan sonra ne gelecek diye merakla beklerken, belki de benim için Sertab Erener favorilerim arasında ilk üçte yer alan ‘Ateşle Barut’ yeni düzenlemesiyle geçtiğimiz hafta yayımlandı. ‘Her Dem Yeşil’ albümünün ikinci çıkışı, sanatçının yine ilk albümü ‘Sakin Ol’dan bir diğer önemli şarkıya yepyeni bir soluk kazandırarak karşımızda. Sözü Aysel Gürel, bestesi Garo Mafyan’a ait bu efsane şarkının yine yeni düzenlemesi Ozan Yılmaz’a ait. 90’lar dans pistlerine tema olmuş ‘Ateşle Barut’ yeni düzenlemesiyle bence harika olmuş. Şarkıyı ilk defa dinleyenler eminim birçoğumuzun 90’larda yaşadığı heyecanı, zamanın ruhuna uygun bu yeni düzenlemesiyle hissedecekler.
‘Her Dem Yeşil’in devamında gelecek olan şarkıları ve düzenlemeleri, bu projeye dair merakımı özellikle ‘Ateşle Barut’ sonrası daha da kuvvetlendirdi. Sertab Erener’in geçmişi bugüne ustaca dönüştürüp, sanatını modern ve güncel bir şekilde devam ettirmesi bir dinleyicisi olarak beni her zaman heyecanlandırıyor.
İstanbul’un Yeni Sahnesi
Pandemi kısıtlamaları biter bitmez konserler birer birer duyurulmaya başlandı. Her şehirde, hatta her parkta nerdeyse bir konser var. Hem müzikseverler hem de sanatçılar pandemiyle geçen 1.5 yılın ardından bir arada olmayı, hep bir ağızdan şarkılar söylemeyi çok özledi.
İstanbul’da yaz konserleri her zaman özeldir. Yıldızlı Geceler de bu özel konserlerden biri olarak bu şehre imza atan etkinliklerdendir. Turkcell’in senelerdir düzenlediği Yıldızlı Geceler bu sene Vadi İstanbul’da kurulan Turkcell Vadi sahnesinde düzenlenecek. 30 Temmuz – 11 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek olan Yıldızlı Geceler’de sırasıyla Sertab Erener, Aleyna Tilki, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Berkay, Ceza – Anıl Piyancı – Sansar Salvo, Kenan Doğulu, MFÖ, Funda Arar, Haluk Levent, Ebru Yaşar müzikseverlerle buluşacak.
Yeni Çıkış
Sanatseverler etkinliklerden 1 saat önce etkinlik alanının girişinde bulunan ‘Koltuk Senin’ masasına başvurarak HES kodu doğrulaması yapılmış İstanbul Kart ile sıra numarası alıyor. Etkinlik başlarken, alınan sıra numarasına göre genç sanatseverler görevliler tarafından konser alanına alınarak uygun koltuklara yönlendirileceklermiş. Ek olarak belirtmek gerek, bu kampanyadan 1 kişi 1 ayda 1 kez yararlanabilecekmiş. Uygulama açısından genç sanatseverlerin de bu konserlerden ücretsiz olarak imkanlar çerçevesinde faydalanacak olmasına çok sevindim.
Yeni Çıkışlar
Karsu – Sonunda
Karsu yeni teklisi ‘Sonunda’yı geçtiğimiz hafta yayımladı.
Şarkının sözleri Kalben, bestesi ise Karsu ile Mart Jeninga’nın birlikte imzasını taşıyor. Kalben ve Karsu’nun yeni bir şarkı için bir araya gelmesi fikri beni aşırı heyecanlandırıyor. Dilerim bu bir başlangıçtır ve bu iş birliğinin devamı daha gelir. Kalben’in sözlerini yazdığı ‘Sonunda’ Karsu’nun kendine has vokaliyle birleşince ortaya nefis bir şarkı çıkmış. Şarkının Paradiso çekilen klibi de ‘Sonunda’ya kesinlikle ayrı bir hava katmış.
Simge Pınar – Cevap
2019 senesinde yayımlanan ‘Güzel Şeyler’ albümü ile Simge Pınar o günden beri merakla beklediğim bir isimdi. Önceki hafta ‘Cevap’ adlı yeni şarkısını Universal Music etiketiyle yayımlayan Simge Pınar nefis bir geri dönüş yaptı. Sözleri ve bestesi kendisine ait olan şarkının prodüktörlüğünü Efe Demiral üstlenmiş.
‘Cevap’ın introsunu kaç kere dinledim bilmiyorum, şarkıyı baştan sona defalarca dinleyip, introsunu en sonunda birkaç kere daha dinledim her seferinde. Yeni şarkı aynı zamanda Simge Pınar’ın ikinci albümünden çıkan ilk şarkı. Simge, ikinci albüm yolculuğuna olan katkısından ötürü ve birlikte çalıştığı herkesin ruhundan bir parça taşımasından ötürü ‘Cevap’a ayrı bir sevgiyle bağlı olduğunu belirtmiş. İkinci albümü ve yeni şarkıları ‘Cevap’ın yayımlanmasından sonra daha büyük bir merakla bekliyorum.