1- Alınan oyuncuların isimleri ve kariyerleri göz önünde bulunduğunda gelecek bir yerli hoca başarılı olamaz.
2- Bazı oyuncuların transfer sebebi Rijkaard olduğu için bu oyuncularda ya gider ya da performansı düşer.
3- Ne kadar başarısız olsa da ne kadar geç öğrense de Rijkaard, Türkiye’yi, futbolu, basını ve futbolcusunu tanıdı.
4- Rijkaard’ı göndersen hem tazminat vereceksin hem de yerine alacağın hoca da maliyetli olacak. Çünkü bu kadroya sıradan hoca olmaz.
5- Önemli oyuncu transferleri yapmak için Rijkaard’ın isminden yararlanmak adına devam edilmeli.
6- Eğer istikrar diyorsan, günü kurtarmak yerine geleceği şekilendirmek istiyorsan ve başarı istiyorsan kulağını tıkayıp “Devam” deme cesaretini göstereceksin.
Bursa’nın bileti Ali Sami Yen’de
BURSASPOR hocası, sistemi, taraftarı ve yönetimi ile şampiyonluk yarışına çok şeyler kattı. Şansları ve avantajları hala devam ediyor. Fakat lig Bursaspor için 31. haftada Ali Sami Yen’deki maçta öyle bir hale gelecek ki maç sonucu Bursa’yı ya şampiyon ya da 4’üncü yapacak. Yeşil beyazlı takım şampiyon olmak istiyorsa, şampiyonluğu hak etmek istiyorsa, herkesin hakkını teslim
EĞER emrime büyük paralar verilecekse...Eğer parayı nasıl harcadığım sorulmayacaksa...Eğer cebimden beş kuruş vermeyeceksem...Eğer bol keseden saçıp “Başarısızlık devrimi” yapıp kimse benden hesap sormayacaksa...Eğer Galatasaray markası arkamda olacaksa...Ben de yönetici olmak istiyorum...Galatasaray ismini ve parayı yanyana koyunca zaten iyi transferler yaparım.Belki sihirbaz olmam ama kesin ilizyonist olurum.
Tek kehanet yeter hocam
MUSTAFA hocam yeni, yine, yeniden bir kehanette bulundu.Fakat hocam her hafta başka bir kehanette bulununca iş artık, ya tutarsaya dönmeye başladı.Hocamın boşa konuşmayacağını da biliyorum. Ama tek kehanet yeter bize hocam. Eğer bu tutarsa ligdeki bütün takımlar, hocalar ve yöneticiler önce Mustafa hocama sorup transfer yapacak.Şimdi asıl kehanet gerektiren soru şu. Mustafa Denizli’nin sözleşmesi 1 yıl daha uzatılacağına göre seneye ne olur?Kolay gelsin hocam.
Kimyası bozuldu
FRANK Rijkaard sakin, centilmen ve agresif olmayan bir teknik adam.Daha doğrusu ‘’dı’’.Hollandalı son haftalarda kendisini kaybetmiş durumda. Sebebi kaybedilen puanlar mıdır, yoksa işine karışılıyor olması mıdır bilinmez. Ama kimyasının bozulduğu ve kendisinden beklemeyen tavırlar içinde olduğu ortada.Rijkaard, Türkiye’ye gelmeden önce futbolun böyle olacağını aklının ucundan di.“Avrupa’nın az tanınmış bir ligi oraya giderim paramı alır, şovumu yaparım herkeste beni alkışlar” demiştir.Maçlardan sonraki şaşkın yüz ifadesi bunu anlatıyor. Bu sezonu ülke futbolunu tanıyarak geçirdi. Artık, önümüzdeki sezon Galatasaray’a futbol adına birşeyler katar.Ama ne güzel değil mi. Kendi evladı kaptan Bülent Korkmaz ve Ümit Davala’ya sabretmeyip gönderenler, şimdi başarısız olduğu halde Rijkaard ile devam etmek zorunda.
Sıralama ne anlatıyor
LİGİN son haftası itibarıyla sıralamada dikkatimi çeken birşey vardı. Bursaspor ile başlayıp Galatasaray ile biten bu sıralama herkese farklı şeyler anlatabilir. Bana anlattığı ise kadro ve sistem ile en az oynayan ve en fazla değiştirenin sıralaması olduğu.Bursaspor sezon başından beri taviz vermediği ve işleyen sisteminin hep artılarını gördü. Eleştirilse de Daum için de bunu söyleyebiliriz. Alt taraf ise zaten takımda oynanmadık yer kalmayanlardan. Yani, istikrar da ısrar edenler kazanmış. Bakalım sezon futbolun gerçeğinin paralelinde mi bitecek.
İsyankar Emre Belözoğlu
Derbinin iki takıma etkilerini Fenerbahçe ve Galatasaray’da ayrı ayrı gördük. Galatasaray’daki ilk önemli etkisi derbizede olan Elano ve Leo Franco’yla sonuçlandı.
Rijkaard’ın ne yaptığını artık anlamak mümkün değil. Hollandalı, bir önceki maçta yaptığı hataları sonraki hafta düzeltmeye çalışan bir teknik adam. Fenerbahçe derbisinde orta alanda kontrolü rakibe verdiren hatasını Sivas’ta çok oyuncuyla düzeltmeye çalıştı. Fakat geçmiş olsun, rakip Sivas’tı. Pozisyon verme ortalaması 5-6 olan ve büyük hatalar yapan Sivas takımına sadece bir gol atabilen ve pozisyon veren Galatasaray’ın maçı kazanması, dolayısıyla şampiyon olması futbol adaleti açısından doğru olmazdı.
Galatasaray, golü bulduğu dakikadan sonra neredeyse bütün maçı gol yememeyi düşünerek, kendi yarı alanında geçirdi. Bu kadar fazla oyuncuyla kendi alanında kalırsan, rakip Sivas bile olsa üzerine gelir, hatayı yaptırıp golü atar.
Rijkaard kopmuş...
YENİLEN golde topu elinden kaçırmasına rağmen Aykut net pozisyonlar çıkarttı. Forvetsiz sahaya çıkan Galatasaray ne önde top tutabildi, ne de oyunun kontrolünü eline alabildi. Rijkaard’ın birkaç haftadır kenardaki görüntüsü olaydan koptuğunu ve krizi yönetemediğini açık ve net şekilde bize gösterdi.
3 gün kamp
DEPLASMANLARDA ve büyük maçlarda oynayamayan Keita, sezon başından beri hiçbir şey vermeyen Elano ve sahadan çok evde oynamayı seven Jo ile Galatasaray takımının bu önemli haftaları, isterse 3 gün kamp yaparak geçirsin, atlatması çok zor.
Yıldızlar sahne aldığında açılış da muhteşem oldu. Son haftalarda zevkle seyretmeye başladığımız maçlardan biri olacağının sinyallerini daha ilk saniyelerde aldık ve zaten en büyüklere yakışan da buydu.
Galatasaray maçın başında oyunun kontrolünü verdi. İlk 15 dakikalık bölümde Fenerbahçe’nin rahat pas yapması Rijkaard’ın hatasındandı. Zaten bu ilk bölümdeki Fenerbahçe’nin üstünlüğü seyirciyi de strese soktu. Rijkaard’ın öndeki oyuncuları yanlış dizilişle başlatması ve maç boyunca hayatının belki de en rahat maçlarından birini oynayan Selçuk’un bu ikramı geri çevirmeyip golü atması, derbiyi Fenerbahçe’nin kazanmasını sağladı.
İkinci yarıda sadece bir pozisyon bulabilen Galatasaray oyunun genelinde oyuncularından istediği verimi alamadı. Galatasaray orta sahasının maç boyunca kovalayan ve savunan pozisyonda olması, pas yapamaması, aynı zamanda defansı da olumsuz etkiledi. Defans da pas yapacağı oyuncuyu bulamayınca uzun oynamak zorunda kaldı ve etkisiz bir Galatasaray ortaya çıktı.
Galatasaray neden kaybetti?
1) Rijkaard.
2) Panik ve pas yapamama.
3) Kapanan rakibe karşı çaresizlik.
Fenerbahçe neden kazandı?
Bursaspor alışık olduğundan, ilk golü yemesine rağmen oyundan kopmadı. Fakat, İstanbul BŞB’ye karşı pozisyon bulmak Timsah’ı koşturmak kadar zordu. Bir de gol atmak için ofsayt kuralını zorlayan Sercan devrede olmayınca, ilk yarıda işler hiç de iyi gitmedi Bursa adına.
İstanbul BŞB’nin ikinci golü Bursalı futbolcular için gerçek bir yıkım oldu. Yeşil beyazlılar yediği gollerden sonra iki pozisyon buldu, maça ortak olabilirlerdi ama değerlendiremediler. Bu da beraberinde agresifliği getirdi. Ertuğrul hocanın kenardan takımı canlandırma çabaları da kaçınılmaz sonu englleyemedi.
Bursaspor için enteresan olan tam anlamıyla baskı yaptıkları dakikalarda bulamadıkları golü, “Maç artık böyle biter” denilen zamanda atmalarıydı. Bu da Bursaspor’un oyun disiplininden kopmadan oynamasının karşılığıydı.
Etkisi önemli
Bursaspor için bu puan kaybı sürpriz değil. Sonuçta, onlar da kaybedecekti. Ama ligin en önemli virajını döneceği maçtaki yenilgi, kaybı çok önemli hale getirdi. Artık cevap bekleyen soru şu, “Kalan haftalarda Bursaspor bu yenilginin etkisinde ne kadar kalacak?”
Bu sorunun cevabı Bursaspor’a ya tarih yazdıracak, ya da onları gönüllerin şampiyonu yapacak.
Bursa neden kaybetti?
1-En güçlü oldukları duran toptan gol yemeleri.