38 yaşında bir kadınım,
16 senedir de evliyim. 13 ve
8 yaşlarında iki oğlum var.
Ortaokulu, liseyi, iki üniversiteyi dışarıdan okudum. Şu an devlet memuruyum, müdürlük sınavlarına hazırlanıyorum.
Sorunum hâlâ deli gibi sevdiğim eşim. Ne yazık ki o beni sürekli aldatıyor, ben affediyorum ama o yine aynı şeyi yapıyor. 4 yıldır bir şey yapmıyordu, gayet iyi gidiyorduk...
Geçen gece telefonuna kulaklığı takmış, biriyle konuşuyordu. Sesini uyku sersemi duydum, mutfağa gittim ve beni görünce apar topar kapattı telefonu.
Telefonu istedim, vermedi ve “müzik dinliyorum” dedi.
Yaklaşık 3 yıldır evliyim, öncesinde de uzun bir flört dönemimiz oldu. Şu an 1.5 yaşında bir bebeğimiz var. Eşim bebekten sonra değiştiğimi söylüyor.
Evlendikten 7 ay sonra hamile kaldım. Pandemiden dolayı hamileliğimi hep evde geçirdim.
O günden bu yana da dışarı çıkmıyorum. Sakin bir hayat gibi gözüküyor ama eşimin ailesi hep bir sorun yaratıyor. Onların sorunlarıyla uğraşa uğraşa onlar gibi oldum sanki.
Eşim sadece yatakta bana ilgi gösteriyor. Beklentim ise sevgi. Eşimin beni sevdiğini düşünmüyorum. Bunu dile getiriyorum ve beni sevdiğini söylüyor. Fakat hiç inandırıcı gelmiyor. Çünkü ailesinin yanında hep haksız çıkarmak için uğraşıyor ve hakaret ediyor.
Beni beğenmiyor. Hiçbir konuda yanımda olmuyor. Hep farklı düşüncelerdeyiz. Çok bunaldım ve bir gün kendimi camdan atmak bile istedim.
Korku içinde eşime anlattım bu yaşadığımı. Dinlemek bile istemedi. Bana sadece şunu söyledi:
“Seni annene söyleyeceğim. ‘Kızın, intihar etmeyi düşünmüş’ diyeceğim.” Bu konu üzerine daha fazla konuşmak istemedim, bunaldım.
Yaşım daha 23 ve şu an 43 yaşında biriyle birlikteyim. Beni çok sevdiğini söylüyor ama pek fazla inanamıyorum.
En ufak hatamı büyütüyor, alakasız konular yüzünden benimle konuşmuyor.
Aslında onunla birlikte olurken hiç mutlu değilim, o sadece cinsellik için bana yaklaşıyor. Diğer günlerde yüzüme bile bakmıyor.
Bu 4 yıl içinde çok yıprandım. Benimle konuşmuyor, arayıp sormuyor, ben de ayrılmak istiyorum.
Ama bunu söyleyince sıcak davranmaya başlıyor.
Her seferinde affediyorum ama artık onu istemiyorum. Bir süreden beri yazılarını okuyorum kendime yol bulmak için. Bir de ben akıl alayım dedim. ◊ Rumuz: Yardımcı olun
YANIT
Baban yaşında bir adamla nasıl oldu da böyle, hem de iyi gitmeyen bir ilişki kurdun?
Üniversite 2’nci sınıf öğrencisi, 20 yaşında bir kızım. Hayatım boyunca hep ailemin yanında durdum ve onlara her açıdan destek oldum. Onlar da beni hiç yalnız bırakmadı ama onları anladığım gibi beni anlamadılar.
Lise zamanlarımda birkaç ciddi olay yaşadım. En önemlisi aileye olan güven kaybıydı.
Babam annemi aldatıyordu. Anneme bunu nasıl söyleyeceğimi dahi bilemiyordum. Bunları hep içime attım.
Sonrasında birini sevdim. Beni bıraktı, çünkü istediği gibi biri değildim. 4 sene boyunca tekrar tekrar geldi ve benden af diledi. Fakat affedemiyorum, bazen unutmak için affetmek gerekir ama yapamıyorum.
4 senedir kimseyi sevemedim.
Lisede pek sevilen biri değildim. Kimseyle konuşmayan, atılgan olmayan, çirkin denilebilecek biriydim. O zamanlardan beri dışlanmanın ne olduğunu çok iyi biliyorum.
Pandemi sonrası okuluma kavuştum ve yurtta kalmaya başladım. Buradaki asıl amacım okumak ve ailemin yüzünü düşürmemekti. Yurdumdaki oda arkadaşlarım iyi insanlardı.
Mutlu olmayı beceremiyorum ya da mutlu olsam da fark edemiyorum. 25 yaşındayım.
Sevmeyi de sevilmeyi de tam beceremedim. Gerçeği söylemek gerekirse hiç sevgilim olsun istemedim zaten.
Lise yıllarında bana çocuksu ve saçma geliyordu. Hayalim 20’li yaşlara gelince evlenmek ve mutlu bir yuva kurmaktı.
O yüzden öyle kısa sürecek ilişkilere yaklaşmadım. Sevdim de tabii ama platonik oldu hepsi.
Aşırı dizi izlerdim. Dizilerdeki erkeklere hayranlık duyardım, aşkları ilgimi çekerdi. Resmen dizilerle mutlu olan asosyal biri haline geldim.
Dizilerdeki gibi yakışıklı bir erkekle beraberlik bekliyordum. Derken biri karşıma çıktı.
Efendi, işi iyi, olgun, ailesine değer veren, beni seven, saygı duyan, romantik bir erkek. Başta kabul etmedim. Hayallerimdeki gibi değildi. Aşkı, o göz göze gelmeleri hiç yaşamadık.
Yaptığınız birkaç tavsiye üzerine size yazmaya karar verdim. Cinselliğe meraklı olmayan kadınlara, eşlerini yanlarında tutmak için onları yatakta mutlu etmeye çalışmalarını söylediniz. Bu çok saçma.
Yatakta “naz yapmak” gibi bir şey olamaz. Eğer kadın (ya da erkek) istemiyorsa zorla cinsellik olmaz.
Erkekleri cinselliği en ön planda tutan varlıklar gibi yansıtmanız da erkeğe yapılan haksızlık bence.
Çoğu böyle olabilir ama olmayan düzgün erkekler de var.
Eğer eşiniz sırf cinsellik yüzünden sizden uzaklaşmaya hazırsa bırakın gitsin. Emin olun dışarıda binlerce erkek var cinselliği arka plana atan. Hiç kimseyle zorla cinsel ilişki yaşamak zorunda değilsiniz, eşinizle bile.
O kişi özellikle ilişkinizi sırf bu yüzden bitirmeye hazırsa, bırakın gitsin. Bir şey daha var, bu sadece sizinle alakalı da değil ama toplumla alakalı.
Köşenizde bir kızın babasının, annesini aldattığı bir yazıyı okumuştum.
5 yıla yakındır süren bir ilişkim var. Erkek arkadaşım denizcilik okudu. Bir dönem gemide çalıştı. Çok güzel, saygılı, sevgi dolu ilişkimiz vardı. Artık İstanbul’da çalışıyor, gene gemicilik işi. Fakat bu defa uzağa gitmiyor.
Son 1 yıldır ilgisizliği, umursamazlığı beni mutsuz etti. Birkaç hafta önce telefonuna baktım. Bir uygulama kullandığını gördüm.
Bu uygulamayı kullandığını kabul etmedi. Sonrasında güvensizlik oluştu. Ama ona sorsanız bana çok âşık.
Sonra buluştuk ve her şeyi yüzüne vurdum. Bitirmek istediğimi söyledim.
O da çok pişman olduğunu, beni aldatmadığını söyledi. Tabii hepsi yalan.
İş yerime çiçekler gönderdi. Bendeki o güven duygusunu çoktan kaybetti. Geçen günlerde telefondan uygulamasına girdim. Neler konuşmuş, kimlerle görüşmüş, öğrenmek istedim. Kız arkadaşlarından biriyle konuşmuş.
Bu kızın ona attığı birkaç iç çamaşırlı, yarı çıplak fotoğraf gördüm. Bu kız da 5 senedir onun arkadaşı. Bir dönem evliydi, sonra ayrıldı. Sonra bir başka kız buna numarasını atmış. Tükenmiş durumdayım. Neden bunları yaparken bana bitirmek istediğini söylemedi ki?
30 yaşında, evli, üç çocuk annesi bir kadınım. Eşim ise 34 yaşında. Onunla 19 yaşındayken görücü usulüyle evlendim. Eşim aslında düşünceli, son derece saygılı bir insan. Evliliğimiz boyunca bana hep iyi davranmaya çalıştı.
Mutsuz bir ailede büyüdüm. Zaman zaman aile içinde şiddet gördüm. Birbiriyle sürekli kavga eden cahil bir anne ve baba tarafından yetiştirildim.
Babam çok kıskançtı. Annemi kıskanır, şiddet uygulardı. Aynı kıskançlığı, baskıyı bana da yaptı.
Kendine göre “namus” kavramıydı bu. Tek başıma dışarı çıkmam yasak, o yasak, bu yasak. Cahilliği yüzünden beni okutmadı. Kızlar okumazmış.
Evlenene kadar çok zor şartlara maruz kaldım.
“19 yaşında evleniversin” dediler, evlendim. Hazır bile hissetmiyordum kendimi evliliğe. Hayatımla ilgili her türlü kararı babam veriyordu.
Korktuğum için ne isterlerse yapardım, dayak yememek için de...