Sevgili Güzin abla, ben 31 yaşında, hiç evlenmemiş bir kadınım. Sevdiğim adam ise evli ve 50 yaşında.
Çok olgun biri. Her zaman benim yanımda. Beni çok seviyor, asla üzmüyor, bana hep “Sakın beni bırakma, sensiz biterim” diyor. Kaç kere kavga ettim onu kıskandığım için, hep gitmek, kaçmak istedim ama beni kaybetme korkusu yüzünden hastalandı, hatta defalarca hastanelik oldu.
Bana “Ne olur beni hep sev, beni bırakma” diyor. Ondan uzaklaştığımı hissettiği zamanlarda hüngür hüngür ağlıyor.
Böyle güzel seven birini ben daha önce hiç görmedim.
“Bir gün evlenirsen bil ki her zaman buradayım. Ne olur ilişkimizi dostluk, arkadaşlık şekline döndürme, sevildiğimi bileyim. Ayda yılda bir de olsa bana mesaj at, hal hatır sor” diyor. Biliyorum bana çok kızacaksınız ama inanın ki birbirimizi çok seviyoruz.
Beni her gün arayıp soruyor, “Sadece senin yüreğini sevdim. Elimi tut, bırakma. Senden başka bir isteğim yok” diyor. Çok duygusal biri, inanın beni incitmekten korkuyor.
Eşiyle arası yıllardır açık, bunu da biliyorum çünkü bana her şeyini anlatıyor.
Sevgili Güzin Abla... Sana 8 Mart’tan beri devam eden bir sıkıntımdan bahsetmek istiyorum.
Ben 19 yaşındayım. Birkaç ay önce akrabalarım beni oğullarına istemeye geldi. Ablam da o evin gelini, yani aynı zamanda eltim olacak. Başta kabul etmedim, zaten babam da pek yanaşmadı bu işe.
Ama annem ve ablalarım çok istiyordu. Sonunda “İşi gücü yerinde, iyi bir çocuk. Hiçbir sıkıntısı da yok” diyerek beni bir şekilde ikna ettiler. Ne yapıp edip sözlendirdiler.
Yine de aileme sürekli o gence ısınamadığımı söylüyordum. Dayanamadım, sözü atmak istedim ama karşı çıktılar. “Nişanlanınca düzelir her şey, seversin” dediler. Nişan oldu, üzerinden 1,5 ay geçti, hâlâ ona ısınamıyorum, hiçbir şey hissetmiyorum. İnan bana konuşmak bile istemiyorum, tiksiniyorum resmen.
Gel gör ki ailem sürekli nişanı atmanın bize ters olduğunu söylüyor, “Madem istemiyordun neden nişanda kalkıp oynadın, neden başta istedin de sonradan vazgeçtin?” diye sorup duruyor. Bir de “Nişanı atarsan adın kötüye çıkar. Sonrasında başka biriyle olursan ve o da istediğin gibi biri çıkmazsa bizi unut, artık sana bakmayız” deyip gözdağı veriyorlar.
Dediğim gibi bu gencin ailesi çok yakın akrabalarım; onlar da böyle bir şeyi hak etmiyor. Çok pişmanım. Keşke o zaman tepki gösterseydim, sözü atsaydım, nişanı kabul etmeseydim.
Ne olur bana yardım et abla. Ne kadar iyi olursa olsun hoşlanmıyorum ben o insandan. Şu an kendimi çok yalnız hissediyorum. Sevmediğim, istemediğim biriyle evleneceğime ölürüm daha iyi...
◊
Merhaba Güzin Abla, benim iki yıldır bir ilişkim vardı.
Her şey güzel gidiyordu. Sonra ne oldu, nasıl oldu bilmiyorum ama ayrıldık.
Bizim ailelerimiz tanışıyor. Zaten kendisine güvenmemin bir nedeni de ailesi. Kendisi zaman zaman “evlilik beni korkutuyor” diyordu. Ama ben evleneceğiz sanıyordum, ta ki bir gün sebepsiz yere benimle muhabbeti kesinceye kadar.
Ne oldu birden anlayamadım. Beni sevdiğini söyleyen, “beni bırakma, ben seni asla bırakmam, inşallah eşim olacaksın” diyen adam tek kelime söylemeden bir anda yok oldu. Bir açıklama yapmadan çekti gitti.
Geçen hafta da kardeşinin Instagram paylaşımında nişanlandığını gördüm.
Hem de bizi başından beri bilen bir kişiyle...
Aslında sevdiğim adam son 1 ayda çok değişmişti bana karşı. Sordum soruşturdum, meğer daha öncesinde bir ilişkisi olmuş onunla. En yakın arkadaşı “Her şey bir anda oldu” dedi.
Bu kadar emek, sevgi, zaman boşa gitti.
Merhaba Güzin Abla, bize her konuda yardımcı olduğun için sana minnettarız. Benim sana danışmak istediğim aşk sevgili meselesi değil ama bu da bizim derdimiz, umarım cevapsız bırakmazsınız.
Benim ablam hastaydı.
Uzun süre kanserle mücadele etti. Ama ne yazık ki başaramadı...
Tedavi masrafları için ölmeden önce yüklüce kredi çekmiş... Aldığı bu krediden kısa bir süre sonra da ne yazık ki vefat etti. Banka kalan borcu ödememiz için biz kardeşlerine tebligat göndermiş.
İtiraz etmek istiyoruz ama nasıl yapacağımızı bilmiyoruz.
Bu borcu ödemek zorunda mıyız, hiçbirimizin durumu çok iyi değil.
Ablamızın acısı üstüne bir de bu borcu ödemek zorunda kalır mıyız?
Bir yolu yok mudur, bana bir çare göster lütfen.
Sevgili Güzin Abla benim sıkıntım büyük, lütfen bana yol gösterin...
2010 yılında birine çok âşık oldum... Komşu çocuklarıydık... Aramız iyiyken o da çok iyiydi, fakat sinirlenince çıldırıyordu. En ufak bir tartışmada beni aileme şikayet edip tehdit ediyordu.
Annelerimiz de tanışıyordu. Fakat benim annem bu davranışları yüzünden ilişkimize onay vermiyordu, “Onunla olursan beni unut” diyordu.
2015 yılına kadar bu durum böyle gitti... Anneme söz verdim, üniversiteye gidersem onu bırakacaktım.
Üniversiteye gittim ama o bir an olsun aklımdan çıkmadı. Daha sonra ne mi oldu? Üniversitede başka biriyle tanıştım ve aniden nişanlandık. Her şey o kadar hızlı gelişti ki, benim kalbim hâlâ sevdiğim için atıyordu.
Sırf annem inansın, üzülmesin artık diye üniversitedeki gençle devam ettim.
Bu sırada sevdiğim adam bulunduğum ortama geldi, “nişanı at kaçalım” dedi. Defalarca aradı ama anneme söz vermiştim, onunla olamazdım. Bu sevmediğim adamla, sırf iyi biri diye evlendim.
Ancak aynı eve girmemizle sorunlar başladı... Asla ailesiyle geçinemedim, hiç huzurlu olamadım. Ailemle farklı şehirlerde yaşıyorduk.
Sevgili Güzin Abla, 2 senedir devam eden bir ilişkim var...
Sevgilimle birlikte yaşıyorduk. Ancak her kavgamızın ardından ben ailemin yanına dönüp ayrıldığımızı söylüyordum.
Tabii ailem sevgilimle birlikte yaşadığımı bilmiyorlardı.
Şimdi sevgilimle 2 aydır tekrar birlikteyiz. Ancak ben temelli ailemin yanına döndüğüm için görüşmekte çok zorlanıyoruz.
Ailem mezheplerimiz farklı olduğu için onunla evlenmemi istemiyor.
Ancak biz onunla her şeyi birlikte yaşadık, bu yüzden başkasıyla evlenemem.
Ailem onunla birliktelik yaşadığımı bilmesine rağmen hâlâ onu istemiyor...
Merhaba Güzin Abla, ben 26 yaşındayım... Uzun süredir biriyle görüşüyordum.
Ancak annem ve çevremdekiler bu ilişkiyi onaylamıyordu. Çünkü sevgilimi, herkes işsiz güçsüz evine bakamayacak biri olarak görüyordu.
Bunların ben de farkındaydım ama insan kimi seveceğini seçemiyor. Mantıklı bir ilişki olmasa da sevgimiz çok güçlüydü. Kendisi beni ailesiyle tanıştırmak ve evlenmek istiyordu.
Üç kardeşler... Abisi evli, kardeşi de yeni evlendi. O da bu yüzden hemen evlenmek istiyordu. Ama ben artık ‘sadece evlenmek için mi benimle acaba’ diye düşünmeye başladım.
Gitgide onunla mutlu olamayacağıma inandım. Her şeyden iyice emin olmak için onu tanıyan birilerine sordum. “Evine bakamaz, uzun süre aynı işte çalışamıyor” gibi imada bulundular. Zaten bana karşı çok fazla bir ilgisi de yoktu. Sadece güzel sözler söylerdi. Ama hepsi bu...
Bana kendimi değersiz hissettirmeye başladı.
Bir defa ayrıldık. Sonra ilişkimizi toparlayacağımız süreçte yeniden aramıza soğukluk girdi. Yakın zamanda doğum günümdü ve bilmesine rağmen kutlamadı. Mesaj dahi atmadı.
Sevgili Güzin Abla, 1 yıl kadar önce birini sevdim. Daha önceden de tanıdığım biriydi... Arkadaşlığımız zamanla aşka döndü ve çıkmaya başladık.. Aşktan gözüm o kadar kördü ki, onun için her şeyi yapardım.
Bir gün evlerine gittik... Ailesi orada değildi, birlikte olduk. Benim ilk birlikteliğimdi... Evleneceğimizi sanıyordum ama çok yanılmışım.
Zaman geçti benden ayrıldı, kendimi kullanılmış ve atılmış gibi hissediyordum, her gün ağlıyordum ne yapacağımı bilemez oldum...
Zaman geçti, karşıma yeni biri çıktı... Ona dürüst oldum, yaşadıklarımı anlattım. O güne kadar bana değer veren insan, beni kabul edemeyeceğini söyledi. Sanki dünyam başıma yıkıldı. Kimse beni bu şekilde kabul etmeyecek diye düşündüm... Aradan zaman geçti...
Beni kabul etmeyen kişi, “Hata yaptım, sen dürüst olup anlattın, böyle davranmamalıydım” dedi...
Ve yeniden çıkmaya başladık. Şimdi o kadar güzel bir ilişkim var ki, evlilik yoluna girdik artık...
Çok mutluyum ama bir yandan benim hayatımı altüst eden ve beni terk eden o insana ders vermek istiyorum. Dilerim hiç mutlu olmasın...