Merhaba sevgili Güzin Abla, kendi ayaklarının üzerinde duran bir kadınım. Yurtdışında yaşıyorum, eşimle severek evlendik.
Ancak eşimin ailesiyle aramızda büyük kültür farkı var. Eşimle de hayat görüşüm çok farklı. Nişanlıyken bunu fark etmedim, çünkü kendisini çok modern biri olarak tanıttı.
Ne kadar kültür farklılıklarımız olsa da ben bunları severek aşacağımıza inandım, eşimi Türkiye’den getirdim.
Düğünümüzde çok problem yaşandı, hayal kırıklığına uğradım. Düğünden kaçmayı bile düşündüm ama eşime bir şans vermek istedim…
Şimdi 7 aylık evliyiz. Ancak evlendiğimiz günden itibaren agresif, her şeye bağırıp çağıran, kendi bildiğini okuyan biri oldu.
Tek sıkıntısının bir an önce para kazanıp, ailesine para göndermek olduğunu anladım. Uzun süre iş bulamadı ve bulduğunda ilk aylığından haberim olmadan, ailesine para gönderdi ve bana yalan söyledi.
Evimiz, ben çalışmadığım sürece geçinemeyecek durumda. Ona karşı içimde çok büyük güven sorunu var. Eşimin tek amacı burada kalmak ve bu da benden geçiyor.
Merhaba Ablacığım, 30 yaşında genç bir kadınım. 3 ay önce severek evlendim. Eşim ilk tanıştığımızda işyeri olduğunu, çalışmayı sevdiğini ve gerekirse hamallık yapıp bana bakabileceğini söylemişti. Ama söylediklerinin hepsi yalan çıktı.
Nişanlandığımız günden itibaren çalışmadı. Evlendikten sonra da bütün gün evde yatmaya devam etti. Uçan kuşa dahi borcu varmış. Bana da kredi çektirdi, kredi kartlarımı aldı kullandı ve hiçbirini ödeyemedi.
Ben işe gidiyorum ve onun borçlarını ödüyorum. Çalıştığım şirket tarafından karşılanan eşyalı bir evde oturuyoruz; kendimize bir ev bile kurmadık.
Artık ona hiç inancım kalmadı. Sürekli, “O iş olursa kurtuluruz, bu iş olursa kurtuluruz” deyip beni oyalıyor ama kendisi sabaha kadar oturup akşama kadar yatıyor.
Bir başkasının yanında da çalışamayacağını söylüyor. Aklımdan sürekli boşanmak geçiyor. Bir yandan da yaza kadar bekleyip toplanacağını, eğer toplanamazsa o zaman ayrılmam gerektiğini söylüyor. Benim iş yerindeki mevkim, çalıştığım bölüm iyi.
Eşimse lise mezunu, çok zengin bir ailede büyüyüp işlerini batırmış ve onları beş kuruşsuz bırakmış.
Sizce ben ne yapmalıyım? O kadar mutsuzum ki içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. ◊ Rumuz: Eşim çalışmıyor
Merhaba Güzin Abla, 3 yıllık bir ilişkim var. Babası giyimimden nasıl biri olduğumu anlayacak kadar kendini zeki sanıp beni istemiyor.
Üstelik beni istemeyen babası, duyduğum kadarıyla annesini aldatıyormuş. Başkasından bir çocuğu varmış. İşte insanların giyim kuşamına takanların, akıllarının nerede olduğu belli olmuyor mu?
Sevgilim bu durumu benden hep gizledi ama ben bir yerlerden öğrendim yaşananları.
Hâlâ bilmediğimi düşünüyor ve bana “birbirimiz hakkındaki tüm gerçekleri anlatmadan evlenemeyiz” deyip duruyor.
Ben, onun beni sevdiğini hissediyorum ama ilişkiye devam etmekte yanlış mı yapıyorum bilmiyorum....
Çok kötü şeyler yaşamış, ben hep yanında olmak istiyorum ama o bana bu aralar uzak.
Son görüşmemizde “Her şeyi düzelteceğiz” dedi. Ama hiç adım atmıyor. Hep ben arayıp soruyorum. Bütün bu davranışlarının sebebi giyimim ve arkadaşlarımın onu rahatsız etmesi. O da babasından öğrendiği gibi kıyafetime, gezmeme, arkadaşlarıma aklını takmış. Çok yıprandım ama “3 yılımı verdim” diyerek yıllarımın boşa gitmesini istemiyorum.
Güzin Abla, 24 yaşındayım ve üniversite son sınıf öğrencisiyim. Bundan bir süre önce biri ile tanıştım, gayet samimi, sıcak ve iyi biriydi. Bana “İlk âşık olduğum kişi sensin. O yüzden duygularımı ve sana olan cinsel heyecanımı tutamıyorum, sana hiç doyamıyorum. Sen benim hatunumsun” diyor. Bu da beni çok etkiliyor.
Ancak akşamları internet üzerinden konuştuğumuzda hep cinsellik üzerine konuyu açıyor. Ben “Yok eğer sırf bu yüzden benimle konuşuyorsan, bir daha konuşmayalım” diyorum.
Özür diliyor, eskisi gibi olmayacağını ve tavrının değişeceğini söylüyor. En başta tavrımı belli ettim. Mütevazı ve mutaassıp bir ailenin kızıyım, Allah’tan da korkarım. Ancak “Bir daha sana baskı yapmam” dediği halde hâlâ bu isteklerini sürdürüyor.
Güzin Abla istediği olmayınca da şımarık çocuk gibi tutturup “İlla olsun” diyor. Beni zorluyor…
Bir de mesleği gereği kandırmayı çok iyi biliyor ablacım. Bazen gecenin bir saatinde müstehcen şeyler konuşmak istemiyorum. Önce, “Peki” diyor ama ertesi akşam yine aynı ısrarlı tavrı değişmiyor.
Biz birbirimizden çok uzak şehirlerdeyiz. “Ben ilk deneyimimi seninle yaşadım” diyor. Aslında bunu flört anlamında söylüyor. Ama söylemeliyim ki biz birbirimizi henüz hiç görmedik. Kendisi 22 yaşında, sanki biraz çocuk gibi… Ne yapsam Güzin Ablam, ben şimdi ayrılsam mı? Ama ona kısa sürede çok alıştım.
◊ Rumuz: Sıkıntı bende mi?
Merhaba Güzin Abla, lise öğrencisiyim. Yaklaşık 1 buçuk yıl süren ilişkim vardı. O da benimle yaşıt.
Ancak ilişkimiz sırasında onun psikolojik açıdan sıkıntıları olduğunu fark ettim. Toplumda herkesle gülüp eğlenen, herkesle arasını çok iyi tutan biri ama içinde enkaz yatıyor. Asla dışarıya kendisini gösterdiği gibi biri değil. Kimseye sadık değil. Kolaylıkla yalanlar söyleyebilecek biri.
Onunla düzgün bir ilişki yaşamak, onu düzeltmek için çok uğraştım.
Kimseye açmadığı kadar bana açtı içini, kimseyle konuşmadığı şeyleri benimle konuştu. Ama cesaret edemedi bir türlü bağlılık gerektiren bir ilişki yaşamaya. Bana bağlandıkça, beni sevdikçe benden uzaklaşmak istedi. Geçmişinde çok yara almış, sevdiği tarafından aldatılmış. Bunları benden başka kimse bilmiyor.
Onunla ayrılalı bir yıl oluyor. Ayrıldıktan aylar sonra başka bir kıza açılmış, üstelik kızı tanıyorum...
Sonra kızla hiç sebepsiz arasına mesafe koymuş ve beklemediğim bir anda yine bana geri döndü. Toparlandığım bir dönemdi, bu sefer ben onu tersledim. İlgisini hissettirip kendisini fark ettirmek için etrafımda dolanıp durdu.
Sonra da önceden açıldığı kıza yine döndü. Şimdi o kızla arası çok çok iyi… İlişkilerini gözüme soka soka yaşıyorlar. Üç buçuk aydır birlikteler ve hâlâ beni gördüğü yerde izliyor, süzüyor.
Güzin Abla, 13 yaşına girecek bir kızım ve üniversiteye hazırlanan bir oğlum var. Kızım hep odasında, hiç yanımıza gelmiyor. Eğer odaya bir şey için girersem ve kapıyı çıkarken örtmezsem çok sinirleniyor; arkamdan sinirli bir şekilde bağırıyor.
Okul arkadaşlarına soruyorum, gayet sosyal olduğunu söylüyorlar. Fakat evde özellikle babasına çok uzak, yabancı gibi davranıyor, çekiniyor. Abisiyle işi düşerse konuşuyor, nadiren şakalaşıyor. Ama babasına uzaklığını bir türlü anlayamıyorum.
Babası biraz otoriter, sert bir adam ama çocuklarına şiddet uygulayan biri değil. Bazen babasıyla sorunlarımız oluyor ama çoğunda çocuklara duyurmamaya çalışıyorum. Kızımın bu durumuna çok üzülüyorum.
En çok da bir sıkıntısı var ya da bir şiddete maruz kalıyor benim haberim yok, diye endişeliyim.
Geçenlerde telefonunu inceledim. Bazı arkadaşlarının mesajlarda küfrettiğini gördüm. Son incelediğimde ise yeni bir erkek arkadaşı olduğunu anladım. Ona sadece, yaşının bunlar için küçük olduğunu ve bu durumun onun derslerini de etkileyeceğini, kendini çok kaptırmaması gerektiğini söyledim. Çünkü mesajlarda çocuğa “Ne dersen yaparım, öl dersen ölürüm” diye yazdığını gördüm ve çok endişeliyim. Lütfen, yardım edin.
◊ Rumuz: Kızım beni endişelendiriyor
YANIT
Sevgili okurum, kızınız ergenlik çağının ortasında. Bütün bu davranışları ergenlik döneminde sıklıkla rastladığımız sorunlar. Size aşağıda anlatacaklarımdan sonra, onu bir psikoloğa götürmeye karar vermek yine size düşüyor. Ancak bunun için asla ısrar etmeyin.
Merhaba Güzin Abla, benim sorunum kayınvalidemle ilgili... Ben iki yıllık evliyim... Evlenir evlenmez kayınvalidemin evine geldik, onunla berabere yaşıyoruz...
Ancak kayınvalidem eşime aşırı düşkün, her şeyimize karışıyor; oğlunun yediğine, içtiğine, gittiği yerlere vs.
Ben de bundan çok rahatsız oluyorum ve bunu eşime yansıtıyorum...
Aslında eşimle severek evlendik; mutluyuz.
Ancak kayınvalidemin davranışları huzurumuzu kaçırıyor.
Gizlice odama girip karıştırıyor, benim eşyalarımı izinsiz kullanıyor...
Tüm bunlar yetmezmiş gibi yaptığım hiçbir şeyi beğenmiyor ve sürekli kızlarının yaptıkları örnek gösteriyor...
Sevgili Güzin Abla biz hayvanseverler ve hayvan besleyenler olarak son zamanlarda koronavirüsle ilgili endişe duymaktayız.
Sosyal medyada o kadar çok saçma sapan yazılar paylaşılıyor ki insan neye inanacağını bilemiyor.
Veterinerim, kedilerin çoğunda bulunan koronavirüsün her zaman öldürücü olmadığını, ancak FİB hastalığına dönüşürse bağışıklık sisteminin durumuna bağlı olarak öldürücü olabileceğini söyledi.
Evinde 5 kedi, bir köpek besleyen bir hayvan dostu olarak yine de endişe içindeyim.
“Bunu bize en iyi Güzin Ablamız anlatır”, diye düşündük. Sizin ne kadar hayvan sevdiğinizi, iyi bilmekteyiz.
Üstelik sizin her konuda olduğu gibi bize açıklayıcı bilgi vereceğinizden de eminiz.
Lütfen bizi aydınlatın Güzin Abla.