Paylaş
Güzin Abla, 13 yaşına girecek bir kızım ve üniversiteye hazırlanan bir oğlum var. Kızım hep odasında, hiç yanımıza gelmiyor. Eğer odaya bir şey için girersem ve kapıyı çıkarken örtmezsem çok sinirleniyor; arkamdan sinirli bir şekilde bağırıyor.
Okul arkadaşlarına soruyorum, gayet sosyal olduğunu söylüyorlar. Fakat evde özellikle babasına çok uzak, yabancı gibi davranıyor, çekiniyor. Abisiyle işi düşerse konuşuyor, nadiren şakalaşıyor. Ama babasına uzaklığını bir türlü anlayamıyorum.
Babası biraz otoriter, sert bir adam ama çocuklarına şiddet uygulayan biri değil. Bazen babasıyla sorunlarımız oluyor ama çoğunda çocuklara duyurmamaya çalışıyorum. Kızımın bu durumuna çok üzülüyorum.
En çok da bir sıkıntısı var ya da bir şiddete maruz kalıyor benim haberim yok, diye endişeliyim.
Geçenlerde telefonunu inceledim. Bazı arkadaşlarının mesajlarda küfrettiğini gördüm. Son incelediğimde ise yeni bir erkek arkadaşı olduğunu anladım. Ona sadece, yaşının bunlar için küçük olduğunu ve bu durumun onun derslerini de etkileyeceğini, kendini çok kaptırmaması gerektiğini söyledim. Çünkü mesajlarda çocuğa “Ne dersen yaparım, öl dersen ölürüm” diye yazdığını gördüm ve çok endişeliyim. Lütfen, yardım edin.
◊ Rumuz: Kızım beni endişelendiriyor
YANIT
Sevgili okurum, kızınız ergenlik çağının ortasında. Bütün bu davranışları ergenlik döneminde sıklıkla rastladığımız sorunlar. Size aşağıda anlatacaklarımdan sonra, onu bir psikoloğa götürmeye karar vermek yine size düşüyor. Ancak bunun için asla ısrar etmeyin.
Sadece size anlatamayacağı özel bir sorunu varsa, belki bir uzmana söz edebilir, diye düşünüyorum. Özellikle de babası konusunda…
Erken ergenlik dönemi, gençlerde hormonal sistemin çalışmaya başlaması ve dalgalanmalar göstermesi ile başlar. Kısacası adet görmesi, hatta adet öncesi gerginlikleri onu huzursuz ederken, o gençte fiziksel ve zihinsel değişimler de hızlanır.
Hormonlardaki değişim beyni de doğrudan etkiler ve duygularıyla davranışları arasında dikkat çekici çatışmalar başlar.
Ergen, anne babasıyla daha çok sürtüşür, otoriteye çok karşı çıkar. Kim olduğunu ve vücudundaki değişimi sorgulamaya başlar. Kendini, vücudundaki gelişmeyle çocuk ruhu arasında sıkışmış hissedebilir, özellikle karşı cinse duyduğu çekilme, önceleri ona çok yabancıdır.
Anne babasından daha çok arkadaşları ile zaman geçirmeyi tercih eder. Âşık olduğunu düşünür, sevme içgüdüsünün odağı haline getirdiği karşı cins onun için tüm yaşamının amacı haline gelir. Zamanla her şey yerine oturacaktır. Yeter ki siz çok fazla tepki göstermeyin.
Çocuğunuz, hiç nedensiz öfkeli ve alıngan bir ruh halindeyse, burada size düşen görev onunla çatışmaktan kaçınmak, onun mahremiyetine, kişiliğine ve tarzına sayı duyduğunuzu göstermektir.
Bu arada en önemli değişimlerinden biri de kendini beğenmemesidir. Kendinden memnun olması için onu eleştirmek yerine onu olduğu gibi kabul ettiğinizi, sevdiğinizi her fırsatta göstermeye çalışmalısınız.
Paylaş