Tedavi için gelen yaşlı hastalar iki kat merdiven çıkmak zorunda kalıyor.
Asansör kapısındaki Güvenevler Mahalle Muhtarı Seviye Ardıç Çelik adı altında yazılı olan bilgi ise şöyle:
“Değerli sakinlerimiz; asansör sorunu için Çankaya Belediyesi ile yapılan görüşmede; arızalı ve miyadı dolmuş olan asansörümüzün, ihaleye çıkarıldığı ve en kısa zamanda da yenileneceği bilgisi tarafımıza söylenmiştir.”
Osman ÖZDEN
Kavşakta rutin kaza
Ümitköy Ümit Mahallesi Meksika Caddesi, metro durağı yanındaki kavşakta her zamanki rutin trafik kazalarından biri daha yaşandı.
Batıkent’e yapılan yeni köprülü kavşağın ortasında, yerin 10-15 santimetre üzerine çıkmış şekilde duran ve araçlar için tehlike yaratan ‘Rögar K’apağını, okur M. Yıldız fotoğraflayıp, gönderdi.
Türkiye’nin milli, Ankara’nın ise bitmek bilmeyen sorunu rögar:
* Bir ülkenin gelişmişlik düzeyi ölçülürken, göz önüne alınabilecek en önemli maddelerden biridir. Yol seviyesiyle rögar kapağı arasındaki mesafe artıkça, o ülkenin gelişmişlik seviyesi aynı oranda azalır. Yani ters orantılıdır.
* Sürücülere tuzaktır. Trafik canavarına yardım ve yataklık etmekten erinmez, çekinmez.
* Hırsızın gözdelerindendir. Ankara’da her yıl 2 bine yakın rögar kapağı çalınır.
* Açık kalan rögar; çocuk yutar, yetişkin bir insanın kolunu, bacağını kırar.
Bu iki bölgenin Çankaya’ya geçeceği netleştiğinde, çöp konteyneri işi yarım kaldı. Şimdi yarım kalan işin tamamlanarak, bölgedeki tüm çöp konteynerlerinin yer altına alınmasını bekliyoruz.
* Çöp konusundaki asıl problem ise kullanım şekli. Ümitköy’deki ev ve iş yerlerinin atığı çok fazla. Bazı insanlar işin kolayını seçip, çöplerini konteynerin içi yerine yanına-yakınına bırakıyor.
* Bir diğer husus, yer altı çöp konteynerlerinin ağzı çok dar. Büyük parça atıkları içine atmak imkansız. Yeni yapılacak konteynerlerin kapaklarının büyük olması sağlanmalı.
* Çöplerin toplanması belediyelerin öncelikli hizmet alanlarına giriyor. Halkın çöp atma konusunda bilinçlendirilerek çevre kirliliğinin önlenmesi için halen bu şekilde çöp atanların gerekli şekilde uyarılması gerekmiyor mu?
Mehmet GÜRER
HAFTANIN FOTOĞRAFI
Çöpten çıkan bir çift bacak
Mahallemiz, 30 Mart yerel seçimleriyle birlikte Yenimahalle’den Çankaya’ya bağlandı.
Sitemizin yanından geçen 3381/3 Sokak’taki yolda 4 ay önce bozulmalar meydana geldi. Son dönemlerdeki etkili yağışla birlikte bozulmalar arttı. Asfalt yol öyle bir duruma geldi ki, son 1 aydır araç geçemiyor. Yol kenarındaki alandan toprak kaymasıyla büyük kaya parçaları yuvarlanıyor.
Toprak kayması, sitemizi çevreleyen beton bahçe duvarlarımıza da zarar veriyor. Çankaya Belediyesi’ne içinde bulunduğumuz sorunu ve en önemlisi bölgedeki toprak kaymasını dilekçeyle bildirmememize rağmen ilgilenen olmadı.
Sinan DEMİRCİOĞLU
ENGELİMİN ENGELLERİ
7 basamaklı asansör problemi
Engelli plakalı aracıma yazılan haksız cezaya itiraz dilekçemi vermek üzere Kızılay’dan metroya binip, Sıhhiye’de indim.
Araç, durağa kadar hızlıca gelip, son anda ani frenle durdu. Sonraki duraklarda da aynı şeyi tekrarlamasıyla aracın içinde ‘hacı yatmaz’ misali sallandık.
Şoför aracı tehlikeli bir biçimde kullanırken, bir yandan da sürekli cep telefonu ile konuşuyordu. Konuşmalardan anladığım şu oldu:
Kent sakinlerinin, otobüslerin durağa ne zaman geleceğini öğrenmesi için Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından geliştirilen ‘EGO Otobüs Nerede’ uygulaması üzerinden önünde ya da arkasındaki rakibi olan Özel Halk Otobüsü’nü takip ediyordu. Şoför, telefonda konuştuğu kişi ile durumu istişare ettikten sonra (tabi bu sırada konuşmasını tüm yolcular duydu) otobüsteki muavine ‘GPS cihazının fişini çekmesi’ talimatını verdi. Muavin yerinden kalkıp, aracın ön camının üstündeki panoyu açtı ve EGO Otobüs Nerede uygulamasına, aracın yerini, hızını bildiren GPS cihazının kablosunu söktü. Peki şimdi sormak lazım:
Amacı Özel Halk Otobüsleri’ni denetim altına almak ve vatandaşların durakta beklerken bilgi edinmesini sağlamak olan bu cihazları ticari çıkar amacıyla kapatmak yasal mıdır?
Daha geçtiğimiz ay içerisinde toplu taşıma araçlarının karıştığı kazada 3 insanımızı kaybetmişken, 2 yolcu daha alabilmek için bu tür işlemler yapmak hangi vicdana sığar? Umarım plaka, saat, ve konum bilgilerini paylaştığım, üstüne fotoğrafını da çektiğim bu keyfi uygulama yetkili merciler tarafından uygun biçimde cezalandırılır.
(Bir yolcu)
Ümitköy metrosu da şakır şakır damlıyor
Ümitköy metro istasyonunun, şehir merkezi yönünde peron başını su basıyor. İstasyonda beklerken şelale sesine benzer bir sesle irkiliyorsunuz. Sesin geldiği yöne gittiğimde, tavandan gelen suyun, hattın üstüne aktığını gördüm. Metrolar şakır şakır damlıyor, yetkililer bakıyor. Ankara’da enteresan hizmet var, üstü makyajlamaktan alta fırsat kalmıyor...
*Bir süre daha mevcut terminal kullanılmalı.
*AŞTİ’nin alt katındaki tamirhaneler, benzinlik ve etrafındaki otobüs park alanı kaldırılmalı.
*Yolcu indiren otobüsler AŞTİ’de bekletilmemeli.
*İleriki yıllarda AŞTİ ikiye bölünerek, raylı sistemle ulaşımı sağlanan doğu ve batı garajları yapılmalı.
Çünkü:
Raylı sistem bağlantısı olmayan havalimanından sonra, raylı sistemle bağlı olmayan bir bölgeye yakın bir gelecekte AŞTİ’yi taşımak mantıklı bir çözüm olmaz.
Mesut ŞENER
Cumartesi günü akşam saatlerinde Batıkent metro istasyonundaydım. Merdivenlerden inerken rengarenk, yarısına kadar suyla dolu kovalarla karşılaştım yine. Sağ olsunlar kayıp düşmeyelim diye her kovanın yanına bir de ‘kaygan zemin’ uyarısı koymuşlar. Her yağmur sonrasındaki alışılagelmiş manzara...
Şıp şıp su sesleri arasında yine başımı öne eğip, adımlarımı hızlandırdım. (Yalnız şunu belirtmek istiyorum, her duyarlı vatandaş sanki evinin çatısı akıyormuş gibi üzülüyor bu duruma.)
Bu manzarayı görünce insan ister istemez korkuyor. İstanbul halkı Marmaray’a binip, boğazın içinden geçiyor, Ankara’da ise her yağmur sonrasında metrolardan su sızıyor. (Kolej ve Tandoğan istasyonlarının da durumu aynı)
Yetkililerin bu soruna bir çözüm üretmesi ve Ankara halkını sorun hakkında bilgilendirmesi gerektiğini düşünüyorum.
Dilek A.
Görünmeyen sola dönüş
Çayyolu Ankaralılar Caddesi, Cüneyt Gökçer Tiyatrosu önündeyiz... Aracımızla kavşaktan yola çıkmak istiyoruz. Yolu kontrol etmek üzere nereye bakacağız? Tabi ki sola!
Karanlık yolda ilerlerken sürücülerde yarattığı geçici körlük nedeniyle bu tabelaların trafik güvenliğini tehlikeye attığını düşünüyorum. Birkaç gün önce 1071 Malazgirt Bulvarı’ndaki dijital yol levhasının arızalandığını görünce üzülsem mi sevinsem mi bilemedim.
153 Mavi Masa’yı arayıp, ‘Dijital levhanız çökmüş’ diyerek, durumdan kendilerini haberdar ettim. Ankara ve Ankaralı sürücüler için de bir ricada (vatandaş olarak talepte) bulundum:
‘Dijital levhalar gece vakti kör eden ışığıyla reklam yapmaya devam edecekse, lütfen bırakın böyle bozuk kalsın. Düzeltip reklamlara devam ederseniz de, inşallah tüm dijital levhalarınız bir bir çöker. Teşekkürler...’
E.S.
Eğitimciye var sağlıkçıya yok
Ankara’da kamuoyunun büyük kesimini ilgilendiren, ‘Büyükşehir Belediyesi’nin 60 ve üzeri yaşlarda olan vatandaşlara tanınan ücretsiz ya da kısmı ücretle taşıma yapılma hizmeti’ başarılı yürütüldüğü gibi memnuniyet vericidir. Ne var ki, bu tip hizmet yenilikleri planlanırken bazı eksiklikler ve atlamalar da olmaktadır. Örneğin: