Fatih Tekeci

Kaldırım kapanı

28 Temmuz 2014
Eskişehir Yolu’nda yaya olmak gerçekten zor.

Direksiyon başındayken kullandığım bu yoldan, geçtiğimiz günlerde yaya gitmek durumunda kaldım.
MTA Kampüsü’nü geçtikten sonra Söğütözü ve Muhsin Yazıcıoğlu caddelerinin birleştiği noktadaki köprüye geldim. Köprü üzerindeki yaya yolunun yeterli olduğunu düşünürken birden bitişteki beton bariyerlerin birbirine yaklaştığını fark ettim. Yolun sonuna geldiğimde bunun yayalar için kurulmuş bir ‘kapan’ olduğunu gördüm. Bariyerler oraya yerleştirilirken yayaların geçebilmesi için iki beton blok arasında yaklaşık bir karış boşluk bırakılmış. Erkekler bu engeli atlayarak aşabilir fakat bir kadının o kapandan geçmesi mümkün değil. Kent Estetiği ekipleri, buradaki sorunu en kısa sürede çözmeli.
E.S.

Sansarlar musallat oldu

Batıkent Uğur Mumcu Mahallesi 1648. Sokak’taki birçok evin çatısına, yaklaşık 4-5 aydır sansar olduğunu düşündüğümüz yabani hayvanlar musallat oldu. Bu hayvanlar etobur oldukları için, baca içlerine farelerin leşlerini taşıyor. Çatılarımız hayvan leşleriyle doldu. Havaların ısınmasıyla leş kokusu dayanılmaz, sağlımızı da tehdit etme boyutuna geldi. Korkudan pencere dahi açamıyoruz. İşin daha da garibi özellikle geceleri çok gürültü yaptıklarından uyku da uyuyamaz hale geldik. Konuyla ilgili bize yol göstermesi amacıyla Orman Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi, Yenimahalle Belediyesi, Hayvanları Koruma Derneği ve çevremizdeki özel veterinerlikler dahil her yere başvurduk. Ancak hiç bir merci bu konunun kendileriyle alakalı olmadığını söyleyerek, bizi bu sıkıntımızla baş başa bıraktı. Çok güç durumda olduğumuzdan sesimizi duyurmanız ve derdimize çare olacağınızı düşündüğümüz için bu sıkıntımız hakkında sizi bilgilendirmek istedik. Acilen yardımınızı bekliyoruz.
Hami ÖZAKTAŞ

Twitter’dan

Yazının Devamını Oku

Kuryelerin plaka oyunu

25 Temmuz 2014
Kask takma gereksinimi duymayan, ters yöne giren ve zaman zaman da ayakta motosiklet kullanan kuryeler, taktırdıkları ses sistemleriyle de çevreyi rahatsız ediyor.


Gün boyu, hatta gece yarısında bile Ayrancı sokaklarında turlayan bu duyarsız motosiklet sürücüleri, hiçbir uyarıya da aldırış etmiyor.
Şikayet edilme ve işinden olma korkusu taşıyan bazı kuryeler ise kendince çözüm yolu bulmuş. Plakalarını kapatan kuryeler, tehlikeli eğlencelerini sürdürüp, insan canını hiçe saymaya devam ediyor. Kavaklıdere Karakolu’nun 100 metre yakınında yer alan bir işletmeye ait motosiklet sürücüsünün fotoğrafta görüldüğü gibi kendince aldığı önleme de bir müdahalede bulunulmamasına şaşırıyorum.
R. KAYA

ÇUKURAMBAR SAHİPSİZ Mİ?

Bir tarafta 25-30 katlı gökdelenler, diğer tarafta 4-5 katlı binalar. Dengesiz bir yapılaşma örneği, Çukurambar...

Yazının Devamını Oku

11 durak 72 anons

21 Temmuz 2014
Kızılay-Koru istasyonları arasında çalışan Çayyolu Metrosu’nun açılması, bölge sakinlerini memnun etti.

Ancak, anons kirliliğinden son derece muzdaribiz. Şöyle ki:
* 11 durağı bulunan Çayyolu Metrosu’nda, ardı ardına Türkçe-İngilizce anonslar yapılıyor.
* Vagonlarda led ekranlı uyarı yazıları ve ışıklı durak sinyalleri bulunmasına rağmen her durak kalkışında, ‘Trenimiz Koru istikametine gitmektedir...’ diye başlayan Türkçe-İngilizce anonslar canımızdan bezdirdi.
* 11 durakta toplam 72 kez anons saydım.
* El insaf. İnsanları çılgına çeviren bu anons kirliliğine artık bir son verilmeli.
(İsimsiz okur)

Dikkat! Önlemsiz yıkım var

Yazının Devamını Oku

Otoparka keyfi tarife

18 Temmuz 2014
Kocatepe Dr. Mediha Eldem Sokak’taki akrabamı ziyarete gittim.

(Saat 21.45) Aracımı park etmek üzereyken, üzerinde ‘otopark’ yazılı bir genç yaklaştı:
* Abi park ücretini alayım.
* Şu binada oturan akrabama geldim.
* Beni ilgilendirmez, 5 TL vereceksin.
Tabeladaki, ‘Saat 08.00-20.00 arası ücretli’ yazısını otopark görevlisine gösterdiğimde ise, ‘Ara şikayet et’ yanıtını aldı. Ertesi gün arabamla yine aynı sokağa geldiğimde bu defa başka bir park görevlisi elinde makbuzla gelip, ‘4 saati 5. TL’ dedi. Tabelalarda tarife bilgisi arıyorum, bulamıyorum. İstanbul ve İSPARK’ın gözünü seveyim. Saat 18.00’den sonra ücretsiz ve nereye ne ödeyeceğinizi yazan tabelalar var. Ankara bu mevcut düzenle, gece 22.00’de bile para alan bir otopark saltanatı yaratır.
Toygun DİKER

ENGELLİ ASANSÖRÜNE ‘ÇÖP’TEN BARİKAT

Yazının Devamını Oku

Meydanda fuhuş pazarlığı

14 Temmuz 2014
Ankara’nın merkezi, tarihi semt, Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı yer olan Ulus; bugün fuhuş pazarlıklarının yapıldığı mekâna döndü.

* Genelev yıkıldıktan sonra fuhuş pazarlığı ve mesaisi sokağa taştı.
* Tarihi Ulus Meydanı ve Atatürk Anıtı çevresinde aleni fuhuş pazarlığı yapılıyor.
* Oteller, saatlik, yarım saatlik oda kiralıyor, genelev gibi çalışıyor.
* Denetimlerdeki yetersizlik nedeniyle cinsel yolla bulaşan hastalıklar her an patlayabilir.
* Çarşı, pazarda dolaşılamıyor. Her kadına potansiyel fuhuşçu muamelesi yapılıyor.
* Burası Nairobi ya da Kalküta değil. Türkiye’nin başkenti Ankara... Bu kadar iğrenç manzaranın yaşandığı bir başkent merkezi daha var mıdır? Her şey bir yana turistlerden utanmak gerekir. Ulus’a gelenler bunu hak etmiyor. Aileler, çoluk çocukları ile artık Ulus’a çıkamıyor. Ayıptır, saygısızlıktır...
Yetkililerin harekete geçmesi lazım.

Yazının Devamını Oku

İftar çadırı önünde eli sopalı mülteci nöbeti

11 Temmuz 2014
Suriye'deki iç savaştan kaçıp Ankara’ya sığınan mülteciler, kentin dört bir yanındalar.

Park köşeleri, köprü altları, yıkılan gecekondular, AŞTİ...
Bu insanları o kadar kanıksadık ki, artık dikkatimizi bile çekmez oldular.
İçinde bulunduğumuz Ramazan ayında geçtiğimiz salı akşamı (08.07.2014) Ulus Hacı Bayram Cami yanına kurulan Büyükşehir Belediyesi’ne ait iftar çadırı önünde büyük bir insanlık dramına tanık oldum. Bir grup Suriyeli, iftar çadırına girmek -bazıları sadece yemek alabilmek için- toplandı. Hasta ve aç olduklarını anlatmaya çalışan Suriyelileri, içeriden elinde sopayla çıkan bir adam karşıladı. Ön sırada yaşları 6 ile 10 arasında değişen çok sayıda çocuğun korku dolu bakışları altında insanları tehdit eden sopalı kişi, Suriyelileri köşeye sıkıştırıp, ‘Sizi içeri alamam, alırsam müdür bana kızar’ dedi. Mübarek Ramazan ayında, aç ve hasta olan bu insanları sopayla korkutmak doğru mu? Onlar insan değil mi?

Nurtaç AŞAR

BAHÇELİ’DE ‘VALE’ İŞGALİ

Yazının Devamını Oku

Harf lütfen

7 Temmuz 2014
Sıhhiye metro istasyonundaki yön levhalarının birçoğunda harf eksiği var.

Dökülen harfler, tamamlanmayı bekleyen bulmacayı andırıyor. Hatta kentlilerin şikayetlerini dinlemek amacıyla hizmet veren ALO 153 MAVİ MASA bile ‘.LO .53 .AVİ MASA’ şeklinde karşımıza çıkıyor. Benzer duruma diğer (eski) istasyonlarda da karşılaşmak mümkün. Umarım, yeni açılan metro hatlarındaki modernlik, eski istasyonlara da taşınır.
Sedat C.

Etimesgut’un hastane çilesi

Son bir ayda 3 defa Etimesgut Devlet Hastanesi’ne gittim. Her seferinde çareyi şehir merkezindeki hastanelerde buldum.
Etimesgutlular olarak, Ankara’nın en büyük ilçelerinden birisinde oturuyoruz ama doğru düzgün bir hastanemiz bile yok. Bir gidersiniz branş doktoru bulumazsınız, bir gidersiniz Acil Servis’te hastanıza bakacak yeterli doktor olmaz. Zaten 80 yıllık bina. Etimesgutlular, hastanenin yetersizliğini öyle kanıksadı ki artık gitmiyorlar bile. Koridorlar bomboş.
İlçenin nüfusu 500 bini aştı, hâlâ hastane için bile 20–25 km yol gitmek zorunda kalıyoruz. Söz konusu olan sağlığımız. Sanki bizi eziyetle terbiye ediyorlar. Bu çile daha ne kadar sürecek?

Yazının Devamını Oku

Made in Abidinpaşa

4 Temmuz 2014
Mamak Abidinpaşa’daki 30138 numaralı otobüs durağının oturağını yetersiz bulan Abidinpaşalılar, soruna ‘Türk işi’ çözüm getirdi.

Okur Sedat Cenikli, Münzeviler Caddesi’nde karşılaştığı ve fotoğrafladığı manzarayı şöyle anlattı:
* Koca durak, tek oturak. Sıkışalım dense, 3 kişi anca sığar. Hal böyle olunca da, mahalleli alternatif arayışına girmiş.
* Her ne kadar manzara pek hoş olmasa da, park ve bahçelerde kullanılan bir bankla, durağın oturak kapasitesi artırılmış.
* Mahalleye yeni taşındım. İlk gördüğümde yadırgadığım bu manzaraya, ben de tüm mahalleli gibi alışmaya başladım.
* İşin mimarı (ya da mimarları) yaptıkları işçiliğin güvenlik önlemlerini de elden bırakmamış. Bank çalınmasın diye durağın sabit oturağına zincirlenerek, bir de asma kilit vurulmuş.
* Bir turist görse ne düşünür bilmem ama, umarım Abidinpaşa’daki bu durağı gören yetkililer, otobüs duraklarının oturma kapasitelerini artırmayı bir kez daha gözden geçirir.

Gaza zam yok ama satışa limit geldi

Yazının Devamını Oku