Paylaş
Cumartesi günü akşam saatlerinde Batıkent metro istasyonundaydım. Merdivenlerden inerken rengarenk, yarısına kadar suyla dolu kovalarla karşılaştım yine. Sağ olsunlar kayıp düşmeyelim diye her kovanın yanına bir de ‘kaygan zemin’ uyarısı koymuşlar. Her yağmur sonrasındaki alışılagelmiş manzara...
Şıp şıp su sesleri arasında yine başımı öne eğip, adımlarımı hızlandırdım. (Yalnız şunu belirtmek istiyorum, her duyarlı vatandaş sanki evinin çatısı akıyormuş gibi üzülüyor bu duruma.)
Bu manzarayı görünce insan ister istemez korkuyor. İstanbul halkı Marmaray’a binip, boğazın içinden geçiyor, Ankara’da ise her yağmur sonrasında metrolardan su sızıyor. (Kolej ve Tandoğan istasyonlarının da durumu aynı)
Yetkililerin bu soruna bir çözüm üretmesi ve Ankara halkını sorun hakkında bilgilendirmesi gerektiğini düşünüyorum.
Dilek A.
Görünmeyen sola dönüş
Çayyolu Ankaralılar Caddesi, Cüneyt Gökçer Tiyatrosu önündeyiz... Aracımızla kavşaktan yola çıkmak istiyoruz. Yolu kontrol etmek üzere nereye bakacağız? Tabi ki sola!
Ama yolu görmek ne mümkün. Yenimahallede’den Çankaya’ya bağlanmamız esnasında denetimsizliklerden etrafımız tabelalarla doldu. Önümüzü göremez olduk. Uygar bir ülkede böylesi bir yerde kaza meydana gelse, tabelayı asanlar cinayete yol açmaktan yargılanır, çok ağır bir tazminatla karşı karşıya kalırlar. Bizde görevliler görevini yapsa trafik akışını engelleyen tabela sahiplerine zaten gereken yapılırdı. Kazasız günler diliyorum.
Mehmet GÜRER
Halka açık ama arabaya da açık
Eymir Gölü, güvenliği ve düzeni ODTÜ tarafından sağlanan, halka açık bir bölge. Yakın zamanda Eymir’e, ailemle birlikte bisiklete binmek ve yürüyüş yapmak için gittim. Ancak, gölün kıyısına yapılan yoldan sürekli araçlar geçmesi nedeniyle ne yürümekten, ne de bisiklete binmekten bir zevk aldım. (Sürekli araçlara yol vermek zorundasınız.)
Bu konuyu daha önce mail yoluyla ODTÜ’ye bildirmiştim. Araçların vızır vızır geçtiği yolda 2-3 kez ciddi kazalar yaşandı. Bir defasında panik yaparak, bisikletinin dengesini kaybeden biri, arabanın altında kaldı.
Hyde Park ve Central Park’tan arabalar geçse orada günün haberi olur sanırım. Eymir ve Mogan gölleri birleştirilerek, Ankara’ya turistlerin de geleceği bir güzellik kazandırılabilir. Tabi ki arabaların ortasından geçmediği bir güzellik...
S.Y.
Yolun ortası gölet yanı hurdalık
Birlik Mahallesi 451. Cadde üzerinde her yağmur sonrasında meydana gelen ‘yolda gölet’ manzarası sorunumuzu, hem Büyükşehir, hem de Çankaya Belediyesi’ne bildirdik. Ancak sonuç alamadık, problem çözülemedi.
Bir de yol kenarında Çankaya Belediyesi’ne ait bir hurdalık var. Bir belediyeye yakışmayan görüntü kirliliği.
T.P.
Katliam devam ediyor
Büyükşehir Belediyesi’nin Alparslan Türkeş Bulvarı’ndaki ağaç katliamı vicdanları sızlatıyor. Çiftliğin göbeğine ‘saray’ yapıldı koskoca Ata emaneti talan edildi. Şimdi de yaklaşma yollarından biri için binlerce ağaç daha katledildi. Yol genişletmek, yeni yollar açmak, saraya çevre düzenlemesi yapmak için tarihi, turistik mekanlar yok edildi. Emanete sahip çıkma, değer verme koruma, aslına uygun gelecek nesillere ulaştırma, tarihi ayakta ve canlı tutma gibi bir kaygı kesinlikle yok. Yaklaşık üç beş yıldır tanık olduğumuz faaliyet, AOÇ’yi zihinlerden silmek istercesine sürüyor. Peki yapanlar kim?
Metin ALTAY
Paylaş