Mahallemizde, 87. Cadde’nin tamamı ile 85. Cadde’nin bir kısmında 20 gündür sokak aydınlatmaları yanmıyor. EnerjiSA’nın -Başkent Elektrik- 186 no’lu telefonunu defalarca aradım, e-mail adreslerine defalarca mail gönderdim ancak arıza giderilmedi. Aydınlatmanın yanmadığı caddeler çok karanlık olduğu için tehlike oluşturuyor.
Hasan GİRGİN
KÖŞE LAMBALARI İPTAL
* ESAT Caddesi’nin sonundaki aydınlatma direği, 15 gündür gece-gündüz yanıyor. 15 gündür devam eden bu israf yürek burkarken, yapılan şikayetler de maalesef sonuç vermedi. Öte yandan Nenehatun ve Tahran caddelerinde yer alan köşe aydınlatma lambaları ise tamamen iptal oldu. Bu durum, can ve mal güvenliğini tehlikeye atıyor.
Temur LENK
YİYECEKLERİMİZ BOZULUYOR
Sincan ve Çayyolu metro hatlarında başlayan ‘ring’ seferleriyle, otobüs duraklarının fiziki yapısı ve kentlilere sağladığı konforun önemi, daha da arttı.
Okurumuz D.A., kentteki otobüs duraklarının mevcut haliyle ilgili bazı eleştirilerde ve önerilerde bulunuyor:
* * *
SORUNLAR
* Özellikle de içinde bulunduğumuz sıcak yaz aylarında neredeyse tamamı cam kaplı olan otobüs duraklarında nefes almak bile imkansız hale geliyor.
* Koca durakta tek oturak var. Üç kişi sıkışsa anca sığıyor.
* Duraklar bazı noktalarda ana yola çok yakın, bazı noktalar da ise kaldırımın tam ortasında.
ÖNERİLER
Göz göre göre özellikle de Kızılay, Cebeci, Emek ve Bahçelievler’deki canım ağaçlara ‘ölüm zımbası’ çakılıyor. Tabi ki öncelik vatandaşların daha duyarlı olması...
Belediyelere gelince:
Madem bu korsan ilanların önüne geçilemiyor, o halde ağaçlara yakın, yoldan geçen insanların rahatlıkla görebileceği noktalara ilan panoları konulmalı. Ağaçların pano gibi kullanılması önlenirken, insanların da bu kötü alışkanlıktan vazgeçmesi sağlanmalı.
K.Ç.
Demokrasi hayalini ‘ring’ seferi çaldı
Yenimahalle Belediyesi’nin ‘Demokrasi Meydanı’ yapmak istediği, Büyükşehir Belediyesi’nin bir gece yarısı etrafını telle çevirdiği ve 4-5 yıldır kapalı olan Çayyolu’ndaki alana, dozer ve kepçeler girip, her yanı dümdüz etti. Çalışmanın amacı, alanın Koru metro istasyonunun son durağına yakın olması nedeniyle buraya mahalleler arasında ring seferi yapacak olan belediye otobüslerine otopark alanı haline getirmekmiş. Her ne kadar otobüslerin kalkabileceği bir otopark ihtiyacı varsa da ‘halka rağmen’ değil, ‘halka sorularak, halkla birlikte’ bir belediyecilik anlayışının halen gelişmediğinin bir kanıtı olarak çektiğim fotoğrafı ve bu konudaki yorumları sizlere bırakıyorum.
Ama ne hikmetse ağaçlar ya kurur, ya da bodur kalır.
Bi bakarsın, ağaçlardan büyük ‘... Hatıra Ormanı’ yazılı, zamanla pas tutmuş koca levhalar kalır.
* * *
Kolaydır bizde ağaç kesmek.
‘Baltalar elimizde, uzun ip belimizde, biz gideriz ormana’ şarkısıyla orman sevgisini aşılamaya çalıştığımızdan mıdır nedir...
Bugün, ‘ağaç’ görünce birilerinin kafasında hemen ‘balta’ beliriverir.
‘Kurudu’ der devirir.
Yayalar cambaz oldu.
Bunlar yetmezmiş gibi kaldırıma ‘zabıta kulübesi’ yapılmak istenmesiyle, zurna ‘zırt’ dedi.
* * *
Salı günü Burhan Gökalp isimli okurumuzdan ‘ACİLLLLLL’ konu başlıklı bir mail geldi.
Bahçelievler 7. Cadde 61. Sokak’ın köşesinde esnaflık yaptığını belirten okur Gökalp, ‘Yaya yoluna zabıta konuyor’ dediği şikayetini şöyle aktarıyor:
“Çankaya Belediyesi, yaya yolu ve apartman bahçesine kaçak gecekondu yapıyor. Her tarafı aradık ama bir netice alamadık. Zabıta müdürü Bülent Bey böyle karar almış, kimse değiştiremiyor. Fotoğraflarını çektim, sizden ricamız bu keyfi işlemin durması için sesimiz olmanız.”
* * *
Bugün cillop gibi dökülen asfalt, yarın köstebek yuvası misali delik deşik hale gelir.
E bu mâlum manzara, kamyon arkası yazılarına da konu oluverir:
‘İsyanım yollara...’
* * *
Daha önce de yazmıştım, bizim asfaltın mayası bozuk.
Kıvamı tutmuyor-tutturulamıyor.
* Kızılay-Batıkent metro hattının vagonları, dilenciler tarafından kuşatıldı.
* Dilenciler vagondan vagona cirit atıyor.
* Bir tarafta; elinde kağıt, yanında küçük bir çocuk, ‘çocuğum hasta’ diyerek para toplayanlar...
* Bir tarafta da akordeon çalıp, yanında getirdiği küçük kıza para toplatan insanlar, sanat ya da müzik değil, vicdan istismarı yaparak, dilenciliğin farklı bir örneğini sergiliyor.
* Her iki durumda da parayı toplayan bu kişiler, bir sonraki durakta inip, diğer vagona geçerek para toplamaya devam ediyor.
* Dilenciler de kolay, hızlı ve çok para kazanmanın yolunu bulmuş.
Büyükşehir Belediyesi’ni aradım, ilgileneceklerini söylediler. Ancak üzerinden 3 ay geçmesine rağmen halen dilencilik devam ediyor.
* Uzun süredir devam eden restorasyon çalışmaları takdirle karşılansa da, çalışmaların ağır ilerlemesi hem kaleyi, hem de kale esnafını fazlasıyla sıkıntıya soktu.
* Tarihin başkenti olan Ankara Kalesi’nde yaşanan yangın ve hırsızlık olaylarını aydınlatacak MOBESE kameralarının olmaması, bölgede özel güvenlik görevlilerinin bulunmaması da cabası...
* Otopark sıkıntısı ve düzensiz park, Ankara Kalesi ve civarını yaşanılmaz bir hale getirdi.
Bu sorunlar çözülemediği sürece Ankara Kalesi, ‘cazibe merkezi’ haline gelmeyecektir. Bölgeye bu kadar yatırım yapılmışken, özel güvenliğin olmaması, MOBESE kameralarının takılmaması, otopark sorununun çözülememesi ileride kaleyi çok daha yaşanılamaz hale getirecektir.
B.S.
ÇIKMAZ KALDIRIM
Fatih Bey, devlet memuru olduğum için ileri demokrasimizde isim vererek yazamıyorum. Bu yüzden rumuzum, ‘GOP’tan Engin’ olsun.