Yönetmelikte yer alan bazı maddelerin, (5. ve 12. madde) Ankara’da halen uygulanmamasından dert yanan okur Yılmaz Ungan, 65 yaş ve üzeri kişilere verilen turuncu renkteki ‘serbest Ankarakart’ ile midibüs ve özel halk otobüslerine de ücretsiz binebilmeleri gerekirken, hakarete maruz kaldıklarını şöyle aktarıyor:
HAKARETE MARUZ KALIYORUZ
“Kent içi toplu ulaşımda 65 yaş ve üzeri kişilere ‘ücretsiz’ ulaşım imkanı sunan Ankarakart sahipleri, maalesef özel şahıs veya şirketlere ait halk otobüslerinin gazabına uğruyor. Büyükşehir Belediyesi, 65 yaş kartlarının bu otobüslerde de geçerli olduğunu asılacak bildirilerle duyurmalı. Çünkü bu yasal bir hak. Ancak bu hakkı gasp etmeye çalışan otobüsün şoförü ya da bilet kesen görevli, 65 yaşın üzerindeki insanlar bir de hakaret ediyor. Bu gibi nahoş olaylara mahal verilmemesi için Büyükşehir Belediyesi’ni göreve davet ediyoruz.”
YASAL OLARAK ‘HAK’ AMA...
Okurumuzun şikayetini Ankara Midibüs ve Halk Otobüsleri Esnaf Derneği Başkanı Kurtuluş Kara’ya sordum. Kara, 65 yaş ve üzeri vatandaşların özel halk otobüslerine de ücretsiz binme haklarının olduğunu ancak, kartlı sisteme geçilmesinin ardından bu haktan yararlanabileceklerini söyledi.
İŞTE YÖNETMELİKTEKİ O MADDE
MADDE 5 – (1) Türk vatandaşı olan altmış beş yaş ve üzeri kişiler, demiryolları ve denizyollarının şehiriçi hatları ile belediyelere, belediyeler tarafından kurulan şirketlere, birlik, müessese ve işletmelere veya belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanır.
KULLANDIRMAYANA CEZA VAR
Duyduğum en düşük ücret 400 TL civarında. Hatta bu meblağ, konut ya da iş yerinin değerine göre binlerce liraya kadar çıkıyor. Yasal olarak belediyelere bu yetki verilmiş belki ancak ülkemizde Ankara’dan başka bu ücretin tahsil edildiği başka bir şehir duymadım. Seçim dönemlerinde, mevcut dönem içinde ‘Şu kadar asfalt döktük’ diyerek reklamını bolca yapan Büyükşehir Belediyesi, seçim biter bitmez bu hizmetin bedelini ödetiyor.
Emrah KOÇ
TAPUMA ŞERH KONULDU
Büyükşehir Belediyesi, 2005’ten 2014 yılına kadar yapmış olduğu asfalt çalışmasının bedelini, afaki ücretlerle vatandaştan tahsil etmeye başladı. 2012 senesinde satın aldığım eve, hiç tebligat yapılmadan ‘asfalt parası’ nedeniyle şerh konulmuş. Şerh tarihi ise 2014.
Nasıl bir yasa daire başına 520 TL’lik asfalt parası borcu çıkarabiliyor anlamış değilim. Sözde, belediyeler kamu yararına iş yapıyor. Ekipleri asfaltı döküyor, Melih Bey de parasını söke söke vatandaştan alıyor.
Mehmet DOKUYAN
GÜNÜN FOTOĞRAFI
..KARA BÜYÜ.. BELEDİYESİ
Vatandaşı gaz sıkıntısına sokarak, kendilerine mahkum etmeye çalışıyorlar. Başkentgaz’ın resmi sitesinde yayınlanan duyuru şöyle:
“2014 yılı eylül doğalgaz alım miktarı, G-4 sayaç kullanan konutlar için 90 TL’dir. Sayaçtaki doğalgazın bitmesi ve karttaki kredinin de sayaca yüklenmesinden sonra, tekrar aylık miktar kadar gaz alınabilir.
Not: Mevsimsel gaz satışı, EPDK’nın Doğalgaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda uygulanmaktadır.”
Başkentgaz Kurumsal İletişim
Bir de her ay kotayı sıkılmadan az bir miktarda artıracaklarını belirtiyorlar. Bunlar, ellerinde bol miktarda bulunan doğalgazı satmayarak, herhalde ‘zam gelirse daha çok kar edelim’ diyerek vatandaşı çile çekmek durumunda bırakıyorlar.
K.K.
ABONEYİM ABONE
Sincan Tandoğan Mahallesi, Şehit Mehmet Metin Sokak’ta ikamet ediyorum, 4 ay önce doğalgaz aboneliği için Başkent Doğalgaz Dağıtım’a başvurduk. Aboneliği eşim Fatma Şahin yaptı ancak, bize verilen saat eşimin değil Ertuğrul Gazi Mahallesi Hürriyet Caddesi’nde ikamet eden İlknur Oflaz adına kayıtlı gözüküyor. Dolayısıyla fatura, bu kişinin adına geliyor. 4 aydır başvuruda bulunuyoruz, her seferinde bir sonraki dönem bu hata düzeltilecek deniyor. ‘Fatura senin adına değil, şimdilik ödeme’ denildiği için son aylarda faturalarımı da ödemedim.
Ankara’da aniden bastıran sağanak yağışlar sonrası Yerebatan Sarnıcı’na dönen metro istasyonlarına konulan rengarenk kovalara artık alıştık. Alt yapıdaki eksikliği her yağmur sonrası tescillenen Başkent’te bu defa metro çıkışlarına konuşlandırılan kum torbaları, bana savaş filmlerinde görmeye alıştığımız sahneleri anımsattı. Kum torbalarıyla önlem almaya çalışmak kente ve kenti yöneticilerine yakışmıyor. ‘Şehrin göbeğinde kum torbalarından setler örmek yerine, alt yapı sorunlarını çözmek daha yararlı olurdu’ diye düşünüyorum.
Sedat C. ‘Su kirli mi’ derken kesintileri unuttuk Ankara’da günlerdir, ‘şebeke suyu kirliliği’ konusu konuşuluyor. Asıl önemli sorun ise ‘sürekli su kesintisileri...’
* Beytepe Mahallesi Acar Beytepe Evleri’nde ağustos ayının son haftasından itibaren haftada bir defa tam gün süren su kesintileri uygulanıyor. Bu durum, ciddi sıkıntılar yaratıyor.
* Kesintiler konusunda her defasında ASKİ Çayyolu İrtibat Ofisi’ne, ASKİ Genel. Müdürülüğü.’ne ve Büyükşehir Belediyesi’ne bilgi verip, şikayette bulunuyoruz. Ancak çok çelişkili, net olmayan ve ilgisiz cevaplar alıyoruz.
* Bebekli ve hastası olan aileler, sık sık yaşanan su kesintilerinden ötürü geçici olarak evlerini terk ediyorlar.
* Bununla birlikte bu bölgede çok katlı binalar yapılıyor, sürekli su boruları patlatılıyor, gerekli ve caydırıcı yaptırımlar uygulanmıyor.
Ardından kızımın kartına 20 TL yüklemek için işlem yaptım. Ancak yükleme gerçekleşmedi. Makina 20 TL’mi yuttu. Güvenlik görevlisine durumu izah ettim, Kızılay’daki EGO Müdürlüğü’ne yönlendirdi. Acaba benim gibi kaç kişi var, bu sorun neden kaynaklanıyor diye Kızılay’a gittim bu defa 153 Mavi Masa’ya yönlendirdiler. Gittim, şikayet kaydım oluşturuldu.
E bu kadar işte. Maalesef ülkemizde ‘sorunuzla ilgileniyoruz’ diyebilmek için sadece şikayet kaydı alınıyor. Sonuç olarak bana ait olan ve karşılığında hiçbir hizmet alamadığım 20 TL için saatlerce dolaşıp, yine en başa yani bankonun paramı yuttuğu ana geri dönmek durumunda kaldım.
Hak mücadelemin galibi, Büyükşehir’in para yükleme görünümlü, para yutma makinesi oldu.
M.K.
SANCI DİNMEDİ
Şöyle ki:
* Araçlar sistemde bir gözüküp, bir gözükmüyor. (408 Güneşevler, 143 Opera)
* Sistemdeki haritada otobüs dakikalarca bir durakta bekliyor gibi görünürken aniden bambaşka bir durağa atlıyor.
* ‘Otobüs ne zaman gelecek’ menüsünde ‘8 dk kaldı’ yazmasına karşın bir bakmışsın otobüs gelmiş bile. (Mesela 439 no’lu EGO)
* Haritada ‘114 no’lu otobüs duraktan gidiyor’ gibi görünürken, durakta 408 no’lu otobüsün geçtiğine tanıklık ediyoruz.
* Aynı şekilde ‘174 no’lu otobüs geldi’ derken 130 no’lu aracın Hacettepe’ye gittiğini görüyoruz.
Son dönemlerde bu tip sorunları çok sık yaşamaya başladık. Yazılımda bir sorun olduğu kesin.
Osman D.
*Vekaleten bakan hekim -kendi hastası olmadığımız için midir nedir- bizi dövercesine karşıladı.
Hastalığımı bile sormadan, ‘Benim kotam doluyor, doktorunuz gelince, pazartesi gelin’ diyerek tahlillerimi talep etmeyi reddetti. İşten izin alıp geldiğimi, yardımcı olmalarını rica etim fakat, ‘Devletin imkanı bu kadar’ diyerek kovmaktan beter etti. Şimdi benim anlamadığım sağlıkta kota mı olur, aile hekimimiz izindeyken hizmet alamayacak mıyız?”
Burcu DEDEOĞLU
‘BAKANLIKTAN YAZI GELDİ’
* Kan testi yaptırmak amacıyla Aile Sağlığı Merkezi’ne gittim. Doktor hanım ‘kota olduğunu, Sağlık Bakanlığı’ndan yazı geldiğini ve kan testi yaptıramayacağımı’ söyledi. Şimdi Bakanlığa sormak istiyorum:
Böyle bir uygulamanız var mı? Başka kurumu aradım ‘Böyle bir şey yok, biz yapıyoruz’ diyor. Bu çifte standardı neye borçluyuz? Benim hakkım varsa benim kotamı kullananlar kimler? Bana bugüne kadar bir ilaç yazmayan, yüzünü iki kez gördüğüm aile hekimim, bu bilgiyi neye göre veriyor? Hasta olmak suç mu?”
Önceki gün soru önergesiyle Meclis gündemine de taşınan konuyla ilgili Burada Okur Yazar’a çok sayıda şikayet geldi.
Okurlarımız, şikayetlerini şöyle aktarıyor:
DAMACANA MASRAFI BELİMİZİ BÜKTÜ
* Son bir ay içinde şehir şebekesinden musluklarımıza gelen suda müthiş bir koku var. Bu yüzden tüm yemek, çay, sebze yıkama, neredeyse tuvalet ihtiyaçlarımız için de damacana su satın almak zorunda kalıyoruz. Damacanası 8-10 liradan satılan sular, belimizi büküyor.
Sudaki kirlilik, sağlık durumumuzu da etkiledi. Mide bulantıları ve bağırsak şikayetleri arttı. Konuyla ilgili Büyükşehir Belediyesi Mavi Masa’ya şikayetimi ilettim. Ancak 1 haftadır geri dönüş yapılmadı. Suçlu, Kızılırmak suyunu şebekeye karıştıran Büyükşehir Belediyesi’dir. Sayın Melih Gökçek, TV ekranlarında CHP Genel Başkanı’nın dosyasını açacağına Ankara’nın şehir şebekesindeki pis kokuların neden olduğunun dosyasını açmalı.
Kudret KAATSIZ
İSHAL VE KUSMA VAKALARI ARTTI
*