Mevlana’dan bir söz:
“Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez...”
Emine Erdoğan’ın “Afrika Seyahatlerim” kitabından gelen bu sözün sahibi, kalp ve gönül ustası Mevlana, acaba yüzlerce yıl sonra New York’ta bir Türkevi’nde dünyaya barış ve sevgi mesajı olarak parlayacağını düşünmüş müdür?
Emine Hanım kitabı neden yazdığını anlatırken, rengârenk giysileriyle Afrika’nın değişik ülkelerinden gelen First Lady’lerin yüzündeki mutluluk ve heyecan aslında bu sorunun da cevabı oldu...
Evet, dün New York’taki Türkevi’nde Emine Erdoğan’ın kitabı için yapılan tanıtım toplantısına katıldım.
İnsanlığın ’Acılı coğrafyası’ndan gelen anılar gerçekten etkileyiciydi.
Törenden sonra bir kenara çekildim, 180 sayfalık kitabı bir çırpıda okudum.
Cezayir’den Senegal’e kadar olan gezilerden tutulmuş notlar.
Dün New York’un kalbinde yükselen bir Türkevi açıldı.
171 metrelik bir gökdelen.
Türkiye’nin dünyada bayrağını diktiği en yüksek bina...
Cumhurbaşkanı
Düşünsenize:
Kızınız, eşiniz ya da kız kardeşiniz oturduğu evden çıkamıyor.
İşe gidemiyor.
Yasak.
Dışarıda Taliban...
Dışarıda ölüm korkusu...
Afganistan’da evinden çıkamayan 27 yaşındaki Uzra Hussaini’nin şu çağrısına bakar mısınız:
“Kabil’den sizinle irtibattayım. Ben Taliban rejiminden önce devlet memuruydum. Taliban rejiminden sonra artık işe gidemiyorum, evdeyim. Geçen hafta tüm dünya gördü, Kabil’deki kadınlar ve protestocular Taliban’ın şiddetine maruz kaldı. Bizi yok edemezsiniz. Türkiye’den ve kadınlarından ricamız var. Bizimle beraber kalmanızı istiyoruz. Bugünlerde bizi yalnız bırakmayınız.”
1. Siz bu satırları okurken, ben Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve heyetiyle birlikte New York’a BM Genel Kurulu’na uçuyor olacağım... Sevgili dostum Büyükelçi Volkan Bozkır’ın 1 yıldır sürdürdüğü BM Genel Kurul Başkanlığı da doldu... Dünyanın acılarla dolu geçen bu yılında acaba neler yaşamıştı? İşte cevabı:
Aslında ben de bu fotoğrafı görünce donup kaldım. Şu küçük kızın bakışını görüyor musunuz?
Burası Myanmar’daki zulümden kaçan 1.5 milyon Müslüman’ın Bangladeş sınırında kaldığı kamp...
Dünyanın en büyük mülteci kampı... Cox’s Bazar... Ve işte BM Genel Kurul Başkanı Büyükelçi Volkan Bozkır orayı gezerken rastlıyor bu küçük kıza.
Yerel polis, sağlık nedenleri nedeniyle kampa pek sokmak istemiyor Bozkır’ı... Ama o ısrar ediyor. Ve gezmeye başlıyor...
Bu fotoğraf, işte o andan kalıyor bize...
Bu, o küçük kız çocuğunun BM Genel Kurul Başkanı Bozkır’a değil... İnsanlığa bakışıdır aslında...
6 yaşındaki Emir’in annesi Merve, doktorun ilk teşhisini duyunca ne yapacağını bilemedi.
Yıkılmıştı... Baba Osman üzgün...
Otizm bu...
Ne yapsınlar...
Mersin’den.
Tarlada bir kadın konuşuyor. Bağ bahçe arasından... Yanında topladığı çileklerin tahtadan kasası...
Diyor ki:
“Öyle zorluk çekiyoruz ki... Meyvemizi sebzemizi gönderiyoruz. Yol öyle kötü ki... Zamanında yetişmiyor. Buruşuk çilekler gönderilir mi? Kışın buzlanmada arabalarımız devriliyor. İnşallah bu tünelimiz bitince virajlarımız da kaybolacak. Rahatlayacağız.”
Daha neler söylüyorlar bilseniz...
İzlerken o sarp dağlara baktım. Kuş uçmaz zirvelere baktım.
Düşünsenize, yıllardır, aylardır bizim çocuklar, işçiler, mühendisler dağları sabırla deliyor.
Karavanlarda, soba ateşinde geçen geceler...
1. O dönem Hürriyet’in Almanya Temsilcisi Celal Özcan, Hamburg temsilcimiz Kemal Doğan ve ben, Hamburg Eyalet Başbakanı Olaf Scholz’u ziyaret etmiştik.
Çünkü Başbakan Scholz önemli bir karar almıştı.
Müslümanlara dini bayramları resmi tatil hakkı olarak tanıyordu.
Avrupa’da bir ilkti bu...
MÜJDE: Adalet Bakanı Abdülhamit Gül yeni adli yılla birlikte çok önemli bir müjde veriyor: “Diyelim ki, vatandaş savcıya gitti, bir konuda şikâyetçi oldu. Savcı şikâyetin konusuna bakacak. Ve vatandaşa, ‘Senin bu şikâyetin şu kadar günde sonuçlanacak’ diye bir belge verecek. İşte bu makul süre belgesi. Vatandaş bilecek ki şu kadar günde sonuç alacak...”
NASIL İŞLEYECEK: Bakan Gül şöyle anlatıyor: “Vatandaşın isteği şudur. Karar adil olsun ve makul sürede sonuçlansın. İşte savcılar, hâkimler, avukatlar, uzmanlar oturduk buna kafa yorduk. Ve her konuya göre makul süreler belirlendi. Ve bu süreler sisteme işlendi. Eğer bir gecikme olursa sistem alarm verecek.”