Bizim yazı işlerini kutluyorum, “50 cesur kadın” manşeti dünya çapında bir sestir.
Keşke internette bütün dillerden yayınlansa.
Keşke dünya kadın örgütleri bir hat oluştursa.
Keşke BM bir komisyon kursa.
O “cesur kadınları” düşünün.
En temel hakları için harekete geçtiler.
Taliban gibi kadını “kölenin bile altında gören” o zihniyete karşı..
1. Plajın ortasında... Stefan bağırıyor:
“Stop... Stop... Stoppp”
Ardından Seher...
“Durun... Durun gitmeyin. Ne işiniz var burada?..
ATV’deki adam bir süre öylece boş boş bakıyor...
Sonra ATV’yi Stefan’ın üzerine sürerek oradan uzaklaşıyor...
Stefan acı içinde yere yığılıyor. Sonra ambülans. Jandarma.
Evet arkadaşlar burası Manavgat...
- Kamplaşma...
En çok korktuğumuz şey:
- Trolleşme...
En çok üzüldüğümüz şey:
- Birinin ötekini dinlememesi.
En çok sıkıntısını çektiğimiz şey:
- Fikirler üzerinden değil, semboller üzerinden tartışmak...
Televizyonlarda ve gazete köşelerinde, açık oturumlarda, dost sohbetlerinde hep aynı şeyi söylüyoruz:
Bir ibret ve bir dehşet sahnesi...
Ama önce zaferler ayı...
950 yıl önce Sultan Alparslan’ın yiğitleriyle Malazgirt’ten açtığı Anadolu kapısı;
Mustafa Kemal’in önderliğinde Millet Meclisi’nin ordusuyla ve bir milletin top yekün taarruzuyla vatan olmuştur...
Bu nedenle ağustos bu millet için zaferler ayıdır...
Kutlu olsun...
AHLAT: Ahlat’ta bulunan mezar taşlarının anlamı büyüktür. Daha haberi duyduğum ilk gün “İşte” dedim. “Anadolu’nun kitabeleri...”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın deyişiyle
1. Sevim ve Serpil de yaylaya çıkmaya hazırlanıyordu...
Elanur hemen söze girdi:
“Kızlar bir fikrim var. Şu bizim Filenin Sultanları var ya...”
Sevim: “Evet. Nasıl güzel oynuyorlar. Hayranım ben...”
Serpil: “Vallahi ben de. Bayılıyorum. Heyecandan ölüyorum.”
Elanur bu defa daha bir heyecanla:
HAYVANLAR için oluşturulan Asya Koalisyonu (AfA) önceki gün çok önemli bir rapor yayınladı...
Asya Koalisyonu dünyanın değişik ülkelerinden seçilen 22 hayvan hakları kuruluşundan oluşuyor... Bu nedenle yayınladığı rapor ayrıca değerli.
Raporun en çarpıcı bölümü ise Facebook, YouTube, Tiktok gibi sosyal medya devlerinin “hayvanlara zulüm yapan” videolardan kazandıkları paralar.
Evet yanlış okumadınız.
Kan donduran insanlık dışı görüntüler.
Taliban korkusuyla ölümüne kaçan insanlar. Anneler, çocuklar.
Uçakların tekerlekleri arasına sıkışan...
Çıktığı uçak kanadında can veren, parçalanan insanlar.
Dünya ajanslarının geçtiği bu fotoğraflar, görüntüler, televizyonlardan yayınlandıkça insanlığın kanı donmuştu.
Dehşet içinde izliyorduk..
Ve herkesin ağzında şu söz:
“Bu nasıl bir adalet. Bu insanlara yardım edecek birisi yok mu? BM nerede? ABD nerede?”
1. Vietnam askerleri ABD’nin devasa ordusunu bu tünellerle yenmişti...
Dağlar, ormanlar ve tüneller...
Tonlarca napalm bombasının döküldüğü, her yerin cayır cayır yakıldığı o topraklarda ancak yeraltı tünellerinde yaşayabilmişlerdi. Bizi gezdiren rehber tüneli gösterince şoka girmiştim.
“Nasıl yani buradan mı giriyorlardı?”
“Evet” demişti rehber “Buradan giriyorlardı tünele...”
Tünel deyince yanlış anlamayın.
Bir kovuk...