Son dönemde okullardan geliyor bu haberler.
“Yeter artık!” diyerek bir haber de ben vereyim istedim.
Bir okul ki...
Yönetimine dikkat.
Nevşehir 30 Ağustos İlkokulu.
Ne yapıyorlar, biliyor musunuz?
Okul Müdürü
- 1936’da.
- Siirt ne zaman il oldu?
- Cumhuriyet’le birlikte.
- Van ne zaman il oldu?
- Cumhuriyet’le birlikte.
Neredeyse 85 yıllık bir tarihten söz ediyorum.
Cumhuriyet’le yaşıt illerin yolu bu. 50 yıl boyunca teröristler taciz etti. Bombaladı. Yaktı. Yıktı.
Ve işte bu fotoğraf önceki gün çekildi...
5 binin üzerinde insan şehre yerleşti.
Milyonlarca dolar harcasanız böyle bir tanıtım yapamazsınız.
İşitme engellilerin en büyük iletişimidir bu.
Samsun’da yapılan İşitme Engellileri Olimpiyatları...
Muazzam bir organizasyondu.
Tek bir eksiklik, tek bir olumsuz şey yaşanmadı.
Terörün kol gezdiği dünyada, Samsun’da çıt çıkmadı.
Çıt çıksaydı eğer...
Şöyle de sorabilirim:
“Bir bacağı yasaklanmış olarak 100 metre yarışına girilebilir mi?”
Yıllardır süren ‘ambargolar’ın bizdeki karşılığı budur.
Türkiye’nin dünya ticaret sahnesindeki yarışından söz ediyorum.
Genç Cumhuriyet günlerinden bugünlere süren bir yarış.
Düşünün ki...
Bir dönem “Sovyetler’den komünizm geliyor” diye ambargoyu koydular, kapattırdılar kapıları...
Karadeniz ticaret denizi değil, bir savunma kıyısı oldu.
İstanbul bir risk şehridir.
Bu tamam.
Üstelik...
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, göreve geldiği günden bu yana İstanbul için bir ‘deprem uyarısı’ yapıyor.
Her fırsatta “Bugün de olabilir, 15 yıl içinde de olabilir” diyor.
Basının karşısına geçtiği her an, İstanbul ve deprem riskini hatırlatıyor. Uzmanlardan örnekler veriyor.
Kısacası “Deprem geliyor” diyor.
Tamam, bu uyarıyı anladım.
Dikkatle bakın...
Bu fotoğrafta bir eksik var.
Benzeri toplantıları değişik illerde de görmüştüm.
O illerde olduğu gibi Hakkâri’de de şehrin en çok ihtiyaç duyduğu güç eksik.
Bakın fotoğrafa...
Kadın eksik...
Salonda Hakkâri yatırımlarını yöneten 32 kişi var.
Hakkıdır.
Ve orada doğal olarak Karadeniz’e turizm için yatırım yapılacağını söyledi.
Bir önceki Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da Orduluydu.
Günay da zaman zaman Ordu’ya gidip benzeri mesajlar vermişti.
“Karadeniz’i turizme açmak...”
Benim de âşık olduğum bir coğrafyadır Karadeniz.
İnsanı, müziği, yemeği, yaylaları...
Ama bir türlü olmadı.
İsrail eğer Mescid-i Aksa’nın insanlık için bir huzur kapısı olduğunu kabul edip baskıları azaltırsa...
Başbakan Binali Yıldırım’ın yaptığı şu uyarı İsrail’den de duyulursa...
“Bizler din, mezhep, dil ve ırk ayrımı yapmaksızın farklılıkları zenginlik addeden bir medeniyetin mirasçılarıyız. Bu nedenle Musevi vatandaşlarımızın ibadethanelerine yönelik eylemleri doğru bulmuyor, vatandaşlarımızı itidalli olmaya çağırıyoruz..”
O zaman ne olacak biliyor musunuz?
O gözü dönmüş teröristlere fırsat doğmayacak.
DAEŞ’e, Taliban’a izin çıkmayacak.
Kaostan, çatışmadan beslenen inanç tüccarlarına gün doğmayacak.
Olabilir mi bu?