Godiva gibi dünyanın dört bir yanında tanınan bir prestij markasının sahibi...
Üstelik o markayı alıp daha yukarılara çıkarmış...
İngiltere’de Kraliçe’nin bile her akşamüzeri çayı ile birlikte yediği portakallı, çikolatalı Jaffa Cakes’ini onun dev küresel şirketi United Biscuits üretiyor...
Kraliçesiyle birlikte her gün 5 milyon İngiliz çay saatinde aynı keki yiyor.
Bir İzmirli olarak bütün kalbimle çok sevindim...
Önümüzdeki dönem için iki hedef verdi:
BİR: Daha çok demokrasi olacak dedi...
Demek ki bugün daha azı var.
- 24 Haziran’dan, ondan sonrakinden, daha sonrakinden hiçbir umudunuz kalmamış...
- Özel hayatınız, iç dünyanız desen nakavt vaziyette...
*
İhtiyacımız olan kelimeyi, Hürriyet Pazar’da Emre Kızılkaya’nın yazısından öğrendim.
O sihirli kelime şu: “Sisu...”
*
Fin kültürünün 600 yıllık kavramıymış.
Finlandiya’nın Ankara Büyükelçisi
Bu arada biz Hürriyet yazarları da almışız payımıza düşeni...
***
Arkadaş diyor ki:
“Olayları eleştirmesi gereken çoğu insan Federasyon Başkanı’nın gazetesinde yazı yazıyor. Bu sana doğal geliyor mu? Hadi eleştirsinler bakalım Federasyon Başkanı’nı.”
***
İyi, eleştireyim de kimi eleştireceğim arkadaş...
Ben Fenerbahçeliyim...
Önce kendimi mi eleştireceğim... Biz mi özür dileyeceğiz...
İç mimarisini 1563 yılında büyük Michelangelo’nun yaptığı Santa Maria Bazilikası tam karşımda.
İki gün önce o kilisenin iç avlusuna konan 5 metrelik Galileo heykelinin ayaklarının dibinde otururken, bir insanın zamanına meydan okuyuşunu düşünüyordum.
Reed Hastings de böyle bir insandı...
Amerikan kültürünün temelini oluşturan “entertainment”ın, yani eğlencenin kanunlarını yeniden yazan adamdı o...
Pencereden ona iki gün önce gördüğüm Galileo heykelinin bulunduğu yeri gösterirken, işte bunu düşünüyordum...
Dünün büyük kâşifleri vardı... Colomblar, Vasco de Gamalar, Edisonlar...
Bugünün ise büyük ‘start-up’ları var...
Kendini ağzı açık dinleyen müritlerine şöyle diyor:
“Bu ehli hatve, hava yürüyen evliyaullah, bir adımda 90 kilometre yol alırlar.”
*
Ben bir şey anlamadım ama dilini bilenler şöyle dediğini söylüyor:
“Öyle evliyalar vardır ki havada yürürken bir adımda 90 kilometre giderler...”
*
Belli ki, her şeyh gibi, müritleri onu uçuruyor, her mürit gibi, o da kendi evliyasını uçuruyor...
*
Kaçtı gitti...
2016 yazımızın içine FETÖ’cüler etti...
Tam da güzel bir yazın tam ortasında öyle bir şey yaptılar ki...
Hem ülkemize ihanet ettiler...
Bu milletin en büyük kahramanına, bu milletin tarihinin en şanlı dönemine öyle bir iftira attı ki...
*
Önce teşekkürler Yılmaz Özdil kardeşim...
Dün öyle bir yazı yazdın ki, bu milletin vefalı yurttaşlarının içine su serptin.
Olay şu...
*
Çanakkale’de bir öğretim üyesi...
Üstelik ilahiyat hocası...