Engin Kehale

Etkisiz hücum + kusursuz savunma

7 Ocak 2024
Trabzonspor taraftarının artık takımıyla ilgili bazı gerçekleri kabul etmesi gerekiyor.

Eryaman Stad’nın zemini, Ankaragücü’nün son 5 maç performansı ile birleşince Abdullah Avcı son haftalarda gördüğümüz kadro yapısında değişikliğe gitmişti. Mendy tekrar merkeze, Bakasetas sağ ön görünümlü 10 numara pozisyonuna kayarken eksikler nedeniyle sol kenar Fountas’a teslim edilmişti. Avcı, belli ki fiziksel bir maç ve orta sahadaki baskıyla kazanılan toplarda geçiş oyunu başarısı amaçlamıştı.

BU KADROYLA BÖYLE

Trabzonspor taraftarının bazı gerçekleri kabul etmesi gerek. Stoperleri pasla çıkamayan, bekleri teknik kapasitesi yüksek olmayan ve orta sahası da topla tempolu olmayan bir ekibin topu set oyununda rakip kaleye götürmesi zor. Bordo mavililer, oyuncu profilini değiştirmeden farklı bir oyuna geçemeyecek.

İşte bu yüzden, iki nokta önemli. Geçiş oyunlarında yüzdeli hücum ve savunmadaki standart. Ankaragücü karşısında skoru alan da koruyan da bu iki özellik oldu. Skoru alma kısmında aslan payı Fountas’ın. Yunan oyuncu takımının hemen her tehlikesinde vardı. Maç önü planında da Trabzon spor’un topu kaptığı anda hızlı bir şekilde Fountas’ı birebir bırakma stratejisi olduğu görülüyordu. Nitekim böyle bir pozisyon Visca’nın golüyle neticelendi.

BU TARZ OYUNLARA ALIŞMALI

Maçın geri kalanı mı? Ne izleyen ne de oynayan için keyifliydi. Avcı’nın etkisi, savunma becerisinde hissediliyor. Ankaragücü, %56 topa sahip olmasına rağmen 53-56. dakikalar arasındaki 3 şut haricinde hiç geri dönebilecek hissiyatı vermedi. Sezonun geri kalanı, bu tarz oyunlar üzerinden devam ederse şaşırmamak gerek.

Yazının Devamını Oku

Djiku mu Amartey mi? İşte bütün mesele bu

22 Aralık 2023
Şenol Güneş temmuz ayında bu iki futbolcu arasında seçim yapmıştı.

Daniel Amartey kötü oyuncu diyemem. Ganalı oyuncuya stoper oynamaz da diyemem zira Brendan Rodgers’ın Leicester City’sinde üçlü savunma sisteminde yer almışlığı var. Yalnız şunu söyleyebilirim: Halihazırdaki Beşiktaş’ın durumunda, bu oyuncu grubuyla Amartey’e stoperde güvenmek fazlasıyla riskli.

Aslında Beşiktaş'ın bu sezonki performansı, temmuz ortasında Şenol Güneş'in bir basın toplantısına kadar indirgenebilir. Ne diyordu tecrübeli teknik adam? "Amartey'i hem stoper hem orta sahaya düşündük. Djiku'yu da konuştuk ama ikisinden biri tercih edildiği zaman Amartey'i tercih ettik."

Ganalının sezon başından beri orta saha oynadığı maç sayısı: 0. Djiku’nun performansını detaylandırmama gerek yok sanırım.

KOLAY GEÇMESİ BEKLENİYORDU

Alanyaspor karşılaşmasını teknik taktik, sistem üzerinden değerlendirmek zor. Colley’in erken gelen golüyle oluşan maçın kolay geçeceği beklentisi, kısa sürede yerini Akdeniz temsilcisinin Semih-Muleka ikilisinin arkasındaki alanlardan sürekli olarak bindirmeleriyle beraberlik golü beklentisine dönüştü. Amartey’in hatasında müthiş bir dokunuş yapan Yusuf da beklentiyi gerçeğe çevirdi. Siyah beyazlılar kırgın, yorgun ve kırılgan. Oyuncusu da bu ruh halinde, taraftarı da. Sahada olanı da var, olmayanı da. Tribünde olanı var, olmayanı da. İşte böyle bir sezon. Maç da aynen bu şartlarda geçti. Ta ki Demir Ege oyuna girip 53. dakikada direği sıyıran şutu çekene kadar. Genç oyuncunun şutu, bir anda önce tribündeki, sonrasında sahadaki enerjiyi değiştirdi.

SÖZ ARTIK HASAN ARAT'TA

Değişikliklerin de etkisiyle Beşiktaş, son yarım saati Beşiktaş gibi oynamaya başladı. Rıza Çalımbay’ın öğrencileri bir gol bulup kötü gidişatı tersine çevirebilirdi fakat son dakikalarda önce yine Amartey’in pas hatasıyla başlayan Alanyaspor’un derslik geçiş hücumu, sonrasında Mert’in hatasında gelen 3. gol Dolmabahçe’de bir kez daha kâbus yaşattı. Sanırım artık söz, ocak ayında yeni kadro yapılanması için ilk adımlarını atacak olan Hasan Arat ve yönetiminde.

Yazının Devamını Oku

Avrupa sonrası derbi öncesi

21 Aralık 2023
Galatasaray, aradan bir hafta geçmiş olsa da kafalarda biraz Kopenhag maçı, biraz hafta sonu oynayacağı Fenerbahçe derbisi var gibi bir 90 dakika oynadı Fatih Karagümrük karşısında.

Bu tarz Avrupa maçlarından sonra, aslında oyuncu hemen oynamak ister. Karşılaşma zor, yolculuk yorucu olsa da orada kaybedilen moralin en hızlı şekilde toparlanması ana amaçtır. Ertelenen hafta sonu fikstürü, bu anlamda sarı kırmızılıların yoğunluğunu biraz azaltmış gibiydi.

KOMPAKT VE ORGANiZE

Rakip, hocasını değiştirmiş, savunmada 4-4-2’ye yakın bir plan ve kompakt bir organizasyon ile sahadaydı. Şota Arveladze’nin saha içerisinde net planlarının olduğunu, eski tecrübelerinden biliyoruz. Seyrantepe’de de kaleden santrfora birçok eksiğine rağmen doğru durarak, sakin ve akıllı pas yapmaya çalışarak sarı kırmızılıların ritim yakalamasına hiç izin vermedi Gürcü teknik adamın öğrencileri.

Maç sonunda istatistik kağıdında 15 şut gözükse de aslında Galatasaray’ın rakip kaleyi kaliteli bir şekilde denediğini söylemek zor. 90 dakikanın bitiş düdüğü çaldığında, Opta verilerine göre 1.1 ile sarı kırmızılıların sezon başından beri en düşük 2. gol beklentisi değeri kaydedildi.

BURUK OH ÇEKMiŞTiR

Kerem Demirbay, goldeki şutuyla maçın sonucuna net bir şekilde etki etse de o ve Ziyech’in birlikte oynadığı sistemin gerekliliklerini pek sahada göremedik. Bu ikili, rakip ceza sahasına yakın bir kurguda ancak verimli olabilir ancak Okan Buruk’un öğrencileri, oyunun merkezini önde kurmakta zorlandı. Barış Alper’in kendini çok önde konumlamasına rağmen. Maçın kaderini ise kırılma anları belirledi. Kaleci Emre’nin hatasında Kerem’in takibi ve golü. Can’ın Günay ile karşı karşıya kaçırdığı pozisyon ve Serdar Dursun’un son dakikalarda belki de içeri girecek topa dokunuşu ve ofsaytta kalışı. Okan Buruk, sanırım maç sonu derin bir oh çekmiştir. Artık son yılların en heyecanlı, en belirleyici derbisine tamamen hazırız.

Yazının Devamını Oku

Kopenhag’da değil İstanbul’da kaybettik turu

13 Aralık 2023
Çok hak ettiğimiz turu, Kopenhag ve Bayern maçlarında teslim ettik. 

Şampiyonlar Ligi, sadece yüreğinle ya da sadece kalitenle oynayabileceğin bir platform değil. Galatasaray, grup maçlarının ilkinin 1. dakikasından son maçın bitiş düdüğüne kadar yürek ve kalitenin yanına doğru oyun planlarını koymayı başardı.

Kopenhag, eşleşme olarak zor bir takım. Hem birebirde adam geçebilme becerileri hem de sahanın bazı bölgelerinde çabuk çoğalabilme alışkanlıkları var. Bu iki özellik, önde baskı yapmak isteyen bir takım için alanı büyüten nitelikte.

ÖN TARAFIN BiRBiRiNDEN KOPUK OLMASI SIKINTIYDI

Danimarka temsilcisinin ilk 15 dakikadaki baskısının ardından, oyun yavaş yavaş sarı kırmızılıların istediği düzene oturdu aslında. Okan Buruk Zaha’yı birebir bırakmak, rakibin teknik direktörü Jacob Neestrup ise yine Zaha’nın savunma takibindeki zaafından faydalanmak istemişti.

Angelino’nun kanadından geliyorlar gibi gözükse de aslında rakibin tehlike üreten oyuncusu, sağ bekleri Ankersen’di.

Tete ve Zaha’lı yapının en büyük sıkıntısı, oyun alışkanlığının diğer seçeneklere göre çok düşük olması. İlk yarıda aslında top yapabildiği ve üretebileceği anlarda da ön tarafın birbirinden kopuk olmasının sıkıntısını çekti sarı kırmızılılar.

SAVUNMA ZAAFI BiR KEZ DAHA PAHALIYA PATLADI 

Soyunma odası dönüşünde beklenti, oyunun adım adım lehimize dönmesiydi ancak sezon başından beri çare bulunamayan ikinci yarının ilk 15 dakikasındaki savunma zaafları, bir kez daha pahalıya patladı.

Yazının Devamını Oku

Bir başka oyun da mümkün

11 Aralık 2023
Onuachu’yla oynamayı bırakıp, Onuachu’ya oynamaya başlayınca üst üste fırsatlar buldu.

Albert Einstein şöyle der: “Delilik, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir.” Trabzonspor, Gaziantep FK karşısında 30. dakikadan itibaren sezon başından beri yaptığı oyun setini değiştirip, farklı bir yol deneyince maç bir anda açıldı.

GÖRÜNTÜ DEĞİŞTİ

Değişiklik aslında basitti. Abdullah Avcı’nın öğrencileri Onuachu’yla oynamayı bırakıp, Onuachu’ya oynamaya başladılar. Bakasetas’ın serbest vuruşu dışında bu ana kadar etkisiz gözüken Trabzonspor, üst üste fırsatlar buldu. 32’de Visca’nın ortasında Onuachu’nun kafasını Nita müthiş kurtardı. 36’da Visca pasında Trezeguet’nin şutu Rumen kalecide kaldı. 38’de Onuachu kafası, 40’ta Trezeguet’nin ortasında yine Onuachu kafa vuruşu ve 43’te Visca’nın ortasında bir kez daha Nijeryalının girdiği pozisyonu izledik. Bordo mavililer, ceza sahasında çoğalmakta yine güçlük çekse de (en fazla 2 ya da 3 oyuncuyla bulundular) Visca’nın ortalarında Trezeguet’nin merkez koşuları tehlikenin habercisiydi.

0-0 VEYA 1-0 TAKIMI DEĞİL

Goller de böyle organizasyonlarla geldi. Sağ kenardan Visca’nın ortasında Onuachu kafayı vurdu. Dışarı giden topu Djilobodji içeri çıkarınca, Trezeguet kafayla ağları buldu. Trabzonspor için 0-0 ve 1-0 oyunu hiçbir zaman olmadı, olmayacak da. Bu takım, alanı bulduğu anda çok daha rahat hücum edebilen bir yapıya sahip. Nitekim golün kısa bir süre ardından Bakasetas’ın şutu ile gelen ikinci gol, bahsettiğim alanı iyi oynamanın bir örneğiydi. Üçüncü gol ise ilk golün kopyası gibiydi. Sadece kafayı Nijeryalı yerine bu sefer Enis vurdu, Trezeguet tamamladı.

Mendy’nin pas becerisi onu stoper yapar mı? Merkezde Abdülkadir-Berat-Bakasetas üçlüsü oynar mı? Bunlar yarının soruları değil. Artık tek hedef, Onuachu’ya oyunun daha mükemmelleştirileceği bir yapı olmalı.

Yazının Devamını Oku

Kopenhag seferi öncesi son çağrı

9 Aralık 2023
Salı günü, G.saray’ın ne bulduğunu kaçıracak ne de konsantrasyonunu bir dakika kaybedecek lüksü var...

Galatasaray gibi oyun planı ön alan baskısına dayalı bir takım, sahadaki 11’inin iştahı kadar güçlüdür. Sarı kırmızılılar, Pendik karşısında ne kadar bezgin bir görüntü verdiyse Adana Demir karşısında bunun 180 derece tersi bir istekle sahadaydı. Bu değişimin bir kısmını, önceki maçlardan alınan derslere bağlayabiliriz ancak ben, oyuncu seçiminin de öğrenim kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Ekim ayından beri santra düdüğünde sahada olmayan Kerem Demirbay, sol beke geçmiş Barış Alper ve maç önü dizilişinde sol önde olan ancak asla oraya bağlı kalmayan Kerem Aktürkoğlu’yla, pas becerisi yüksek olan Adana temsilcisi karşısında mutlak bir üstünlük kurmayı başardı Okan Buruk’un öğrencileri.

BURUK'UN PRENSİPLERİ NET

İlk 23 dakikada rakibine hiç şut şansı vermediler. Merkeze devrilmeleriyle sahne alan Aktürkoğlu, önce Boey’e asist yaptı. Sonra ise takımdaki en sevdiği bağlantı oyuncusu Icardi’nin asistiyle ağları havalandırdı. Bir cuma akşamı, Kopenhag maçı öncesi tribünlerin neredeyse dolu olmasının da temel nedeni, G.Saray’ın bireysel beceri ile baskın oyunu birleştirme yeteneği sanırım. Okan Buruk, oyun prensipleri net bir teknik adam. Rakip kaleye çabuk gitmeyi öncelik kabul ederken -ki sarı kırmızılılar topu kazandıkları anda pası düşünüyor- bir yandan topa sahip olma prensibinden de ödün vermiyor.

DEVLER LİGİ'Nİ DÜŞÜNÜNCE

Aslında hem taraftar hem de oyuncular yavaş yavaş Kopenhag maçını düşünmeye başlar gibi gözükürken, Nelsson’un son anda dirseğini çıkarmasıyla Niang farkı bire indirerek ikinci yarı öncesi kafalara soru işareti düşürdü. Bu mesaj, bir anlamda Okan Buruk’un soyunma odası konuşması anlamına da geliyordu. 2. yarıya aynı istek ve tempo ile başlayan sarı kırmızılılar, aynı baskın oyuna geri dönmeyi başardılar. Tek bir farkla. Zamanla açılan oyuncular arasındaki mesafe. Bu alan, Adana Demirspor’un da aslında geçiş oyunlarında aradığı geniş boşlukları zaman zaman kullanmasına olanak verdi.

SON KISMI ENDİŞELİ GEÇİRDİ

Son dakikalardaki Icardi penaltısı galibiyeti getirmiş olsa da Okan Buruk için Kopenhag maçı öncesi en büyük endişe üstteki satırlar olsa gerek.. G.Saray, oyunun geneline bu kadar hükmettiği bir maçta bile bir bölümü endişeli ve gergin geçirdi. Bunda, kaçırılan fırsatlar kadar maç başı ve maç sonunun aynı yoğunlukta oynanmaması da bir neden. Ve aslında benzer süreçler, Şampiyonlar Ligi’nin ilk haftasından beri mevcut. Salı günü, G.saray’ın ne bulduğunu kaçıracak ne de konsantrasyonunu bir dakika kaybedecek lüksü var...

Yazının Devamını Oku

Aynı nakarat, hep aynı, aynı

4 Aralık 2023
Trabzonspor o kadar verimsiz oynadı ki sanki Bjelica döneminin kopyası gibiydi.

Sezon başından beri Trabzonspor’u anlatırken hep benzer cümleler kuruyoruz. Geçiş hücumunda başarılı, set oyununda ise sıkıntılı. Merkezi tekli kurunca savunmadan, ikili kurunca hücumdan ödün veren bir yapı. Mükemmel bitirici, bağlantı oyununda verimsiz bir Onuachu. Kayserispor maçı, bu anlamda adeta bozulmuş bir plağın tekrarı gibiydi. Abdullah Avcı, Trezeguet-Pepe-Visca-Abdülkadir-Onuachu gibi beşli bir hücum hattı ile maça başladı. Bakasetas’ın yokluğunda yaratıcılığın düşmesi doğaldı. Öndeki dörtlüsünü çok ileride konumlayan eski iş arkadaşı, hayat boyu dostu Recep Uçar’a karşı tempolu oyununda pozisyon hedeflemişti belli ki Avcı. Evdeki hesap çarşıya uymadı.

iLK 45 DAKiKADA 0 ŞUT

Bordo mavililer, belki topu ayağında tuttu ve rakibine maç boyunca sadece 0.36 gol beklentisi ve 4 şut şansı verdi ancak hücumda sayısal üstünlüğe rağmen o kadar verimsiz kaldı ki sanki Bjelica döneminin bir kopyası gibiydi. 45 dakikanın sonunda, istatistik kağıdında Karadeniz ekibi adına 0 isabetli şut ve 0.39 gol beklentisi vardı. Avcı, Onuachu dışındaki orta saha ve forvetlerin tümünü değiştirerek ve saha içerisinde oyuncuların yerleriyle oynayarak bir şekilde etkin düzeni bulmaya çalışsa da maç sonunda bu rakamlarda pek hareket olmadı. 90 dakikanın ardından 1 isabetli şut atabildiler, ürettikleri gol beklentisi ise 0.87’de kaldı.

BU iYiYE iŞARET DEĞiL

Recep Uçar’ın değişikliği ise Stephane Bahoken’in doğru koşusu ve son vuruşu ile skoru belirledi. Kayserispor’da dönem dönem Thiam’ı sol kenar, Bahoken’i en önde gördüğümüz dönemler gelecektir. Thiam, çok hareketli ve orta sahaya devrilerek sayısal avantaj sağlıyor fakat Bahoken’in de 9 numara melekeleri daha üstün. Fenerbahçe maçındaki üç puan, Abdullah Avcı ve ekibinin kredisine sezon sonu vadesini koysa da üst üste 5 puan kaybı ve özellikle Kayserispor karşısında oyundaki düşüş, önümüzdeki günler için iyiye işaret değil. Sanırım bu hafta içi, antrenman sahasında Onuachu’nun sırtı dönük oyunu ciddi bir mesai alacaktır.

Yazının Devamını Oku

Manchester sendromu atlatıldı

3 Aralık 2023
Kâğıt üzerinde kolay olan 90 dakika, saha içerisinde beklendiği kadar rahat geçmedi.

Aralık ayının başında, sezonun 25. resmi maçını oynayan Galatasaray, maçın ilk düdüğüyle bu mental yorgunluğun üzerinde olduğunu net bir şekilde hissettirdi. Manchester United maçından çıkılmış olması ne kadar etkiliyse, sanki oyuncuların gözünde rakibin Pendik olması da bir o kadar etkiliydi. Ancak hiçbir maç oynanmadan kazanılmıyor. İsteksiz, temposuz ve dağınık başladı Galatasaray. Ziyech ve Kerem’in de sağ kenara deplase olmasıyla, sahayı dikine bölersek sol tarafı hiç kullanmayan bir takım gördük. Okan Buruk’un öğrencileri, ilk 45 dakikayı 0.23 gol beklentisi ile tamamladı ki sezon başından beri devrede gördükleri en düşük rakam bu maç öncesinde 0.54 idi. Pendikspor’un bu bölümde ataklarının %50.5’ini sağ kanattan üretmesi de tesadüf değildi tabii ki.

iKiNCi YARI TABLO DEĞiŞTi

Okan Buruk hem sahadaki enerjiden hem de bir kenarın işlevsizliğinden rahatsızlığını, devre arası iki değişiklik yaparak gösterdi. Barış Alper’i sol beke, Mertens’i ise Tete’nin yerine alıp, Ziyech’i sağa atarak ön tarafta çeşitliliği sağladı. Barış ile sol kenardan gelip rakibin enini büyütmeyi başaran Galatasaray, tempoyu da yukarı çekince topa sahip olmayı rakibin üzerinde baskı kurmayla paralel hale getirdiler. Maçın kırılma anı ise, 64. dakikada Bakambu’nun oyuna girmesiydi. Süreye, oynamaya, gole belki de sahadaki herkesten daha aç olan Kongolu, 5 dakika sonra doğru zamanda doğru yerde olup takımını öne geçirdi.

HAKKINI TESLiM EDELiM

Sezon başından beri yetenekli ayaklarının becerilerini övdüğümüz sarı kırmızılılarda, bu defa belirleyici olan kenardan gelerek sahada tepkiyi koyan isimlerdi. Okan Buruk, Manchester maçından sonra bir kez daha oyuncu değişiklikleriyle maça dokundu. Hakkını teslim edelim.

Yazının Devamını Oku