Engin Kehale

Alaaddin’in cini: Hakim Ziyech

30 Kasım 2023
Manchester’a evinde 2 farktan gelip, beraberliğe üzülen G.Saray için artık hedef tek: Kopenhag galibiyeti.

G.Saray’ın Şampiyonlar Ligi’ndeki 4 maçlık yüksek performansının temeli, doğru maç önü planını iyi maç başlangıçları ile birleştirme becerisiydi. Okan Buruk’un her maç öncesinde bir dokunuşu ve bu dokunuş neticesinde sahada aldığı bir verim vardı. M.United mücadelesi, bu anlamda sarı kırmızılıların ağırlığını en hissettiremediği ilk yarı oldu. Amrabat’ı stoperlerin arasına sokup, McTominay’i hava toplarında buluşturmaya çalışan Ten Hag, oyun kurulumunda merkezi pas geçmeye kararlıydı. İlk 45 dakikada, sağ kanadı %55, sol kenarı %26, merkezi ise sadece %19 kullandı Kırmızı Şeytanlar.

ZAAFLARI iYi DEĞERLENDiRDiLER

Okan Buruk oyununu tek kelimeyle açıklamak istersek, herhalde “baskı” deriz. O baskıyı, doğru seçenekleri bularak kolay atlatmayı başardı ManU. Önce alanı büyütüp, sonrasında Ziyech ve Angelino’nun savunma zaaflarını iyi kullandılar. Ndombele-McTominay eşleşmesi, ilk golün anahtarıydı. Kaan da birebirde Hojlund karşısında etkisiz kalınca Garnacho’nun golü geldi. Ağlarla buluşan top, bir pozisyonun içinde hem Kaan’ın orta sahada, hem Sanchez’in stoperdeki eksikliğini hissettirdi. Nitekim ikinci golde de Bruno Fernandes’e yakın olması gereken isim Kaan gibiydi.

Ziyech’in golüyle ümitlenmemizin ardından, ikinci yarının başında Okan Buruk saha içi değişikliğine gitti. Ndombele’yi soldan sağa aldı, McTominay’in üzerine doğru Abdülkerim’i çıkardı. Ne yazık ki bu hamle de ters sonuç verdi ve geride bırakılan boşluktan kalemizde McTominay’in golünü gördük.

KEREM-OLiVEiRA FARKI

Maçın kırılma anı ise 59. dakikadaki iki değişiklik oldu. Kerem ve Oliveira’nın oyuna girmesi ve Ziyech’in sahanın en kötüsü Onana’yı bir kez daha avlamasının ardından oyun bir anda Galatasaray’ın lehine döndü. Faslının iğne deliğinden geçirdiği pası, sanki 5 maçın acısını çıkarırcasına ağlara gönderen Kerem, aslında bu takım için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.

Aslında maçın sonunda stadyumdaki hissiyat, Galatasaray’ın bu sezonki Şampiyonlar Ligi serüvenini iyi betimliyordu. Sarı kırmızılılar, M.United’a karşı evinde iki farktan geri gelip, beraberliğe üzülecek bir grup aşamasında. Artık hedef tek: Kopenhag galibiyeti.

Yazının Devamını Oku

Yaş 36, futbolun yarısı eder

26 Kasım 2023
Galatasaray-Alanyaspor maçının hikayesi Dries Mertens üzerinden yazılır.

Futbol, sisteminiz ne kadar iyi olursa olsun zekâ ve yetenek ile oynanan bir oyun. Galatasaray, yüksek tempoda ve verimlilikte başlayamadığı Alanyaspor mücadelesinde, yıldızlarının performansıyla farka gitmeyi başardı. Bu 90 dakikanın hikayesi, Dries Mertens üzerinden yazılır. Ben onu biraz Agatha Christie romanlarındaki Belçikalı dedektif Hercule Poirot’a benzetiyorum. Dries, saha içerisinde -fiziksel durumunun el verdiği ölçüde- herkesi görüyor, her seçeneği analiz ediyor ve sonrasında doğru yere koşuyor, doğru yere pas atıyor ve tercihlerinin çoğunluğunu hatasız yapıyor. İcardi’ye attırdığı golde, topu almadan iki defa arkasına bakıp, son pası kafasında canlandırıp asisti yapması bunun iyi bir örneği. Yanına iki de gol ekledi Galatasaray’ın 10 numarası.

TEKKE DE YETENEĞi SEÇTi AMA

Aslında Fatih Tekke, oyun kurabilen bir takım ile sahadaydı. O da saf mücadele yerine yetenekli bir 11 tercih etmiş, pas yaparak sarı kırmızılıların Ndombeleli orta sahasını geçebileceğini düşünmüştü. Zaman zaman bunu yapmayı başardılar fakat Sisto-Oğuz’un iki kenar olup, Efecan’ın savunmada Carlos Eduardo’yu ikilediği bir yapıda oyunu hatasız sürdürmek imkansızdı.

ÖVGÜYÜ HAK EDiYOR

Alanyaspor adına iyi geçen ilk yarım saatin ardından, Okan Buruk’un öğrencileri rakibin zaaflarını ortaya çıkarmaya başladı. İcardi’nin golünde Mertens’in rolü kadar, farklı isimlerle aynı hücumu Galatasaray’ın sezon başından beri defalarca oynadığını da söylemek gerek. Set oyunundaki bu tekrarlanmış becerilerde teknik ekip de büyük bir övgüyü hak ediyor. Alanya maçı, Şampiyonlar Ligi ve ocak ayındaki Afrika Kupası maçları öncesinde Okan Buruk’a önemli birkaç mesajı iletti. Oyundan büyük fireler vermeden rotasyon yapılabileceği. Mertens’in halen bu takımda önemli bir rolü olduğu. Ndombeleli pasa dayalı bir set oyununun da denenebileceği. En büyük ikilem de çarşamba günü Kerem Aktürkoğlu’nun ilk 11’de başlayıp başlamayacağı olacak.

Yazının Devamını Oku

Grazie mille Vincenzo, bekle bizi Almanya

22 Kasım 2023
Tarihimizde ilk kez EURO’ya lider gitme biletini aldık.

Cardiff City Stadı’nda maçın başlamasına dakikalar kala, Galler ulusal marşı okunurken maçın ilk düdüğüyle sert bir rakip göreceğimize dair sinyaller vardı. Rob Page ve Vincenzo Montella, birbirlerine gönderme yaparcasına sürpriz hamlelerle sahaya çıkmıştı. Sahnenin ilk perdesinde, oyun olarak kazanan taraf ev sahibiydi.

Page, 9 numarası Kieffer Moore’u yanına alıp önde Johnson, Broadhead ve Wilson üçlüsüyle başladı. Bu ön hat, özellikle biz oyun kurarken birbirine yaklaşıp oyunu kenarlara yönlendirdi. Top Galler’deyken ise Ben Davies’i bir sol bek gibi kenara atıp, Neco Williams’ı kanat oyuncusu gibi ön çizgide konumlandırdılar.

iLK YARI ÇOK FAZLA UZUN PAS YAPTIK

Zaten gol de benzer bir pozisyonda geldi. Broadhead içeri girip İsmail Yüksek’i yakınına çekince, Neco Williams ile Ferdi birebir kaldılar ve eski Liverpoollu sağına çekip zor ama mükemmel bir vuruşla ağları buldu. Sanki, Ferdi’nin mevki ile oynamak savunmanın iki kenarının performansını da belirgin şekilde etkiliyor.

Montella’nın maç önü planı ise, rakip savunma arkasına özellikle Abdülkerim’in uzun paslarıyla sarkmaktı. Bu seçeneği çok fazla denemekten, rakibin kalabalık olduğu merkezi topla aşamadık ve oyun kuramadık.

İlk yarıyı biri engellenen iki şut ve etkisiz bir performans ile kapatırken, son on dakikada toparlanmaya başladığımızın sinyallerini verdik.

COLLiNA’DAN SONRA YENi FAVORi HAKEMiMiZ JUG

Oyunun ikinci perdesinde İtalyan, 33 ve 60. dakikalar arasında biri zorunlu 4 değişiklik yaparak gidişatı değiştirmeyi başardı. Bizim ivmelenmemize Galler’in fiziksel düşüşü eklenince önce oyunu, sonra golü ve maç sonunda da tarihimizde ilk kez Euro’ya lider gitme biletini aldık.

Yazının Devamını Oku

Skoru oyun değil, zemin belirledi

13 Kasım 2023
Sahanın amatör görüntüsü, ne Adana Demirspor’a ne de ligimize yakışıyor.

Süper Lig’in 12. hafta fikstürüne göz attığınızda, tribünüyle, iki takımın futbol sistemiyle, havasıyla ve şehriyle en gurme maçı, Adana Demirspor ile Fenerbahçe arasındaydı. Gelin görün ki sahanın zemini, bu karşılaşmanın güzelliğini sanki tek başına yerle bir etmeye ant içmiş gibiydi. Bu amatör görüntü, ne top sürmeye dayalı bir oyun oynayan Adana Demirspor’a ne de ligimize yakışıyor.

13 ŞUT ATTILAR AMA...

Fenerbahçe, iki stoper ve iki orta sahadan oluşan merkez dörtlüsünün eksikliğini, takım boyu mesafesi ve baskı şiddetinde ciddi şekilde hissediyor. Buna rağmen, sarı lacivertliler özellikle ilk 45 dakikada kazanılan toplar üzerinden yeterli sayıda fırsat bulmayı başardı. 5’i Dzeko’dan olmak üzere 13 şut buldular fakat toplam gol beklentileri sadece 0.76’ydı. Yani kaliteli fırsat yaratmakta zorlandılar.

Özellikle 13 ile 15. dakikalar arası iki Dzeko, bir Tadic ve bir Syzmanski şutu ile rakip kaleyi yokladılar ancak tabelayı değiştirmeyi başaramadılar. Adana Demirspor, bu bölümde kenarlardan tehlike yaratmaya çalışsa da soyunma odasının yolunu 1 şut, rakip ceza sahasında 4 topla buluşma ve etkisiz bir performans ile tuttu.

iKiNCi YARI TEMPO DÜŞTÜ

Takım boyunun uzun olduğu, bir yandan da önde baskı yapılan bir 45’in ardından ikinci yarı İsmail Kartal’ın öğrencilerinin temposunun düşmesi kaçınılmazdı. Öyle de oldu ve mavi lacivertliler bu bölüme hızlı girdi.

Dzeko, o kadar geniş bir alanda oynamaya çalıştı ki bu yaşında zaten 60-70 dakikaları bile görmesi pek mümkün gözükmüyordu. Adana Demirspor’un değişikliklerle belki bireysel kalitesi arttı ama saha içi organizasyonu, fiziksel olarak yorulmuş bir Fenerbahçe’ye karşı yetersizdi.

BEKLENTiLERiN ÇOK ALTINDA

Yazının Devamını Oku

45 ve 60 arası S.O.S. veriyor

12 Kasım 2023
Galatasaray yine ikinci yarının ilk 15 dakikasında kalesinde golü gördü.

Okan Buruk’a “Zorlu bir Şampiyonlar Ligi deplasmanından sonra hangi takımla karşılaşmak istemezsiniz?” diye sorsalar, muhtemelen sayacağı üç takımdan bir tanesi Hatayspor olurdu. Volkan Demirel’in öğrencileri, becerileriyle sarı kırmızılılara sıkıntı yaratabilecek profillerden oluşuyor. Erce Kardeşler, maçın başında bir kale vuruşunu kısa kullanmak istedi. Baktı ki önde sert bir baskı var -İcardi ve Kerem Aktürkoğlu o kadar hızlı ceza sahasına girdi ki atış tekrarlandı- uzun oynamayı tercih etti. Bu dakikadan sonra her kale vuruşunu uzun kullandı.

YETENEKLi HÜCUMCULAR

Hava topunu iyi alabilen, atletik, top sürme ve saklama kabiliyeti yüksek bir ön tarafı var Hatayspor’un. Lamkel ve Dele-Bashiru üzerinden top sürmeyi, Dadashov ile top tutmayı, Ömer Faruk ile çalım becerisini kullanmayı, Rivas’ı koşturarak da Kazımcan’ın arkasına sarkmayı planladılar.

Kazımcan, hazır takımın ideal bir sol beki yokken aldığı şansları iyi kullanmalı. Rivas’ın golünde, kaleci vuruşundan topu ağlarla buluşturan son dokunuşuna kadar bir kez çevre kontrolü yapıp arkasındaki adamı görmedi. Gol de zaten bu fark edememe nedeniyle geldi.

ZAHA UYANDIRDI AMA... 

Erce’nin hatasında Zaha’nın çabuk reaksiyonu ile gelen gol, Galatasaray’ı uyandırdı. İlk yarının sonunu iyi oynayıp, ikinci yarıya da baskılı başladılar. Sanchez ya da Abdülkerim’in kornerlerden gelen vuruşlarından biri gol olsa, başka bir oyuna dönülebilirdi.

Sonrasında Hatayspor, yukarıda saydığım oyuncu becerilerinin Rivas dışında hepsini bir hücumda kullanıp, topu Muslera’nın ağlarına kadar getirmeyi başardı. İcardi’nin kaptırdığı topta, baştan sona derslik bir geçiş oyunu hücumu yaptılar.

Bu maç öncesi Galatasaray’ın ligde yediği 6 golün 4’ü, 45 ve 60. dakikalar arasında gelmişti. Bu liste Zalgiris, Molde gibi Avrupa maçlarıyla genişletilebilir. Lamdel, yine bu bölümde Galatasaray’ı avlamayı başardı. Sanırım Okan Hoca’nın önlem alacağı temel noktalardan biri bu bölüm olacak.

Yazının Devamını Oku

3 puan, Nijeryalı Ibrahimovic'ten

11 Kasım 2023
Çılgın Nijeryalı Onuachu, biri İbrahimovic imzası akrep vuruşu olmak üzere 2 gol attı.

Hafta içinde Trabzonspor'un sosyal medya hesaplarında yayınlanan Fenerbahçe maçı "Inside Story" videosunda, Abdullah Avcı bir konuya dikkat çekiyordu: "Bizim bundan sonra hem takım hem oyun organizasyonu olarak üstlere çıkışımız başlayacaktır. Bu çıkışı hızlandırmak için güzel bir fırsat var."

Bu doğrultuda, Kadıköy galibiyetinin ardından bordo mavililerden iyi bir maç başlangıcı bekliyordum. Avcı, cezalı Eren dışında 11’ini ve pozisyonlarını korumuştu ancak Konya’nın stratejisi, özellikle ilk yarıda kusuruz işledi.

KONYA iLK YARI REKOR KIRDI

Hakan Keleş, Moreno’yu çabuk topla buluşturup (%50’ye yakın sol kanadı kullandılar), Cicaldau ve Soner’i ceza sahasına koşturmak üzerine bir oyun kurgulamıştı. Trabzon’un topa sahipken Mendy’yi Berat’ın yanından ayırıp, onun hücumun sol tarafına koşularıyla ön bölgede kalabalık olma çabası bu anlamda yeşil beyazlıların işine yaradı. Sonuçta, ilk yarıda %66 topa sahip olmaya rağmen rakip ceza sahasına 7 kez girebilen bir Trabzon gördük. Konya ise isabet bulamasa da 9 şutla ilk yarılarda kendi rekoruna ulaştı.

TEKRAR HAVAYA GİRDİ

Devre arasındaki Bakasetas hamlesi, hem Mendy’yi rakip sol tarafına çekmek hem de merkezde oyunun kontrolünü sağlamak için önemliydi. Pepe’yi de oyunun içine katmayı başarınca bordo mavililerin oyunun kontrolünü aldığı bölümler gördük. Sonrasında sahneye, çılgın Nijeryalı çıktı. Onuachu, biri İbrahimovic imzası akrep vuruşu olmak üzere 2 gol attı. Bunun yanında, 9 şutla bu sezon bir maçta rakip kaleyi en çok yoklayan oyuncu rekorunu da kırmayı başardı. Prip’in golüyle ümitlenen Konyaspor’u evine eli boş gönderdi. 90 dakika, belki Abdullah Avcı’nın geçen hafta söylediği ivmede devam etmedi fakat bu üç puan, bir seri başlangıcı demek ki bordo mavililerin tekrar havaya girmesini beraberinde getirecektir.

Yazının Devamını Oku

Oyun tartışılır, tabela tartışılmaz

4 Kasım 2023
Zaha’nın gol vuruşlarındaki zamanlaması maçın kazananını belirledi.

Galatasaray’ın bu sezon ilginç bir yönü var. İyi oynamadığını, sahaya yeteri kadar ağırlığını koyamadığını düşündüğün anda dönüp istatistiklerine bakıyorsun. Aslında hem sahada istediklerini yapmış hem de rakibe istediklerini yaptırmamış havası var. Burada zaman zaman rakamların bizi yanılttığı çıkarımını da yapmak mümkün ancak gerçek bir yanı olduğu da tartışılmaz. Kasımpaşa karşısında sarı kırmızılıların ilk yarı performansı, bu duruma iyi örneklerden biri. Opta verilerine göre 1.22 gol beklentisine 0.2, rakip ceza sahasında 20 topla buluşmaya rakibin 4 ile cevap vermesi. Liste bu şekilde uzar gider. Aslında topa çok sahip olan (%70’e yakın) Okan Buruk’un öğrencileri, oyuna bu hükmedişe paralel şekilde hâkim olamadı.

ORGANiZASYON iYi DEĞiLDi

Kemal Özdeş, maç önü planını özellikle hatlar arası boş oyuncu bırakmama üzerine yapmıştı. İlk yarı için bunda başarılı olduğunu söylemek mümkün. Okan Buruk’un Bayern Münih provası yaparcasına sahaya çıkardığı 11, bireysel performans ile öne çıkarken organizasyon anlamında bekleneni verdiğini söylemek zor.

 

BAŞROLDE ZAHA VARDI

Bu sezon Galatasaray’ın oyununu, maç içi plan kadar zora düştüğünde desteğe gelen yetenekli ayaklardan okuyacağız gibi gözüküyor. Kasımpaşa karşısında başrolü Zaha üstlendi. Oyunu tartışılır, tabelası tartışılmaz. İlk golünde topu kaptıktan sonra çabuk düşünüp sert şutu hemen çıkarabilmesi, ikincisinde sakin kalıp en doğru vuruşu yapabilmesi maçın kazananını belirledi.

İkinci 45 dakika, Kasımpaşa’nın biraz risk alarak alanı genişletmesi, bunun karşılığında da oyunun tempo kazanmasıyla devam etti. Kemal Özdeş’in öğrencileri ikinci yarıda 9 şut atarak Galatasaray karşısında Gaziantep’in (10) ardından en çok kaleyi deneyen takımlar listesinde ikinci sıraya yerleşti. Sezonun 3’te 1’i geride kalırken, Galatasaray hedefleriyle paralel olarak yoluna devam ediyor ve bu, oyun her zaman bekleneni vermese de gerçekten ciddi bir saygıyı beraberinde hak ediyor.

<iframe width="760" height="450" src="https://www.youtube.com/embed/3jsTjl_6D-A" title="Dusan Tadic mi, Wilfried Zaha mı, Ante Rebic mi? | Taraftar ne diyor?" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" allowfullscreen></iframe>

Yazının Devamını Oku

Abdullah Avcı genlerine dönüş

30 Ekim 2023
0-0 hayal kırıklığı görülebilir ama gidişatta umutlu bakılacak noktalar var.

Karagümrük maçı gösterdi ki Trabzon, Abdullah Avcı ile tekrar dönüşüm sürecine girecek. 11’ler benzer olsa da oyun evrilecek ve bunun için zamana ihtiyaç var. Geçiş döneminde olumlu ve olumsuz yanlardan bahsetmek mümkün.

Önce olumlu yanlar... Takım savunması anlamında ciddi bir iyileşme süreci görüyoruz. Karagümrük’ü kalesi ve çevresine, sayılmayan bir gol dışında hiç getirmedi Trabzon. Berat-Mendy’nin bunda payı büyük. Zaten Avcı, oyun kurulumunda iki stoperi ve Berat ile bir üçlü kurarak topun ve oyunun güvenliğini tutmak istemişti. İkinci nokta, rakip ceza sahasında çoğalma becerisi. Karagümrük karşısında, özellikle plana sadık kalınan ilk yarım saatte ceza sahası koşularını iyi yaptı Trabzonspor.

Olumsuz yönlerin başında topun hızlanması var. Bunu, bir iki pas istasyonunu atlayarak ya da daha tempolu pas yaparak geliştirebilirsiniz fakat bunların yanında topu hızlı taşıma becerisine sahip oyuncu ihtiyacı var. Trezeguet’in dün maç önünde sakatlanması bu anlamda büyük şanssızlık.

Diğer bir konu -ki kabullenmesi taraftar için çok kolay olmayacak- Onuachu performansı. Nijeryalı sahada hiç beklenmedik işler yapabilme becerisine sahip. Eminim hiç öngörülmeyen birçok pozisyonu gole çevirecek ancak net pozisyonları atamadığına da şahit olacağız. Set oyununda takımı ön tarafa çekme becerisini kesinlikle geliştirmeli. . Golsüz 90 dakika, hayal kırıklığı olarak görülebilir fakat gidişatta umutlu bakılacak noktalar var. Hepsinin yanında, Atatürk Olimpiyat Stadı’ndaki herhangi bir maçı atmosferden bağımsız değerlendirmek epey zor.

<iframe width="760" height="450" src="https://www.youtube.com/embed/3HtUP2bBhp0" title="Beşiktaş&#39;ta 50 tane kupa kaldırırım! | Kuntz ya da Montella ne fark eder? | Beşiktaş&#39;ı bekleyeceğim" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" allowfullscreen></iframe>

Yazının Devamını Oku