Paylaş
3 kulvarda devam eden bir Fenerbahçe için, birinden feragat edilecekse Türkiye Kupası muhtemelen en fazla oyu alan olurdu. İsmail Kartal’ın ilk 11 tercihindeki rotasyon da bunu doğrular nitelikteydi. Yine de son haftalarda zaman zaman oyunda yaşanan dalgalanmalar ile Ankaragücü karşısında ilk yarı birleşince, sarı lacivertliler için sadece bir kulvardan elenmenin ötesinde bir 90 dakika oldu.
ZEMiNiN KÖTÜ OLMASI PAS YAPMAYI ZORLAŞTIRDI
Zemindeki sıkıntılar pas yapmayı zorlaştırırken, Emre Belözoğlu ön alan baskısıyla Fenerbahçe’nin oyun kurulumunu daha da zorlaştırmıştı. Sanırım Edin Dzeko-Michy Bathshuayi ile oynamanın farkını da en net gördüğümüz karşılaşma oldu. Bosnalı forvet, her zaman pas oyununda bir alternatif. Michy Batshuayi ile oynamak, topu ön tarafta bulunduğunuz zaman etkili bir hücum planı haline dönüşüyor.
Sarı lacivertliler için artık çok net bir manzara var. Bu takım, kendi oyununu oynamak için güçlü bir orta sahaya ihtiyaç duyuyor. Ankaragücü’nün bulduğu şans golünden sonra, oyunun kontrolünün bir kez daha İsmail Kartal’ın öğrencilerine geçmesi ikinci yarının başını buldu. O da biraz Ankaragücü’nün skoru koruma iç güdüsünden.
iSMAiL KARTAL MENTAL YÖNDEN TAKIMI GÜÇLENDiRMELi
Artık reaksiyon zamanı. Önce Fred’i döndürmek, sonra özüne dönmek Fenerbahçe için şampiyonluk yolunda en kritik viraj. Geçen sezon da gördük; sarı lacivertliler bir duraklama dönemine girdiğinde, kendini çok çabuk aşağı çekebiliyor ancak bu sezon, birkaç günlük duraklamayı bile kaldıracak lükse sahip değil.
Böylesine kafa kafaya giden bir şampiyonluk yarışında, belki saha içi oyun kadar mental güçlülük de önemli. İsmail Kartal’ın en azından milli araya kadar mesaisinin büyük bölümü, sanırım teknik-taktikten çok takımını konsantre tutmak ve oyuncularını kafasındaki soru işaretlerinden arındırarak saha içerisinde tutmak olacak.
Paylaş