Dr. Nuri Soysal

Estetik işlemlerde lazer konforu

26 Ocak 2009
Lazer teknolojisi, günümüzde pek çok farklı ameliyatta kullanılıyor.

Lazerin en önemli kullanım alanlarının başında ise estetik ve kozmetik işlemler geliyor. Lazer, estetik cerrahi işlemlerinde hem doktorlara hem de hastalara büyük konfor sağlıyor. En önemlisi, operasyon sırasında kanama, bu yönteme başvurulduğunda minimuma iniyor.

LIPOSUCTION ALETİ GELİŞME SAFHASINDA: Yeni geliştirilen liposuction aletleri, işlem yapılan dokularda daha az kan kaybı gibi avantajlar sağlasalar bile, kullanım sırasında yer yer problemlerle karşılaşabilme olasılığı hâlâ mevcut... ışte bu olumsuz duruma karşı, olası riskleri azaltıcı, lazer teknolojisinin kullanıldığı kombine liposuction aletleri geliştirilmeye çalışılıyor.

LAZERLE DAHA GENÇ 

BıR YÜZ: Özellikle yüz yaşlanmasının tedavisinde kullanılan “karbondioksit lazer” sayesinde, yüz derisinde oluşan ince kırışıklıkları ortadan kaldırabiliyoruz. Burada yaptığımız işlem şu: Derinin en üst seviyesini lazer ile çok ince bir biçimde kaldırıp, yepyeni bir deri ortaya çıkmasını sağlıyoruz. Yeni oluşacak deri ise bebek cildi gibi tertemiz ve derinin ana yapısı olan kolajen dokusundan zengin oluyor.

Yazının Devamını Oku

Çökmüş yüz hatlarına ‘estetik harita’

19 Ocak 2009
Yüzde doku eksikliği ve zayıflığı görülebildiği gibi, doğuştan gelen nedenler veya kazalar sonucunda da çöküntüler olabiliyor.

Bu kötü görüntüyü ortadan kaldırmak için yüze çeşitli maddelerden yararlanarak yeniden şekil verebiliyoruz.

Yüz hatlarını, aslında olması gerektiği hale döndürmek mümkün... Bunun için farklı uygulamalar, kullanılan farklı malzemeler var ve başvurulan 3 boyutlu bilgisayar programları mevcut...
Operasyonlarda vücuttan alınan dokular ya da çeşitli dolgu maddeleri ve implantlar kullanılıyor.
Yumuşak dokudaki eksiklikleri giderirken, yumuşak doku özelliği gösteren dolgu maddelerinden de yararlanıyoruz. Bunlar vücuttan alınarak çöken ya da eksiklik bulunan tarafa transfer edilen dokular olabildiği gibi, sorunlu bölgeye alerji yapmayan ya da bu özelliği çok az olan maddeler de enjekte edilebiliyor.
Eğer doldurmak istediğimiz yumuşak dokuysa, yumuşak dokular için en iyi olan dolgu maddeleri kişinin kendi vücudundan alınan dokulardır. Bu da bildiğimiz yağ dokusudur.

YAĞ ENJEKSİYONU: Vücudun çeşitli bölgelerinden enjeksiyon ya da liposuction aletiyle aldığımız yağları steril ortamda belirli işlemlerden geçiriyoruz. Ardından da işlemden geçirdiğimiz yağ dokularını, eksikliği görülen bölgelere enjekte ediyoruz. Böylece bu dokular bulunduğu bölgede kendi doku ve damar yapısını geliştirerek daha uzun süre kalabilme şansı buluyor. Bir kısmı da eriyip zaman içerisinde kayboluyor.

Yazının Devamını Oku

Alındaki çizgilere ‘botokslu silgi’

12 Ocak 2009
Yaşımız ilerledikçe, vücudumuzdaki değişiklikleri aynada yavaş yavaş görmeye başlarız. Her insanın genetik mirası farklı olduğundan, bu sürecin ortaya çıkma hızı da farklıdır. Ancak hiç şüphe yok ki, ister kadın ister erkek olsun, yüzümüzde oluşan değişiklikler bizi vücudumuzda oluşanlara göre daha çok rahatsız eder.

Alnımızdaki derin ve yatay çizgiler, gözlerimizin kenarında ve üstündeki kırışıklıklar, göz torbalarımızın belirginleşmesi, burun kenarlarındaki çizgilerin derinleşmesi, dudak üstü kırışıklıkları, boynumuzdaki çizgilenmeler derken, bir gün gelir ve cildimizin artık gençliğimizdeki gibi “çizgisiz, ışıltısız” görünmediğini fark ederiz.
Gerçi paniğe gerek yok, çünkü bunların hepsi estetik operasyonlar, dolgu maddeleri ve botoks işlemleriyle çözülebilen sorunlar. Ama yukarıda saydıklarımızın içinde özellikle biri var ki, hem kadın hem de erkeklerin estetikteki olmazsa olmazlarından... Yani alın çizgilerinden kurtulmak!
Alındaki çizgilerin yok edilmesi ve şakaklara daha genç bir görüntü verilmesinde başvurduğumuz “alın germe” ve “şakak germe” işlemlerinde, botoksun yanı sıra endoskopik cerrahi yöntemlerinden de yararlanıyoruz.
Üstelik sadece alnınızdaki çizgilenmeyle iş bitse iyi, bir de kaşlar arasındaki dikey çizgiler var! Yerçekimi buradaki dokuyu kaşla birlikte aşağı doğru hareketlendiriyor, sarkmasına yol açıyor. Dolayısıya ameliyat ile bunların tedavisini planlarken, oluşan kırışıklıkların giderilmesi, gerekirse buradaki yumuşak doku ve aşırı miktarda büyümüş kas yapısının orijinal yapısına getirilmesi için de bir takım sistemler kullanmak gerekiyor. Bunların bir kısmı cerrahi işlemler olabildiği gibi, bir kısmı da “minimal invaziv işlemler” dediğimiz küçük girişimler. Yani minik iğneler ve dolgu malzemeleriyle yapılan uygulamalar...
Alın ve üst yüz bölgesinde oluşmuş problemlerde, sarkmaların ve kırışıklıkların giderilmesinde botoks enjeksiyonları mükemmel sonuç veriyor. Bu sayede yer çekimiyle oluşan çizgileri, doku ve kasların bozulan dengelerini botoks teknikleri ile gideriyoruz.
Botoks uygulamalarını belirli sürelerle tekrarlamak gereksi de, alınan sonuçların yüz güldürücü olması nedeniyle kırışıklık ve çizgilerinden kurtulmak isteyenler öncelikle bu tekniği tercih ediyorlar. Botoks ile germe işlemi yaparken, çok derinleşmiş çizgilerin ve çukurlukların özel dolgu maddeleriyle doldurularak dokunun tekrar kendini toparlaması ve alnın genç bir görünüme kavuşması sağlanıyor.
Tüm dünyada da alın germe işleminde trend botokstan yana... Botoks, düzenli aralıklarla tekrarlandığında, kırışıksız ve çizgisiz görünüm uzun süre korunuyor. ENDOSKOPıK YÖNTEMLE şAKAK GERıLEBıLıYOR
Aslında alındaki çizgilenme ve kırışıklıkların tek başına tedavisi, duru, genç ve ışıltılı bir görünüme sahip olmak için yeterli değil. Çünkü alından aşağıda yer alan şakak bölgesi de yaşlanma ve yerçekiminden nasibini alıyor. şakak germede eğer cerrahi yöntem tercih edilecekse, hasta ve doktor buna birlikte karar veriyor.
şakak germede son 10-15 yıldır hekimler, alın germede de kullandıkları “endoskopik yöntem”e sıkça başvuruyor. Endoskopik cerrahide, germe işlemi uygulanacak bölgeye birkaç küçük delikten giriliyor, kamera aracılığıyla işlem yapılan alan görülerek operasyon tamamlanıyor.

şakak germek gençleştiriyor

Yüz ve şakak germe birlikte, aynı seansta da yapılabilir. Germe işlemiyle birlikte alın ve şakak bölgesinde dikkat çeken bir gençlik ifadesi yaratılır. Üstelik endoskopik alın germe işlemleri ciddi izler bırakmaz. Oysa saçlı deriden yapılan germe ameliyatları, endoskopik teknik kullanılmazsa izler bırakabilir, oluşan gerginlik nedeniyle saç dökülmeleri de görülebilir. Saçların dökülmesini önlemek amacıyla, alın germeyi endoskopik yöntemle yapıyoruz.

Endoskopik yöntem

Endoskopik yöntemde, birkaç küçük delikten girip sorunlu bölgedeki kas ve deri yapısını geriyoruz. Ameliyattan sonra iki veya üç gün boyunca hastaya sargılı bandaj uyguluyoruz. Germe işlemi uyguladığımız hastamız banyosunu, ameliyatın üçüncü ya da dördüncü gününden itibaren yapabiliyor. Ameliyattan sonraki dönemde rahatsız edici, şiddetli ağrılar görülmüyor. Sadece gerginliğin yarattığı hafif bir baş ağrısı olabiliyor. Bu da ağrı kesici bir ilaç alınarak giderilebiliyor.

Çocuklarda boy yılda kaç santim uzamalı

Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz (Çocuk Endokrolojisi ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı)

Yıllık büyüme hızı 1-2 yaşlar arasında yılda 12 cm, daha sonra ise yılda 5-6 cm’dir. Bir çocuk, ergenlik öncesi yılda 5 cm’den az büyüyorsa ya da büyüme eğrisi aynı çizgide devam edemeyip alt çizgiye düşüyorsa, sorun var demektir. Durumun tetkik edilmesi gerekir.
Hekimler büyüme geriliği vakalarında önce çocuğun beslenme durumunun normal olup olmadığını inceler. Çocukta beslenme yetersizliği veya kronik bir hastalık olmadığı saptandıktan sonra, hormonal inceleme yapılır. Boyla ilişkili hormonlar, büyüme hormonu, tiroid hormonu ve kızlarda östrojen-erkeklerde testosteron hormonudur.
Yazının Devamını Oku

Dudak estetiğine dikkat

5 Ocak 2009
Kadınların yüz estetiğinde burun ve kırışıklık giderici uygulamalar kadar tercih ettikleri bir başka işlem de dudak estetiği...

Ancak estetik için dudak yapısının uygun olması şart! Çünkü kötü bir uygulama, güzel bir kadını bile yüzüne bakılması zor haline getirebiliyor!

Dudak M şeklindeki dış çizgisel yapısı ve içindeki kırmızı bölümden oluşuyor. Bazı kişilerde alttaki kımızı dudak hattı kısa olabiliyor. Bazılarında da M çizgisi yeterince oluşmuyor. Her iki durum için farklı estetik işlemler uygulanıyor.
Dudaktaki kırmızı çizgiyi belirlemek için iç kısmını belirgin şekilde doldurmak lazım. Bunu yaparken dudak-burun mesafesine dikkat edilmesi büyük önem taşıyor. Burun ve dudak arasındaki mesafenin uzun olması nedeniyle, aradaki mesafeyi artırıcı estetik işlemlerden uzak durmak gerekiyor. Bu mesafeyi kısaltan açık cerrahi işlemler ise dışardan kesilerek yapılabiliyor. Ancak unutulmaması gerekir ki, bunlar bazı izleri de beraberinde getiriyor.

Dudak estetiğinde en çok uyguladığımız yöntemleri şöyle sıralayabiliriz:

DUDAK ÇıZGıSıNı DOLDURMAK: Jel kıvamında, kolay uygulanabilen, 4-6 ay kadar kalıcılığı olan, hemen etki eden, zararsız ve güvenli ilaçlar, muayenehane ortamında uygulanabilir. Bunları özellikle dudak çizgisini belirginleştirmek için kullanırız. Dudağın içine de yapılabilir, ancak buradan emilimi çabuk olduğundan etkisi kısa sürer. O yüzden hastaları iyi bilgilendirmek önemlidir.

Yazının Devamını Oku

Hangi yaşta hangi estetik

22 Aralık 2008
Estetik operasyon dendiğinde sadece ilerleyen yaşlara has sorunların ortadan kaldırıldığını düşünmek yanlış.

Çünkü küçük yaşta bir çocuğu kepçe kulak sorunundan ya da genç bir kızı iri meme sıkıntısından küçük bir operasyonla kurtarmak mümkün... Bakın hangi yaşlarda daha çok hangi operasyonlara ihtiyaç duyuluyor.

Estetik operasyonlar sadece güzelleşmek için değil, tıbbi gereklilikler nedeniyle de yapılıyor. Özellikle de çocuklara uygulanan estetik operasyonlarda, tıbbi gereklilikler ön planda oluyor. Örneğin kulak estetiği beş yaşından itibaren yapılabiliyor. Çünkü bu yaştaki çocuklar kulak gelişimlerinin büyük kısmını tamamlamış oluyorlar. Kepçe kulaktan dolayı arkadaşlarının tepkilerinin yaratacağı psikolojik travmaya maruz kalmasındansa, okula başlamadan bu ameliyatı olması, çocuğun ruh sağlığına olumlu yönde etkiliyor.

Bunun dışında doğuştan gelen dudak yarıkları gibi anomaliler, altı parmaklı olmak, belli bölgelerdeki yanıklar da estetik operasyon yapılmasını gerekli kılıyor.

16-18 YAŞ ARASI ESTETİK Ergenlik döneminde, akneler genci en çok rahatsız eden sorunların başında geliyor. Dermatologların değerlendirmeleri ve ilaç tedavileriyle birlikte, sorunun giderilmesinde gerektiğinde estetik amaçlı işlemler de uygulanabiliyor.

Yazının Devamını Oku

Gıdı estetiği yaşı 30’a indi

15 Aralık 2008
Gıdı bölgesindeki sarkma, özellikle kadınları çok rahatsız ediyor. Şişmanlık ya da yapısal faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan bu sorundan, cerrahi müdahale ile kurtulmak mümkün... Bu yola başvuranların yaş ortalaması ise son dönemde 30’lara kadar indi. Gıdı olarak bilinen çene altından boyuna kadar uzanan bölgede biriken yağlar, sarkık bir görüntüye neden oluyor. Bu bölgedeki sarkma da en çok kadınları olumsuz yönde etkiliyor. Kas ve yağ tabakasında deformasyon oluşuyor. Deri de kas ve yağ dokularının sarkmasıyla birlikte gevşiyor.

Kadınlar gıdı estetiğini artık 30’lu yaşlarda yaptırıyor. Çünkü şişmanlık ya da yapısal sorunlarin etkisiyle gıdı bölgesinde yağ biriktiğinde, bu sorundan genç yaşta kurtulmak istiyorlar.

Gıdı estetiğinde başlıca üç yöntem kullanılıyor: Liposuction, botoks ve germe ameliyatı.../images/100/0x0/55eb450ff018fbb8f8b64d7d

Sadece yağ problemi olan kişilerde "liposuction" yöntemiyle, biriken fazla yağları alıyoruz. Üstelik çok da iyi sonuç elde ediyoruz. Ancak liposuction yapabilmemiz için deri esnekliğinin yeterli olması gerekiyor. Bu yöntemin nasıl uygulandığına gelince... Lokal anestezi ile çene altında açılan küçük bir delikten içeri giriyoruz. Buradaki yağları azaltarak o bölgeyi güzel bir hale getirebiliyoruz. İşlemden sonra gıdıya elastik bir bandaj takıyoruz. Yaklaşık 4-5 gün içinde bandajı da buradan alarak ameliyatın iyileşme sürecini takip etmeye devam ediyoruz. Sadece yağ sorunu bulunan insanlarda bu bölgeye yapılacak liposuction yeterli oluyor.

Eğer kas tabakasında aşağı doğru bir düşüklük varsa ve yağ dokusu da bulunuyorsa, yapılacak işlem daha karmaşık oluyor. Çünkü hem yağ tabakasını azaltmamız, hem liposuction yapmamız hem de açık cerrahi uygulayarak bölgeyi toparlamamız gerekebiliyor. Gıdı bölgesindeki kasta hafif bir düşüklük varsa, bu bölgeye botoks uygulanması iyi sonuç verebiliyor.

Gıdı bölgesinde aşırı kas ve deri gevşemesi olan, yağlanmanın da çok fazla olduğu kişiler de karşımıza çıkabiliyor. Bu durumda ileri derecede sarkmış gıdı bölgesindeki yapılarda hem kas tabakasını hem fazla yağları toparlamak, üstteki sarkmış deriyi de germek gerekiyor. Bu durumda yapılan işlem, alt yüz germe operasyonu biçiminde oluyor. Bu bölgelerde küçük ipler halinde yapılan germeler uzun vadeli sonuçlar vermiyor.

Kadınlar bu yönteme daha çok başvuruyor

Kadınlardan bu operasyona daha fazla talep var. Erkekler, yüz estetiğini kadınlara oranla daha az istiyor. Yüz ameliyatlarını en çok tercih edenler o yüzden kadınlardır. Ancak burun ve göz kapağı ameliyatlarında erkekler de kadınlar kadar estetiğe başvuruyor. Boyun ameliyatları erkekler açısından bazı dezavantajlar içeriyor. Oluşacak izler kadınlarda daha rahat saklanabiliyor. Erkeklerde ise sakallar, bu konuda zorluklar çıkarabiliyor. Erkeklerde makyaj ile izlerin gizlenememesi de bir başka sorun...

İlk günlerde boyun hareketi kısıtlanmalı

Boyun hareketlerini belli bir süre kısıtlıyoruz. Bazılarında boyunluk bile kullanabiliyoruz. Boynun yan tarafında gerginliğin artmaması açısından başın çok fazla hareket ettirilmesini istemiyoruz. Yapılacak işleme göre küçük izler olabilir, ancak bunlar rahatsız edici değildir. Boyun germe ve alt yüz germe birlikte yapılıyorsa kulak arkasından, kulak içinden devam eden bir iz oluşabilir. Bu izin çok önemli bir belirginliği yoktur.

Anüs çatlaklarına ’botoks’lu tamir

(International Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Dursun Buğra)

Kronik kabızlık nedeniyle ortaya çıkan "Anal Fissür"ün (anüs bölgesindeki çatlaklar) tedavisinde, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de "botoks enjeksiyonu" uygulanıyor. Hareketsizlik, beslenme alışkanlıklarının değişmesi ve gün içerisinde az su içilmesi nedeniyle kronik kabızlık gelişiyor. Dışkı sertleştiğinden, anüs bölgesinden çıkarken çatlaklara yol açıyor.

Botoksu makat etrafındaki iki sıralı kas kitlesinden içte olanına enjekte ediyoruz. Amacımız geçici bir süreyle hastanın çok fark etmeyeceği bir felç oluşturmak ve elde edilen gevşemeyle yaranın iyileşmesini sağlamak. İlk iki kademedeki tedavilerden ya da cerrahi tedavilerden yarar görmemiş hastalarda, botokstan yararlanmak mümkün.

Bu operasyonda, yüzde 60-70 civarında başarılı sonuç elde edilebiliyor, yaralar kapanıyor. Yaklaşık üç ay boyunca anal bölgede geçiçi gevşeme görülüyor, bu da yaranın iyileşmesi için yeterli bir süre...

Yarayı iyileştiriyorsunuz ama kişinin beslenme alışkanlıkları, hareketsizliği, kronik kabızlık süreci devam ederse yara yeniden açılabiliyor. Dışkının yumuşak çıkacak şekilde ayarlanması, hastaların eğitilmesi çok önemli... Sorunlarının ne olduğunu, hangi nedenlerle ortaya çıktığını ve hangi tedbirleri almaları gerektiğini iyi bilmeleri lazım...
Yazının Devamını Oku

Bayramdaki 9 günlük tatil estetik için fırsat

1 Aralık 2008
Bu yıl gerek Ramazan Bayramı gerekse Kurban Bayramı’nda dokuzar gün tatil olması, sanatçılar başta olmak üzere çalışanların da yılbaşından önceki bu molaları estetik için tercih etmelerini sağladı. Genellikle Ramazan ayında programlarını erteleyen sanatçılar bu bir aylık süreci estetik amaçlı değerlendirirken, Kurban Bayramı’ndaki dokuz günlük tatil de daha kısa sürede iyileşen estetik operasyonların yaptırılması amacıyla fırsat yarattı.

Üstelik sadece sanatçılar değil, iş programları nedeniyle mesailerinden estetiğe zaman ayıramayan çalışanlar da dokuz günlük tatili estetik amaçlı değerlendirmeyi tercih eder oldu.

Dokuz günlük tatil süresince en çok tercih edilen estetik işlemler arasında liposuction, göz kapağı, göz torbası, burun ameliyatları, botoks, dolgu ve iple asma yöntemleri, meme toparlama, dikleştirme, büyütme yer alıyor.

Günlük yaşamlarında düzenli spor yapan, beslenmesine dikkat ettiği halde çeşitli bölgelerinde yağlanma olan kadınlar ve erkeklerin yardımına liposuction yetişiyor. Bunun için en çok karın, basen, bacak içleri, belin kenarları gibi yerlere uyguladığımız, ince kanüllerle yağ alma işlemi anlamına gelen liposuction yöntemini kullanıyoruz.

İkinci sırada botoks işlemleri geliyor. Botoksu alındaki yatay ve dikey kırışıklıklarda, göz kenarlarındaki çizgilenmeleri açmada kullanıyoruz. Üçüncü sırada dolgu işlemleri geliyor. Yanaklarda ve yanak çizgilerinde yararlanabiliyoruz.

Sanatçılar tatilleri estetik amaçlı değerledirdiklerinde elbette yüz estetiğini daha ön planda tutuyorlar. Çünkü vücutlarındaki bir olumsuzluğu iyi hazırlanmış bir kostümle örtebilirler. Liposuction olduktan sonra işini gücünü yapar hale gelebilir insan ama yüzde yapılan işlemler 4-5 günde iyileşemeyebilir.

Yüzde ise sanatçıların en çok tercih ettiği operasyonlar burun ve göz kapağı ameliyatlarıdır.

YÜZ GERME AZALDI

Yüz germe operasyonlarının bir yaşı yok günümüzde. Yüz germeyi kişiler 30 yaşında da 60 yaşında da yaptırabiliyor. Yüz germe ameliyatı yüz yumuşak dokusunun düşmesiyle, yerçekiminin aşağı doğru hareketiyle çok gerekli olabiliyor. Ama son yıllarda yüz germe eskisi kadar rağbet görmüyor. Onun yerine küçük cerrahi işlemler dediğimiz botoks, dolgu ve ipler daha ön planda.

Dünyada da agresif cerrahiden uzaklaşmaya yönelik bir trend hakim. Yüz germe ameliaytları da bu iki nedenden dolayı azalıyor. Ayrıca birçok alet geliştiriliyor. Deri ve deri altı dokusunu etkileyen lazer aletleri, thermajlar, radyofrekans işlemleri var. Yüz germeye olan ihtiyacı bu aletlerle yapılan işlemler de geciktiriyor.

Çok uyguladığımız işlemlerden botoksu sanatçılarda daha çok, göz etrafı, alın, iki kaş arası, zaman zaman boyun, koltuk altı bölgelerine uyguluyoruz.

İyi bir burun ’estetikliyim’ diye bağırmayandır

Burun konusunda doğal estetik daha ön planda. Kimse doğallığın dışına çıkmak istemiyor. Ameliyat olduklarını gizlemek istiyorlar. Çok belirgin çizgilerden kaçınıyorlar. Aynı şekilde dudaklarda da doğallık hep birinci tercihleri oluyor.

Dudaklara silikon yaptırma modası devam etmiyor, epeyce bir azalma var. Çok abartılı dudaklar yaptırırken, birçokları bundan zarar gördüler. Basına da yansıyor. Dudaklarını öyle gözle görülür biçimde değiştirmek isteyen sanatçılar yok.

Bazen sanatçılar birden fazla defa aynı bölgeye yaptırdıkları estetik işlemlerle gündeme geliyorlar. Kötü estetik uygulamalarında, her zaman memnun olmayan bir kesim olabilir. Her cerrahın böyle bir hasta grubu olabilir. Ancak bu oranın çok düşük düzeyde kalması önemlidir.

Bu mutlu olmamanın sebepleri her zaman doktora ait olan sonuçlardan kaynaklanmaz. Hastanın beklentilerinin doktorun ona vereceği sonuçtan fazla olması durumunda böyle sorunlar ortaya çıkıyor. Her zaman kötü ameliyatlar yapılıyor, hasta bundan mutsuz oluyor anlamına gelmemeli. Hasta ve hekim konuyu yeterince tartışmalı.
Yazının Devamını Oku

Yüz germe 30 yaşında da yapılır, 60 yaşında da

24 Kasım 2008
Farklı dış etkenler ve genetik miras, yüzde yaşlanmaya, beraberinde de sarkmaya neden oluyor. Bu sorunu gidermede başvurulan en etkili yöntem ise yüz germe ameliyatları... Üstelik bu ameliyatlar sanılanın aksine sadece 50 yaş ve üzerindekilere değil, yüz düşüklüğünün erken ortaya çıktığı kişilere de uygulanabiliyor.

Yerçekiminin etkisi, sigara içmek, fazla güneşte kalmak, aşırı kilo alıp vermek, yüzde yaşlanmaya ve beraberinde de yüz düşüklüğüne neden oluyor. Dışarıdan bakıldığında kişinin yüzü sarkmış görünüyor. Bu sarkma, cilt yapısına, yaşam koşullarına ve genetik yapıya göre değişiyor.

Yüz düşüklüğünün en etkili tedavisi ise yüz germe ameliyatı... Ancak günümüzde yüz germe ameliyatları sanılanın aksine sadece 50 yaş ve üzerindekilere değil, yüz düşüklüğünün henüz 30 yaşındayken ortaya çıktığı kişilere de uygulanabiliyor.

Yüz düşüklüğünde, alında sarkma, kaşların düşmesi ve yanakların aşağı doğru sarkması gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Dolgu, botoks, çeşitli aletlerle yapılan kırışıklık tedavileri, derinin dış yüzeyindeki sorunların çözümlenmesini sağlıyor. Thermage işlemi derinin gerilmesinde avantaj sağlasa da, yüz düşüklüğünün gerçek anlamda tedavisi ancak yüz germe ameliyatıyla sağlanabiliyor.

Yüz germede bizim için önemli olan takvim yaşı değil, derinin yaşı... Deri erken yaşlanıyorsa, yüz germe operasyonu 20-30 yıl öne çekilebiliyor. Yani yüz düşüklüğünden kurtulmak için 50-60 yaşına kadar beklemek gerekmiyor.

Ameliyat üç saat sürüyor

Gelelim bu operasyonun detaylarına... Ameliyattan önce düşük doz bir genel anestezi veriliyor. Ancak en önemlisi, yüz germe işleminin yapıldığı bölgeye lokal anestezi uygulanıyor. Yüze lokal anestezi verilmesi de genel anestezide uygulanan ilaçların dozunun daha az olması avantajını sağlıyor. İşlem yaklaşık üç saat sürüyor.

Ameliyat sırasında, deriyi kulağın iç bölgesinden, kulak arkasından devam eden ve saçlı deriye kadar uzanan bir kesiyle keserek gevşetiyoruz. Ardından deri fazlalıklarını keserek, kestiğimiz deriyi yerine dikiyoruz. Tabii yüzdeki gerginliğin oranını ayarlamak, tamamen işlemi yapan cerrahın tecrübesi ve bilgisiyle doğru orantılı...

Yüz germe işlemi sonrasında -burun ya da meme ameliyatından farklı olarak- tanıdıklarınız dışında kimse estetik yaptırdığınızı anlayamıyor. İyi bir estetik işlemde kriterimiz ise her zaman şudur: İşlem sonucunda kişiye "Estetik mi oldun?" sorusunu mümkün olduğunca sordurmamak... Doğallık, mükemmele en yakın şekilde yakalanmalıdır.

Kötü bir burun estetiğini sizi tanıyan tanımayan herkes anlayabilir. Ancak başarılı bir yüz germe operasyonunu sadece sizi tanıyan kişiler bilebilir. Başkalarının anlaması mümkün değildir.

İzler kısa sürede silinir

Yüz germe operasyonundan önce hastaların en çok sordukları soru, iz kalıp kalmayacağıdır.

Kulak içinde ve arkasındaki izler çok belli belirsizdir. Saçlı deridekiler de zaten saçın içinde kalır, bir süre sonra kaybolur. Çok ciddi bir saç dökülmesi sorunu yaşanmadığı sürece de görülmez.

Yüz germe işleminin hangi mevsimde yaptırılmasının doğru olacağı sorusuyla da sık karşılaşıyoruz. En ideali sonbahar-kış mevsiminde yapılmasıdır. Yazın da yapabiliriz ancak o durumda güneşe çıkılması konusunda ciddi kısıtlamalar getiririz.

Ameliyattan sonra hastalardan yaklaşık 10 gün kadar ani, sert, baş ve boyun hareketleri yapmamalarını isteriz. Birinci günden itibaren ılık suyla banyo yapabilirler. Önemli bir ağrı, sızı olmaz, şişlik olabilir ama morluk olağan bir durum değildir. Morluk olursa da boynun altında olabilir ve onlar da kısa zamanda geçer.

Yüzde yaptığımız tüm işlemlerde olduğu gibi burada da yüz sinirlerini korumaya büyük özen gösteriyoruz. Çünkü dikkat edilmezse yüz felci gelişebilir. Ancak bu cerrahın tecrübesi, bilgisiyle en aza indirilebilecek bir risktir. Her ameliyatta bu tür riskler söz konusu olabilir, yani risk yüz germeye özel değildir.

Dolgu kesin çözüm olmuyor

Dolgu ve botoks, özellikle de şakak ve alın germe ameliyatlarının sayısını azalttı. Dolgu maddeleri, yanak çukurluğunun oluşturduğu sorunlar açısından çok yararlı... Ama yüz düşüklüğünün ortadan kaldırılmasında bunların hiçbiri gerçek anlamda yarar sağlayamıyor.

Thermage ise yüz düşüklüğünde yüzde 10-20 arasında, yani hafif düzeyde etkilidir. Ama ciddi yüz düşüklüklerinde yüz germe işlemi kadar etkili olamaz.

Yüz germe işlemi, erkeklerde de yapılabilir ancak kadınlardakine göre daha fazla iz ortaya çıkar. Erkeklerde sakal ve kulak arasındaki boşluktan yüzü gerdiğinizde, sakalın kulağa doğru yönlendiği bölümde izleri önleyecek işlem yapmak lazım. Çünkü yüz germe sonucunda izler daha fazla görünür hale geliyor. Kadınlar makyaj yapıp oluşan izleri kaybedebiliyor.

Etkisi 5-20 yıl arasında

Yüz düşüklüğünden kurtulmak isteyen kişiler, doktorlarına, eğer 50 yaşındalarsa 30 yaşındaki hallerine kavuşmak istediklerini söylerler. Ancak gerçek bundan farklıdır. Elbette operasyondan sonra fiziksel anlamda belli miktarda geriye gitmek mümkündür. Bu süre 10-20 yıl olabildiği gibi 5 yıl da olabilir. En doğrusu, hastalara yıl konusunda vaatte bulunmamaktır.

Yüz germede dikkat edilmesi gereken bir başka nokta da, operasyondan en az üç hafta önce sigaranın bırakılmasıdır. Operasyondan sonraki dönemde de sigaradan uzak durmak doğrudur. Çünkü sigara içmek derinin sağlıklı beslenmesini engeller, bu da operasyonun başarısını olumsuz etkiler.
Yazının Devamını Oku