Bu yıl gerek Ramazan Bayramı gerekse Kurban Bayramı’nda dokuzar gün tatil olması, sanatçılar başta olmak üzere çalışanların da yılbaşından önceki bu molaları estetik için tercih etmelerini sağladı.
Genellikle Ramazan ayında programlarını erteleyen sanatçılar bu bir aylık süreci estetik amaçlı değerlendirirken, Kurban Bayramı’ndaki dokuz günlük tatil de daha kısa sürede iyileşen estetik operasyonların yaptırılması amacıyla fırsat yarattı.
Üstelik sadece sanatçılar değil, iş programları nedeniyle mesailerinden estetiğe zaman ayıramayan çalışanlar da dokuz günlük tatili estetik amaçlı değerlendirmeyi tercih eder oldu.
Dokuz günlük tatil süresince en çok tercih edilen estetik işlemler arasında liposuction, göz kapağı, göz torbası, burun ameliyatları, botoks, dolgu ve iple asma yöntemleri, meme toparlama, dikleştirme, büyütme yer alıyor.
Günlük yaşamlarında düzenli spor yapan, beslenmesine dikkat ettiği halde çeşitli bölgelerinde yağlanma olan kadınlar ve erkeklerin yardımına liposuction yetişiyor. Bunun için en çok karın, basen, bacak içleri, belin kenarları gibi yerlere uyguladığımız, ince kanüllerle yağ alma işlemi anlamına gelen liposuction yöntemini kullanıyoruz.
İkinci sırada botoks işlemleri geliyor. Botoksu alındaki yatay ve dikey kırışıklıklarda, göz kenarlarındaki çizgilenmeleri açmada kullanıyoruz. Üçüncü sırada dolgu işlemleri geliyor. Yanaklarda ve yanak çizgilerinde yararlanabiliyoruz.
Sanatçılar tatilleri estetik amaçlı değerledirdiklerinde elbette yüz estetiğini daha ön planda tutuyorlar. Çünkü vücutlarındaki bir olumsuzluğu iyi hazırlanmış bir kostümle örtebilirler. Liposuction olduktan sonra işini gücünü yapar hale gelebilir insan ama yüzde yapılan işlemler 4-5 günde iyileşemeyebilir.
Yüzde ise sanatçıların en çok tercih ettiği operasyonlar burun ve göz kapağı ameliyatlarıdır.
YÜZ GERME AZALDI
Yüz germe operasyonlarının bir yaşı yok günümüzde. Yüz germeyi kişiler 30 yaşında da 60 yaşında da yaptırabiliyor. Yüz germe ameliyatı yüz yumuşak dokusunun düşmesiyle, yerçekiminin aşağı doğru hareketiyle çok gerekli olabiliyor. Ama son yıllarda yüz germe eskisi kadar rağbet görmüyor. Onun yerine küçük cerrahi işlemler dediğimiz botoks, dolgu ve ipler daha ön planda.
Dünyada da agresif cerrahiden uzaklaşmaya yönelik bir trend hakim. Yüz germe ameliaytları da bu iki nedenden dolayı azalıyor. Ayrıca birçok alet geliştiriliyor. Deri ve deri altı dokusunu etkileyen lazer aletleri, thermajlar, radyofrekans işlemleri var. Yüz germeye olan ihtiyacı bu aletlerle yapılan işlemler de geciktiriyor.
Çok uyguladığımız işlemlerden botoksu sanatçılarda daha çok, göz etrafı, alın, iki kaş arası, zaman zaman boyun, koltuk altı bölgelerine uyguluyoruz.
İyi bir burun ’estetikliyim’ diye bağırmayandır
Burun konusunda doğal estetik daha ön planda. Kimse doğallığın dışına çıkmak istemiyor. Ameliyat olduklarını gizlemek istiyorlar. Çok belirgin çizgilerden kaçınıyorlar. Aynı şekilde dudaklarda da doğallık hep birinci tercihleri oluyor.
Dudaklara silikon yaptırma modası devam etmiyor, epeyce bir azalma var. Çok abartılı dudaklar yaptırırken, birçokları bundan zarar gördüler. Basına da yansıyor. Dudaklarını öyle gözle görülür biçimde değiştirmek isteyen sanatçılar yok.
Bazen sanatçılar birden fazla defa aynı bölgeye yaptırdıkları estetik işlemlerle gündeme geliyorlar. Kötü estetik uygulamalarında, her zaman memnun olmayan bir kesim olabilir. Her cerrahın böyle bir hasta grubu olabilir. Ancak bu oranın çok düşük düzeyde kalması önemlidir.
Bu mutlu olmamanın sebepleri her zaman doktora ait olan sonuçlardan kaynaklanmaz. Hastanın beklentilerinin doktorun ona vereceği sonuçtan fazla olması durumunda böyle sorunlar ortaya çıkıyor. Her zaman kötü ameliyatlar yapılıyor, hasta bundan mutsuz oluyor anlamına gelmemeli. Hasta ve hekim konuyu yeterince tartışmalı.