Görüyorsunuz dostlar, yangınlarla başımız belada.
Hemen her yıl Bursa’da sanayi işletmelerinde büyük ölçekli yangınlar çıkıyor.
Her ne kadar çıkan yangından sonra ‘ilginç!’ yorumlar yapılsa da yangınlar, işverenlere, işçilere ve ülkeye, maddi manevi çok şey kaybettiriyor.
*
İnegöl Organize Sanayi Bölgesi‘ndeki orman ürünleri fabrikasında, önceki gün, ‘kaynak işi yapılırken‘ çıkan bir kıvılcım ile oluşan yangın büyüyerek, kısa bir sürede şişe cam, inşaat, metal, kağıt, mobilya, iplik ve tekstil üretimi yapan 10 fabrikaya sıçradı.
16:30‘da başlayan yangın 7 saatte kontrol altına alındı.
Bina içlerinde kalanlar yaralanmaz, ölmezler.
Yollar kapanmaz. Yangın çıkmaz. Ateş, alev etrafı sarmaz.
Velev ki sardı, itfaiye anında yetişip, söndürür...
*
Kimse korkmasın, kimse endişe etmesin.
Bursa ve civarında deprem olmaz!
Bursa’nın manevi bekçileri, ünlü yatırları var;
Korunması gereken en değerli varlığın sağlık olduğunu, kişilerin, belediyelerin ve devletin bunun farkında olması gerektiğini söylemeye gerek yok...
Peki, sağlık neydi?
Dünya Sağlık Örgütü ve Türk Tabipler Birliği sağlığı, ‘yalnızca hastalık veya sakatlığın olmaması değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir” olarak tanımlıyor.
İYİLİK HALİ
Kaliteli bir yaşam için bu iyilik halinin korunması gerekir.
‘Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur” anlayışını özümseyerek çok kuşak yetişti ülkemizde.
İyi kötü, böylesine bir çabanın içinde oldu hep devletimiz.
Nereden geliyorsa geliyor, şakası yok, ortalığı yakıp kavuruyor.
Mevsim ortalamasının üzerine seyreden ‘sıcaklar’ gündemin en üst sırasına kuruldu. Hararetli tartışmalara neden olan, yetersiz emekli maaş zammı bile gerilerde kaldı.
Varsa yoksa sıcaklar...
*
Gün ortasında dışarıda olmak, bir yerlere yürümek ne mümkün...
Gitmeyin zaten.
Hatta sıcakların en yoğun saatlerde, 11:00 – 14:00 aralığında burnunuzu bile dışarı çıkartmayın.
DIŞARIDAKİLER
Kaplıca kenti Bursa, ülkenin birçok bölgesinden insanı özellikle Çekirge ve Kükürtlü’deki hamam ve evlerde konuk ederdi. Sıcak sularıyla Bursa, Cumhuriyet öncesi dönemlerde de ‘Saraylılar’ ve halkın rağbet ettiği kent olma özelliğini ne yazık ki son 30 yılda yitirdi.
Sahip olduğu gücü koruyamadı.
KAPLICA KENTİ
‘Kaplıcalar kenti’ diye Google’da arama yapsanız karşınıza ilk olarak Bursa çıkmıyor.
Türkiye’nin “en iyi ve en şifalı on kaplıcası” listelerinin birçoğunda Bursa yok.
En iyi kaplıcaları listelerinde; Afyon, Denizli, Yalova, Manisa, Ankara, Ağrı, Uşak, Yozgat, Bolu, Sivas yer alıyor.
Bursa, Oylat kaplıcalarıyla bazı listelerde kendine yer bulabiliyor...
Sevdiklerimizin, değer verdiklerimizin, kıymetlilerimizin, yokluğunu hissettiklerimizin anıları gözümüzün önüne gelince bayramlar hüzünsüz olmuyor.
Onun içindir ki, bayram sevinci yaşamadan önce kabristanlara koşarız.
Ahirete intikal edenler ziyaret edilir.
RUHU DEĞİŞMİŞ
Artık bayramlar tatil olarak değerlendirildiği, turistik faaliyete dönüştüğü için her geçen yıl ‘nerede o eski bayramlar’ diye özlem duyulan, ailelerin bir arada olması, kaynaşması, misafirlikleri, muhabbetleri, hoş sohbetleri biraz daha azalıyor.
*
Kurban kesimi dahi törensel havasından çıkartılmış, hayvanı ‘gırtlaklamaya’ kadar vardırılmış, aceleye getirilmiş, bir an önce bitse de tatile çıksak, bir yerlere gitsek havasına bürünülmüş...
İş, güç, meslek, mesai, tayin, terfi, izin, tatil, bayram, düğün dernek, hastalık, rapor, işsizlik, imalat, üretim, ekim dikim, satış pazarlama, askerlik, ticaret, emeklilik, yaşlılık derken anne karnında başlayan yaşam, bir gün sona eriyor.
Ne kadar acı olsa da gerçek bu, hikaye bitiyor.
DÜNYA İŞLERİ
Dünya işlerine dalıp, hay huy ile oyalanırken bu evrendeki görevimiz de tamamlanıyor. Gün geliyor öteki aleme doğru bir yolculuk başlıyor.
Yaşlar ilerledikçe her hafta bir camiden tanıdık, arkadaş, akrabanın uğurlamasına katılıyor insan.
Trafik kazaları can kayıpları, yaralanma, engelli kalma ve yaşam kalitesinin bozulması gibi sonuçlar doğuruyor, tedavi, rehabilitasyon, protez, cihaz kullanımı gibi bireysel ve kamusal giderlerle de çok büyük sorunlar oluşturuyor.
*
Araç hasarlarını, çevrede oluşan zarar ve ziyanları da ekleyince finansal yönden karşımıza ağır bir kayıp tablosu çıkıyor. Trafik kazaları sadece sağlığın etkilenmesiyle sınırlı kalmıyor, sosyo-ekonomik derin sorunlar meydana getiriyor.
YAZ GELDİ, KAZALAR ARTTI
Havaların ısınmasıyla, yaz mevsiminin gelmesiyle son günlerde kazalarda belirgin bir artış görülmeye başlandı.
Gördüğümüz kazalar ve insanların ölmesi içimizi yakıyor.