Dr. Hüseyin H. Serdar

Evde sabah koşuşturması başlamıştı. Anne kahvaltı hazırlıyor, Nazlı okula gitmek için hazırlanıyordu.

‘Akşam sen okuldan, ben de işten gelince anneni de alır, alışverişe gideriz, istediğin o ayakkabıyı alırız kızım’ dedi işçi Haydar...
Nazlı, ‘Yaşasın! Babam akşam bana ayakkabı alacak‘ dedi sevinçle, neşe içerisinde koşup babasının boynuna sarıldı.
Öpüştüler, koklaştılar, vedalaştılar, önce baba çıktı kapıdan.
*
Var olduğu günden beri dünya dönüyor, hayat devam ediyordu...

100 YIL ÖNCE İLO KURULDU

100 yıl önce, Türk milleti bu topraklarda Kurtuluş Savaşı verirken dünyanın başka bir yerinde de ‘batı dünyası’ çalışma hayatı için çok önemli adımlar atıyor, örgütleniyor;

Pek alışık değilim yaş günü kutlamaya,

Nedendir bilinmez ama buruk bir şey bu;
Yaşlanmanın ya da yaş almanın nesi güzel!..

*
Oysa;
Asırlık ağaç, tarihi bina, yıllanmış şarap, antika eşya...
Kurumlar, kuruluşlar, işletmeler, kulüpler, tablolar, paralar, takımlar, markalar, arabalar, saatler hallerinden çok mutlular...

*

Neyse seçim atmosferinden çıktık. Şehrin gündemine dönüyoruz.

Trafik ve ulaşım,
Eğitim, hastaneler ve sağlık,
İş, geçim, işsizlik...
Genel mevzularımız bunlar.

EĞİTİM VE SPOR NE HALDE?

Bursa, sürekli göç alan sanayi kenti.
Sadece sanayi dersek haksızlık ederiz. Sanayi, ticaret, tarım, hayvancılık, gıda, tarih, kültür ve turizmi de ekleyelim. Eğitim, bilim ve sporu da ilave etmeyi çok isterdim. Maalesef bu konularda tel tel dökülüyoruz.

*

Türk Demokrasi Tarihi, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi’ni gerçekleştirerek 145 yıllık geçmişine yeni deneyimler kattı.

Sonucu hemen alınan yerler de oldu,
Her seçimde yaşanan, o bildik tablolar da yeniden tekrarlandı,
İtirazlar yapıldı, yenilenen sayımlar, değişmeyen veya el değiştiren belediyeler de oldu…
Seçim heyecanını doyasıya yaşadık.
Hala yaşıyoruz!..

KAZANMAK NASİP İŞİDİR

Siyaset bu, bugün kaybeden yarın kazanabiliyor.

Bir bu eksikti!..

Tartışılan konular arasına ‘aşı’ da girdi.

Aşı yaptırmalı mı, yaptırmamalı mı?..
*
CAHİLLİK DER GEÇERDİK

Mesleğe yeni başladığım 80’li yıllarda, daha öncesinde özellikle kırsal kesimde aşıyla ilgili sorunlarla karşılaşılıyordu;
“Bizi kısırlaştırmak istiyorlar”
“Hasta etmek istiyorlar”

Sevginin gücü ve inanç her güçlüğü yener.

Elbette yener,
Kolay bırakmamalı, hemen vazgeçmemeli, tırsmamalı...
Ne öyküler dinlemişiz, nice zorlukların aşıldığını, çöküşlerin zaferlerle sonuçlandığını görmüşüzdür.

SEVGİNİN GÜCÜ

Sevginin gücü ve inanç!
Sevip de kavuşamayanların aksine fakir oğlan, zengin kızın aşk masallarını da hafızalarımızda sakladığımız zengin bir belleğimiz var.
Sağlıktan ekonomiye, savaş meydanlarına kadar birçok yerde karşımıza çıkar sevginin gücü ve inanç...

Güneş, bildiğimiz o güneş, hatta biraz da; “Güneş ufuktan şimdi doğar, yürüyelim arkadaşlar” der gibi...

Taa ilk okulda, yarım asır öncesinde ki enerjik bir okul marşının kulaklarımızda kalan, ruhumuza sinmiş o ritmi bedenimizin her bir zerresinde kendini hissettiriyor, o güneşi görünce...

*
O güneş yaşam isteğinin bir müjdecisidir aslında hele de bu günlerde...
Bu günler dediysek mevzu basittir aslında. Zamanın büküleceği bir gündeyiz; Bugün 21 Mart...

BAHAR MÜJDESİ

Bahar müjdesi bu;
Yoran, yorgun düşüren,

Bugün sıradışı bir şeyler karalamak istedim.

Eski zamanları niçin özleriz?..
Nedenleri, niçinleri sıralasak ard arda konuşmak gelmez içinizden, usanmışsınızdır;
Uzaklara bakarak yutkunuruz!..
*
Hayat bu, bazen elinizde olmadan raydan çıkabilir.
Gelecekle ilgili belirsizlikler arttıkça, kaygılar duyguları buz gibi ediyor, donduruyor, umudu tüketiyor.
Öyle zamanlarda işte geçmişi özlemle arıyoruz!..

ESKİ SANATÇILAR