Bursa’dan ulaşmak kolay

Nedendir bilinmez ama buruk bir şey bu;
Yaşlanmanın ya da yaş almanın nesi güzel!..

*
Oysa;
Asırlık ağaç, tarihi bina, yıllanmış şarap, antika eşya...
Kurumlar, kuruluşlar, işletmeler, kulüpler, tablolar, paralar, takımlar, markalar, arabalar, saatler hallerinden çok mutlular...

*
Gazetelerin de kuruluş yıldönümleri özeldir.

*
15 yılda Bursa bir hayli değişti tabi, nüfusu arttı, ovaya ve dağa doğru genişledi, Türkiye ihracatının ikinci kenti oldu, daha da kozmopolit bir çehreye büründü...

15 YIL SONRA

Kim bilir 15 yıl sonra neler olacak?
Ne güzeldi o günler diyerek bugünleri mumla mı arayacağız acaba?
Bilemeyiz...
Belki de daha huzurlu, daha sağlıklı, daha mutlu bir kent olacağız...
Buna inşallah denir.

*
Mezarlıklar, askeri bölgeler olmazsa beton yığını bir şehir olarak görülecek bütünüyle kentimiz.
Yeşil şehirden, beton beyazı şehre nasıl da hızla geçtik böyle, fark edemedik!...

ATATÜRK STADI, BURSA TIP

Bursalı bu 15 yılda en çok Atatürk Stadı’nın yıkılmasına kahırlanmıştır.
Bu kötü oldu dostlar, yıkılmamalıydı!..
Bana da, Arabayatağı ‘nda ki ‘Bursa Tıp Fakültesi’; Göğüs ve Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastaneleri olarak hizmet veren o binanın, yani mezun olduğum okulumun gözümün önünde yıkılması hüzün verdi...

ŞAMPİYON BURSA

Bursaspor ‘un 2010 yılında ki şampiyonluğu ne kadar da keyif verdi herkese, şampiyon takımın kıymetini bilemedi bu şehir, yönetim zaaflarından kurtulamadı, düşme potasına iyice yerleşti.
İşimiz zor, gidiciyiz!

*
Yeni yeni binalar, siteler, alışveriş merkezlerimiz oldu bu arada, özel hastanelerin sayısı arttı, iki yeni üniversite açıldı, birisi kapatıldı, kamu hastaneleri de yenilendi.

ŞAHANE BİR YERDEYİZ

Bursa güzel bir kent;
Ulaşım açısından konumu müthiş, sabah, Ataevler’de Bursaray’a bindim, Acemlerde aktarma yaptım. Emek hattına geçtim, Organize Sanayi’de indim. Belediye otobüsü ile Güzelyalı’ya İDO’ya gittim. Deniz otobüsüne binip Yenikapı ‘da karaya adım attım. İstanbul Metro Raylı sistemi ile Atatürk Havaalanı’na vardım. Öğle saatlerinde uçağa binip Şanlıurfa’ya uçtum. Aynı gün akşam uçakla tekrar İstanbul’a geri döndüm.
Metro ile Yenikapı’ya geçip, taksi ile Marmaray’dan Kadıköy’e, Ayrılık Çeşmesi’ne doğru çıkarken, bir yandan “vay be boğazın altından gidiyorum” zaferini yaşarken ruhumun da sıkıldığını hissettim.
Biraz gezdikten sonra, sabah başladığım günü tüketmeden Bursa otobüsüne binip sabah ayrıldığım şehre yol almaya başladım.
*
Demem o ki, Bursa şahane bir yerde,
Ulaşım seçenekleri ile capcanlı, Bursa’dan ulaşmak kolay.
Havada, karada, denizde, denizaltında türlü türlü araçla seyahat etmek ilginç geldi bana...

*
Yenişehir Havaalanı’nı canlandıramamak ayıbımız olsun bizim de...

HÜRRİYET DEDİKLERİ

15 yıl önce, ‘Hürriyet Bursa’ başladı,
Şimdi ‘Bursa Hürriyet’ oldu.
Onsuz olmuyor, hayatın tadı tuzu olmuyor.
Bir gazete bir kentle ancak bu kadar özdeşleşebilirdi...

*
Pastasını kesecek miyiz, yaş günü yapacak mıyız, bilmiyorum...
Gerek yok, varlığı yeter.

*
Saygıdeğer okuyucularımızı, emeği geçenleri, terini dökenleri, heyecan katanları, ruhunu verenleri, gayreti olanları, yazı işlerini, yazar, çizer dostları arkadaşları kutluyorum.
Hürriyet Bursa’nın seçkin okuyucularına, gerçek sahiplerine ne kadar teşekkür etsek azdır.
Nice 15 yıllara, sağlıkla...