Paylaş
Bugünün ustalarının ürünlerini okumanın yanı sıra yarının ustalarını da onlardan takip edebiliriz. İşte dergilerin yeni sayılarından seçtiklerim...
VİRÜS
VİRÜS her sayı bir şairle ilgili dosya hazırlıyor. Bu sayının şairi Cahit Külebi.
‘Elinden’ başlıklı bölümde Cahit Külebi’nin elyazısıyla ‘Doğu’ şiiri yer alıyor.
İlk sayfadaki fotoğraf Çerkes Karadağ’a ait. En özgün bölüm şairin Behçet Necatigil’e gönderdiği mektuplar ve oradaki şiirler.
Takdim yazım da şöyle:
“Folkloru kullanmak bir şair için en zor sınavdır. Birden taklidin ağına düşersiniz. Başardığınızda da ondan modern bir şiir ortaya çıkar. Cahit Külebi’nin ustalığı burada kendini belli eder.”
Derginin ilk şiiri iyi şair Hilmi Yavuz’un ‘Talan ve Zaman’ı.
Kısa bir bölüm aldım:
“her şey ayaklar altında:
kalbim, paspas!
hüzün, itibardan düştü...
böyle bir şey olabilir mi?
diyor, herkes...
Olamaz!”
Ayşe Sarısayın’ın ‘Kâmuran Şipal Günlüğü’ yazısı, Şipal–Necatigil dostluğuna, Şipal’in çalışmalarına göndermeler yaparken, onun ‘az sayıda’ okurun farkındalığını su yüzüne çıkarıyor.
Ahmet Telli’nin ‘Feraset’, Gülseli İnal’ın ‘Hayalet Yeşeriyor’ şiirlerinden başka Hüseyin Ferhad’ın, Osman Serhat Erkekli’nin, Egemen Berköz’ün şiirlerini de okuyabilirsiniz.
Virüs’te edebiyat dışındaki türlerden de önemli yazarlar, sanatçılardan çeviriler yer alıyor.
HECE ÖYKÜ
RASİM ÖZDENÖREN, ‘Açıklamanın Yetersiz Kaldığı Bir Dünya: Sanat’ yazısında, J. Tadieu’nun ‘Sayın Ben’ adlı kısa oyunundan bir bölüm aldıktan sonra onu yorumluyor:
“Sanat eseri de bize, genelde sanılanın aksine, bir açıklama sunmuyor. Tersine, bize bir dünya sunuyor ve o dünyaya ilişkin bir soru/sorular getiriyor.
Öyle bir soru ki, her defasında, getirilen cevap, yeni bir sorunun yolunu açıyor.”
Ahmet Sarı, ‘Edebiyatın İyileştirici Gücü’ üzerine Ali Necip Erdoğan’ın sorularını yanıtlıyor.
“... başka insanların hayatlarına duyulan açıklık; diğer insanların, trajedilerle ve gülünç durumlarla karşılaştıklarında bunlara karşı takındıkları tavırlar; birlikte gülmeler, teselliler; başkasının hayatının bizim için cezbedici bir yanının olması edebiyata duyulan açlıkla koşuttur.
Almanya’da doğup büyümüş, orada okumuş biri olarak okuma disiplinini orada aldığımı söyleyebilirim.”
Sarı, okuma zevkinin küçük yaşta başlatılması gerektiğini vurguluyor.
Bu yıl Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazanan Ethem Baran, söyleşisinde bakın ne diyor:
“Yazı benim vazgeçilmezim.
Kimse okumasa, basmasa bile yazmayı sürdürürüm. Hiçbir şey yapamasam, kendim yazar, kendim okurum.”
DERGÂH
BESİM E. DELLALOĞU ile Feyza Betül Aydın konuştu:
“Aynı anda hem akademisyen hem aydın hem de entelektüel olunamayacağı kanaatindeyim.
Türkiye’nin okuryazarlık dünyasında ‘modern’den türeyen bütün kavramların aynı şey olduğuna dair yaygın bir kanaat var sanırım.
Halbuki bu doğru değil. Ben en azından Tanpınar kitabımdan beri modernlik ve modernleşmeyi birbirinden farklı, hatta zıt kavramlar olarak kullanıyorum.
Tanpınar modernleşmenin Türkiye için bir seçim değil, yine kendi deyimiyle bir ‘zaruret’ olduğunu görebiliyor ama bunu Batıcı bir acelecilikle değil, Batılı geniş bir perspektifle olmasını öneriyor.”
HÜRRİYET GÖSTERİ
DERGİNİN ilk yazısı: “İki ‘modern gelenekçi’ şair: Asaf Halet Çelebi ve Hilmi Yavuz”.
Koray Feyiz’in yazısı.
“Asaf Hâlet Çelebi’nin şiirinin sıklıkla ‘kargaşa’ ile özdeşleştirilmesi, Hilmi Yavuz’un modern gelenekçi kültürün bir parçası olarak ‘hermetizm’e yönelttiği yakıcı eleştiriyi akla getiriyor.”
Hürriyet Gösteri’nin dosyası önemli bir tespiti tartışmaya açıyor:
“Edebiyatımızın unutulan geçmişini bugüne nasıl taşımalı?”
Şaban Özdemir’in hazırladığı dosya bir öneriyi içeriyor:
“Yayınevlerinin rağbet etmediği, adları duyulmuş olsa da okullarda okutulmayan ya da dizisi çekilip ticari değeri yükselmeyen metinleri devlet kurumları basarak kültür hayatımıza katkıda bulunabilirler.”
Bu görüşü her zaman ben de savunuyorum. Yazarlar için yapılan çok imzalı kitapların yeniden gündeme gelmesini bekliyorum.
Dosyadaki başka adlar: Kayahan Özgül, Fatih Altuğ, Kemal Bek, Mehmet Kanar, Emin Nedret İşli, Osmantan Erkır, Erol Üyepazarcı, Seyfettin Ünlü, Hacer Er, Reyhan Tutumlu, Ali Serdar, Mustafa Çevikdoğan.
SEÇTİKLERİMDEN
Nihat Hayri Azamat’ın Dergâh dergisinde yayımlanan şiiri:
DÖRT ŞAİR
1.
ece
karanlık bir gecedir
bu yort savullar ya
nicedir
2.
özel
evet isyandır aslında
elde bayrak dilde marş
say ki kahramân-ı âhir zamandır
3.
cahit
aczini bilen rind şair
bu dünya değirmeninden
kendini öğüterek zarifâne
geçmiştir
yaşamak da nedir
menziller mübarektir
4.
hilmi
yavuz şair
bakış kuşundan
lanet şiirlerine yıllarca
şimdi bodrumda
melâl denizlerinde ve sonsuz
sahih şiiri imliyor hâlâ
hilmi yavuz
––
Paylaş