Deniz Zeyrek

Bir ‘15 Temmuz’ tanıklığı

15 Temmuz 2017
CNN Türk’teki program arkadaşımız Ebru Baki ve Ekonomi Müdürümüz Sefer Levent ile İstanbul Beşiktaş’ta bir lokantadaydık.

Saat 21.00’den sonra bir hareketlilik başladı. Etraftan “Darbe oluyor” sesleri geliyordu.

Genelkurmay Sözcüsü Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü’yü defalarca aradım, ulaşamadım (sonradan o sıralarda Genelkurmay Karargâhı’nda derdest edildiğini öğrenmiştik).

Başbakanlık’tan, MİT’ten bazı yetkililerle, bazı bakanlarla görüştüm. Silahlı Kuvvetler’de anormal bir hareketlilik olduğunu söylüyorlardı ama adını koyamıyorlardı.

Saat 21.40 civarında aradığım AK Parti Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara, tereddüt etmeden “Hava Kuvvetleri ve Jandarma’da yoğunlaşmış FETÖ’cü bir kalkışma” deyince fotoğraf netleşmişti. Sonra yaptığım görüşmeler de bu yorumu doğruladı.

*

Sedat Ergin’i aradım. Telefonu meşguldü. Vakit kaybetmemek için Sayın Aydın Doğan’ı aradım. FETÖ’cülerin başını çektiği bir darbe girişimi olduğu bilgisini verdim. “Bizim tek soluk borumuz demokrasi, demokrasinin yanında duracağız. Ben arkadaşlara talimat vereceğim, sen de bütün arkadaşlara bu mesajımı ilet” dedi.

Sedat Ergin ile görüştükten sonra Sefer Levent ile birlikte yola çıktık. TEM’de trafik durmuştu. Gazeteye 8-10 km kala yürümeye başladık. Duran arabaların radyolarından Ankara Temsilcimiz Hande Fırat ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sesini duymaya başladığımızda biz de yolun kesildiği yere ulaşmıştık. Bir süre de boş yolda yürüdük. 5-6 km kat etmiştik ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı ile havaalanına giden gençlerin olduğu bir araca bindik ve gazeteye ulaştık.

*

Yazının Devamını Oku

Hızlı yasama mı çoğulculuk mu?

14 Temmuz 2017
BİZ diğer sıcak gündemlerin üzerinde fazla durmadık ama TBMM bugünlerde kendi içtüzüğünde değişiklik yapmaya hazırlanıyor.

Daha doğrusu, AK Parti ve MHP, CHP ile HDP’nin olmadığı bir ortamda el ele vermiş TBMM İçtüzüğü'nü değiştiriyor. 

YASAKLI SÖZCÜKLER DÖNEMİ

Hatırlarsınız, HDP milletvekili Garo Paylan, 1915 olaylarından söz ederken “soykırım” ifadesini kullanmıştı ve bu durum tepkiyle karşılanmıştı. MHP, TBMM çatısı altında bu durum bir daha yaşanmasın diye İçtüzük teklifine şu ifadeyi ekletmiş:

“Türk milletinin tarihi ve ortak geçmişine yönelik hakaret ve ithamlarına geçici çıkarma (üç gün Genel Kurul’a girememe) cezası verilir ve maaşlarının üçte ikisine (bugün 12 bin TL) el konulur.”

MHP TBMM çatısı altında “Kürdistan” ifadesini de duymak istemiyor. MHP, İçtüzük teklifine “Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasa ve kanunlarda düzenlenen idari yapısı ve yerleşim birimlerine ilişkin Anayasa ve kanunlara aykırı isim ve sıfatlar kullanmanın” da aynı şekilde cezalandırılmasını önermiş.

KAHRAMAN FRAKTAN KURTULUYOR

Teklifte TBMM Başkanı İsmail Kahraman’dan gelen ilginç bir istek de karşılanıyor. Mevcut içtüzükte başkanın kıyafeti şöyle tanımlanıyordu: “Beyaz kelebek kravat ve siyah yelek üstüne siyah frak giyer.”

Teklif kabul edildiğinde Meclis başkanı artık oturumu milletvekilleri gibi sadece koyu takım elbise giyerek açıp yönetebilecek.

Yazının Devamını Oku

Tillerson’ın Türkiye dosyasındaki son durum

13 Temmuz 2017
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, göreve ilk atandığı günlerin aksine, kendisini göstermeye başladı. Seyahatlerini artırdı, artık kritik başkentlerde boy gösteriyor.

En son G20 zirvesinin yapıldığı Hamburg’dan, Ukrayna’nın başkenti Kiev’e oradan da İstanbul’a geçti. İstanbul’dan sonraki durağı ise Katar krizinde arabuluculuk rolü üstlenen Kuveyt’ti.

Tillerson, Dünya Petrol Kongre’si için geldiği Türkiye’de en üst düzeyde ağırlandı, ikili temaslar da yaptı. Bu temasların en önemlisi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeydi. Kendi ifadesine göre, göreve geldiğinden beri Cumhurbaşkanı Erdoğan ile üç seferde toplam 6 saat görüştü. Yine kendi ifadesine göre son görüşmenin tonu, önceki iki görüşmenin tonundan daha yumuşaktı.

Hürriyet Washington Temsilcisi Cansu Çamlıbel’in Aktardığına göre, Tillerson, Türkiye’de çalışan Amerikalı diplomatlara Erdoğan ile görüşmeyi aktarırken şu yorumu yaptı:

“Türkiye ile ilişkilerimiz bir süredir sıkıntılı. Umut ediyorum ki ilişkileri tamir etmeye başlıyoruz.”

Aynı Tillerson, Mart ayında gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretinde, birbirinden netameli konular art arda sıralanınca, “bunlar zor konular, görüşmeler sürüyor” demişti.

Peki bu zor konular hangileriydi ve Mart ayından bugüne geçen üç buçuk ayda son durum ne oldu? Tek tek bakalım:

IŞİD İLE MÜCADELE: ABD, genel olarak Ankara’nın hem uluslararası koalisyona desteğinden, hem kendi vatandaşı olan IŞİD üyeleri ile “yabancı savaşçılar” denilen terörist unsurlara yönelik operasyonlarından memnun. Almanya ile Türkiye arasında yaşanan kriz sonrasında Almanların İncirlik’ten çekilmek zorunda kalması Washington yönetimini üzmüş ama ABD iki tarafın kararına da saygı duyuyor. Musul’da zafer ilan edilmesi, Rakka’da sona yaklaşılması ABD açısından en önemli parametre.

YPG  SORUNU:

Yazının Devamını Oku

Maltepe’de rakamlarla dans

11 Temmuz 2017
Siyasette meydanlar önemlidir.

Halkın siyasete ve siyasi partilere ilgisi hakkında ipuçları verir.

Atılan sloganlar, toplumun sorunlarına tercüman olur.

Meydanlardaki duruma bakıp, seçim sonucu tahmini yapan, genelde de tutturan meslek büyüklerimizi bilirim. Benim bile şu çeyrek asırlık gazetecilik hayatımda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bazı mitinglerine bakıp, “yine iki kişiden birinin oyunu alır” demişliğim vardır.

Zaman zaman yaşanan “taşıma kalabalıklar” tartışmasına bakmayın siz. Genelde meydanları dolduran siyasetçiler ve siyasi partiler, sandıkları da doldurmayı başarıyor.

İDDİA: “1 MİLYON 750 BİN KİŞİ KATILDI”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 9 Temmuz günü 18.00’de Maltepe’de düzenlediği mitinge katılım da yüksekti. Bazı yorumcular, polis rakamlarına dayandırarak 1 milyon 750 bin kişi katıldığını söylediler. Bir çok CHP’li de bu rakamları teyit etti.

Hatta bazı CHP’liler hızlarını alamayıp Maltepe Mitingi yerine AK Parti mitinginin fotoğrafını sosyal medyada paylaştı.

Hal böyle olunca da miting, “sosyal demokratların son 40 yıl içinde düzenlediği en önemli miting” olarak yansıtıldı. Hatta, Maltepe mitinginin merhum başbakanlardan Bülent Ecevit’in 1977’de (suikast ihbarına rağmen vazgeçmeyerek) yaptığı Taksim mitinginden beri düzenlenen “en büyük sol miting” olduğunu söyleyenler bile oldu.

Yazının Devamını Oku

Türkiye’de yürüyüşe destek ne kadar?

10 Temmuz 2017
NE yalan söyleyeyim...

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 14 Haziran günü CNN Türk’te Şirin Payzın’a “Yarın, 11.00’de Güvenpark’tayım. İstanbul’a yürüyeceğim” dediğinde “Zor iş, yapamaz, yalnız kalır” demiştim.

Yaptı.

69 yaşında, ortalama 30 derece sıcaklıkta (bazı günler 40’ı buldu, bazı günler yağmur altında kaldı) tam 432 kilometre yürüdü.

Yalnız da kalmadı. Sadece yürüyüşün 24’üncü gününde kendisine 40 bine yakın insan eşlik etti.

9 Temmuz 2017 günü de (dün) Maltepe’de yüzbinlerce insan tarafından karşılandı.

Türkiye ve dünya siyasi tarihine de önemli bir rekorla adını yazdırdı.

HAYIR CEPHESİNİ DİRİ TUTTU

Peki yürüyüş ve miting neye yaradı?

Yazının Devamını Oku

Bir gün üç görüntü!

8 Temmuz 2017
DÜN sabah gazeteye gelir gelmez televizyonu açtım. Hem önümdeki gazetelere bakıyordum, hem zap yapıyordum.

CNN International’e gelince takıldım.

BİRİNCİ GÖRÜNTÜ

Canlı yayındaki muhabir sırılsıklam olmuştu.

Londra’daki stüdyoda bulunan sunucu soru sorunca, muhabirin G-20 zirvesinin yapıldığı Hamburg’dan yayın yaptığını anladım. Küreselleşme karşıtları ABD Başkanı Donald Trump’ın geçeceği yolda oturma eylemi yapıyordu. Polis de bizdeki versiyonuna TOMA denilen su araçlarıyla göstericilere belli aralıklarla tazyikli su sıkıyordu.

Sunucu muhabire sordu “Ne kadardır oradalar?”

Muhabir yanıt verdi: “Yaklaşık bir saat oldu...”

Almanya, özellikle de Hamburg polisi, toplumsal gösterilere sert müdahaleleriyle biliniyor. Burada bu kadar sakin ve sabırlı olmalarına doğrusu şaşırdım.

Yarım saat başka kanallara baktım, CNN’e döndüm, aynı muhabir yine yayındaydı ve şu yorumu yapıyordu:

Yazının Devamını Oku

15 Aralık 2004’ten 6 Temmuz 2017’ye

7 Temmuz 2017
AVRUPA Parlamentosu (AP) dün 64 “hayır” oyuna karşı 477 oyla bir Türkiye raporu kabul etti.

Raporun içeriğinde çok fazla detay var. İlgili haberlerde bulabilirsiniz.

Ancak bir öneri vardı ki büyük kriz yarattı.

Evet, Avrupa Birliği’nin (AB) yasama organı olan AP söz konusu raporda, AB’nin yürütme organı Avrupa Konseyi’ne şu öneride bulunuyordu:

“Türkiye 16 Nisan’da yapılan referandumda kabul edilen Anayasa değişikliğini mevcut haliyle uygularsa müzakereleri askıya alalım.”

BAĞLAYICI DEĞİL, İPLER KOPMADI, TRAFİK DEVAM EDİYOR

Bu öneri yüzünden Ankara ile Brüksel arasında esen soğuk rüzgârlar fırtınaya dönüştü. Siyasetçiler karşılıklı olarak ortalığı ayağa kaldırdı.

Oysa, parlamentoda alınan bu karar, konsey ve komisyon açısından bağlayıcı değil.

Neticede, Türkiye ile müzakerelerin devam edip etmeyeceğine, hangi koşullarda devam edeceğine Avrupa Konseyi karar verecek.

Yazının Devamını Oku

ABD’ye göre “zamanlama manidar”

6 Temmuz 2017
Yeni MİT TIR’ları iddianamesinden çok ses getiren bir bilgi çıktı.

HTS kayıtlarına göre bazı kritik FETÖ şüphelileri, olaydan sonra Türkiye’deki ABD diplomatik temsilcilikleri ile telefon teması  kurmuş.

Ankara’da, zaten ABD yönetiminin FETÖ konusunda müttefiki Türkiye ile gerekli işbirliği yapmadığı inancı hakimdi.

Neticede yüzlerce dosya, binlerce sayfalık belgeler ve onlarca girişime rağmen ABD tek bir adım atmamıştı.

Savcılar herhangi bir yorum yapmayıp, sadece HTS kaydı gibi delillere iddianamede yer vermekle yetinse de ortaya çıkan bu durum, Ankara’daki algıyı “ABD, Türkiye ile işbirliği yapmıyor” seviyesinden “ABD, FETÖ ile işbirliği yapıyor. MİT TIR’ları işinde ABD de işin içinde” seviyesine çıkarmaya yetti.

ABD’nin Ankara Büyükelçiliği yaptığı açıklamada, ellerinde olayı doğrulayacak hiçbir bilgi olmadığını, Savcılığın da kendilerinden bir bilgi talep etmediğini duyurdu.

 

TELEKOM’A BAŞVURDULAR

ABD Dışişleri, Türkiye’de basında çıkan haberlerden sonra temsilciliklerindeki kayıtları ortaya çıkarmak için harekete geçti. Ancak, söz konusu gelişmeler 2014 başında yaşanmıştı ve üzerinden 3,5 yıl geçtiğinden kayıtlara ulaşmakta zorlandılar. Bu nedenle Telekom’a başvuru yapıldı ve basında yer alan telefon görüşmelerinin detayları talep edildi.

Yazının Devamını Oku