İzmir aslında böylesine tarihi anlara alışık bir şehir...
Geçmişinde birçok ilk var.
Ama inanın bu sefer farklıydı.
Çünkü 9 Eylül sadece İzmir’in kurtuluşu değil; genç bir Cumhuriyet’in başlangıcıydı.
Yüzyıllar boyunca özgür yaşamış Anadolu insanının bu yeni macerasının sembol tarihidir 9 Eylül...
O yüzden İzmir’in demokrasiye bakışı, demokrasiyi kavrayışı, demokrasiyi yorumlaması farklıdır.
9 Eylül...
26 Ağustos’ta başlayan Büyük Taarruz Türk ordusunun Yunan işgali altındaki İzmir’e 9 Eylül 1922’de girmesiyle bitiyor.
Sonrasında yeni bir dönem başlıyor.
Yeni, genç bir Cumhuriyet...
O yüzden 9 Eylül’lerin ayrı bir önemi var, tıpkı tarihimize not düşülen diğer özel günler gibi...
Eminim bugün büyük bir coşku yaşanacak.
İçimizde, kalbimizde hissettiğimiz bu güzel duygularla yarınlara bakacağız.
Avrupa medyasını takip ediyorsanız; ilginç gelişmeler yaşanıyor.
Enerji kriziyle karşı karşıya kalan Avrupalılar tedbirler almaya çalışıyor.
Tabii geçici önlemlerle sorunu aşmak mümkün değil.
Örneğin Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, vatandaşlara yaptığı çağrıda kış aylarında sıkıntıya düşmemek için enerji tüketimini yüzde 10 düşürmelerini istedi.
Vatandaşlardan gereksiz yere yazın serinlemek için klima, kışın kalorifer açmamalarını istedi.
Fransa’da okullar açıldı.
Neden mi?
Çünkü Nef kendini sosyal bir şirket olarak tanımlıyor. Hissedarlar arasında bir kar paylaşımı yok. Dağıtılabilir karın büyük çoğunluğu toplumsal işlere ayrılıyor. “Çünkü bir şeyin sizin olmadığını düşündüğünüzde paylaşmış oluyorsunuz” diyor Erden Timur ve ekliyor: “Dünyanın daha iyi bir yer olması için inovasyon yeterli değil, sosyal inovasyon gerekli.”
Dünyada bazı şirketler kurdukları vakıflar aracılığıyla önemli projelere imza atıyor.
Örneğin Microsoft’un kurucusu Bill Gates farklı konularda ve özellikle insanlığı geleceği için destek olduğu projeler var.
Yine Ford Vakfı; insanlığın refahını artıracak birçok projede ve özellikle inovatif konularda yer alıyor.
Bu şirketlerin ortak özelliği uluslararası büyük şirketler olması ve ağırlıklı olarak çok ortaklı bir yapıyla yönetilmeleri...
Türkiye Cumhuriyeti’nin muhteşem yolculuğunda bu tarihlerin sembolik önemi de var.
Bu yıl 9 Eylül’ü bir başka kutluyoruz.
Bakıyorum kentte büyük bir heyecan var, hazırlıklar sürüyor.
Özgener yaptıklarını açıkladı ve gelecek planlarıyla ilgili bazı detaylar sundu.
Ancak yeni dönemle ilgili programını önümüzdeki günlerde açıklayacak.
Anlattığı bazı konu ve başlıklarını ben de yakından takip ettim.
Örneğin İzQ; kentin geleceğine, vizyonuna katkı koyan bir organizasyon oldu.
Yıllardır yazıyorum.
İzmir gibi bir kentin dijital dönüşümde mutlaka yeri olması lazım. Ve bunu lokal bir anlayışla değil; bu coğrafyanın çekim merkezi gibi kendini konumlandırması gerektiğini düşünüyorum.
“İyi ki tanıdım” dediğim insanlardandı.
Sosyal medyasındaki son paylaşımında “Yaşamak nedir?” sorusuna şöyle bir tarif yapmıştı; “Bir Şaman öğretisi şöyle der. Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz. Nehirler kendi suyunu içemez. Ağaçlar kendi meyvelerini yiyemez. Güneş kendisi için ısıtmaz. Ay kendisi için parlamaz. Çiçekler kendileri için kokmaz. Toprak kendisi için doğurmaz. Rüzgar kendisi için esmez. Bulutlar kendi yağmurlarından ıslanmaz. Doğanın anayasasında ilk madde şudur. Her şey birbiri için yaşar...”
Adnan hocamız tam da böyle biriydi. Başkaları için yaşayan, başkaları için çalışan, kendi kurduğu hayalleri başkaları için de isteyen…
Onu tanıdığımda 90’ların başıydı.
Değerli dostum Nezih Öztüre beni bir araya getirmişti.
Öztüre ailesiyle birlikte çalışıyordu.
Türkiye’nin en büyük kireç üreticisi olan bu grupta inovatif işler yapıyorlardı.
Fransız medyasını takip ediyorum.
Fransız şirketler, 40 yılın zirvesine çıkan enflasyonla mücadeleye destek için peş peşe kampanyalar başlattı.
Örneğin Carrefour; gıda, sağlık ve giyim ürünleri dahil 100 üründe fiyatların 3 ay boyunca dondurulacağını açıkladı.
Carrefour; vatandaşların başta enerji ve gıda fiyatlarıyla yükselen enflasyonla mücadele etmesine yardımcı olmak ve Fransız halkının satın alma gücünü korumak için böyle bir karar açıkladığını duyurdu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un iş dünyasından daha fazlasını beklediklerini söylemesinden hemen sonra bu açıklamanın gelmesi de dikkat çekti.
Aslında kampanya yapan tek şirket Carrefour da değil. Birçok Fransız şirketi destek veriyor.