Sosyal şirket olur mu? demek ki oluyormuş

Neden mi?
Çünkü Nef kendini sosyal bir şirket olarak tanımlıyor. Hissedarlar arasında bir kar paylaşımı yok. Dağıtılabilir karın büyük çoğunluğu toplumsal işlere ayrılıyor. “Çünkü bir şeyin sizin olmadığını düşündüğünüzde paylaşmış oluyorsunuz” diyor Erden Timur ve ekliyor: “Dünyanın daha iyi bir yer olması için inovasyon yeterli değil, sosyal inovasyon gerekli.”
Dünyada bazı şirketler kurdukları vakıflar aracılığıyla önemli projelere imza atıyor.
Örneğin Microsoft’un kurucusu Bill Gates farklı konularda ve özellikle insanlığı geleceği için destek olduğu projeler var.
Yine Ford Vakfı; insanlığın refahını artıracak birçok projede ve özellikle inovatif konularda yer alıyor.
Bu şirketlerin ortak özelliği uluslararası büyük şirketler olması ve ağırlıklı olarak çok ortaklı bir yapıyla yönetilmeleri...
İşi gayrimenkul olan ve bu alanda yenilikler düşünen Nef gibi şirket dünyada var mı bilemiyorum.
Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, “Yaptığımız her işte, attığımız her adımda sosyal şirket olarak insanlara nasıl katkı sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. 2010’da Nef’i kurarken dokunduğumuz herkese yeni bir nefes vermek üzere yola çıktık. Küçük de olsa toplumsal fayda sağlayabilecek projelerin içinde olmak herkesin yapması gereken bir şey. Özel şirketlerin sosyal sorumluluk alanına daha fazla yönelmeleri ve çeşitli programlar kapsamında ihtiyaç sahiplerine yardım etmeleri gerektiğini düşünüyorum” diyor.
Nef gibi düşünen şirketlerin sayısının artması gerektiğini düşünüyorum.

İyilik hareketi başlattılar

NEF; 2010’da kuruldu. Onuncu yılında da “iyilik hareketi” başlattı. Erden Timur projeyi şöyle anlatıyor;
“İyi hikayeler, anlatılsın istedik. İlk ayağı televizyon programı olan bu hareketle, farkındalığın artması ve iyiliklerin çoğalması en büyük temennimiz. Öte yandan eğitime, spora ve ihtiyaç sahiplerine destek olmaya çalışıyoruz. İnsanların hayatlarına değer katabilmek için yaptığımız tüm çalışmaları ise 2015’te Nef Vakfı çatısı altında bütünleştirdik. Vakıf, gönüllülerle buluşmamızı da sağladı. Binlerce öğrenciye burs verdik. Sosyal Hizmetler Kurumu’yla yakın çalışıyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile imzalanan protokol kapsamında, Hay Atölye Projesi’yle kadınlarımız iş hayatına dahil edildi. Eğitim, aile geçim desteği, Hay Atölye ile yaşam derdi olan kadınlar, çocuklar ve engelli vatandaşlarımız odağımızda oldu. 300 binden fazla kişinin hayatına dokunduk.”
Erden Timur’a örnek olduğu, topluma dokunduğu için ayrıca teşekkür ederim.

FELSEFESİ ŞU:
Dertle dertlenmek

BEN bu felsefeyle hareket şirketlerin çok başarılı olmasını istiyorum.
Nef gerçekten de hızlı büyüyen, dikkat çeken bir şirket oldu.
Erden Timur’a şirket felsefesini sorduk, şöyle yanıtladı: “Türkiye’nin en hızlı büyüyen inşaat şirketi olmaktan öte, sosyal inovasyona inanan bir marka olmayı tercih ediyoruz. Nef’in temel felsefesi ‘dertle dertlenmek’ tir. İnovasyon derdi fark eder ve bunu fırsata çevirir. Sosyal inovasyon ise derdinizi dert edinir ve ona çözüm bulmaya çalışır. Siz derdinizi fırsata çevirenin mi malını ya da hizmetini alırsınız, yoksa derdinizi dert edinenin mi? Biz de Nef’i kurarken hem işimizi yapmayı hem de toplumsal fayda sağlayan sosyal bir şirket olmayı amaç edindik. Çünkü zenginin fakire borcu olduğu gibi; çalışkanın tembele, ahlaklının ahlaksıza, başarılının da başarısıza borcu var. Biz de başkalarının dertlerine dertlenmekle işe başladık. Varlığımızın en önemli anlamını, ‘hayattan aldığımızı, hayata geri vermek’ olarak tanımladık. Bunları borç olarak kabul eden bir şirket olduk ve dağıtılabilir karımızın yüzde 51’ini toplumla paylaşıyoruz. Yeteneğimiz neyse görevimiz de budur diye düşünüyor ve topluma olan borcumu ödemeye gayret ediyorum.”

Transfer trafiği
baş döndürücü

ERDEN Timur bu ara ekstra yoğun. Çünkü Galatasaray’ın yönetiminde ve transferleri yönetiyor. 8 Eylül’e kadar transfer yapabiliyorsunuz. O yüzden telefonlar bitmedi. Ama şunu söyleyeyim. Galatasaraylılar son dakikaya kadar sürprizlere açık olsunlar.