Sadece Türkiye’de değil; bütün dünyada enflasyonun dengeleri alt üst ediyor. Gıda fiyatları artıyor; gayrimenkul fiyatları yükseliyor, kiralar artıyor.
Haberde Avrupa’daki konut fiyatları analiz edilmiş.
Macaristan'da ev fiyatları 2015'ten bu yana yüzde 166'dan fazla artmış. Bu Avrupa’daki en yüksek artış olarak notlara giriyor.
Ama bir parantez de Türkiye için açılıyor.
“İstanbul'da bir dairenin fiyatı artık Paris ve Londra gibi pahalılığıyla meşhur şehirlerle yakın bir rekabet içinde. Rakamlar Türk ev fiyatlarının nominal olarak dokuz yıl öncesine göre 12 kat daha yüksek olduğunu gösteriyor. OECD üyesi ülkeler arasında İsveç ve Finlandiya gibi kuzey Avrupa ülkeleri, 2015'ten bu yana nominal konut fiyatlarında yüzde 4'ten fazla artışla en az değişikliği gördü” deniliyor.
OECD ülkelerinin çoğunda konut fiyatları 2015 ile 2023 yılları arasında çift haneli rakamlara yükseldi. Yine de Türkiye fiyatları çok öne çıkıyor.
Bu haberler aslında Türkiye gayrimenkul piyasasının fırsatlar da sunduğunu söylüyor.
Kar topu etkisi sürüyor; hem de düşündüklerinden çok daha hızlı ve etkili…
Help Steps; artık Atletico Madrid, Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor kulüpleri ile iş birliği yapmaya başladı.
Geçenlerde bir vizyon toplantısı yaptılar.
Gözde Venedik dedi ki…
“Bugüne kadar 300 milyardan fazla adımı desteğe dönüştürdük. 50'den fazla Sivil Toplum Kuruluşu'na destek sağlayıp 50'den fazla önemli markanın kurumsal sosyal sorumluluk projelerini gerçekleştirdik. Birçok bireysel faydalanıcının ihtiyaçlarına kavuşmasına, patili dostlarımıza tonlarca mama gönderimine, dünyamıza binlerce fidanın dikilmesine ve öğrencilerimize binlerce eğitim olanağı sunulması için platform yaratmış olduk. Dünyada iyiliği yayacağımız daha çok ülke var. Help Steps sosyal bir girişim olmasının yanında aynı zamanda küresel destek yaratmak amacıyla kurulmuş bir yer sağlayıcı olarak yola çıktı.”
Son yaptıkları kampanyayı ben de ilgiyle izledim.
Acun Ilıcalı, Adnan Januzaj, Alican Aytekin, Başak Gümülcinelioğlu Çitanak, Berkan İsmail Kutlu, Berna Sipahi, Bremley Lyngdoh, Cenk Eren, Frederic Veseli, Hazal Kalkavan, Melissa Vargas, Meriç Sağlık, Mihre Mutlu, Özgün Bayraktar gibi isimler de destek verdiler.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konut kiralarında yüzde 25 zam sınırının, enflasyonist dönemde kiracıları korumak, gözetmek için alınan bir karar olduğunu söylüyor.
Doğrudur; ev fiyatları da, ev kiraları da çok arttı.
Yılmaz diyor ki; “Asıl olan tabii enflasyonu düşürmek ve bu ihtiyacı ortadan kaldırmak. Dolayısıyla enflasyonu kalıcı bir şekilde düşürdüğünüz zaman buna ihtiyaç kalmayacak. Ama bu konudaki karar henüz alınmış değil. Bu yılın ortasına kadar geçerliliği var. Temmuza kadar süremiz var. Yaklaştığı zaman bir değerlendirme yapılacaktır. Artılarına, eksilerine bakılacaktır. Enflasyonun gidişine, kiralardaki gidişata, hepsine bakılarak bir karar verilecektir.”
Devlet böyle dönemlerde düzenlemeler yapabilir; haklıdır da...
Daha doğrusu madalyonun diğer bir yüzü olduğunu da unutmamak lazım.
Bu dönemde mağdur olan sadece kiracılar değil.
Devletin bunu da görüp yasal düzenlemeleri buna göre yapması gerekir.
Sadece İzmir’de de değil.
Davet edildiğim her yere gitmeye çalışıyorum.
Geçtiğimiz kampanyalara göre tansiyonun daha düşük olduğunu söylemeliyim.
İletişim olanakları arttıkça kampanyalar da yön değiştiriyor.
Adaylar sokaklarda ve salon toplantılarında, ama meydanlarda toplanan o kalabalık eskisi gibi değil.
Bu her parti için geçerli…
Belki de seçim stratejileri son iki haftaya, son düzlüğe bırakılmıştır. Takipteyiz...
Dinlediğim sunumlarda kullanılan görseller eskiye göre daha zengin, bunu söylemeliyim.
Avrupa’nın değişik yerlerinde okuyan birçok gençten ve ailelerinden biliyorum; ev bulmak üniversite bulmaktan çok daha zor…
Örneğin Almanya’nın başkenti Berlin’de da yakın bir zamanda bu konuyla ilgili referandum yapıldı.
Berlinliler şehirde gayrimenkul şirketleri tarafından yönetilen ve kiraya verilen yüz binlerce konutun kamulaştırılması sandık başına gitti. Oy verenlerin yüzde 54.6’sı evet oyu kullandı ve kamulaştırmanın önü açıldı.
Çünkü Berlin sakinlerinin yüzde 80-85’i kirada oturuyor.
Almanya’daki büyük şehirlerde yaşanan bu sorun Avrupa’nın birçok yerinde de yaşanıyor.
1990’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasından sonra kentte 200 binden fazla konut yatırım fonlarına ya da özel sermaye şirketlerine satıldı.
Van’a yıllar içinde birkaç kere geldim.
Anadolu şehirlerindeki değişimi her gittiğimde daha iyi fark ediyorum.
Van gölünün etrafı düzenlenmiş; çok daha güzel olmuş, yürüyüş parkurları genişletilmiş, bisiklet yolları uzatılmış.
Güneşin batışı her yerde farklıdır; Van’da da çok farklıydı.
Ve bir kez daha iyi anladım ki, harika bir coğrafyada yaşıyoruz, harika bir ülkeye sahibiz.
Van’da Bekir Kaya’yla buluştuk.
Size kim olduğunu biraz anlatayım.
Bekir Kaya
Taraftar da, oyuncular da gergin...
Ama yöneticilerin ve bu camiaların fikir önderlerinin soğukkanlı olmaları gerekir.
Aslında hayatın her alanında böyledir.
Sokakta heyecan, tansiyon farklı olabilir.
Ama topluma yön verenlerin ve yönetenlerin klasik bir taraftarın ruh halinde olmaması gerekir.
Herkes iddiasını elbette ortaya koyacak, mücadelesini sonuna kadar gösterecek ama bunu yaparken örnek bir duruş sergileyecek.
Galatasaray ya da Fenerbahçe şampiyon olacak; aylar öncesinden bu belli oldu.
Bazılarını tek tek bulup okuyor, yanlarına notlarımı alıyorum.
Bizde yerel seçimler genel seçim havasında olur.
Bakıyorum; projeler de öyle...
Birçoğu yerel yönetimin bütçesiyle yapılamayacak kadar büyük projeler, yani merkezi hükümetin desteği olmadan yapılması mümkün değil.
O yüzden başkan adaylarının bir öncelik sıralaması olmalı.
İkincisi bazı yatırımlar çok önceden yapılmış, bitmiş olması gerekiyordu.
Ama yapılmamış, bugünlere kadar gelmiş.