Birçok seçim kampanyası izledim; Türkiye’nin her yerine gittim.
Ve şimdi görüyorum ki; adaylığı açıklananlar ısınma turları yapıyor bugünlerde…
Sosyal medyalarını izliyorum, açıklamalarını okuyor ve dinliyorum.
Esnaf ziyaretleri, sokak yürüyüşleri ve benzeri buluşmalar…
Hemen hemen her partinin adayları benzer yöntemleri uyguluyorlar.
Liderlerin meydanlara inmesine de daha zaman var.
Marttan itibaren daha kalabalık meydanlar göreceğiz.
GAZİANTEP’e yıllar içinde defalarca geldim ve her seferinde kentteki girişimcilik dinamizmini büyük bir heyecanla izledim. Bu sefer de öyle oldu. Akıllı, yeşil, dirençli, sağlıklı, emniyetli bir şehir olmak elbette çok önemli ama artık daha fazlasını söylemek zorundasınız. Bu da yerel değerleri evrensel ölçülerle birleştirmekten geçiyor. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’le kenti gezdik, sohbet ettik. Kendisine, “Değişen dünyada devletler kadar şehirler hatta bölgeler yarışıyor. Ve bu yarış daha da hızlanacak gibi gözüküyor” dedim. Fatma Şahin dedi ki… “Artık insana dokunan sosyal ve kültürel belediyecilik var. Artık bilgi ekonomisi bir şehir ekonomisidir. Dünyada yaşanan bilgi ve teknoloji çağını yakalamalıyız. Zenginlik artık insan gücünü yetiştirme, insana yatırım yapma ile ölçülüyor.” Çok haklı… Gaziantep’in bir mıknatıs etkisi olduğunu hep hissetmişimdir.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, örnek bir modele imza atıyor.
EN REKABETÇİ 7 KENTTEN BİRİ
Rakamlar, istatistikler de gösteriyor ki Gaziantep büyüdükçe çevre şehirler de büyüyor. Gaziantep ürettikçe bölge de kalkınıyor. Gaziantep’le birlikte Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Osmaniye, Şanlıurfa’da da değişimler hızlanmış. Mıknatıs etkisini o yüzden yazıyorum. Bölge, Ortadoğu pazarına yakın ve tarihsel bir işbirliği söz konusu. GAP’a en yakın sanayi ve ticaret merkezi… Altyapısı gelişmiş, kalifiye elemanı yeterli sanayi bölgesi olması… Ve üstelik… Dış ticaret yapan firmaların ve yabancı yatırımcıların ihtiyaç duyduğu bankacılık, gümrükleme, lojistik, depolama, ulaşım, konaklama gibi birçok hizmet dalında ciddi bir altyapıya sahip olması burayı öne çıkarıyor. Türkiye, Gaziantep modeli gibi örneklerle büyümesini hızlandırabilir. Fatma Şahin de bunu yapmaya çalışıyor, “Gaziantep Modeli”ni birlikte yönetim, ortak karar alma, şeffaflık gibi ilkelerle anlatıyor. Ortak akla dayanan bu yönetim modeli; kamu yönetimi, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, iş insanlarının ve Gaziantep halkının bir arada karar alarak kriz anlarında hızlı ve beraberce hareket etmesini sağlıyor. Bu modelin kentteki önderliğini Fatma Şahin yaptı. Gaziantep, Dünya Bankası tarafından en rekabetçi 7 şehirden biri olarak seçildi. Fatma Şahin, “Sürdürülebilir kalkınma için ekonomik başarı yeterli değil, tarih ve kültürel mirasın farkındalığı da gerekli” diyor.
FESTİVALLER ŞEHRİ
Son 20 yılda Gaziantep’te önemli adımlar atıldı. Örneğin müzecilik adına önemli projeler geliştirildi. Bu müzelere her yıl yüz binler geliyor. Ve yine gastronomi adına bölgede stratejik gelişmeler yaşandı. Gaziantep’in bu kültürel mirasının büyük parçası kuşkusuz gastronomi oldu. 2015 yılında UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağı’na ‘Gastronomi Şehri’ olarak seçildi. Fatma Şahin, Gastroantep Gastronomi Festivali’nin kente olan katkılarını şöyle anlatıyor; “Gastronomi festivali gurmelerin, aşçıların, lezzet ustalarının, damak tadına düşkünlerin, mutfağında harikalar yaratanların baktığı, buluştuğu yer haline gelmeye başladı. Gaziantep bir festivaller kenti. Onun için Galle Park’ı yaptık. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğinde 16-24 Eylül tarihleri arasında düzenlenen ve 9 gün süren GastroANTEP Kültür Yolu Festivali’ne yaklaşık 1 milyon 200 bin kişi katıldı.”
ESİAD Türkiye’nin en güçlü sivil toplum örgütlerinden biridir.
Bir süre önce Ekonomi, Finans ve Maliye Yuvarlak Masası kurdular; başkanlığını Muhittin Bilget yapıyor.
Bilget de ekonomi dünyasının yakından tanıdığı isimlerdendir.
Bilget; ABD ile Avrupa arasındaki ayrışmanın hızlandığına dikkat çekiyor. Ve diyor ki...
“ABD’de kişi başı gelir 76 bin; Avrupa’da 44 bin dolar. Avrupa’da işçilik maliyetleri ve düşük kar nedeniyle satılık çok firma var. Bir kısmı ayakta kalmak için bize gelmek istiyor. Bu sarmaldan kurtulmak için Türk partner arayan çok sayıda firma var. Çin 951 dolardan 12 bin 814 dolara geldi ve dünya ortalamasının da üzerine çıktı. 22 yılda Çin’de 400 milyonluk orta sınıf yarattılar. Dünyada ve Türkiye’de ise gelir dağılımı bozuldu.”
Son aylarda çok sayıda yabancı şirketin Türkiye’ye olan ilgisinde artış var. Bilget’in de dediği gibi Ege Bölgesi’ne ziyaretler arttı.
Peki ESİAD’ın Üye Beklenti Anketi’nden nasıl sonuçlar çıktı.
Özellikle büyük şehirlerdeki yarış merakla izleniyor.
Ama hatırlatayım, bu anketler yanıltabilir.
Çünkü aday listeleri henüz belli değil ve Türkiye tam anlamıyla bir seçim atmosferine girmedi.
AK Parti’nin ve MHP’nin ilçeler dahil aday listeleri belli oldu, oluyor.
Yeniden Refah Partisi kendi adaylarıyla yola devam edecek.
DSP de öyle…
Cumhur İttifakı’nda bir sıkıntı görülmüyor.
Genel seçimler sonrasındaki ahenk devam ediyor.
Geçen gün Gaziantep’teydim.
Bölgede hala yıkıcı depremlerin etkisi hissediliyor.
Ki; Gaziantep en az etkilenen illerimizden biriydi.
Maraş’a, Malatya’ya, Hatay’a da gittim; buralardaki travma hala sürüyor.
Devlet, sivil toplum örgütlerimiz, gönüllülerimiz vatandaşımızı yalnız bırakmadılar belki ama bu yaraların sarılması yıllar sürecek.
Ve tabii ki kayıplarımız için hala yas tutuyoruz.
11 kentte toplam 14 milyon insanımız bu afetten doğrudan etkilendi.
.
CHP yakın bir zamanda Genel Başkanı’nı değiştirdi.
Kılıçdaroğlu’nun yerine Özgür Özel geldi.
Her genel başkan kendi ekibiyle çalışır, gayet normaldir. Burada eleştirilecek bir husus yok.
Doğal olarak yönetim kadroları değişti, yeni isimler geldi.
Bu kadrolar da; MYK ve Parti Meclisi’nde yerel seçimler için listeleri hazırlamaya başladı.
AK Parti diğer kentlerin adaylarını da, ilçeleriyle birlikte açıkladı. Birkaç kez yazdım. AK Parti’nin seçim süreçlerinde uyguladığı bir matematik var. Siyaseti yakından takip eden bir gazeteci olarak ben bunu görüyor ve okuyorum. Bu seçimde de bu dengeler korunarak listeler oluşturuldu. Adayların performanslarını elbette izleyeceğiz. Ama bizdeki yerel seçimler her zaman genel seçim havasında geçer. 31 Mart da böyle olacaktır.
CHP’de de adayların çoğunluğa belirlendi. En çok merak edilen şehirlerden biri de İzmir’di.
Son dakikaya kadar devam eden bir mücadele vardı.
Tunç Soyer yeniden adaydı; Buğra Gökçe en güçlü isimlerdendi, Cemil Tugay kurultay sürecinde Özgür Özel’e destek veren ender isimlerden biri olmuştu. Olgun Atilla ve Filiz Ciritoğlu Sengel de konuşulanlar arasındaydı. Sonuçta ipi Cemil Tugay göğüsledi.
Birçok kez yazdım.
Bu denklemi bozacak tek bir isim vardı; o da Selin Sayek Böke’ydi. Ama Böke güçlendirilmiş genel sekreter koltuğundaydı ve yerel siyaset yapmak istemiyordu.
Karşıyaka’da İsmail Çiftçioğlu, Bayraklı’da Bilal Kırkpınar, Gaziemir’de Deniz Doğan, Torbalı’da Özgür Erman Çağlar, Karabağlar’da Sadık Tunç, Balçova’da Erol Eroğlu, Güzelbahçe’de Eşref Ali Demir, Buca’da Adnan Öztekin, Karaburun’da Eyüp Kaykaç, Ödemiş’te Murat Öncel, Kemalpaşa’da Galip Atar, Çiğli’de Murat Gökçekaya, Selçuk’ta Hakan Bayraklı, Beydağ’da Olgun Asil Aydoğdu, Menemen’de Aydın Pehlivan, Bayındır’da Uğur Demirezen, Kiraz’da Saliha Özçınar, Aliağa’da Serkan Acar, Foça’da Taner Acar, Çeşme’de Esat Tanık, Dikili’de Sema Akıncı, Bergama’da Sadık Doğruer, Bornova’da Cevdet Çayır isimlerinin açıklanması bekleniyor.
Tire, Seferihisar, Narlıdere, Güzelbahçe, Buca, Balçova için listelerde değişiklikler olabileceği söyleniyor.
Liste hazırlanırken parti iç dengeleri ve İzmir kamuoyunun dikkate alındığı görülüyor.
CHP’nin ise İzmir listelerini ise bir sonraki Parti Meclisi’ne bırakması bekleniyor.
Ocak bitiyor,; geriye iki ay kalıyor.
Seçim asıl şimdi başlıyor.