Paylaş
Taraftar da, oyuncular da gergin...
Ama yöneticilerin ve bu camiaların fikir önderlerinin soğukkanlı olmaları gerekir.
Aslında hayatın her alanında böyledir.
Sokakta heyecan, tansiyon farklı olabilir.
Ama topluma yön verenlerin ve yönetenlerin klasik bir taraftarın ruh halinde olmaması gerekir.
Herkes iddiasını elbette ortaya koyacak, mücadelesini sonuna kadar gösterecek ama bunu yaparken örnek bir duruş sergileyecek.
Galatasaray ya da Fenerbahçe şampiyon olacak; aylar öncesinden bu belli oldu.
Kim olursa olsun zirvede ligi bitireni alkışlamalıyız.
Böyle bir dönemde başkanların da yöneticilerin de daha duyarlı davranması gerekir.
Türkiye yakın bir geçmişte; FETÖ denilen terör örgütüyle yoğun bir mücadele verdi.
15 Temmuz’da Türk halkı dik duruşuyla, bütün dünyaya ders verdi.
Mağdurlardan biri de Fenerbahçe ve yöneticileriydi.
Yargı süreci tamamlandı ve bu kanıtlarıyla ortaya kondu.
Rekabet ayrı, doğru olan her zaman aynıdır.
Ligin bu heyecanlı günlerinde dikkatleri saha dışına çekip buna gölge düşürmek kimseye yaramaz, spora da katkı yapmaz.
Kendimizi futbola, spora; bu yılki güzel heyecana bırakalım.
Taraftar sevgisini tribünlere yansıtsın, kim şampiyon olacaksa onu hep birlikte alkışlayalım.
Hamza Dağ’dan kıvrak bir cevap
EGE Sanayici ve İşinsanları Derneği'nin (ESİAD) 36. Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’na katılan iki aday projelerini anlattılar.
AK Parti’nin adayı Hamza Dağ’ın bir soruya cevabı çok konuşuldu.
Soru şöyleydi.
“Seçildiğiniz taktirde İzmir’de Ensar Vakfı ve TÜGVA gibi kurumlar yoğun olacak mı? Sosyal tesislerde içki yasaklamayı düşünüyor musunuz?”
“Benim cevabım net. Ben Büyükşehir Belediye Başkanlığına talibim, İl Müftülüğü’ne talip değilim...”
Hamza Dağ; uzun yıllardır siyasetin içinde, gençlik kollarından geliyor.
Böyle bir soruya anında ve esprili bir cevap vermiş.
Kıvrak bir cevap...
Ve doğruyu söylemiş; kendisi İl Müftülüğü’ne değil, belediye başkanlığına aday...
AK Parti de bu soruyu not etmiştir.
Çünkü her kentin, bölgenin kendine göre hassasiyetleri var.
İzmir’de seçim yarışı bu sefer zorlu
ESİAD’ın toplantısında Hamza Dağ ve Cemil Tugay’ın projelerini dinledim ve sonra da dikkatlice okudum.
İki aday da İzmir’in potansiyelini yükseltmenin peşindeler…
Ben de katılıyorum; İzmir çok daha farklı bir yerde olabilir.
Bunun için aslında yapılacaklar belli...
Ve her iki adayın da ortak temaları, projeleri var.
Hamza Dağ ; iktidar partisinin adayı olmanın rahatlığıyla konuşuyor.
“Beni seçerseniz; bu projeler hızlanır” diyor.
Haklıdır; uzun yıllardır İzmir konusunda iddialı olan AK parti seçimi kazanması halinde kente ilgisini daha da artırabilir.
99’dan bu yana sosyal demokratların yönettiği kentte Cemil Tugay da CHP’nin adayı olarak iddialı...
Dağ:; Cumhur ittifakının ortak adayı olarak giriyor seçimlere...
İYİ Parti’nin de bu sefer adayı var; Ümit Özlale adaylığı ilk açıklanan isim... O da sokak sokak dolaşıyor, projelerini anlatıyor.
DEM de bu sefer yarışta olacak.
İzmir ilginç bir seçime doğru gidiyor, sonuçları herkes gibi ben de merak ediyorum.
Şubatta bu sıcaklık
beni düşündürüyor
ŞUBAT ortasındaki bahar havasından şikayetçiyim.
Ocak ayının yüz yılın en sıcak ocakı olmasından da mutlu değilim.
Yaz yaz gibi olmalı, kış da kış...
Olmayınca insan bu iklim krizinden çekiniyor, korkuyor, endişeleniyor.
Buna ayak uyduramayan doğa da ne yapacağını şaşırıyor.
Tıpkı bizim şaşkınlığımız gibi...
Paylaş