Deniz Sipahi

Yeni normal hibrit çalışma olacak

27 Ocak 2021
DÜNYANIN iki büyük devi Microsoft ve Google pandeminin ilk aylarında önce hibrit çalışma modeline geçeceklerini, sonra da uzaktan çalışmayı kalıcı hale getiren kararlarını açıkladı.



Avrupa’nın birçok şirketinden de benzer açıklamalar geldi.
Geçen gün Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu da, ‘uzaktan çalışma’ modelinin, Koç Topluluğu içinde 35 bin ofis çalışanı için kalıcı hale getirileceğini söyledi.
Çakıroğlu “İş yerlerinde çalışmaya devam eden arkadaşlarımız için gereken her türlü tedbiri derhal aldık. Bu dönemde elde edilen tecrübeler ışığında, geleceğin esnek çalışma modellerine yönelik çalışmaları olgunlaştırarak devreye aldık. Uzaktan çalışma modeli 35 bin ofis çalışanı arkadaşımız için kalıcı bir uygulama haline geliyor. Uzaktan, esnek çalışma, çalışanların yolda geçen zamanlarını ortadan kaldırıyor. Ofis alanı, personel servisi kapasitesi gibi ihtiyaçlar azalıyor. Hem çalışan tatminini hem de verimliliği artıracak büyük bir potansiyel var” dedi.
Koç büyük bir organizasyon, bayileriyle birlikte yüz binlerce aileyi bir şemsiye altında topluyor.
O yüzden bu karar Türkiye için de bir örnektir.

Yazının Devamını Oku

Yaz tatilleri uzayacak Kıyılar kışın da dolacak

26 Ocak 2021
ŞU pandemi birçok alışkanlığı değiştirdi. Yazlıkları olanlar oldukları yerde kalmayı tercih ettiler. Muğla, belki de yaz nüfusu kadar kış nüfusuna evsahipliği yaptı.




Muğla’nın 1 milyon olan nüfusunun 2 milyondan fazla olduğu söyleniyor.
Muğla bence çok özel bir yer...
Bodrum, Marmaris, Fethiye ve Datça gibi marka turizm adresleri var.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, bir çağrıda bulunmuş ve nüfus kayıtlarını Muğla’ya aldırmalarını istemişti.

Yazının Devamını Oku

Sohbet robotunuzu yapmaya hazır mısınız?

24 Ocak 2021
MICROSOFT’un aldığı bir patent herkes gibi benim de ilgimi çekti. Ölen kişilerin kişisel bilgilerini kullanarak sohbet robotu yapmaya olanak tanıyan bir patentten söz ediyorum.


Patent “görüntülere, sese, sosyal medya gönderilerine, elektronik mesajlara” ve diğer kişisel bilgilere dayalı bir robotu yapmanıza izin veriyor.
Sohbet robotu bir arkadaş, akraba, tanıdık, ünlü, kurgusal karakter, tarihi figür veya rastgele birisi gibi geçmiş ya da şimdiki zamana ait bir kişiye karşılık gelebilirmiş.
Microsoft hayattaki kullanıcıların öldükten sonra kullanılabilecek dijital bir yedek de alabileceklerini söylüyor.
Aslında vefat etmiş birinin simülasyonuyla gelecekte konuşabileceğiniz fikri yeni değil. Black Mirror’un “Be Right Back” bölümünün konusu olmasıyla da biliniyor. Bölümde genç bir kadın bir uygulamayı kullanıp ölen partnerinin verilerini toplayarak sohbet robotu oluşturuyor.
Yine bir örnek Ekim 2020’de Kanye West, Kim Kardashian 40’ıncı yaş gününü kutlamak için ölen babası Robert Kardashian’ın hologramını satın almıştı.
Microsoft dışında teknoloji şirketi Luka’nın kurucu ortağı Eugenia Kuyda, trafik kazasında hayatını kaybeden arkadaşı Roman Mazurenko’yla kendi arasındaki 8 bin satırlık kısa mesajları kullanarak Mazurenko’nun konuşma tarzını taklit eden bir sohbet robotu oluşturmaya çalışmıştı.

Yazının Devamını Oku

Yeni bir adım atmamız gerekiyor

23 Ocak 2021
ARALIK başından beri yazıyorum.


Bir pandemi döneminden geçiyoruz ve önceliğimiz toplum sağlığımız...
Tedbirleri bu parametrelere göre alıyoruz, yeni normali güncel rakamlara göre yapıyoruz.
Mart ayındaki gibi karamsar değiliz aslında, çünkü aşılar bulundu ve yaygın bir şekilde dünyanın her yerine ulaşmaya başladı.
Bölgesel gecikmelere de takılmayalım.
Göreceksiniz mart ayından itibaren daha çok kişi aşılanacak.
Bu arada yerli aşılarımız da yaza hazır olacak.

Yazının Devamını Oku

Yeni kongre üyelerine Bir Türk ders verecek

22 Ocak 2021
ELVAN Demirkan çok eski bir gazeteci dostum…



Birçok gazetede çalıştı, haberler yaptı, köşe yazdı.
Şimdi de Amerika’da...
Hem yazılarından kopmadı, hem de hobilerinden...
Ama hobileri giderek bir iş planı haline geldi.
Geçen gün müthiş bir haber öğrendim.

Yazının Devamını Oku

Okulları ve restoranları açalım

20 Ocak 2021
YAZILARIMI takip edenler bilir.


Restoranlara HES koduyla girilmesini ilk öneren bendim.
Ve ısrarla diyorum ki;
Bu uygulamayı bir an önce başlatmak gerekiyor.
İdeal bir çözüm olmadığını biliyorum ancak HES koduyla birçok yere girebiliyoruz.
AVM’lere HES koduyla giriliyor ama içerideki restoranlara gidilemiyor.
Açık söyleyeyim.

Yazının Devamını Oku

Nüfus yaşlanıyor bakımevleri çoğalmalı

19 Ocak 2021
EGE Cansen’e katılıyorum.


Pazar günkü yazısında şöyle bir yorumu vardı:
“Geleceğin meslekleri nelerdir diye bir sıralama yapılsa herhalde ‘yaşlı ve hasta insanlara bakma’ birinci sırada yer alır. Bütün dünyada toplam nüfus içindeki yaşlıların oranı artmaktadır. Ayrıca 65 yaş sonrasında beklenen ömür de uzamaktadır. Evliler eşleriyle birlikte yaşlanmakta ve ikisi birden bakıma muhtaç hale gelmektedir. Eşlerini kaybedenlerin durumu daha müşküldür. Bakıma muhtaç bir yaşlının evladıyla birlikte oturması, koca insan olmuş, aile kurmuş, çoluk çocuğa karışmış evlat için de zordur. İster bakım evlerinde, ister kendi evlerinde olsun; varlıklı hatta orta halli insanlar bile ciddi paralar ödeyerek kendilerine bakacak birini bulma peşindedir. Birinci elden söylüyorum, piyasada bu işi doğru dürüst yapacak yeterli sayıda yerli ve milli bakıcı da yoktur.”
***
Bu konuyu ben de birkaç kez yazdım.
Genç nüfusumuzla her zaman övündük ama istatistikler gösteriyor ki Türkiye de yaşlanıyor.
Geleneksel aile yapımız bizi ayakta ve güçlü kılıyor.

Yazının Devamını Oku

70 yaşındaki dahi çocuk

17 Ocak 2021
İSMET Berkan’ın Tekno Gündem’inde ilginç bir yazı vardı.Oradan aktarıyorum.



70 yaşındaki dahi çocuk Frank Wilczek’i anlatan müthiş bir başarı öyküsü...
Büyük fizikçi Frank Wilczek’in yeni bir kitabı Fundementals: 10 Keys to Reality adlı kitabından özetler yapmıştı Berkan...
Wilczek kimdi?
İkisi de lise bile bitirmemiş, Polonya asıllı bir baba ile İtalya asıllı bir annenin çocuğu olarak New York Queens’te doğmuş. Daha ortaokulda, gittiği devlet okulunda IQ’su ölçülmüş ve çok yüksek çıkmış; o andan itibaren bir çeşit “dahi koridoru”nda yaşamaya başlamış. Liseyi iki sınıfı atlayarak 16 yaşında bitirmiş ve üniversiteye Chicago’ya gitmiş. Burada fizik, biyoloji ve matematik arasında daldan dala atladıktan sonra 4 yerine 3 yılda matematik mezunu olmuş. Ardından yüksek lisans ve doktora için Princeton’a gitmiş. Princeton’da doktora tezini tamamladığında sadece 21 yaşındaymış. Yani liseden çıktıktan sadece 5 yıl sonra doktora tezini tamamlamış. O tezde Wilczek ve tez hocası David Gross, atomun içindeki “kuvvetli güç”ü (strong force) çözdüler ve kanıtladılar. 21 yaşındaki Frank, bu teziyle 2004’te Nobel Fizik Ödülü’nü kazandı. “Kuvvetli güç” atom içindeki parçacıkları bir arada tutan şey; yani aslında atomu atom yapan güç. Bunun bulunması sadece meşhur Standart Model’i tamamlanmaya bir adım daha yaklaştırmadı, aynı zamanda evrenin doğuş anından sonraki ilk dönemleri hakkındaki bilgimizin de patlamasına neden oldu. Fiziğe ikinci büyük katkısı “karanlık madde”yi onun Axiom adını verdiği son derece hafif ve bugüne kadar henüz gözlenmemiş olan bir parçacığın oluşturduğuna ilişkin teorisiydi. Evet bu henüz kanıtlanmış değil ama karanlık maddeyle ilgili geri kalan bütün teoriler çöktü, şimdilik Axiom hala ayakta ve onu saptamak için deney tasarlama çalışmaları da Wilczek’in de katkılarıyla devam ediyor. Üçüncü büyük katkı, “zaman kristalleri” ile ilgiliydi. Dördüncü katkı ise maddenin bilinenden çok farklı bir hali olan anyonlarla ilgiliydi.
İsmet Berkan şöyle diyor;

Yazının Devamını Oku