Ayşegül Domaniç Yelçe

"İstanbul Hepimizin Projesi" destek bekliyor…

27 Eylül 2013
Merhabalar sevgili okurlar.

Geçtiğimiz Çarşamba günü Engelsiz Alışveriş Merkezi Armoni Park’ı gezmek üzere Küçükçekmece’ye gittim. Oraya kadar gitmişken, yakınlardaki Büyükşehir Belediyesi Engelliler Merkezi’ni de ziyaret etmek istedim. Mesafe kısa olduğu için araca binmeyip tekerlekli sandalyemle gitmeyi tercih ettim. Ve bakın Belediye’nin “Engelsiz İlçe” yapmak için uğraştığı Küçükçekmece’nin ana caddesinde nasıl bir manzara ile karşılaştım.

Karşılaştığım bu manzara birkaç gün önce gelmiş bulunan bir e-postayı anımsattı bana. Eve gelir gelmez e-posta içeriğindeki linki açtım ve böylece “İstanbul Hepimizin” projesinden haberdar oldum. Armoni Park’ı anlatmayı bir sonraki yazıma bırakıp, projeyi sizlere tanıtmaya karar verdim.

Bu projenin sahibi kendilerini “beyazyakalılar” olarak adlandıran bir grup. Kendilerini şöyle tarif ediyorlar: “Biz beyazyakalılarız. Herkes bizi ‘plaza insanı’ olarak nitelese de, küçük-büyük demeden her boy ofiste 8-5 / 9-6 / 9-9, artık iş ne zaman biterse ve nasıl denk gelirse çalışıyoruz. Yapacak ‘bişi’leri oduğuna inanan 15 beyazyakalı olarak bir araya geldik önce. Şimdi ise 150'yi de aştık ve her geçen gün sahip olduğu bilgi birikimini ve deneyimini faydaya çevirmek isteyen yeni beyazyakalılar aramıza katılmaya devam ediyor. Herkes eşine dostuna haber verince daha da büyüyoruz. Her şirketten, her meslekten arkadaşlarımız var aramızda. Bağımsız hareket eden, katkı sağlamak isteyen herkese de kapısı açık bir grup iyi niyetli çalışanız. Bir araya geldiğimizde yapabileceklerimizi konuşurken, hem eğleniyoruz hem de ‘bişi’ yapmaktan mutlu oluyoruz.”

“İstanbul Hepimizin” projesini yine onların, yani ‘beyazyakalılar’ın ağzından tanıtmak istiyorum sizlere: “‘İstanbul Hepimizin’ dedik projemizin adına. İstanbul’un her yanına herkes kolaylıkla ulaşsın, keyfini çıkarsın bu güzel şehrin diye. Hayalimiz bir kitap, sonrasında bir uygulama. Engelli arkadaşlarımızla birlikte, onların verdiği yönle sokaklara çıkıp, karış karış İstanbul’u gezip yapacağız rehberimizi.

Kitap çıkana kadar bizi heyecanlandıran, hepimizin kolaylıkla yapabileceği ‘bişi’ yapalım dedik ve bu 5 kartı tasarladık. Kaldırımlar dolu olursa, arabalar, eşyalar olursa yürüdüğümüz yerlerde, engelli arkadaşlarımız, pusetli anneler, bisikletçiler gidemez dedik ve kartlar çıktı ortaya. Amacımız kimseyi üzmek, ders vermek değil; farkındalık yaratmak.”

Yazının Devamını Oku

Bir Sen Daha Var

23 Eylül 2013
Merhabalar sevgili okurlar. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, UNICEF Türkiye ile birlikte, bir süredir engelli çocuklar, aileleri ve toplum arasındaki sosyal mesafenin azaltılması için çalışıyor.

Geçtiğimiz yılın son aylarında toplumumuzun engelli çocuklara yönelik tutum ve algıları, bağımsız araştırma şirketi A&G’ye yaptırılan bir araştırma ile belirlendi. Araştırmada; toplumun engelli çocukları nasıl tanımladığı, hangi durumları engellilik olarak kabul ettiği, engelli çocuklarla ilgili bilgi düzeyi, bazı sosyal olaylarda engelli çocuklara yaklaşım, eğitimde engelli çocukların karşılaştığı sorunlar ve engelli çocukların sosyal hayata katılmalarının önündeki temel engellerin neler olduğu üzerinde duruldu. Araştırmanın sonuçları geçtiğimiz Mayıs ayı içerisinde Ankara’da gerçekleştirilen Çalıştay’da değerlendirildi. Bakanlık ve UNICEF Temsilcileri, ilgili Sivil Toplum Kuruluşları ve öğretim görevlilerinin katıldığı bu Çalıştay’da çeşitli proje önerileri geliştirildi. "Bir Sen Daha Var" isimli proje, yapılan tüm bu çalışmaların sonucunda ortaya çıktı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve UNICEF Türkiye, engellerin engelli kişinin kendisinden çok çevreden kaynaklandığı ve bu engellerin azaltılabileceği yaklaşımı ile imza atmış bulunuyorlar "Bir Sen Daha Var" isimli projeye. Engelli çocuklar, aileleri ve toplum arasındaki sosyal mesafenin azaltılması hedefiyle yola çıkılan bu proje ile birlikte, BM Çocuk Haklarına dair Sözleşme'de de altı çizilen, engelli çocukların “saygınlıklarının güvence altına alınması, özgüvenlerinin geliştirilmesi ve toplumsal yaşama etkin biçimde katılmalarını kolaylaştıran koşullarda eksiksiz bir yaşama sahip olmaları” hedefine bir adım daha yaklaşılmış olacak.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve UNICEF, projenin yaygınlaştırılması için bir kampanya başlatmış bulunuyor. Bu kampanyaya katılım çağrısına -gerek Araştırma, gerekse Çalıştay süreçlerine şahsen dahil olduğum bu projenin duyurulmasına katkı verebilmek için- bu satırlar arasında da yer vermek istiyorum.

“BİR SEN DAHA VAR Kampanyamıza Destek Verin” diye sesleniyorlar bize Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve UNICEF. Duyuru metni ise şöyle yazılmış:

“AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI VE UNICEF İŞBİRLİĞİ İLE GERÇEKLEŞTİRİLEN “BİR SEN DAHA VAR” SOSYAL MESAFENİN AZALTILMASI KAMPANYASI

Bizce engeli olan, olmayan bir arada olmalı, birbirimizi anlamalıyız, çünkü hepimiz aynı haklara ve aynı ihtiyaçlara sahibiz. Pek çoğumuz aynı isimleri paylaşıyoruz. “Bir Sen Daha Var” projesi ile engeli olan çocuklar, onların aileleri ve toplum arasında var olan sosyal mesafenin kapanmasını hedefliyor ve birlikteliğimizin bizi nasıl güçlendireceğine dikkat çekmek istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki, ancak biz bir araya gelirsek, birbirimizi tamamlarız, çocuklarımız ise daha güzel, daha kucaklayıcı bir toplumda yaşar.

Yazının Devamını Oku

Engellilerin “insan” sayılmadıklarını biliyor muydunuz?..

20 Eylül 2013
Merhabalar sevgili okurlar. “Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar.” İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin ilk maddesidir bu cümle…

AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut engellilerin insan olmadıklarını ima ederek, "2005 yılında çıkardığımız yasa ile biz engellileri insan yerine koyduk, adam yerine koyduk.” diyor. Hem de nerede söylüyor bunu: Çerkezköy’de yapımı geçen yıl tamamlanan Müjgan Serkan Karagöz Mesleki ve Özel Eğitim Merkezi Açılış Töreni’nde…

Çoğunuzun bildiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti adına 30 Mart 2007 tarihinde New York’ta imzalanan “Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme”nin onaylanması 3/12/2008 tarih ve 5825 sayılı Kanun’la uygun bulunmuştur. Söz konusu Sözleşme, Dışişleri Bakanlığının 13/5/2009 tarihli yazısı üzerine, Bakanlar Kurulu'nca 27/5/2009 tarihinde onaylanmış ve Kanun metni 14 Temmuz 2009 tarih ve 27288 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

Sözleşme’ye Taraf Olan Devletler, engelliliğe dayalı herhangi bir ayrımcılığa izin vermeksizin, tüm engellilerin insan hak ve temel özgürlüklerinin eksiksiz olarak yaşama geçirilmesini sağlamak ve engellilerin hak ve özgürlüklerini güçlendirmekle yükümlüdürler. Taraf Devletler, bu amaç doğrultusunda;

- Bu Sözleşme'de tanınan hakların uygulanması için gerekli tüm yasal, idari ve diğer tedbirleri almayı;
- Yürürlükte mevcut, engelliler aleyhinde ayrımcılık teşkil eden yasalar, düzenlemeler, gelenekler ve uygulamaları değiştirmek veya ortadan kaldırmak için gerekli olan yasama faaliyetleri dahil uygun tüm tedbirleri almayı;
- Tüm politika ve programlarda engellilerin insan haklarının korunmasını ve güçlendirilmesini dikkate almayı;
- Bu Sözleşme'yle bağdaşmayan eylemler veya uygulamalardan kaçınmayı ve kamu kurum ve kuruluşlarının bu Sözleşme'ye uygun davranmalarını sağlamayı;

Yazının Devamını Oku

“Sarp’ın Umudu” için “10 Günde 10 Maraton”

16 Eylül 2013
Merhabalar sevgili okurlar.


Basında “Koşan Adam” olarak bilinen engelli milli atlet Kemal Özdemir, Canavan hastası çocuklar için 10 günde 10 maraton koşacak.

Canavan; ilerleyici özellikte, kalıtımsal ve dejeneratif bir beyin hastalığı. Gen haritasındaki 17 numaralı kromozomdan kaynaklanan bu hastalık omurilikte sinir dokusu üzerindeki miyelin denilen kılıftaki bozulmalarla ortaya çıkıyor. Hastalık, beyinde salgılanan miyelin adı verilen bir enzimin üretimini durduruyor ve santral sinir sistemini tahrip ediyor. Belirtiler ilk 6 ay içinde ortaya çıkıyor. Doğuşta normal olan bebeklerde 3-6 aylıkken başlayan ve artarak devam eden makrosefali denilen başın normalden büyük olması, kas gerginliği (hipotoni), zayıf baş ve boyun kontrolü, desteksiz oturamama görülüyor. Nörolojik bozulma giderek artıyor; görme, işitme ve yutkunma yeteneği kaybediliyor. Bağışıklık sistemleri zayıf olan bu çocuklar ilk aylarda pnömoni denilen akciğer enfeksiyonu nedeniyle ya da 3-10 yaşları arasında yaşamlarını kaybediyorlar.

Canavan hastası olan bebekler, kısa hayatlarını çeşitli cihazlar ve tıbbi sarf malzemeleri olmadan geçiremiyorlar. Onların yutamadıkları tükürüklerini vakumlayacak aspiratörlere; ciğerlerine kaçan tükürükleri öksürme ile yukarı itecek Vest cihazına; ayakta durmalarını sağlayacak standerlara; oturabilmelerini sağlayacak özel yapım sandalyelere; banyo yapmalarını kolaylaştıracak özel yapım banyo setlerine ihtiyaçları var. Çoğunluğu mideden beslenen Canavan hastası çocuklar için gün içinde sürekli maske, eldiven, enjektör, ağız bakım çubuğu, sondalar, hortumlar ve daha pek çok tıbbi sarf malzemesi kullanılıyor. En küçük enfeksiyona dahi tahammülü olmayan, sınır seviyede güçsüz bağışıklık sistemleri nedeniyle sık sık ateşlenen ve akciğer enfeksiyonları geçiren bu bebekler için evde hemşire eşliğinde özel bakım hayati önem taşıyor. Sürekli yatar pozisyondaki bu ağır engelli bebekler, kasılmalar ve nöbetler nedeniyle ilerleyen dönemlerde ağır skolyoza (kemik eğriliği) maruz kalıyorlar. Bu nedenle, fizyoterapi eğitimi günlük yaşamlarının vazgeçilmezi.


Yazının Devamını Oku

Engelli yolun neresindeyiz?..

13 Eylül 2013
Merhabalar sevgili okurlar. Bugün, birikmiş bazı işleri yapmak için sokağa çıktım. Ve bakın neler yaşadım…

Daha önce de yazdığım gibi, bir süre önce evimi taşıdım ben. Bu yüzden, Ziraat Bankası Kızıltoprak Şubesi’ne kadar arabayla gittim. Bankanın yakınlarında arabadan inip tekerlekli sandalyeme geçtim. Oraya kadar bana şoförlük yapan arkadaşım ise, arabayı park edebileceği bir yer aramak üzere ayrıldı yanımdan. Ziraat Bankası Kızıltoprak Şubesi yakın bir tarihe kadar tadilâtta idi. Doğrusunu isterseniz, bu fırsattan yararlanarak engelli dostu bir banka şubesi hazırlayacaklarından emindim. Ama bugün karşılaştığım manzara yanıldığımı gösterdi bana.

Bankanın girişi yine merdivenli. Herhangi bir rampa konulmamış. Girişteki çiçeklik kaldırılarak merdivenler yana doğru genişletilmiş. Ama bu genişlemenin tekerlekli sandalye girişi için hiçbir katkısı yok. Ben sokaktan geçenlerin yardımı ile içeriye girdim. Şubenin içinde de engelliler adına hiçbir düzenleme yapılmamış. Bankolar çok yüksek. Tekerlekli sandalyedeki bir kişinin banka memuru ile yüz yüze gelebilmesi mümkün değil. Yine de bir banka memuru benimle özel olarak ilgilendi ve gerekli evrakı bankonun dışına çıkıp yanıma gelerek imzalattı bana.

Bana yardımcı olan memura teşekkür edip, yine etraftan yardım alarak ayrıldım bankadan. İkinci durağım bağlı olduğum Aile Hekimliği idi. Hekimliğin bulunduğu binaya geldiğimde gözlerime inanamadım. Merdivenli bina girişinin bir yönüne sözüm ona bir rampa konulmuş. Ancak bu rampadan ancak bir kedi çıkabilir. Tabii içeriye giremedim. Arabayı park edip yanıma gelen arkadaşım doktora çıkıp benim yerime ricada bulundu. Doktor beni telefonla aradı ve ilaçlarım zar-zor yazıldı.

Üçüncü durağım ise, doğal olarak, eczaneydi. Ama bu kez de, eczaneye girebilmek için geçebileceğimiz düz yolun önüne araç park edilmişti. Biraz ileriye çekmesini rica etmek için araç sahibini aradık ama bulamadık. İskemlemi kaldırımdan atlatmaya çalışırlarken az daha düşüyordum. Aracın bulunamayan sahibi ise biz fotoğraf çekerken hesap sormak için yanımızda bitiverdi.

Sizce biz Türkiye olarak engelli yolun neresindeyiz?

ENGELLİ YOLUN NERESİNDEYİZ / FOTO GALERİ

Biz engelliler, tıpkı diğer vatandaşlar gibi, sahip olduğumuz haklardan yararlanmak istiyoruz.

Yazının Devamını Oku

İşaret dili tercümanlarımızın sorunları çözülmeyi bekliyor...

9 Eylül 2013
Merhabalar sevgili okurlar.

İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği adli yılın işaret dili tercümanları için yine sıkıntılı başladığını söylüyor.

İşaret dili, hepimizin bildiği gibi, konuşma ve işitme engellilerin anayasal hakkı. İşitme engelli vatandaşların işaret dili bilmeyen görevlilerle anlaşması, işaret dili tercümanları aracılığıyla sağlanıyor. Adliyelerde görev yapan işaret dili tercümanlarının sorumlulukları oldukça ağır. Yapılan doğru ya da yanlış çeviri, işitme engellinin özgürlüğüne kavuşmasına ya da cezaevine düşmesine neden oluyor.

Adliyelerde görev yapan işaret dili tercümanlarının sorumlulukları gibi sorunları da ağır. İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği’nin ifadesine göre;

- Adliyede görev yapan işaret dili tercümanına ortalama 70-80 TL ödeniyor ve bu ücret
yetersiz kalıyor. Hatta bazen defalarca karakola, adliyeye gidiş-geliş ulaşım masrafları bu
miktarın üzerine çıkabiliyor. Çıkmasa bile, verilen ücretten vergi de düşünce geriye cüzi bir

Yazının Devamını Oku

Engelleri aşmanın yolu eğitimden geçiyor…

6 Eylül 2013
Merhabalar sevgili okurlar.

Kadıköy Belediyesi her yıl, Kadıköy’de yaşayan, ekonomik durumu yetersiz, ihtiyaçlarına yönelik uygun eğitim imkânı bulamayan engelli ve dezavantajlı gençler için ücretsiz “üniversiteye hazırlık eğitimi” düzenliyor.

Söz konusu eğitim geçtiğimiz öğretim yılında, Kadıköy Belediyesi, Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Uğur Dershanelerinin işbirliği ile, 24 Kasım 2012- 15 Haziran 2013 tarihleri arasında Kadıköy Kemal Atatürk Anadolu lisesinde gerçekleştirilmiş ve eğitime katılan öğrencilerin 54'ü üniversitelerin çeşitli bölümlerine yerleşme başarısını göstermiş bulunuyor. Bu öğrenciler; çeşitli üniversitelerin Tıp Fakültesi, Hukuk Fakültesi, Gıda Mühendisliği, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği, Matematik Öğretmenliği, Fizik Bölümü, Bilgisayar Programcılığı, Müzik Öğretmenliği, Sosyal Hizmetler, Sosyoloji, İspanyol Dili ve Edebiyatı , Rus Dili ve Edebiyatı, Güzel Sanatlar, Radyo ve Sinema- TV, Banka ve Sigortacılık, İşletme, Dış Ticaret, Pazarlama, Maliye , Muhasebe, Emlak, Çocuk Gelişimi, Büro Yönetimi ve Asistanlığı, Yapı Ressamlığı, Spor Akademisi bölümlerine yerleştirilmiş durumdalar.

Engelli ve dezavantajlı gençlere yapılabilecek en büyük yardım, onlara eğitim desteği vermek. Bu gençler ancak eğitimli olduklarında kendi ayakları üzerinde durabilirler. Ancak o zaman ülke ekonomisine katkı verebilirler. Bu yüzden, verdiği eğitim desteği için Kadıköy Belediyesi’ne teşekkür etmek istiyor; engelli ve dezavantajlı gençler için ücretsiz üniversiteye hazırlık eğitiminin uzun yıllar devamını diliyorum.

Engellilerin hayatın içinde eşit şekilde ve rahatça yer almalarını, gelecek kaygısı olmadan güven içinde yaşamalarını sağlamak amacıyla hizmetler veren Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği “engelsiz daha özgür yarınlar için” ve “engelsiz, herkes için ulaşılabilir şehirler”
konulu seminerler düzenliyor. Seminerlerde aşağıdaki konular işleniyor:

*Engellilik nedir, kimlere engelli denir
*Engellilerin eğitim, sağlık ve iş hayatında karşılaştıkları sorunlar; engelsiz hayat için

Yazının Devamını Oku

Engelli-engelsiz herkes aynı filmi aynı anda izleyebilecek…

2 Eylül 2013
Merhabalar sevgili okurlar.


Sizlerle bu satırlarda buluşmadan önce engellilerin toplumla bütünleşmesi için çalışan kurum ve kuruluşlara sahip olduğumuzun farkında değildim. Yazdıkça, yazmak için araştırdıkça, bizlerin toplumun gerçek bir parçası olabilmemiz, tüm diğer bireylerle aynı haklardan yararlanabilmemiz için için özveri ile çalışanların sayısının hiç de az olmadığını gördüm.

Kültürel belleğe ve birikime uzun vadede değer katacak kalıcı projeleri hayata geçiren bir kültür operatörü olan Puruli Kültür Sanat tarafından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın himayesinde gerçekleştirilecek olan Ankara Engelsiz Filmler Festivali, 3 Eylül Salı akşamı Cer Modern’deki Açılış Töreni ile başlıyor. Tüm etkinliklerin ve film gösterimlerinin ücretsiz olduğu Festival'e Cer Modern ile Cinemaximum Armada Sinemaları ev sahipliği yapıyor.

Puruli Kültür Sanat, aynı şehirde birlikte yaşayan herkesin eğitim, ulaşım vb. hizmetlerden eşit ölçüde yararlanması gereğine inandığı gibi, kültürel olanakların da engelli bireyler gözetilerek sunulması gereğini savunuyor. Engelleri dolayısıyla gündelik hayata dahil olamayan; iş bulmakta, bir yerden başka bir yere ulaşmakta, eğitim almakta zorluklar yaşayan görme, işitme engelli bireylerin bütün bu olanaklara sahip olması için farkındalığın artması gerektiğini düşünüyor. İlk kez düzenlenen Ankara Engelsiz Filmler Festivali hem kendileri gözetilmeden kurgulanmış olmasından kaynaklanan engellerden dolayı toplumsal hayata karışamayan fiziksel engelli bireylerin hakları olanı talep etmesi, hem de toplumun geri kalanında bir farkındalık uyandırmak amacıyla gerçekleştiriyor. Gerek Festival’in düzenleyicisi olan Puruli Kültür Sanat, gerekse destekçileri olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Halkbank engelli bireylerin gerçekleştirilen kültürel etkinliklerden faydalanabilmelerinin önündeki tek engelin gerekli düzenlemelerin eksikliği olduğunu biliyorlar. Ve onlar, bu düzenlemeler yapıldığında, engellilerin gölgede kalmış birikimlerini toplumu zenginleştirecek yaratımlara dönüştürebileceklerine inanıyorlar.

Programının tamamını görme engelliler için sesli betimleme, işitme engelliler için ise ayrıntılı altyazı ve işaret dili ile sunan Ankara Engelsiz Filmler Festivali’nde bu tür bir engeli bulunmayan bireyler de gösterimler öncesi Cer Modern ve Cinemaximum Armada’da bulunan Festival stantlarından edinebilecekleri kulaklıklarla filmleri takip edebilecekler.
Yani, engelli-engelsiz herkes aynı filmi aynı anda izleyebilecek.

03-08 Eylül 2013 tarihleri arasında gerçekleşecek Ankara Engelsiz Filmler Festivali, Türkiye'de ilk kez düzenlenecek bir etkinliğe de imza atıyor. Son dönem Türkiye sinemasının en iyi örneklerinin Seyirci Özel Ödülü, En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo ödülleri için yarışacağı Engelsiz Yarışma, engelli seyircilere bir film festivalinde yarışma takip etmenin heyecanını tattıracak. Yurtiçi ve yurtdışında pek çok film festivalinden ödüllerle dönmüş filmlerin yer aldığı Engelsiz Yarışma sayesinde engelli seyirciler güncel Türkiye sinemasını takip etme fırsatı yakalayacak; yarışmada yer alan filmleri oylayarak Seyirci Özel Ödülü'nü belirleyecek; gösterimler sonrası gerçekleşecek söyleşilerle filmlerin yönetmen, oyuncu ve film ekipleriyle tanışma fırsatı bulacaklar. Festival’de yönetmen ve film ekipleriyle yapılan söyleşiler de işaret dili çevirmeni eşliğinde gerçekleştirilecek.

Yazının Devamını Oku