Ayşegül Domaniç Yelçe

“Engellerin Ötesinde olabilmek!”

20 Aralık 2013
Merhabalar sevgili okurlar.

Engellerin Ötesinde Derneği 2014 yılına ilk olarak 14 Aralık Cumartesi günü Metin Sabancı Spastik Çocuklar Merkezi’nde girdi. Yaşamlarını “Elin Elimde Derneği” tarafından açılan Umutevi’nde sürdüren engelli gençlerin ağırlandığı yılbaşı partisine ben de davetliydim. Partiye katıldım ve bu özel gençlerin sevinçlerine ortak olma şansını yakaladım.

“Engellerin Ötesinde” Türkiye’nin önde gelen holdinglerinden birisinde sosyal sorumluluk projesi olarak başlatılmış. Proje bir yıl sürmüş ve bu süre sonunda özel sektörden kazanılan gönüllülerin bireysel girişimleriyle Engellerin Ötesinde Gönüllü Kulübü kurulmuş. Kulüp üyeleri ve Sultanahmet’te bir ritim etkinliğinde tanıştıkları “İyilik Nerede Biz Orada” kurucusu Yaşar Morpınar 2012 Mart ayında yollarını birleştirerek Engellerin Ötesinde Derneği’ni oluşturmuşlar.

Dernek üyeleri, önce, “Her gün iç içe yaşadığımız engelli bireylerin ne kadar farkındayız? Engelli bir birey olabilmenin yalnızca ‘bir an’ uzağında bulunduğumuz gerçeğinin neresinde durmaktayız?” diye sormuşlar kendilerine. Bu soruların yanıtlarına olan yabancılıkları onlar için bir başlangıç noktası olmuş. Engelli bireylerin ve toplumun birbirlerinden çok uzakta olduğunu düşünen Engellerin Ötesinde Derneği, tüm dezavantajlı gruplar ve toplumun bütünleşmesi için çalışıyor. Ritim Atölyesi engelli bireylerin toplumla bütünleşmesi ve toplumda engelli farkındalığının oluşturulması için gerçekleştirdikleri aktivitelerden biri. Gönüllü ritim öğretmenleri ise dernek kurucularından olan Yaşar Morpınar. Çok sayıda gönüllüsü var bu derneğin. “Engelli Farkındalığı” için birlikte ritim tutuyorlar.

14 Aralık Cumartesi günü de hep birlikte ritim tuttuk. Gönüllüler ve biz davetliler, tamamıyla zihinsel engelli bireylerden oluşan Bremen Mızıkacıları Perküsyon Grubu ile Umutevi’nde yaşayan engelli gençler arasında yerlerimizi alarak eğlenceye katıldık. Ritimle coşan gençler Metin Tüzün’ün gitarına danslarıyla eşlik ettiler. Öyle mutlu, öyle keyifliydiler ki, kıskanmamak zordu onları.

ENGELLERİN ÖTESİNDE / Foto Galeri

ENGELLERİN ÖTESİNDE / HÜRRİYET TV

Genel anlamda zihinsel engelli olarak adlandırdığımız, down sendromu, otizm ve benzeri rahatsızlıklara sahip olan bireyler kötülüğün ve yalanın ne olduğunu bilmiyorlar. Onları mutlu etmek çok kolay. Herkese inanıyorlar ve güveniyorlar. Bu yüzden onları kandırmak da çok kolay. Ben onların birer melek olduklarını düşünüyorum. Ve bu meleklere yeni bir yıla girerken güzel bir gün yaşatan Engellerin Ötesinde Derneği’ne ve özellikle de Sevgili Yaşar Morpınar’a çok teşekkür ediyorum. Umarım hepimiz yeni yılın her gününü böyle güzel ve anlamlı olarak yaşama fırsatına sahip olabiliriz.

Yazının Devamını Oku

Sualtında Engelsiz Deneyim

16 Aralık 2013
Merhabalar sevgili okurlar.

"Engelsiz Deniz" Projesi’ne destek veren Garanti Bankası’na düzenlenen dalış etkinliği, engelli sporcuların da katılımı ile, 13 Aralık Cuma günü İstanbul’daki Turkuazoo Akvaryum’da gerçekleşti.



Engelli bireylerin farklı spor dallarına yönlendirilmesi, toplum nezdinde farkındalığın artırılması ve engellilerin sosyal hayata entegrasyonu amacıyla düzenlenen dalış öncesinde engelli sporcu ve katılımcılar iki günlük bir kursa tâbi tutuldular. 11-12 Aralık tarihlerinde, Değirmendere Sualtı Sporları Derneği işbirliği ile hayata geçirilen engelli dalış kursu, sualtı dalış rekortmeni milli sporcu Şahika Ercümen ve Türkiye’nin ilk ve tek engelli dalış eğitmeni Ufuk Koçak’ın eğitmenliğinde gerçekleştirildi. BJK ve Tekerlekli Sandalye Milli Basketbol Takımı oyuncusu Cafer Yumuk ile Tekerlekli Sandalye Tenisi Milli Takım oyuncusu Ebru Bulgurcu da kursiyerler arasında yer alıyorlardı.

SUALTINDA ENGELSİZ DENEYİM / VİDEO

Dünyada sadece Van Gölü'nde yaşayan inci kefalinin "kutsal yolculuğunu" tanıtmak amacıyla 1 Haziran'da Van Gölü'nde "değişken ağırlıklı paletsiz" dalda 61 metre derinliğe dalarak dünya göl ve deniz rekoru kıran Şahika Ercümen, "Engelsiz Deniz" Projesi kapsamında engelli vatandaşlarla dalış yapıyor. Garanti Bankası Sualtı Sporları Kulübü üyelerinin de katıldığı etkinlikte hedeflerinin engelli arkadaşlarının hayatlarında kalıcı bir fark yaratabilmek, onları bu sporla ve bambaşka bir dünyayla tanıştırmak olduğunu ifade eden Ercümen; “Sualtı, hiçbir engelin olmadığı masmavi ve büyülü bir dünya. Ben de su sporlarına olan ilgim ve engel tanımayan arzumla, astım hastalığını yenip sağlığıma kavuştum.” diyor.

17 Ağustos 1999 Marmara depreminde göçük altında kaldıktan sonra iki bacağı kesilen Ufuk Koçak, '' Engelli insan yoktur, engellenen insan vardır '' diyor. Koçak, yaklaşık üç gün altında kaldığı enkazdan çıkarıldıktan sonra götürüldüğü hastanede yapılan muayeneler sonucunda ayaklarının iyi durumda olmadığını öğreniyor. Ardından helikopterle GATA'ya sevk ediliyor. Burada yapılan operasyonla iki ayağı da kesilen Koçak, rehabilitasyon sürecinden sonra Almanya'ya giderek protezlerini yaptırıyor ve yürüme eğitimi alıyor.

Yaşadığı tüm acılara rağmen hayata tutunmaya çalışan Koçak 2003 yılında spor yapmaya başlıyor. Ufuk Koçak, yüzme, rüzgâr sörfü, yelken, doğa yürüyüşleri ile Off-road yapıyor. Dalış ve rüzgâr sörfünün kendisi için en gözde sporlar olduğunu söylüyor.

Yazının Devamını Oku

“Düşler Kulübü”

13 Aralık 2013
Merhabalar sevgili okurlar.

2002 yılında Vodafone Group PLC tarafından kurulan Vodafone Grup Vakfı, İngiltere hükümeti tarafından tescillenmiş bir yardım kuruluşu. Vodafone Grup Vakfı, Vodafone’un faaliyet gösterdiği ülkelerdeki toplumlara destek olmak, sosyal ekonomik gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla yerel vakıflar kurmakta. 2007 yılında kurulan Türkiye Vodafone Vakfı, tüm dünyada faaliyet gösteren 27 yerel vakıftan birisi.

Bugüne değin toplamda 3 milyonu aşkın kişinin hayatına dokunmuş olan Türkiye Vodafone Vakfı’nın odak alanlarından biri de engelli bireyler. Vodafone Türkiye’nin sorumluluk sahibi kurumsal vatandaş olma ve toplumla bütünleşme taahhüdünün sosyal hayata yansımasını oluşturan Vakıf, hayata katılımda engellerle karşılaşanlara destek vermeyi sürdürüyor. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü haftasında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün destekleri ile lanse edilen Vodafone “Düşler Kulübü”, engelliler için yeni kolaylıklar getiriyor. “Düşler Kulübü” çatısı altında Türkiye Vodafone Vakfı’nın desteğiyle hayata geçen “Engelsiz Dünya” mobil uygulaması, Yenibiriş.com işbirliğiyle hayata geçirilen “Engelli Mobil İş Havuzu” servisi ve Vodafone tarifelerinde %25 özel iletişim vergisi indirimi hizmetlerinin tamamı Türkiye’de ilk ve tek olma özelliği taşıyor.

Akıllı telefonlara özel “Engelsiz Dünya” mobil aplikasyonu Türkiye’de erişilebilirlik konusundaki ilk ve en kapsamlı sosyal paylaşım ve bilgi edinme platformu. Engelli bireylere sosyal hayata daha rahat katılım şansı sunan bu akıllı telefon uygulaması, kullanıcılara bulundukları yerin erişilebilirlik durumuyla ilgili bilgiler sunuyor. Mekânlarla ilgili erişilebilirlik durum değerlendirmelerini harita entegrasyonu ile birlikte sunan “Engelsiz Dünya” uygulaması tüm mobil operatör kullanıcıları tarafından ücretsiz olarak akıllı telefonlara yüklenebiliyor. Uygulamanın kişisel gelişimle ilgili yazılı ve görsel içeriği Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İşbirliği ile zenginleştiriliyor.

Türkiye Vodafone Vakfı’nın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Yenibiriş.com işbirliği ile hayata geçirdiği bir diğer hizmet de “Engelli Mobil İş Havuzu” servisi. Bu servis, her 5 engelli bireyden 4’ünün işsiz olduğu ülkemizde, ilk kez engelli bireylere yönelik özel istihdam fırsatları sunan mobil hizmet olma özelliğini taşıyor. 2223’e ücretsiz mesaj atılarak abone olunan servis, engellilere uygun iş olanaklarını düzenli SMS’lerle aboneye ulaştırıyor. Ayrıca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hazırlanan kişisel gelişime yönelik bilgiler ”Engelli Mobil İş Havuzu abonelerinin cebine düzenli ve ücretsiz olarak SMS ile iletiliyor.

Türkiye’de GSM sektöründe eşi bulunmayan Özel İletişim Vergisi kampanyası, Vodafone’da yeni dönemde de devam ediyor. En popüler Vodafone tarifelerinde engelli bireylere özel %25 Özel İletişim Vergisi indirimiyle engelli bireylerin mobil teknolojilere erişimi kolaylaşıyor. Engelli bireyleri Özel İletişim Vergisi’nden muaf tutan kampanya, GSM sektöründe ilk ve tek kampanya olma özelliği taşıyor.

Türkiye Vodafone Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Süel, Vodafone Türkiye olarak mobilin dönüştürücü gücünü ‘Teknoloji Hayatın Hizmetinde’ vizyonuyla sosyal ihtiyaçlara cevap vermek için kullandıklarını söylüyor. ‘Düşler Kulübü’nün engelli bireylerin hayatında mucizeler yaratacağına inanan Süel: “İnsanları birbirine bağlarken, onların hayatını kolaylaştırmak, aynı zamanda sosyal ihtiyaçlarına cevap verebilmek bizim için önemli. Engelli olmanın, insan olma halinin doğal bir parçası olduğuna inanıyor, engellileri topluma kazandırmak için çalışıyoruz. Mobil teknolojiler ile engelli bireylerin hayata eşit katılımını kolaylaştırmaya ve onlar için yenilikler üreten öncü mobil operator olmaya devam edeceğiz.” diyor. Engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştıracak bu gibi hizmetlerin çoğalması en büyük umudumuz.

Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...

Yazının Devamını Oku

İstanbul Hepimizin

9 Aralık 2013
Merhabalar sevgili okurlar.

İstanbul Hepimizin Projesi’nden Eylül ayında bahsetmiştim aslında sizlere. Orta ve büyük ölçekli kurumsal şirketlerde çalışan, kendilerini “beyazyakalılar” olarak adlandıran bir grup genç profesyonel plazaların dışındaki hayata katkıda bulunmak üzere bir araya gelmişlerdi. Kendi deyişleri ile “yapacak ‘bişi’leri olduğuna inananlar”ı da aralarına davet etmişlerdi. İstiyorlardı ki İstanbul’un her yanına herkes kolaylıkla ulaşsın, herkes bu güzel şehrin keyfini çıkarsın. Aradan geçen iki aylık sürede epey yol kat ettiler.

Daha önceki yazımda tasarladıkları kartlardan söz etmiştim size. “Kaldırımlar dolu olursa, arabalar, eşyalar olursa yürüdüğümüz yerlerde, engelli arkadaşlarımız, pusetli anneler, bisikletçiler gidemez” düşüncesiyle beş farklı uyarı kartı hazırlamışlardı. Kartların dili de son derece nazikti. Zira dertleri kimseyi azarlamak değil, kişinin aynı hatayı tekrarlamamasını sağlamaktı. Yanlış yere park eden aracın üzerine konulacak kartlardan birindeki uyarı şöyle meselâ: “Merhaba. Sanırım dikkatinizden kaçarak arabanızı bu özel alana koydunuz. Bugünden sonraki dikkat ve hassasiyetiniz için teşekkür ediyorum.”

Yola ilk çıktıklarında ilgilenen herkesi evlerindeki yazıcılarda bu kartları çoğaltarak yanlarında taşımaya, olanağı olanların kartları çoğaltarak tanıdıkları mağaza gibi çok kişinin görebileceği yerlere bırakmaya çağırdılar. En doğru noktalara ulaşmak için 500.000 adet karta ihtiyaç duyacaklarını hesaplamışlardı. Kartları daha geniş kitlelere ulaştırmak için duyuru yapıp BAS-GÖNDER dediler. Böylece seslerini Sprint matbaa ve sahibi Fatih Uğurluoğlu duydu ve duyurmaya gönüllü oldu. Grup üyelerinden Yusuf Özer’in anlatışıyla: “En ucuza nasıl yaptırırız derken bir firma çıktı ve dedi ki: 'bu sosyal sorumluluksa ben bu sorumluluğu alırım'. Ve tek kuruş almadan kendi matbaasında 500.000 adet kartı hop diye bastı.”

Ardından Türkiye’nin en çok takip edilen online alışveriş sitelerinden biri olan Markafoni.com projeye destek verdi. Beşli kart takımından oluşan İstanbul Hepimizin zarfları Markafoni siparişlerinin kutularına konarak gönderiliyor. Kasım ayı boyunca devam eden bu gönderimlerde yaklaşık 150.000 adet kart tüketicilere ulaştı. Grubun internet sitesine ve sosyal paylaşım ağlarındaki sayfalarına bakınca bu kampanya sayesinde pek çok kişinin projeden haberdar olduğu da anlaşılıyor. İtiraf etmem gerekirse ben de siparişimin içinden kartların çıktığını görünce çok sevindim. O sırada benimle olan arkadaşım projeden böyle haberdar oldu ve kartları hemen çantasına koydu.

Beyaz Yakalılar Kasım başında PERYÖN 21. İnsan Yönetimi Kongresi’nde stant açarak kongreye katılan yüzlerce kişinin farkındalık kazanmasını sağladılar. Bir yandan da yol gösterici bir rehber hazırlamak için engelli arkadaşlarıyla birlikte, sokaklara çıkıp, İstanbul’u cadde cadde, sokak sokak gezdiler ve 'engelliler için gezi haritası' çıkardılar. Haritada metrobüs, tramvay, deniz otobüsü, metro istasyonlarının engelli vatandaşlara ne derece uygun olduğunu tespitleriyle anlattılar. Proje bitiminde ortaya çıkacak “İstanbul Hepimizin Gezi Rehberi” ile engelliler ulaşım haritasının yanı sıra gezebilecekleri rotalara ve engelli dostu mekânlara da kolayca ulaşabilecekler. Proje kapsamında İstanbul’un çeşitli noktalarına akülü tekerlekli sandalye kullananlar için şarj üniteleri de yerleştirilecek. Her hafta ellerinde metre ile gezerek kapı genişliklerini, asansör boyutlarını ölçüp, rampaların eğimini dahi hesaplayan “Beyaz Yakalılar Bi'şi Yapsa” grubunun hazırlamakta olduğu İstanbul Hepimizin Gezi Rehberi’nin ilk adımı olan ulaşım haritasına www.beyazyakalilarbisiyapsa.com adresinden erişilebiliyor.

Beyaz Yakalılar 3 Aralık’ta bir lansman yaptılar. Ben de bu lansmana katılıp kendileriyle tanışmak istedim. Ancak ne yazık ki, toplantı mekânının merdivenli olması nedeniyle kapıdan dönmek zorunda kaldım. İnşallah bir dahaki sefere… Ama kalbim her şartta onların yanında…

Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...

Ayşegül Domaniç Yelçeyelcester@gmail.com.tr

Yazının Devamını Oku

"Sesi Görenler"

6 Aralık 2013
Merhabalar sevgili okurlar.

Türkiye Futbol Federasyonu, ülkemizde engelli futbolunun gelişmesi yolundaki çalışmalarını arttırarak sürdürüyor. Federasyon, ‘Türkiye Futbol Oynuyor’ projesi kapsamında Türkiye’nin en önde gelen teknoloji şirketlerinden Turkcell ile yeni bir işbirliğine imza attı. Bu işbirliği sonucunda, bu yıl ilki gerçekleştirilen ve kamuoyunda büyük bir beğeni kazanan Görme Engelliler Futbol Ligi'nin ismi değişiyor. Ligin ismi gelecek yıldan itibaren " Turkcell Sesi Görenler Futbol Ligi" olacak.

Turkcell bu işbirliği ile bir yandan ligin kalitesini arttıracak çalışmalara imza atacak, diğer taraftan Görme Engelliler Milli Takımı’nın iletişim ve teknoloji sponsorluğunu üstlenecek. Ayrıca; "en güzel gol, görmeden atılan goldür" sloganını benimseyen "sesi görenler futbolu"nun kamuoyundaki bilinirliğini arttıracak çalışmalar yapacak.

Turkcell, Görme Engelliler Futbol Ligi ‘Sesi Görenler’in yanı sıra B1 (hiç görmeyenler) Milli Futbol Takımı’na 2016 Paralimpik Oyunları yolunda sponsor olduğunu açıklamak ve engellilikle ilgili farkındalığı arttırmak amacıyla 3 Aralık 2013 Dünya Engelliler Günü'nde anlamlı bir etkinlik düzenledi. Ülker Sports Arena’da gerçekleşen etkinliğe A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim de katıldı.

Etkinliğin ev sahipliği görevini üstlenen Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler, yaptığı konuşmada; “Turkcell ailesi olarak, engellerin önce zihinlerde olduğuna inanıyoruz. İletişim ve teknoloji olanaklarımızı insanların hizmetine sunmak ve fırsat eşitliği sağlayarak ülkemizin ve toplumumuzun ekonomik-sosyal gelişimine katkıda bulunmak en önemli odaklarımızdan biri. Bu vizyon doğrultusunda görme engelli spor federasyonu ana sponsorluğumuz ve görme engelli bisiklet branşına verdiğimiz desteklerin ardından görme engelli futboluna da tüm desteğimizi yansıtacağız. Engelli vatandaşlarımıza verdiğimiz destek sporla da sınırlı değil, onları hayatın içine katmak için ‘Engel Tanımayanlar’ kapsamında başta Turkcell Hayal Ortağım projemiz olmak üzere birçok farklı alanda çözümler sunuyoruz. Bugün gerçekleştirdiğimiz etkinlikle de engelli vatandaşlarımızın yaşadığı sorunlarla dikkat çekmek istedik. Elbette sadece bugün değil, engelli vatandaşlarımızın hayatını 365 gün kolaylaştırmak istiyoruz. Amacımız ülkemizde görme engelli vatandaşlarımızın hayatın içinde daha fazla yer alması.” dedi.

Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Vekili Ufuk Özerten ise, yaptığı konuşmada; 2002 yılından bu yana Turkcell’le sürdürülen işbirliğinin genişletildiğini, yeni boyut kazandırılan ortak çalışmaları sayesinde Türkiye’de engelli futboluna daha fazla dikkat çekeceklerini ve farkındalık yaratacaklarını düşündüklerini, görme engelli futbolu ile ülkemiz futbolunun daha da değer kazanacağını, millilerimizin 2016 Paralimpik Oyunları’nda ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceklerine inandıklarını ifade etti.

Etkinlikte A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim, Mehmet Topal, Tümer Metin, Bülent Korkmaz, Metin Tekin, Ali Gültiken gibi ünlü futbolcular, basın mensupları ve görme engelli milli futbolcuların mücadele ettiği bir gösteri maçı gerçekleşti. Karşılaşma renkli görüntülere sahne olurken, her iki takım da yaptığı mücadeleyle göz doldurdu.

Ben "Sesi Görenler"in bu özel karşılaşmasını saha kenarından, Fenerbahçe takımından ünlü bir futbolcu ile birlikte izledim. Genç futbolcu görme engelli futbolcuları hayranlıkla seyrederken, onların imkânsızı başardıklarını söyledi. Görme engellilerin fırsat verildiğinde neler başarabilecekleri bir kez daha kanıtlanmış oldu.

Yazının Devamını Oku

Engelliler karar alma süreçlerine dahil edilmeli…

2 Aralık 2013
Merhabalar sevgili okurlar.

Engellilerin İnsan Hakları Avrupa Vakıflar Konsorsiyumu, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin uygulanması konusunda hibe veren vakıflar ve diğer paydaşları bir araya getirmek üzere 2009 yılında kurulan platform. BM Engelli Hakları Sözleşmesi’nin ülkeler tarafından onaylanmasını ve etkin şekilde uygulanmasını teşvik etmeyi amaçlıyor. BM Engelli Hakları Sözleşmesi’nin hayata geçmesini yaygınlaştırmak amacıyla bilgi paylaşım toplantıları ve sempozyumlar düzenliyor. Türkiye’den ise sadece Sabancı Vakfı bulunuyor bu konsorsiyumun kurucu üyeleri arasında.

Engellilerin İnsan Hakları Avrupa Vakıflar Konsorsiyumu; Dünya Engelliler Günü öncesinde, Avrupa Parlamentosu Engelliler Grubu, AB Komisyonu ilgili birimleri, insan hakları kuruluşları, engelli hakları alanında çalışan sivil toplum kuruluşları ve Avrupa’nın büyük vakıflarının katılımıyla Brüksel’de konferans düzenledi. Alınan bilgiye göre; konferansta, Türkiye’nin 2007 yılında imza attığı ve engellilerin istihdamı konusuna önemli açılımlar getiren Birleşmiş Milletler (BM) Engelli Hakları Sözleşmesi’nin 27. maddesi tartışmaya açıldı. Engelli bireylerin toplumda daha aktif rol üstlenmelerinin önündeki bariyerleri kaldırmayı ve istihdamı artırmayı hedefleyen 27. madde kapsamında, engelli çalışanlara uygun çalışma koşullarının sağlanmasıyla yükümlü, hükümetlere bağlı bir komisyon kurulması görüşüldü. Konferansta ayrıca, 27. maddenin uygulanmasında zorluklar, farklı ülkelerdeki örnek uygulamalar, yapılması gereken reformlar ve çözüm önerileri de paylaşıldı.

Engellilerin İnsan Hakları Avrupa Vakıflar Konsorsiyumu’nun Türkiye’yi temsil eden tek üyesi olan Sabancı Vakfı, Sabancı ailesinin hayır faaliyetlerini kurumsallaştırmak amacıyla, 1974 yılında kurulmuş ve kısa sürede Türkiye’nin en büyük vakıflarından biri haline gelmiştir. Sabancı Vakfı’nın benimsenen var olma nedeni; "Toplumsal potansiyelin gelişimini sağlamak ve toplumsal duyarlılık bilincini gelecek nesillere aktarmak için özgün, yenilikçi ve kalıcı değerler oluşturarak insanların hayatında fark yaratmak"tır.

Sabancı Vakfı tam 39 yıldır engellilerin toplumsal hayata katılmaları ve eşit fırsatlara sahip olmaları için çalışıyor. Vakıf; sosyal yatırımlarını Hibe Programları’ndan Fark Yaratanlar Programı’na, Uluslararası İşbirlikleri’nden Burslar ve Ödüller’e kadar uzanan geniş bir yelpazede devam ettiriyor. Engellilerin eğitimine katkı sağlamak üzere her sene görme, işitme ve ortopedik engelli olan ve üniversite giriş sınavlarında en üst sırada bulunan 5’er öğrenciye burs veriyor. Sabancı Vakfı, ayrıca, Paralimpik Olimpiyat Oyunları ile Özel Olimpiyatlar Dünya Yaz Oyunları’nda altın madalya kazanan özel sporcular için de Sakıp Sabancı Spor Ödülleri programını yürütüyor.

2004 yılından bu yana Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanlığı’nı yürütmekte olan Güler Sabancı 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle verdiği mesajda; engelli bireylerin toplumsal hayata katılımı konusundaki en büyük engelin, kendileriyle ilgili karar alma süreçlerine dahil edilmemeleri olduğunu ifade etti. Güler Sabancı: “Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi, engellilerin politika ve programlarla ilgili karar alma ve uygulama mekanizmalarına etkin olarak katılmaları gerektiğini savunuyor. Yaklaşan 2014 Yerel Seçimleri bu anlamda önemli bir fırsat. Engellilerin yerel yönetimlerde aktif olarak yer almalarının yolunu açmalıyız. Engellilerin haklarını gözeten bir yönetim anlayışı, katılımcı demokrasiyi de geliştirir” dedi.

Sayın Güler Sabancı’ya katılmamak mümkün değil. Engelliler karar alma süreçlerine dahil edilmedikleri sürece, toplumsal hayata tam anlamı ile katılmış olamayacaklar.

Ancak, kötümser olmamız için sebep yok. Örneğin; Ak Partiden Kırşehir Belediye Başkanlığı’na aday adaylığını açıklayan Avukat Muhammed Emin Hekimhan görme engelli. Türkiye’nin ilk görme engelli belediye başkanı olmak Hekimhan’ın en büyük hedeflerinden biri. Engellilerin sadece tüketen ve bakıma muhtaç kişiler olmadığını, üretici ve yönetici konumunda büyük başarılar elde edebileceklerini ispatlamak için kendisine fırsat verilmesini istiyor.

Ben, yakın bir gelecekte engellilerin de karar alma süreçlerine dahil edileceklerine inanıyorum.

Yazının Devamını Oku

“Askıda mutluluk var”

29 Kasım 2013
Merhabalar sevgili okurlar.

Mutluluğun ne olduğunu düşündünüz mü hiç? Ya da sizleri nelerin mutlu edebileceği konusunda kafa yordunuz mu?

Bana sorarsanız, mutluluğumuzu sahip olduklarımız ya da olmadıklarımız değil, hayata bakışımız belirliyor. İnsanın baktığı her şeyde bir güzellik bulabilmesi, kötüyü değil iyiyi görmeye çalışması mutluluğa atılan ilk adım. İkinci adım ise paylaşmak. Büyüklerimizin de söylediği gibi, “paylaşılan acı yarıya iner, paylaşılan mutluluk ikiye katlanır”.

18 Temmuz 2011 tarihli yazımda sizlere aktardığım, eminim çoğunuzun zaten bildiği bir Güney İtalya hikâyesini bir kez daha hatırlatmak istiyorum.

Napoli’de bir kafe…
İşe gidenler sabah kahvelerini içmek için uğruyorlar. Kapıdan bir adam giriyor; ”İki kahve, biri askıya” diyor.
Bardaki adam müşteriye bir kahve veriyor, arkasındaki duvara bir kağıt yapıştırıyor.
İki dakika sonra bir başka müşteri geliyor. O da “iki kahve, biri askıya” diyor.

Yazının Devamını Oku

Bu yazıyı komşudan gönderiyorum…

25 Kasım 2013
Merhabalar sevgili okurlar.

Sizlerin de çoğu kez fark ettiğiniz gibi artık hayat internet üzerinden yaşanıyor. İnternet üzerinden verilen özel ve kamusal hizmetler giderek arttı. Vatandaşlık yükümlülükleri de internet üzerinden yapılan işlemlere bağlı hale geldi. Üstelik bir kısmımız internet sayesinde hayatımızı evden çalışarak kazanabiliyoruz. Özellikle engellilerin tercih ettkleri, aslında çoğu kez tercih etmek zorunda kaldıkları bir çalışma biçimi bu. Dolayısıyla internete erişim engelli kullanıcılar açısından artık çok büyük önem taşıyor.

Cumartesi öğlenden bu yana ben internete erişemiyorum ve tahmin edebileceğiniz üzere hayatım kilitlenmiş durumda. Servis sağlayıcım olan TTNET gibi bir firmanın sorunumu kolaylıkla çözebileceğini sanmış olmam benim yanılgım herhalde. Cumartesi günü çalışırken internet bağlantım kesilince her tüketici gibi ben de hizmeti aldığım kuruluşun çağrı merkezini aradım. Karşıma çıkan müşteri temsilcisi sistemlerinde güncelleme yapılmakta olduğunu, kayıtlarıma erişemediklerini, ilerleyen saatlerde tekrar aramamı söyledi. Telefonu kapattıktan sonra alt katta oturan komşumu arayıp bağlantısı olup olmadığını sordum. O da aynı kuruluşun müşterisi, onun bağlantısı varmış. Demek ki sorun benim hattımda diye düşünerek birkaç saat bekledikten sonra çağrı merkezini tekrar aradım. Karşıma çıkan bir başka müşteri temsilcisi, yine, sistemlerinde güncelleme yapılmakta olduğunu, kayıtlarıma erişemediklerini, ilerleyen saatlerde tekrar aramamı söyledi. “İlerleyen saatler”in ne anlama geldiğini sordum; ancak bu konuda hiçbir bilgi alamadım. Bu arada akşam oldu, iş güç kaçtı. Ben de o gün için mola verdim.

Sabah olduğunda tekrar aradım. Karşıma çıkan bir başka müşteri temsilcisi, yine, sistemlerinde güncelleme yapılmakta olduğunu, kayıtlarıma erişemediklerini, ilerleyen saatlerde tekrar aramamı söyledi. Aynı cümleyi tekrar tekrar yazmamdan sıkıldınız, değil mi? Ben de duymaktan sıkıldığım için görevliden arıza kaydı almasını rica ettim. Müşteri temsilcisi güncelleme sırasında abonelerin bilgilerine ulaşamadıklarını, bu yüzden arıza kaydı alamayacağını, daha sonra aramamı söyledi. Öğleden sonra şansımı bir kez daha denedim. Sonuç değişmedi. Akşamüstü mühendis yeğenim ziyaretime geldiğinde bir de onunla birlikte aradık çağrı merkezini. Ne de olsa mühendis ya, belki sorunumu daha teknik bir dille anlatırsa bir yere varabilirdik. Ancak bu sefer karşımıza çıkan müşteri temsilcisi de yine sistemlerinde güncelleme yapılmakta olduğunu, abonelerin bilgilerine ulaşamadıklarını, bu yüzden arıza kaydı alamayacağını, daha sonra aramamızı söyledi.

Bu arada bütün bu konuşmalarda engelli olduğumu, işimi yapabilmek için bağlantıya ihtiyacım olduğunu belirtmiştim. Yeğenim de durumun sıra dışı bir durum olduğundan sıra dışı bir çözüm gerektirdiğini, lider olma iddiasındaki bir kuruluşun bu konuda bir yöntemi olması gerektiğini, sorunu çözebilecek bir yetkilinin mutlaka bulunacağını müşteri temsilcisine anlatıp durdu. Sonuç değişmedi. Yeğenim çağrı merkezini arayarak başka bir birime bağlanmayı denerken, alt kattaki komşum da çağrı merkezini arayarak kendi hattıyla ilgili bir konu hakkında bilgi almaya karar verdi.

Bu kez ne oldu biliyor musunuz? Komşuma yanıt veren müşteri temsilcisi hiç sorunsuz abonelik bilgilerine erişerek sorusunu yanıtladı. Yeğenime yanıt veren müşteri temsilcisi ise benim abonelik bilgilerime derhal erişerek bağlantımda bir arıza olduğunu tespit etti ve arıza kaydımı aldı. Daha sonra arayıp arızamın giderilmesi için çalışıldığı bilgisini verdiler. Arıza ise hâlâ giderilmiş değil.

Bu durumun yaşanmaması için TTNET’in tedbir almış olmasını dilerdim. Zira bu kuruluş “İnternetle Hayat Kolay” gibi bir proje yürütüyor. İnternet okuryazarlığı eğitimlerini içeren proje, katılımcıları e-devlet uygulamaları, görüntülü haberleşme, internetten alışveriş, bankacılık işlemleri gibi internetin gündelik yaşamı kolaylaştıran uygulamaları ile tanıştırıyor. Çağrı merkezinde güncelleme var mıydı, yok muydu, bilemem. Bütün güncellemeler benim aradığım anlara mı denk gelmişti, bilemem. Bir güncellemenin 30 saati aşan bir süre içinde çoktan tamamlanmış olması gerektirdiğini düşünüyorsam da, bundan emin olamam. Bildiğim şu ki hizmette süreklilik esastır. Ve ben, hayatımı kolaylaştırmanın ötesinde, kullanmak zorunda olduğum hizmetten yaklaşık 40 saatir yararlanamıyorum.

İnternet erişimi de dahil elektronik haberleşme hizmetlerinin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde herkes tarafından erişilebilir olacak şekilde sağlanmasını düzen altına alan 5369 numaralı Evrensel Hizmet Kanunu’nun 3. maddesinin (c) bendi der ki: “Düşük gelirliler, engelliler ve sosyal desteğe ihtiyacı olan grupların da evrensel hizmetten yararlanabilmesi için uygun fiyatlandırma ve teknoloji seçeneklerinin uygulanabilmesine yönelik tedbirler alınır.” Aynı maddenin (e) bendi uyarınca: “Evrensel hizmetin sunulmasında ve ulaşılmasında devamlılık esastır.” Bu kanun 2005 yılından bu yana yürürlükte.

5809 numaralı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 4. maddesinin (k) bendi “teknolojik yeniliklerin kullanılması da dahil olmak üzere özürlü, yaşlı ve sosyal açıdan korunmaya muhtaç diğer kesimlerin özel ihtiyaçlarının dikkate alınması”nı öngörüyor. Bu kanun 2008 yılından bu yana yürürlükte.

Yazının Devamını Oku