Paylaş
Mutluluğun ne olduğunu düşündünüz mü hiç? Ya da sizleri nelerin mutlu edebileceği konusunda kafa yordunuz mu?
Bana sorarsanız, mutluluğumuzu sahip olduklarımız ya da olmadıklarımız değil, hayata bakışımız belirliyor. İnsanın baktığı her şeyde bir güzellik bulabilmesi, kötüyü değil iyiyi görmeye çalışması mutluluğa atılan ilk adım. İkinci adım ise paylaşmak. Büyüklerimizin de söylediği gibi, “paylaşılan acı yarıya iner, paylaşılan mutluluk ikiye katlanır”.
18 Temmuz 2011 tarihli yazımda sizlere aktardığım, eminim çoğunuzun zaten bildiği bir Güney İtalya hikâyesini bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Napoli’de bir kafe…
İşe gidenler sabah kahvelerini içmek için uğruyorlar. Kapıdan bir adam giriyor; ”İki kahve, biri askıya” diyor.
Bardaki adam müşteriye bir kahve veriyor, arkasındaki duvara bir kağıt yapıştırıyor.
İki dakika sonra bir başka müşteri geliyor. O da “iki kahve, biri askıya” diyor.
Kahveci bir kahve veriyor. Duvara bir kağıt yapıştırıyor.
Sonra bir başkası geliyor.
O üç kahve istiyor. Ama ikisi askıya...
Kahveci bir kahve veriyor, duvara iki kağıt yapıştırıyor.
Aradan iki dakika geçiyor, içeri gariban kılıklı bir adam giriyor.
“Bir kahve” diyor, “askıdan”. Kahveci kahveyi veriyor, duvara yapıştırdığı kâğıtlardan birini alıp atıyor.
Artık ezberlemiş olduğum bu küçük hikâye, her okuyuşumda yeniden etkisine alıyor beni. Paylaşmanın bundan daha güzel bir yöntemi olduğunu hiç sanmıyorum. Ve bu küçük hikâyenin pek çok kişi için bir örnek olduğunu düşünüyorum.
Meselâ; “askidanevar.com” projesini, belki de bu hikâyeden alınan ilhamla, iki gönüllünün çabaları başlatmış. “askidanevar.com” üniversite öğrencilerine ücretsiz yemek sağlamak için tasarlanmış bir sosyal sorumluluk projesi. Proje kapsamında; gönüllüler, “askidanevar.com” üyesi restoranlarda yemek siparişi verirken istedikleri sayıda ürünü de askıya bırakabiliyorlar. Askıda bırakılan ürünleri sadece üniversite öğrencileri, kimliklerini ibraz ederek, hiçbir ücret ödemeden alabiliyorlar. Kısacası, sosyal sorumluluk sahibi kişi ve kurumlar yemedikleri yemeğin parasını vererek üniversite öğrencilerine yemek ısmarlıyorlar. Hem de onları hiç incitmeden ve utandırmadan…
3 Aralık Dünya Engelliler Günü yaklaşıyor. Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği geleneksel gala yemeğinde bu sene de “askıda bilet” uygulamasına yer veriyor. Bir biletle engelli bir çocuk ve annesi gala yemeğine katılabiliyor.
Maddi olanakları yetersiz olan bedensel engellilerin, değil bir restoranda yemek yemeleri, evlerinden dışarı çıkabilmeleri bile mümkün olmuyor. Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği her yıl 3 Aralık’ta, çoğu sokağa çıkma olanağından yoksun olan üyelerine güzel bir anı kazandırabilmek amacıyla Gala Yemeği düzenliyor. Arzu edenler istedikleri sayıda engelli üye ve ailesini askıda bilet sistemi ile ağırlayabiliyorlar. Gala Yemeği kişi bilet bedeli ise
150 TL.
Lütfen bir an için kendinizi maddi olanaklardan yoksun olan bu engellilerden birinin yerine koyun. Dışarıya çıktığınızda, hele de böyle bir yemeğe katıldığınızda ne kadar mutlu olacağınızı düşünün. Düşünün ve bu mutluluktan bir pay alın. Bilin ki o engelliye yalnızca bir yemek ikram etmiş olmakla kalmayacak; ona, yaşamı boyunca hatırlayacağı güzel bir anı kazandırmış olacaksınız.
Bu yılın Gala Yemeği 03 Aralık 2013 – Salı Akşamı Saat:19.00’da “Marriott Hotel Asia" da gerçekleştirilecek. “Askıda Bilet” almak isterseniz eğer,
Banka Adı : Garanti Bankası
Şube Adı : Süreyyapaşa, Şube Kodu : 742 Hesap No : 6299560
Hesap İsmi : Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği Deni İktisadi İşletmesi
Arzu ederseniz, detaylı bilgi almak için (0216) 370 81 66 numaralı telefondan Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği’ni arayabilirsiniz.
“Gelin hayatı birlikte paylaşalım…” diye sesleniyor Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği Başkanı Kemal Demirel. Gelin bizler de onun çağrısını cevapsız bırakmayalım. Bunun için pek çok sebep var; ama en önemlisi, “askıda mutluluk var”…
Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...
Paylaş