İnkılap Yayınları’ndan.
Açtım baktım içinden Deniz Seki’nin cezaevinde yazdığı kitap çıktı: “Deniz’in Dibi.”
Hemen okudum, 224 sayfa.
Tek söyleyebileceğim, kitap “damardan”.
Bu, Ayşegül Aldinç’le ilk röportajım.
Evet, çok güzel kadın.
Evet, kesinlikle yaşsız kadın.
Ama en önemlisi çok zeki kadın.
Duyduk duymadık demeyin!
Yıllardır konuşulan ve artık şehir efsanesi olan Kötü Kedi Şerafettin, film teklifi aldı, oyuncu oldu ve filmi vizyona girdi.
Koşun sinemalara, koşun!
Cihangir kafelerinden birinin önü.
İnsanlar kendi aralarında sohbet ediyor.
Saat 21.30-22.00 gibi.
Her şey, her zamanki gibi olağan ve normal.
Tatlı bir pazar rehaveti.
Bir arkadaşım da o esnada sevgilisiyle telefonda konuşuyor.
O da ne!
Uzaktan bir ses geliyor, “
Daha önce 4 kurşun yemiş ama hayatta kalmıştı.
O röportajdan sonra kuru temizleme dükkânı soyuldu. Yakalanan hırsız itiraf etmiş. Azmettiren cezaevindeki Ümmühan’ın eski kocasıymış, bunlar koğuş arkadaşıymış, para karşılığı dükkânını soymuş.
Burada dikkat çekici olan, henüz boşanma gerçekleşmediği için, “Hiçbir şey yapamayız. Aile arasında hırsızlık olmaz. O senin kocan! Dükkânını soysa da hırsızlık sayılmaz” denmesi...
Mantık aramayın. Yok!
Tıpkı polise gidip, “Beni öldürecek... Tehdit ediyor... Dövüyor... Beni koruyun” dediğinde , “Yapsın, öyle gel!” demeleri gibi...
Onda da mantık yok.
Ümmühan’ı devlet değil, Allah korumuş. 4 kurşundan sonra hayatta kalmış. Ama şimdi adam çıkarsa ne yapacağını bilmiyor. Ona devletin verdiği tavsiye şu:
Hiç alışık olmadığım bir eğitim sistemi.
5 yıl önce, “Bu ne ya!” olmuştum.
Belli bir sınıfa kadar not yok.
Benim kafam karışmıştı tabii. Benim için not, çocuğun seviyesini belirliyor çünkü.
Defalarca, bir daha, bir daha okudum: Karşı şeritten bir kaya parçası geliyor, eşinin kullandığı otomobilin ön camından içeri giriyor ve Hülya’nın kafasına isabet ediyor.
7 aylık hamile Hülya da ölüyor.
Olmayacak şey!
Oluyor ve onu aramızdan alıp götürüyor, karnında bebeğiyle...
Çok ama çok üzüldüm.
Son zamanlarda bir Mustafa Koç’a çok üzüldüm, bir de bu hiç tanımadığım, kim olduğunu bilmediğim Hülya’ya...
Taktım kafayı Hülya’ya.
Türkiye’de üç milyona yakın işitme engelli var.
Onlara lise seviyesinde eğitim veren de 19 meslek lisesi. Acı olan şu ki:
Mezunlarının sadece yüzde 10’u iş bulabiliyor. Evet doğru okudunuz, gerisi, yani yüzde 90’ı işsiz!