İki parmağım tuttuğu sürece tetiği çeker, seni yine öldürürüm!

Daha önce 4 kurşun yemiş ama hayatta kalmıştı.

O röportajdan sonra kuru temizleme dükkânı soyuldu. Yakalanan hırsız itiraf etmiş. Azmettiren cezaevindeki Ümmühan’ın eski kocasıymış, bunlar koğuş arkadaşıymış, para karşılığı dükkânını soymuş.
Burada dikkat çekici olan, henüz boşanma gerçekleşmediği için, “Hiçbir şey yapamayız. Aile arasında hırsızlık olmaz. O senin kocan! Dükkânını soysa da hırsızlık sayılmaz” denmesi...
Mantık aramayın. Yok!
Tıpkı polise gidip, “Beni öldürecek... Tehdit ediyor... Dövüyor... Beni koruyun” dediğinde , “Yapsın, öyle gel!” demeleri gibi...
Onda da mantık yok.
Ümmühan’ı devlet değil, Allah korumuş. 4 kurşundan sonra hayatta kalmış. Ama şimdi adam çıkarsa ne yapacağını bilmiyor. Ona devletin verdiği tavsiye şu:
“Kaç git buralardan!”
Gerçekten akıl alır gibi değil.
Ümmühan öldürülürse, bunun hesabını kim verecek?

Kesin beni yaşatmaz!

Başınıza gelenler çok korkunç... Baştan anlatır mısınız? Eşiniz sizi niye kurşunladı?
-Ondan boşanmak istediğimi söylediğim için, “Ben bitti demeden bitemez!” dedi ve dört kurşun sıktı...
Neden ayrılmak istediniz?
-Psikopat olduğu için! Büyük yalancı olduğu için. ‘4 çocuğum var’ demişti, bir kere evlenip boşandığını söylemişti. Meğer 8 çocuğu varmış, bir sürü de gayrimeşru ilişki, evlilik... Adamın hayatı yalan! Bir de dövüyordu. 2 yıllık evlilik burnumdan geldi.
Yani ayrılmaya o değil, siz karar verdiğiniz için kurşunları yediniz!
-Aynen öyle! Yarım metre yoktu aramızda, 4 tane sıktı. Biri akciğerimi delip geçmiş, biri omzumu. İki tanesi de karnımdan girdi, bir çıktı, biri omuriliğimde duruyor...
Peki sizi tehdit edince neden polise gitmediniz?
-Gitmez olur muyum? Kaç defa gittim hem de. “Yapsın, ondan sonra gel!” dediler.

‘HAYATTA OLMAN MUCİZE’

Bu nasıl bir mantık! Adamın ceza alması için sizin ölmeniz mi gerekiyor?
-Yemin ederim durum bu! “Bu adam beni öldürecek!” dedim. “Çok büyük bir tehlike altındayım!” dedim. “Aşırı bir şekilde beni dövüyor!” dedim. “Evi yakmaya kalkıştı. 15 yaşındaki kızıma da silah dayadı!” dedim. Ama polis dikkate bile almadı, “Bizim şu anda yapabileceğimiz bir şey yok!” dedi. Söyledikleri hep aynı şey: “Yapsın, ondan sonra gel!” Sonra da 4 kurşunu yedim, oturdum! Beni devlet korumadı yani, Allah korudu...
Doktorlar ne dedi?
-“Hayatta olman mucize!” dediler. Ama umut vermediler: “Solunum cihazına bağlı yaşayabilirsin, felçli de kalabilirsin!” Allah’a şükür ikisi de olmadı. Sadece sağ kolumda problem var. Öksürürken ve derin nefes alırken de akciğerim sancıyor. Ama yine de yaşıyorum.

‘3 AY SONRA AÇIK’TA’

Sonra cezaevine girdi... Kaç yıl ceza aldı?
-12 sene 8 ay.
Ne zaman çıkacak?
-Sorun o! Bana söylenen şu: 2 sene kapalıda yatarmış, geri kalanını açıkta geçirirmiş. Şu anda da o 2 senenin dolmasına 3 ay kaldı. İzinleri varmış, haftada bir izne çıkıyorlarmış. Açıktan kaçsa bile bir şey yapmıyorlarmış, peşine düşmüyorlarmış. Ben yandım.
Çıktığı zaman sizin için tekrar bir tehdit oluşturur mu?
-Elbette! Bu sefer kesin yaşatmaz! Zaten her hafta mektup gönderiyor. Bazen günde 2 tane yazıyor. Tekrar geleceğini, bu ailenin süreceğini, tekrar birleşeceğimizi... Ben tabii asla böyle bir şey istemiyorum. Kabul etmezsem de beni öldüreceğini söylüyor. Ailesi de tehdit etti, “Davadan vazgeç!” diye. “Kazayla oldu de!” diye. Ben vazgeçmedim.

Niye ya? Neden ben kaçıyorum?!

Hapishanedeyken size zarar vermeye çalışmadı mı?
-Onu da yaptı! Koğuş arkadaşına kuru temizleme dükkânımı soydurdu! Nikâhlı olduğumuz için ceza almıyormuş! Bana savcının kendisi söyledi, sonra kararı geldi. Onunla evli olmam benim suçum değil ki. Beni öldürmek isteyen adamdan beni 2 sene boşamadılar. Daha yeni boşanabildim, birkaç gün önce...
Bu durumda biz anlıyoruz ki, devlet aileyi kuruyor, kadını korumuyor...
-Aynen öyle! Şu anda da benim buradan gitmemi istiyorlar. Senelerdir burada yaşıyorum, çocuklarımın çevresi burada, işim burada, dükkânım burada... “Git!” diyorlar. Niye ona bir şey yapmıyorlar ya da beni korumuyorlar da, “Canını seviyorsan git!” diyorlar? Çok ağrıma gidiyor. Niye ya? Niye ben gidiyorum? Burası benim evim, yurdum... Niye kaçıyorum ben? Ben bir şey yapmadım ki? Ben suçlu değilim ki...
Son olarak ne söylemek istersiniz?
-Çıkınca yine başıma bela... Hayatta kalabilecek miyim bu sefer bilmiyorum. Bu adam 4 kurşun sıkmış bana, çıkınca bu sefer işimi tamamlayacağını söylüyor, “Bütün bedenim çürüse de silah tutan iki parmağım tuttuğu sürece, tetiği çeker, onu öldürürüm!” diyor. Yani ya ben onun istediklerini yapacağım ya da bu sefer kara toprağı boylayacağım. Devletin bana önerdiği yol da “Ya sığınma evine yerleş ya da bambaşka bir şehre git, kendine yeni bir hayat kur” Allah’ın belası bir psikopatla devlet niye başa çıkamıyor? Niye ben kaçmak zorunda kalıyorum?