Ayça Kaya

Çocuklara sebze yedirmenin yolları

20 Ağustos 2012
Çocuğunuz sebze yemek istemiyor mu?

Sağlıklı gelişimi için çocuğunuzun sebze ve meyve tüketmesi gerekiyor. Ancak çocuklar genelde bunu reddediyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, çocuklara sağlıklı ve düzenli beslenme alışkanlıklarının kazandırılması için yapılacaklar hakkında bilgiler verdi.

Anne ve çocuklar arasında zaman zaman yemekler özellikle sebze yemekleri konusunda anlaşmazlık olabilir. Bir sebzeyi yemesi için çocuğunuza ısrar etmeyin. Yiyeceklerle ilgili çocuğunuzun yanında iyi dedikodular yapın. Örneğin çocuğunuz ıspanak sevmiyor. Çocukla direkt değil ama eşinizle ıspanak yemeğinin ne kadar lezzetli olduğu, faydaları konusunda konuşun, onu özendirin.

Sebze yedirmek için farklı yollar deneyin

Çocuğun sevmediğini bildiğiniz sebzeyi yedirme konusunda ısrar etmeyin, çocukla inatlaşmayın. Değişik pişirme yöntemleri ile sevdirmeye çalışın. Örneğin; ıspanak yemeğini sevmiyorsa çorbaya karıştırın, böreğini yapın.

Günümüzde kabızlık artık yaygın olarak çocuklarda da görülmeye başlandı. Bu nedenle çocukların beslenmesinde lif ağırlıklı sebzelere yer vermeye dikkat etmek gerekir. Kabak, ıspanak, yeşil fasulye, pırasa çocuklar için çok faydalı lifli sebzelerdir.

LEZZETLİ VE PRATİK TAZE FASULYE TARİFİ İÇİN TIKLAYIN!

Sebze yiyen çocuk kilo almaz diye bir şey yok!

Önemli olan çocuğa sebze meyve yedirmek değil, düzenli beslenme alışkanlığının kazandırılmasıdır. Çocuk ne kadar sebze meyve tüketirse tüketsin, eğer paketlenmiş hazır gıdaları çok fazla tüketiyor, dengesiz besleniyorsa kilo alması kaçınılmazdır.

Yazının Devamını Oku

Kilo vermek isteyenler süt içmeli

28 Aralık 2011
Yemeklerden önce içilen bir çay bardağı süt iştahı kesiyor.

Vücudumuz için en temel gıda maddesi olan süt zayıflatıyor. Son zamanlarda yapılan araştırmalarda, sütün içinde bulunan kalsiyumun zayıflamaya yardımcı olduğu kanıtlandı. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, sütün kilo vermedeki etkilerini ve diğer faydalarını anlattı.

Beslememizin üç temel ası olan yağ, karbonhidrat ve proteini birlikte ve yeterli dozda içeren en kıymetli yiyeceklerin başında süt gelir. Bununla birlikte çok yararlı mineraller olan kalsiyum, fosfor ve magnezyum açısından çok zengindir. Aynı zamanda B2, B12, C, D, K ve A vitaminlerinin de en değerli kaynaklarından biridir ve aslında sütün%87’ye yakını sudur. Yani sütün içindeki bütün maddeler organizmanın sağlıklı yaşaması için yeterlidir.

1 su bardağı süt içtiğimizde ortalama vücudumuza 8 gram protein, 13 gram karbonhidrat, 8 gram yağ, 290 mg kalsiyum, su, Vit A, B2, B12, D, E, K, elektrolitler (Na, K) girer. Bu sütün ortalama kalorisi 150 civarıdır.

Zayıflamak isteyenlere süt içmek öneriliyor

Yine son zamanlarda kalsiyum ile ilgili yapılan araştırmalarda kalsiyumun zayıflamaya yardımcı olduğu ile ilgili de kanıtlar var. Yapılan bir araştırmada yüksek kalsiyum içerikli düşük kalorili diyetle, düşük kalsiyum içeren düşük kalorili diyet deneklere uygulandığında yüksek kalsiyum gurubunun daha fazla zayıfladığı gösterilmiş. Özellikle ağırlık kaybının daha çok yağ kitlesinden ve bel çevresinden olması da önemli. Kalsiyumun bu şekilde zayıflamayı kolaylaştırıcı etkisinin vücudumuz tarafından sentezlenen kalsitiriol denen hormon düzeyini dengelemesi ve vücudumuzdaki yağların depolanmasının azaltması şeklinde açıklanmaktadır.

Özellikle az yağlı süt ürünleri kullanımı ile bu etki artmaktadır çünkü sütün yağı azaltılırken kalsiyum oranı değişmemektedir. Dolayısıyla daha az kalori almak mümkün olmaktadır. Orta dereceli kalori kısıtlaması yapılan, az yağlı bir diyetin uygulandığı kişiye özel beslenme programında, günde 3 bardak süt tüketimi yeterli olmaktadır. Sütün içindeki kalsiyumun zayıflamayı artırıcı etkisi diğer süt ürünlerinden bir miktar fazladır. Ancak süt yerine yoğurt, ayran, peynir tüketildiğinde de yağ yakımı hızlanmakta, kişilerde daha fazla doygunluk hissi oluşmaktadır.

Sütün içindeki karbonhidrat yani enerji kaynağı da içindeki laktoz dediğimiz süt şekerinden gelir. Sütün yanında hiçbir besin maddesi tüketilmese bile sütün içindeki laktoz nedeni ile gerekli enerji sağlanır. Sütün aynı zamanda protein içeriği yüksek olduğu için içindeki şeker, kan şekerini hızlı yükseltmez. Bununla birlikte kan şekerini yükseltme özelliği olan glisemik indeksi yüksek başka gıdalar sütle birlikte kullanıldığında, kan şekerini hızlı yükseltmezler ve kişinin kendini daha tok hissetmesini sağlar.

Yazının Devamını Oku

Diyet kurallarında devrim!

17 Kasım 2011
Yeni zayıflama kuralları eskisinden çok farklı.

Şişmanlık neden bu kadar sık görülmeye başlandı? Neden her geçen gün insanoğlu daha fazla genişliyor? Şişmanladıkça birçok metabolik ve yapısal hastalık; başta şeker, tansiyon, kalp, kanserler, eklem hastalıkları, damar hastalıkları ortaya çıkıyor ve bu durum insanoğlunun yaşam kalitesini çok kötü etkiliyor.

Şu anda bilim dünyası acaba nerede hatalar yapılıyor diye araştırmalar yapıyor. Gerçekten birçok diyet miti belki de yaşam tarzı haline getirildiği için bu konuda mutlak başarı sağlanamıyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, değişen diyet kurallarını anlatıyor.

1. Eski diyet kuralı: Kalorileri say. Yeni diyet kuralı: Protein, yağ ve karbonhidratı say.

Eskiden yiyeceklerin enerji değeri bilinirse ve ona göre kişi günlük alması gereken kaloriyi hesaplayarak yerse, zayıflamak çok kolay diye düşünülüyordu. Günümüzde tek yönlü beslenme asla önerilmiyor. İnsan vücudunun bütün besin gruplarına ihtiyacı olduğu biliniyor.

2. Eski diyet kuralı: Tatlandırıcılar kilo vermeye yardımcıdır. Yeni diyet kuralı: Tatlandırıcı içeren yiyecek ve içecekler kilo almaya neden olabiliyor.

Son yıllarda yapılan bazı araştırmalarda tatlandırıcıları çok fazla kullanmanın başta mesane tümörü olmak üzere birçok kanser şeklini artırdığı görüldü. Tatlandırıcıların bağırsaklardaki glikoz sensörlerini uyardığı ve vücuda giren şekerin daha fazla depo edilmesine neden olduğu düşünülüyor. Ayrıca tatlandırıcılar daha çabuk acıkmaya ve bir sonraki öğünde daha fazla yeme ihtiyacına neden olabiliyor.

3. Eski diyet kuralı: Diyette ekmek yemeyin. Yeni diyet kuralı: Ekmek en iyi temel besin maddelerinden biridir.

Artık en temel besin maddemiz olan ekmekten korkmuyoruz. Özellikle pilav, makarna, börek, tatlılar gibi yiyecekler yerine ana yemeğin yanına alınan bir-iki dilim ekmek hem kişiyi daha çok doyuruyor hem de vücudun temel yakıtından mahrum kalınmadığı için sonrasında yaşanılan yeme atakları daha az görülüyor. Ekmek pilav ve makarna ile kıyasladığında yağ içermediği için daha düşük bir kaloriye sahip. Ekmek yerken porsiyon kontrolü yapmak daha kolay ve ekmek kişiyi daha uzun süre tok tutuyor.

Yazının Devamını Oku

Hangi Besinler Yasaklı, Hangileri Masum?

1 Eylül 2011
Kilo kontrolünde yardımcı olacak öneriler!

Yemek ve içmek her ne kadar yaşam için gerekliyse de biz bunu çoğu zaman bunu bir zevk haline getiririz. İhtiyaç için yemektense zevk için yemeye başlarız. Durum böyle olunca da kilo almak kaçınılmaz oluyor. Obezite ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, kilo vermeye çalışırken diyete zarar verebilecek yasaklı yiyeceklere ve daha uzun süre tok tutan masum besinlere değiniyor.

• Glisemik indeksi yüksek olan yiyeceklerin farkında olun. Glisemik indeks, besinin içindeki şekerin yüksekliğini ve hızlı kana karışmasını ifade eder. Bu türdeki besinleri seçtiğinizde kan şekeriniz hızlı yükselir ve hızlı düşer. Bu durumda daha çabuk acıkırsınız ve daha çok yersiniz. Mesela bu açıdan baktığımızda pirinç yasaklıdır, bulgur masumdur; beyaz ekmek yasaklıdır, esmer ekmek masumdur; muz yasaklıdır, kivi masumdur; karpuz yasaklıdır, kiraz masumdur; üzüm yasaklıdır, erik masumdur; beyaz makarna yasaklıdır, kepekli makarna masumdur; mısır-patates yasaklıdır, kurubaklagiller masumdur.

• Yağlara karşı dikkatli olun. Dünya üzerindeki en yüksek kalorili yiyecek yağlardır. Yağlar üzerine konuldukları yiyeceklerin kalorisini çok yükseltirler. Gizli yağı yüksek yiyecekler çevremizi sarmış bir deniz şeklinde ve çoğumuz farkında olmadan bu yiyeceklerden çok tüketiyoruz. Bu açıdan baktığımızda pastane simidi yasaklıdır, sokak simidi masumdur; kıymadan yapılan kebaplar adana-urfa-köfte-döner yasaklıdır, pirzola-bonfile-biftek-çöp şiş-kuşbaşı masumdur; cipsler yasaklıdır, leblebi masumdur; hazır dondurmalar yasaklıdır, pastane dondurması masumdur; kremalı çorbalar yasaklıdır, sade çorbalar masumdur; şerbetli tatlılar yasaklıdır, sütlü tatlılar masumdur.

• Tuzlu yiyecekleri daha az tüketmeye çalışın. Günümüzde bir insan günlük tuz ihtiyacının yaklaşık 4 katını tüketiyor. Fazla tuz tansiyon yüksekliği, kemik erimesi ve vücutta su tutarak ödeme neden oluyor. Turşular-salamuralar yasaklıdır, taze sebze meyve masumdur; cipsler-krakerler yasaklıdır, patlamış tuzsuz mısır masumdur; salam-sosis-sucuk gibi şarküteriler yasaklıdır, füme etler göreceli olarak daha masumdur.

• Protein ve kalsiyum oranı yüksek olan yiyecekler ise kilo kontrolünde tam manası ile bir mucizedir. Süt, yoğurt, ayran, kefir yıldız olması gereken yiyeceklerdir. Özellikle yaz aylarında cacık, yoğurtlu semiz otu, yoğurtlu közlenmiş sebzeler, taze meyve ile yapılan katkısız yoğurtlar ve sütlü kahve açlığa cevap vermede öncelikli seçilmesi gereken yiyeceklerdir.

Yazının Devamını Oku

İdrar Rengi Beslenmeyi Yönlendiriyor

29 Ağustos 2011
İdrar rengi ve kokusu bize neler söylüyor?

İdrar renginin ve kokusunun vücuttaki değişlikleri bildirdiğini söyleyen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, sağlığımızı yakından takip edeceğimiz çok önemli bilgiler verdi.

Vücudumuz çalışırken birçok atık madde meydana gelir. Bu atık maddeler idrarla, terle ve dışkıyla vücuttan uzaklaştırılır. Yediğimiz yiyeceklerin içeriğine ya da vücudumuzdaki bir hastalığa bağlı olarak da vücut salgılarımızın rengi ve kokusu değişebilir. Özellikle idrardaki değişimler metabolizma açısından çok önemlidir. Normalde idrar açık sarı renklidir ve kendine özgü hafif bir kokusu vardır. Günlük idrar değişimlerinizi yakından takip ederseniz, vücudunuzdaki değişimleri anlayabilirsiniz.

İdrar Şeklinizden Vücut Analizinizi Yapın

• İdrar renginiz koyu sarı ve miktarı az ise, o gün çok az su içmişsiniz demektir. Su alımınızı artırın diye böbrekleriniz size uyarı gönderiyor.

• İdrar miktarınız çok fazla ve rengi çok açık ve hiç koku yoksa o gün çok fazla su içmişsiniz demektir. Su alımınızı derhal azaltın.

• İdrarınızı sık sık ve az az yapıyorsanız, idrar yaptıktan sonra tam boşalamamış hissediyorsanız, idrar yolu enfeksiyonunuz olabilir. Bir doktora başvurmayı ihmal etmeyin.

Yazının Devamını Oku

Şişmanlığın Gizli Nedeni Ne?

21 Temmuz 2011
Günümüzün hastalığı şişmanlıkta şaşırtan neden!

Şok diyetlerle verilen kilolar daha sonra fazlası ile geri alınıyorsa, sürekli açlık hissi varsa, “Her şeyden vazgeçerim ama tatlıdan asla” cümleleri sarf ediliyorsa ve ailede bilinen bir şeker hastalığı varsa bir an önce şeker metabolizması bozuklukları açısından araştırılma yapılması gerekiyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, kan şekeri düşüklüğü ve bunun şişmanlığa olan etkilerini anlattı.

Şeker hastalığını şeker metabolizması bozukluklarında son nokta olarak düşünürsek, bir önceki basamak gizli şeker hastalığı dönemi, ondan önceki dönem de şeker düşüklüğü yani reaktif hipoglisemi dönemidir. Yani kan şekerinin yükselmesi ile karakterize olan şeker hastalığının ilk basamaklarında kan şekeri düşüklüğü görülür. İnsülin hormon salgısında anormallik olduğu için normalde kan şekerini 70-110 mg/dl arasında tutan vücut, bu ayarlamayı yapamaz ve özellikle şeker yükü yüksek yiyecekler yendikten bir müddet sonra kan şekeri 70'lerin altına iner. Kişi bunu aşırı acıkma olarak algılayıp tekrar yeme ihtiyacı duyar.

Şekerinizin Düşük Olduğunu Nasıl Anlarsınız?

Şeker düşüklüğü olan bu kişilerde tatlılara, çikolatalara aşırı bir eğilim, açlığa dayanamama, sürekli aç hissetme nedeni ile yeme ve hatta geceleri uykudan uyanıp yeme eğilimi görülebilir. İlerleyen dönemlerde ise bu yemenin sonucu olarak şişmanlama ve şeker hastalığının ortaya çıkması kaçınılmaz olur.

Toplumdaki en büyük şişmanlık nedenlerinden biri olan şeker düşüklüğü tanısı konulmadan, kişi diyet uzmanına başvurup düşük kalorili bir diyetle zayıflamaya başlarsa çok büyük bir hata yapar. Şeker metabolizması bozuk, tiroit bezi az çalışıyor veya genetik bozukluk var olabilir.

Bu gibi durumlarda erken tanı konulup tedaviye başlandığında hiç acı çekmeden, aç kalmadan kendiliğinden fazla kiloların yok olduğu ve ileride şeker hastalığının gelişmediği görülür.

Şeker Düşüklüğü Olanlara Öğütler

• Kan şekeri yemekten 3 saat sonra düşmeye başlar, o nedenle 3-4 saatten fazla aç kalmayın.

Yazının Devamını Oku

Emzirirken Sütü Artırmanın Formülü

1 Temmuz 2011
Kilo almadan sütünüzü artırmanın yolları.

Emzirme döneminde bebeğin sağlıklı beslenmesi için sütünü artırmaya çalışan anneler, bir yandan da dengesiz beslendikleri için aldıkları kiloları korur ya da kilo almaya devam ederler. Obezite ve Metabolizma Uzmanı Dr. Ayça Kaya, annelere sütlerini artırırken, kilo vermelerine de yardımcı olacak 10 ipucu verdi.

Eğer hamile kalmayı planlıyorsanız veya lohusalık döneminde iseniz işte size kilo almadan süt artırmanın yolları:

• Gebelikten sonra otoimmun tiroid hastalıklarının ortaya çıkmasında bir artış olur. Eğer lohusalık depresyonunuz var ise ve kilo artışı yaşıyorsanız bu açıdan öncelikle bir iç hastalıkları uzmanına muayene olmanızda fayda var. Hem tiroid, hem şeker hem de genel metabolizmanızın değerlendirilmesi iyi olur.

• Toplumda şekerli yiyeceklerin ve içeceklerin anne sütünü artırdığı ile ilgili yanlış bir inanış vardır. Bu tür yiyecekler sütü artırmaz. O nedenle loğusa şerbetleri, hazır meyve suları, şeker eklenerek yapılmış kompostolar, helvalar, tatlılar ve çikolatalardan uzak durun.

• Sütü artıran en önemli madde sudur. Ne kadar çok su içerseniz o kadar çok sütünüz olur. Özellikle her yemekte 2 bardak su için. Yediğiniz her meyveden sonra su için. Ortalama 10-12 bardak su içmeye özen gösterin.

• Su oranı yüksek olan sebzeler ve meyveler çok süt yapar. Her yemeğinizin yanında bolca yeşil salata yiyin. O nedenle salatayı baş tacı yapın. Ancak içine yağ, mayonez ve salata sosu koymayın. Nar ekşisi, limon, sirke ve 1 tatlı kaşığını geçmeyecek şekilde yağ ekleyebilirsiniz. Su oranı yüksek olan ıspanak, pazı, kara lahana, yeşil fasulye gibi sebze yemeklerine sofranızda daha çok yer açın. Bu sebzeleri pişirirken kıymalı veya yumurtalı olarak hazırlamak besin kalitesini yükseltir. Ama eğer kıymalı yemek sevmiyorsanız yanında ayrıca köfte olarak hazırlayabilirsiniz.

• Taze sıkılmış meyve suyu, ayran, maden suyu ve şekersiz bitki çaylarını içecek olarak tercih etmekte fayda var.

• Yağlı yiyeceklere karşı dikkatli olun. Kızartmalar, pastane ürünleri, kurabiyeler, kıymadan yapılan etler, cipsler, çerezler, kremalı yiyecekler kalori oranları yüksek yiyeceklerdir. Küçük miktarda yenildiğinde çok fazla kilo yapabilir.

Yazının Devamını Oku

Kansızlık alın yazısı değildir!

30 Kasım 2010
Ülkemizde 0-1 yaş arası çocukların yarısında kansızlık görülüyor.

Demir eksikliğine bağlı kansızlık (anemi) bir alın yazısı değildir. Öncelikle kansızlığın nedeni doğru bulunup tedavi edilmelidir. Kanama nedeni barsaktan mı, idrar yollarından mı yoksa rahim içi nedenlerden mi kaynaklanıyor? “Bunu tespit ederek yola koyulalım” diyor, İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya…

Demir eksikliği bir kansızlık çeşididir. Vücuda beslenme ile yetersiz demir alındığında, herhangi bir organımızdan kanama olduğunda (basur kanamaları, mide kanamaları, idrar yollarında kanamalar veya her ay adetle birlikte 4 günü geçen kanamalar), demir emilimini bozan kronik ishaller ve kurşunla zehirlenmelerde demir eksikliği ortaya çıkabilir.

Erkeklerde %20, kadınlarda %35, gebelerde % 50, bebek ve çocuklarda ise %50-60 oranında görülür. Ülkemizde 0-1 yaş arası çocukların yarısında ve okul çağındaki çocukların üçte birinde kansızlık vardır. Zamanında doğan normal doğum ağırlıklı bebeklerde ilk 6 ay hem demir depoları yeterlidir hem de anne sütünden gelen demirin emilim kapasitesi yüksektir.

Ek Gıdalara Geçilmesi Demir İhtiyacını Artırır

6 aydan sonra doğum ağırlığının iki katına ulaşılması ve ek gıdalara geçilmesi ile demir ihtiyacı artar. 6-24 aylar demir ihtiyacının en fazla olduğu dönemlerdir. Çünkü büyümenin en hızlı olduğu dönemdir. Kansızlık uzun vadede öğrenmeyi, zekayı ve algılama fonksiyonlarını negatif yönde etkiler. Okul başarısı düşük, dikkatsiz ve konsantrasyon yeteneği zayıf çocuklar olmasına neden olur. Dikkatsiz, çabuk sinirlenen, halsiz, iştahsız, soluk çocukları da muhakkak demir eksikliği açısından inceleyerek tedaviye başlamak gerekebilir.

Halsizlik, yorgunluk, çabuk yorulma, küçük bir eforda nefes nefese kalma, baş dönmesi gibi şikayetler demir eksikliğine bağlı kansızlık nedeni ile de ortaya çıkabilir. Daha derin kansızlık problemi olanlarda dudak kenarında çatlaklar, dilde yanma, ağrılı yutma gibi sindirim problemlerine yol açabilir. Hatta bazı hastalarda toprak yeme, çamur yeme, buz yeme isteği gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

Zengin Demir Kaynakları

En zengin demir kaynağı kırmızı et ve kurubaklagillerdir. Ayrıca yumurta, pekmez, kuru üzüm gibi meyvelerde ve yeşil yapraklı sebzelerde demir bol bulunur. Çay, kahve, süt ve yoğurt demir emilimini azaltır. C vitamini demir kullanımını artırır.

Yazının Devamını Oku