Ayça Kaya

Çocuk beslenmesinde kurallar değişti

12 Mart 2013
Obezitenin soluğu çocuğunuzun ensesinde!

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, çocuk beslenmesinde kuralların değiştiğine dikkat çekiyor. Şu anda dünyanın en büyük sağlık sorunlarından biri olan çocukluk çağı obezitesini anlatan Dr. Ayça Kaya; çocukken şişman olanların %30’unun büyüdüğünde de şişman olacağını belirtiyor.

Çocuğunuz yemek mi seçiyor?

Çocuğunuz yemek seçiyorsa, yeme saatleri düzensizse, atıştırmayı seviyorsa, şeker ve aşırı karbonhidratlı yiyeceklere eğilimi varsa, bol yağlı yiyeceklere, özellikle de kızartmaya karşı koyamıyorsa , sebze-meyve tüketimi az, et tüketimi fazlaysa alarm zilleri çalmaya başlamış demektir. Yorgunluk, nefes almada güçlük, hareket azlığı ve bacaklarda ağrı yakınmaları da varsa aileler bu duruma bir an önce müdahale etmelidir. Obezitenin soluğu çocuğun ensesinde!

Şişman ebeveynlerin çocuğu da şişman olur mu?

Ailedeki şişmanlık çocukluk çağı obezitesi için en güçlü risk faktörüdür. Aile ilişkisi çocuğu hem genetik hem de çevresel olarak etkiler. Ebeveynlerin yağ tüketimi ve şişmanlığı ile çocukların yağ tüketimi ve şişmanlığı arasında doğrudan bir ilişki bulunuyor.

Çocukları şişmanlığa iten sebepler neler?

Sık yapılan beslenme yanlışlarına dikkat: Beslenme tekniği, çeşitliliği, sıklığı, miktarı ve içeriği çocukta beslenme alışkanlığının yerleşmesinde en önemli belirleyicilerdir. Hazır yiyeceklerle beslenme, enerji içeriği, yüksek yiyecekleri sık sık tüketme obezitenin ekmeğine yağ sürüyor. Marketlerdeki rengarenk ambalajlı gıdalar, çocuklar için adeta tuzaklarla dolu bir sınav gibi… Ev dışı beslenmenin artması, porsiyonların büyümesi, besin çeşitliliği, özellikle şekerle tatlandırılmış içeceklerin tüketiminin artması, ayak üstü hızlı hazırlanan besinlerin ve “atıştırma” dediğimiz enerji ile yağ oranı yüksek, kolay yenen, her yerde satılabilen o yiyeceklerin çoğalması da önemli bir şişmanlık sebebi.

Beslenmede dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri de şekerle tatlandırılmış gazlı içecekler. Şeker eklenmiş içecekler ne yazık ki süt ve ayranın önüne geçmiş durumda. Unutmayın İştah yenilenlerden etkilenir. Fazla miktarda yağ içeren besinler iştahı daha çok açar. Taze sebze ve meyveler genellikle daha fazla çiğnenerek uzun sürede yenir. Emilimi ve sindirimi daha geç olduğu için doygunluk hissi daha uzun süre devam eder. Karbonhidrat içeren besinlerin çabucak emilmesi glukoz ve insülinin hızlı artışına neden olur ve sonuçta çocukta reaktif hipoglisemi daha çok yemesine sebep olur.

Yazının Devamını Oku

Diyetinizden brokoliyi eksik etmeyin!

5 Mart 2013
Kilo vermek isteyenlerin iştahını kapatacak besinler…

Yediğiniz bazı gıdalar diğerlerinden farklı olarak uzun süre tok kalmanızı sağlar. Diyet yapanların sofralarından eksik etmemesi gereken bu besinleri İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya sıraladı. İşte, iştah kapatıcı özelliği olan yiyecekler…

Yulaf kepeği

Son yıllarda adı çok sık duyulan yulaf kepeği insanı uzun süre tok tutuyor. Üstelik düşük glisemik indeksi sayesinde şeker metabolizmasının da dostu. Kan şekerini çok yavaş yükselttiği için ani iştah ataklarını önlüyor, geç acıkılmasını sağlıyor. Ayrıca bir başka güzel tarafı da bağırsakların çalışmasını desteklemesi. Kabızlık sorunu çekenler mutlaka tüketmeli.

Brokoli

İşte bilim dünyasındaki herkesin üzerinde fikir birliği sağladığı bir besin: Kanser savaşçısı brokoli! İçeriğindeki pek çok madde sayesinde brokoli tam bir şifa kaynağı. Vitamin, lif, kalsiyum yönünden de zengin olan brokoli, aktif zayıflama sürecinde sofraların baş tacı olmayı hak ediyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, brokolinin buharda haşlanıp, küçük parçalara bölünüp, üzerine limon, çok az zeytinyağı ve baharat ile yenilmesini öneriyor.

İŞTAHINIZI KAPATACAK BROKOLİ ÇORBASINI DİYETİNİZDEN EKSİK ETMEYİN. İŞTE VİTAMİN DEPOSU BU ÇORBANIN TARİFİ.

Beyaz lahana

Beyaz lahananın çok düşük kalori değeri, içeriğindeki yüksek lif sayesinde tok tutan gıdalar arasında olduğunu belirten Dr. Ayça Kaya “Dikkat! Lahana deyince aklınız başka yerlere gitmesin, son günlerde özellikle internette kendine ciddi bir pazar bulan lahana kapsüllerinden söz etmiyorum. Bildiğimiz pazardan, marketten alınan, öz be öz yapraklı lahanadan bahsediyorum. Pazarlama tuzaklarına sakın aldanmayın, siz siz olun her şeyin doğalını tüketin. Zayıflamaya karar verenler özellikle tüketmeli, ‘Ben kilomdan memnunum’ diyenler de haftada bir gün mutlaka yemeli. Ama zayıflayacağım diye günlerce sadece ve sadece lahana çorbası içilmemeli. Unutmayın, beslenme denge işidir, lahanayla ömür geçmez!’’ diyor.

Yazının Devamını Oku

Ev hanımları bu 5 nedenden dolayı kilo alıyor

28 Şubat 2013
Yemek yaparken atıştırmak bu nedenlerin başında geliyor.

‘’O kadar da ev işi yapıyorum yine de kilo veremiyorum’’ diyenlerden misiniz? İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, ev hanımlarının daha çok kilo almasının altında yatan nedenleri açıkladı.

1- Yemek yaparken atıştırmayın: Saatler boyu kendini mutfağa hapseden ev kadınları bir yandan çeşit çeşit yemek hazırlayıp bir yandan da her yaptığının tadına bakarsa toplamda epey fazla “göze gözükmeyen kalori” almış olur.

2- Farkında olmadan yenilenlere dikkat edin: Ana öğünler kadar kalori alınan ama farkında olunmayan iki yeme alışkanlığı da öğleden önce ve öğleden sonra yenen abur cuburlardır. “Ben abur cubur yemem” demeyin çünkü çocukların müptelası olduğu o abur cuburlar ne ise, poğaçalar, börekler, kekler de o demek oluyor. Tek fark kalori kaynaklarının farklı oluşu…

3- Alet işler, el övünür: Teknoloji çıktı, mertlik bozuldu! Eskiden sabahtan akşama kadar elde yıkanan çamaşırların yerini şimdi hızlı ve az fiziksel gücü gerektiren makineler yapıyor. Çamaşır makineleri, elektrik süpürgeleri, kurutma makineleri, buharlı yer siliciler… Artık ev işleri sırasında harcanan enerji yarı yarıya indi, her şey bir parmak ucuyla, enerji harcamadan yapılabiliyor.

Yazının Devamını Oku

En ucuz ve kaliteli protein kaynağı

13 Şubat 2013
Yumurtanın sağlığa faydalarını biliyor musunuz?

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, yumurtanın bilinen en değerli protein kaynağı olduğuna dikkat çekiyor ve yumurtanın sağlığa faydaları hakkında bilgi veriyor.

“Yumurta hem amino asit açısından zengindir hem de kaliteli protein deposudur. 1 yumurta sarısı 231 mg kolesterol içerir. Sağlığımızı korumak için yumurtadan ziyade kötü kolesterol kaynaklarından uzak durmak gerekir. Örneğin; yağlı açmalar, poğaçalar, yağlı etler, kebaplar gibi. Çünkü kötü kolesterol kaynakları hem trans yağ asidi dolu hem de kolesterol oranı yüksektir.

Yumurtanın kolesterolünde ise trans yağ asidi yoktur. Vücudumuzun hormon yapımını, hücre çeperi yapımı için kolesterole ihtiyacı vardır. Bir kısmını vücudumuz sentezlerken bir kısmını dışarıdan alırız. Bu açıdan yumurta en kaliteli yağ kaynaklarından biridir.”

Sağlıklı bir kişi her gün yiyebilir

Yazının Devamını Oku

Yağsız yoğurt, belinizi inceltiyor!

30 Ocak 2013
Diğer hangi besinler yağ yakımına yardımcı?

Doğanın bizlere sunduğu birçok besin kilo vermemizi ve formda kalmamızı sağlar. Peki, hangi besinler kilo kaybını ve yağ yakımını hızlandırır? İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, zayıflamak isteyenler için mutfağından eksik etmemeleri gereken gıdaları sıraladı.

Yeşil çay

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki düzenli olarak yeşil çay içenler, içmeyenlere göre % 45 daha yavaş kilo alıyor. Yeşil çay deneklerin iştahını kesme konusunda çok başarılı olmasa da yağ yakımını ve kilo almayı belirgin bir biçimde yavaşlatıyor. İşte bu yüzden her gün en az 1 fincan yeşil çay tüketilmelidir.

Kırmızıbiber

Acı sevenler sevmeyenlere göre daha şanslı çünkü kırmızıbiberin içindeki Capsaicin maddesi metabolizmayı hızlandırıyor, vücut ısısını yükselterek enerji harcamaya neden oluyor. Eğer midede bir sorun yoksa yemeklere mümkün olduğu kadar kırmızıbiber eklenmelidir.

C vitamini: “Öncelikle kivi”

C vitamininin yağ yıkım metabolizmasını hızlandırdığı bilimsel araştırmalarla kanıtlandı. Pek çok hayvan ve bitki kendi C vitaminlerini sentezleyebilirken insanlar bu vitamini dışarıdan almak zorundadır. Bir avuç para verilerek eczanelerden besin desteği ilaçları alınmasına gerek yok. C vitaminli besinlerden alınmalıdır. Kivi, C vitamin bakımından en zengin gıdadır. 100 gram kivide 400 miligrama kadar C vitamin bulunuyor. Kivi, turunçgillerden 4-6 kat, elmadan ise 40-50 kat daha fazla C vitamini içeriyor. Yetişkin bir insanın günlük C vitamini ihtiyacı 60 miligram olduğu düşünüldüğünde, bir adet kivi bu ihtiyacı rahatlıkla karşılıyor.

Yazının Devamını Oku

Hangi çorba neye faydalı dersiniz?

26 Aralık 2012
İçinizi ısıtacak, düşük kalorili ve besin değeri yüksek çorbalar…

Kış deyince aklımıza gelen yemeklerden biri de hiç şüphesiz dumanı tüten, sıcacık bir çorbadır. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, hem zayıflamamıza yardımcı olacak hem de içimizi ısıtacak düşük kalorili, besin değeri yüksek çorbaları ve bu çorbaların faydalarını anlattı.

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, öğüne çorba ile başlamanın zayıflama sürecine çok faydalı olacağına dikkat çekiyor. Ancak Kaya, “Ekmek gibi karbonhidrat grubunda olan çorbaları tüketirken ekmekten vazgeçmelisiniz” diyor. Kremalı çorbalar hakkında ise “Sebze çorbalarını ve yoğurt çorbaları gönül rahatlığıyla tercih edilebilir ancak kremalı çorbalar yüksek kalorilidir ve kilo aldırır” uyarısında bulunuyor.

İşte, düşük kalorili ve besin değeri yüksek çorbalar…

Mercimek çorbası

Bol lif ve protein içerir. Özelilikle B vitaminini içerir. Ayrıca mineraller açısından da zengin bir besindir. Demir, kalsiyum, manganez, sodyum, bakır, çinko ve fosfor kaynağıdır. Mercimek, besin değeri oldukça yüksek bir kurubaklagildir. Kalp ve damar sağlığımız için iyi bir besin kaynağıdır. Kabızlığı giderir. Enerji verir ve ayrıca yorgunluğu giderir. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Protein oranı yüksektir. Posa oranınız artmış olur. Yüksek oranda potasyum içerdiği için yüksek tansiyonu düşürür.

MERCİMEK ÇORBASININ YAPILIŞINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN!

Yazının Devamını Oku

Kabızlıkla mücadelenin yolları

11 Ekim 2012
Bağırsaklarımızı çalıştırmanın birçok yöntemi var.

Vücudumuzun en hassas organlarından birinin bağırsaklarımız olduğunu biliyor muydunuz? Günümüzde her beş kişiden birinin kabızlık problemi yaşıyor ve bu sorunun çözümü için doktora başvuruyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, kabızlıkla mücadelenin yollarını anlattı.

Kabızlığın tedavisini yapabilmek için öncelikle kabızlığın neden kaynaklandığını araştırmak gerekir. Tiroit bezlerinin az çalışması, karaciğer ve safra kesesi hastalıkları, prostat sorunları, bağırsağın kendi hastalıkları seyrinde görülebileceği gibi demir preparatları, antidepresan ve bazı tansiyon ilaçlarının kullanımı sırasında da kabızlık ortaya çıkabilir.

Stres ve üzüntü ikincil etkilerini direkt mide-bağırsak sisteminde, gastrit-ülser ve kabızlık şeklinde kendini gösterir. Günlük yapılan hareketin az olması da bağırsakların az çalışmasına neden olur. Bunun yanında yanlış yapılan zayıflama rejimlerinin seyrinde beslenme ile birlikte az lif alınması, yağın yetersiz yenilmesi ve günlük tüketilmesi gereken su miktarının da az olmasına bağlı kabızlık ortaya çıkabilir.

Kabızlığa karşı yapılması gerekenler

- İşe stres ve üzüntüden uzak durarak başlamak gerekiyor.

- Bağırsaklarımız aynı zamanda eğitilebilen organlarımızın başında geliyor. Bağırsaklarımızı eğitmek için her gün aynı saatte tuvalete oturmayı alışkanlık haline getirmek gerekiyor.

- Genellikle bütün vücudun uyanması ile birlikte bağırsaklarımız da uyanır, aç karnına 1,2 bardak su içildikten sonra direkt tuvalete oturmak ve sabırla beklemek gerekir.

Yazının Devamını Oku

Ödeme karşı önleminizi alın

10 Eylül 2012
Tuz oranı yüksek yiyeceklerden uzak durun.

Birçoğumuz zaman zaman yüzüklerimizin parmağımızı sıktığından, bazen ayakkabımızın ayağımıza dar geldiğinden, çorabımızın ayak bileğimiz çevresinde iz bırakmasından rahatsız oluruz. İnsanın yaşam kalitesini çok etkileyen bu duruma ödem denir. İşte 2 farklı uzmandan, ödem hakkında ayrıntılı bilgiler…

“Ödem, farklı hastalıklar sonucunda ortaya çıkan ciddi hastalık belirtisidir. Dokuların hücreleri arasında sıvı birikmesiyle oluşur” diyen İç Hastalıkları Uzmanı Barbaros İrdelmen, ödemin nedenlerine, belirtilerine ve tedavisine değindi.

Nedenleri

Kalp, böbrek ve karaciğer hastalıklarının ilerleyen evrelerinde bacaklarda karında hatta akciğer ve kap zarları arasında ödem oluşabilir. Bu hastalıklar sağlığımızı ciddi tehdit eden hastalıklar oldukları için mutlaka hekime gidilmeli ve ödemin sebebi açıklığa kavuşturulmalıdır.

Belirtileri

Ödemli dokular şişkin ve soluk görünür, deri gergin ve parlaktır, doğal kıvrımlar kaybolmuştur. İlerlemiş durumlarda doku yıkımı da ortaya çıkabilir. Derialtı dokularının ödemi kolaylıkla fark edilebilir. Ödemli bölgeye parmakla bastırıldığında bir süre kaybolmayan bir çukurluk oluşur. Bu basit uygulama hafif ödemlerin saptanmasını ve yaygınlaşmadan tedavi edilebilmesini sağlar.

Tedavisi

Öncelikle ödeme yol açan etkenler ortadan kaldırılmaya çalışılır. Derideki belirtileri yok etmek için kaşıntıyı gideren (antihistaminik) ve/veya kortizonlu ilaçlar kullanılır. Kalp böbrek ve karaciğer hastalıklarında ortaya çıkan ödemlerin tedavisi ihtisas konusudur.

Yazının Devamını Oku