Ateş Yalazan - Arşiv Balıkçısı

Tarihin en kanlı tribün faciası

14 Aralık 2023
ANKARAGÜCÜ Başkanı Faruk Koca’nın, hakem Halil Umut Meler’e saldırısı tüm Türkiye’de büyük infiale neden oldu.

Koca ve iki saldırgan tutuklandı ama belli ki bu olayın yankıları çok uzun süre daha devam edecek.

Türkiye’de bugüne kadar futbolda birçok üzücü olay meydana geldi. İşte bunlardan biri yarım asır önce Kayseri’de yaşandı.

1967 senesinde Sivasspor da Kayserispor da ikinci ligde mücadele ediyordu.

İki komşu şehrin takımları 17 Eylül pazar günü Kayseri Şehir Stadı’nda karşı karşıya geldi. Saat 16.00’da başlayan maçın 20’nci dakikasında Kayserispor Küçük Oktay’ın attığı golle 1-0 öne geçti. İşte tüm olaylar bundan sonra başladı.

Aslında o gün olayların yaşanacağının sinyali sabahın erken saatlerinden beri vardı. Sivas’tan gelen yaklaşık 5 bin kişilik taraftar grubu Kayseri’de konvoy yaparak maça gitmişti. İlk devrenin bitmesiyle birlikte olaylar kontrolden çıktı.

STAT DEĞİL HARP ALANI

Sivasspor taraftarları tribünün arkasındaki tarladan topladıkları iri taşları rakip takımın taraftarına atmaya başladı.

Stadda toplam 30 bin kişi vardı. Havadan taş yağmaya başlayınca panikleyenler tel örgüleri ve demir kapıyı aşmaya çalıştı.

Yazının Devamını Oku

Aşkı uğruna aforoz edilen patrik vekili

7 Aralık 2023
1968 yılının şubat ayının ikinci haftası biterken, İstanbul sansasyonel bir haberle sarsıldı.

Aslında son birkaç gündür Ermeni cemaati içinde bir fısıltı dolaşıyordu. Bu fısıltının cemaatin dışına çıkışı 15 Şubat Perşembe gününün akşam saatlerine denk geldi.


16 ŞUBAT 1968/17 ŞUBAT 1968/14 NİSAN 1968

Hürriyet’te sayfanın en altında tek sütunda verilen bu haber, sonraki günler boyunca tüm İstanbul’u sarsacaktı.

Ermeni Cemaati Patrik Vekili Antranik Emirzeoğlu son birkaç gündür sırra kadem basmıştı.

Emirzeoğlu evine uğramadığı gibi kiliseye de gitmiyordu.

Cemaatin kalın duvarları arasında kalamayan bilgilere göre Patrik Vekili, Anahit isimli dul bir kadınla ortadan kaybolmuştu.

İlk günkü bu birkaç satırlık haberden sonra ortalık birbirine girdi.

Yazının Devamını Oku

Millete pirinç diye plastik yedirdiler

26 Kasım 2023
Yıl 1973. Türkiye 14 Ekim’deki seçimlere doğru son sürat yol alıyor.

Her günün en sıcak konusu hayat pahalılığı.

Bir gün margarine zam geliyor, diğer gün iplik, ardından yumurta, peynir, bakliyat, patates, soğan...

Hürriyet o günleri haberlerinde şöyle anlatıyor:

“Hükümetin bir aylık ömrü kaldığı bahanesiyle hareketsiz kalışını, mahalli idare yöneticilerinin de ‘Seçim öncesi kimseyi darıltmama politikasını’ fırsat bilenler, halkın yiyeceği, giyeceği ve yakacağı ile rahatça oynamaya başlamışlar, fiyatları bir ayda yüzde 25 oranında artırmışlardır.”

5 EKİM 1973

Kimi esnaf şeker ve tuz stokluyordu. Böylece piyasada bu ürünler bulunmuyor, fiyatı da yükseliyordu.

Bazıları da “Nasıl olsa seçim arifesinde kimse dokunmaz” diyerek gecekondu yapımına hız vermişti. Boğaz Köprüsü çevre yolu ve Ankara istikametinde “yerden biter gibi” gecekondular yükseliyordu.

İŞİN UCU İSTANBUL’DA

Yazının Devamını Oku

Tarihin en feci vapur faciası

25 Kasım 2023
Bu haftanın başında yaşanan fırtına Zonguldak Ereğli’de bir geminin batmasına neden oldu.

Fırtına nedeniyle Türkiye denizlerinde meydana gelen en büyük gemi kazası ise bundan 65 yıl önce İzmit Körfezi’nde yaşanmıştı.

1 Mart 1958 günü Denizcilik Bankası’nın Üsküdar vapuru saat 12.27’de İzmit’ten hareket etti. İstikamet Karamürsel’di.

Vapur Derince açıklarına geldiğinde fırtına patladı. Üsküdar su alıyordu. Vapurun solundan gelen büyük bir dalga gemiyi altına aldı. Ardından gelen ikincisi de gemiyi devirdi.

Bazı yolcular vapurdan atlayabildi. Ama çoğu vapurda sıkışıp kalmıştı. Üsküdar çok kısa süre içinde körfezin sularına gömüldü. İzmit iskelesinde 370 bilet kesilmişti. Abonmanı bulunan yolcularla birlikte vapurda 470 kişinin olduğu düşünülüyordu.

Vapurun yolcuları genelde okuldan dönen öğrencilerdi. O tarihlerde Karamürsel ve Gölcük’te lise olmadığı için öğrenciler İzmit’teki okullarına vapurla gidip geliyordu. Kazanın gerçekleştiği cumartesi günü okul yarım gündü. Öğlen okuldan çıkan çocuklar vapura doluşmuştu. Aslında fırtınanın geleceği meteoroloji istasyonu tarafından bildirilmişti.

İzmit Liman Reisi Kenan Özer, aynı günün sabahında PTT Müdürü aracılığıyla havanın sertleşeceği bilgisinin geldiğini anlatıyordu:

“Derhal harekete geçtim ve limanın karşısındaki iskelede bulunan Kars motoru ile Üsküdar vapuruna havanın patlayacağını söyledim. Kars motoru hemen iskeleden ayrıldı. Üsküdar vapuru da almakta olduğu kömürü bırakarak iskeleden açıldı. Üsküdar vapuru kendini fırtınadan korumak için münasip bir yer arayacağı yerde, yolcu iskelesine yanaşarak yolcu almaya başlamış.”

Yazının Devamını Oku

Berlin’i 72 yıl önce de salladık

20 Kasım 2023
Milli Futbol Takımımızın önceki akşam Almanya’yı devirdiği maç, akıllara bundan 72 sene evvel yapılan maçı hatırlattı.

O maçın en önemli yönlerinden biri futbol efsanesi Turgay Şeren’in gösterdiği muazzam performansla “Berlin Panteri” unvanını kazanmasıydı.


Maç öncesindeki seremoniden

Ancak o tarihi maçın anlatılması gereken başka detayları da var.

O tarihte henüz 3 yaşında genç bir gazete olan Hürriyet, bu maçı ve sonraki günlerdeki gelişmeleri oldukça geniş işledi.

Tarih 17 Haziran 1951’di. Türk milli takımı Berlin Olimpiyat Stadı’na çıktığında karşısında sadece Batı Almanya milli takımını değil, 100 bin kişilik taraftarı da buldu. Futbolcularımız daha önce hiç böyle bir kalabalığa karşı maça çıkmamıştı.


Yazının Devamını Oku

İlk kadın emniyet müdürünün mücadelesi

18 Kasım 2023
KADINLARIN hak ettikleri makamlara gelmesi için verdikleri mücadele her zaman çok çetindir.

İşte bu mücadeleyi verenlerden biri de Feriha Sanerk’ti.

Feriha Hanım, 1 Temmuz 1923’te İzmir’de dünyaya geldi. 1941’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’ne kaydoldu. Okuldaki tek kadındı. Dört yıl boyunca da öyle oldu.

Okulu bitirdikten sonra kaymakamlık sınavına girdi. Kazandı da... Ama kadın olduğu için kaymakam olamıyordu. Ataması yapılmadı.

O da polis olmaya karar verdi. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne başvurdu. Komiser muavini olarak mesleğe başladı.

1951’de emniyet müdürlüğü rütbesi almaya hak kazandı. Uzmanlık eğitimini bitirmişti, tabancayla atış şampiyonuydu.

Ancak yine aynı duvarı ördüler önüne... Kadın olduğu için emniyet müdürü yapılmıyordu.

O günleri “Her gelen umum müdürle niye beni atamıyorsunuz diye münakaşa ediyordum” diye anlatıyordu.

Yazının Devamını Oku

Filistin’in kuruluşunda Lozan’a atıf

16 Kasım 2023
BUNDAN 35 yıl önce, 15 Kasım 1988’de Filistin Devleti kurulduğunda ilk tanıyan ülkeler arasında Türkiye de vardı.

Hürriyet bu gelişmeyi “Filistin’i tanıyan ilk NATO ülkesiyiz” başlığıyla vermişti.

Filistin Ulusal Konseyi, 12-15 Kasım tarihleri arasında Cezayir’de toplandı. Filistin Kurtuluş Örgütü Lideri Yaser Arafat, “Filistin Devleti, nerede olurlarsa olsunlar Filistinlilere aittir” diyerek binlerce kilometre öteden Filistin Devleti’nin kuruluşunu açıkladı.

FKÖ’nün sürgündeki parlamentosu niteliğindeki Filistin Ulusal Konseyi’nin kararını ilk tanıyan ülkeler Cezayir, Irak, Malezya, Kuveyt ve Suudi Arabistan ile Türkiye oldu.

Sabaha karşı 03.00’te alınan bağımsızlık kararını Türkiye’nin tanıması öğleden sonra 16.30’u buldu. Hürriyet’in haberinde gelişmeler şöyle anlatılıyordu:

“Tanıma kararıyla, Özal’ın sabah saatlerinde Meclis’te konuyla ilgili yaptığı tereddütlü açıklamaları da düzelmiş oldu. TBMM’de grubu bulunan muhalefet partilerinin grup toplantılarından sonra verdikleri demeçlerde dile getirdikleri ‘Filistin Devleti’ni hemen tanıyalım’ isteğine karşılık, Özal aynı saatlerde henüz Filistin Devleti’nin ilan edilmediğini söylemiş ve Başbakan’ın bu açıklaması oldukça yadırganmıştı.”

Özal önce Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ile görüştü. Ardından yazılı açıklama ile Türkiye’nin bağımsız Filistin Devleti’ni tanıdığını açıkladı.


Yazının Devamını Oku

Arşivdeki kurultay savaşları - 2 I Solda hiç bitmeyen mücadele

4 Kasım 2023
SODEP ve Halkçı Parti’nin birleşmesiyle siyasi yaşama katılan SHP, 2.Olağan Kurultayı’nı 26 Haziran 1988’de yaptı.

Kurultay salonunda Atatürk, İsmet İnönü ve Erdal İnönü’nün fotoğrafları vardı. Erdal İnönü konuşmasında “Bizim kökümüz CHP’dir” dedi.

İnönü 710 oyla yeniden genel başkan seçildi ama Parti Meclisi için kıyasıya bir mücadele vardı. Bu mücadele İnönücüler, Baykalcılar ve sol kanat arasındaydı.

1 EKİM 1990

Hürriyet kurultay salonundaki havayı “Baykal en az İnönü kadar alkış alarak ağırlığını koydu” cümlesiyle yansıtıyordu. Zaten 44 kişilik PM’ye Baykal’ın listesinden 29 isim seçildi. Baykal da partideki ikinci önemli koltuğa Genel Sekreterliğe oturdu. Bu tablo, sonraki kurultaylarda yaşanacak İnönü-Baykal mücadelesinin işaret fişeğiydi.

30 TEMMUZ 1991

İki yıl sonra, 29-30 Eylül 1990’da düzenlenen kurultayda ilk kez İnönü ve Baykal genel başkanlık için yarıştı. Uzun yıllar Baykal için kullanılacak “hizipçi” yakıştırmasını da İnönü bu kurultayda dile getirdi.

28 OCAK 1992

Yazının Devamını Oku