Tarihin en kanlı tribün faciası

Koca ve iki saldırgan tutuklandı ama belli ki bu olayın yankıları çok uzun süre daha devam edecek.

Türkiye’de bugüne kadar futbolda birçok üzücü olay meydana geldi. İşte bunlardan biri yarım asır önce Kayseri’de yaşandı.

1967 senesinde Sivasspor da Kayserispor da ikinci ligde mücadele ediyordu.

İki komşu şehrin takımları 17 Eylül pazar günü Kayseri Şehir Stadı’nda karşı karşıya geldi. Saat 16.00’da başlayan maçın 20’nci dakikasında Kayserispor Küçük Oktay’ın attığı golle 1-0 öne geçti. İşte tüm olaylar bundan sonra başladı.

Aslında o gün olayların yaşanacağının sinyali sabahın erken saatlerinden beri vardı. Sivas’tan gelen yaklaşık 5 bin kişilik taraftar grubu Kayseri’de konvoy yaparak maça gitmişti. İlk devrenin bitmesiyle birlikte olaylar kontrolden çıktı.

STAT DEĞİL HARP ALANI

Sivasspor taraftarları tribünün arkasındaki tarladan topladıkları iri taşları rakip takımın taraftarına atmaya başladı.

Stadda toplam 30 bin kişi vardı. Havadan taş yağmaya başlayınca panikleyenler tel örgüleri ve demir kapıyı aşmaya çalıştı. İnsanlar birbirinin üstüne çıkıyor, altta kalanlar eziliyordu. Birçok kişi bu izdihamda can verdi.

Olaylar bununla bitmedi. Kayserililer de kendilerine gelen taşları tekrar Sivaslılara atmaya başladı.

Artık orası bir futbol stadı değil, bir harp alanıydı.

Bıçaklar çekildi, silahlar patladı. Stattaki emniyet güçleri yetersiz kalınca askeri birliklerden yardım istendi.

Askerler stada geldiğinde birçok kişi hayatını kaybetmiş, her iki taraf da stadın etrafında barikatlar kurmuştu.

Askerler silahlarına süngü taktı. Bir saatlik mücadelenin sonucunda asker ve polis çatışan tarafları dağıtmayı başardı.

18 Eylül 1967

ARAÇLARI DURDURUP YAKTILAR

Ancak bu sefer de 5 bin kadar Sivasspor taraftarı Kayseri’nin dört bir yanına dağıldı. Bazı mahallelerde çatışmalar yaşandı.

Bununla da bitmedi. Kayseri-Sivas yolunun 28’nci kilometresinde barikat kuran Sivaslılar, Kayseri plakalı araçları çeviriyor, durdurdukları otomobilleri ateşe veriyorlardı. 10’un üzerinde araç tamamen yandı.

Diğer tarafta da Sivas plakalı araçlar ateşe verildi.

İçişleri Bakanı Faruk Sükan hemen Kayseri’ye gitti. Başbakan Süleyman Demirel o gün resmi ziyaret için Rusya’ya hareket edecekti. Olaylar nedeniyle gezisini erteledi.

19 Eylül 1967

Bu olaylar statla sınırlı kalmadı. Sivas’ta Kayserililere ait 13 dükkan ateşe verildi. İki şehirde de olaylar yaşandı. Şans eseri şehirlerdeki bu olaylarda can kaybı yaşanmadı.

Aileler hastanelere akın etti. Bir yandan çocuklarının vefatı öğrenenler, bir yandan yaralı olan yakınlarıyla ilgili bilgi almaya çalışanlar doldurmuştu hastane önlerini. Çok hüzünlü sahneler vardı.

İki şehir arasındaki otobüs seferleri iptal edildi, yolda sıkı güvenlik önlemleri alındı.

20 eylül 1967

43 KİŞİ YAŞAMINI KAYBETTİ

Futbol Federasyonu acil olarak toplandı. Toplantıya maçın hakemi Lütfü Kuşdemir de çağırıldı. Kuşdemir yaşananları şöyle özetliyordu:

“Sivasspor taraftarları, maçın 20’nci dakikasında Kayserispor bir gol atınca golün ofsayt olduğunu iddia ederek yan hakeme taşla tecavüze yeltendiler. Bunun üzerine iki yan hakem arkadaşın yerleri değiştirilerek maça devam edildi. Birinci devre bu şekilde tamamlandı. Ancak seyircilerin taşkınlıkları son haddini bulmuştu. Soyunma odasına futbolcular ve hakem arkadaşlarımla giderken, ikinci devreyi oynatmak için sahaya çıkmak ise kısmet olmadı.”

Daha sonra Demirel’in başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’nda federasyonun raporu görüşüldü. Toplantı gecenin geç saatlerine kadar sürdü.

İçişleri müfettişleri Kayseri Valisi Nazım Üner’in ifadesine başvurdu. Daha sonra Vali Üner ile Emniyet Müdürü Şerafettin Gökçeören görevlerinden alındı.

Türk futbol tarihinin en büyük facialarından biri olan bu hadisede 43 kişi hayatını kaybetti. 600’den fazla yaralı vardı.

İki takıma da saha kapatma cezaları verildi. Onlarca kişi tutuklandı, yargılandı.

İki takım uzun yıllar aynı gruplarda yer almadı.

Ama en önemlisi iki şehir arasında uzun yıllar devam eden husumet oluştu.

Türk futbolu o gün çok ağır bir yara aldı.

Sivasspor tribünü