Paylaş
Kurultay salonunda Atatürk, İsmet İnönü ve Erdal İnönü’nün fotoğrafları vardı. Erdal İnönü konuşmasında “Bizim kökümüz CHP’dir” dedi.
İnönü 710 oyla yeniden genel başkan seçildi ama Parti Meclisi için kıyasıya bir mücadele vardı. Bu mücadele İnönücüler, Baykalcılar ve sol kanat arasındaydı.
1 EKİM 1990
Hürriyet kurultay salonundaki havayı “Baykal en az İnönü kadar alkış alarak ağırlığını koydu” cümlesiyle yansıtıyordu. Zaten 44 kişilik PM’ye Baykal’ın listesinden 29 isim seçildi. Baykal da partideki ikinci önemli koltuğa Genel Sekreterliğe oturdu. Bu tablo, sonraki kurultaylarda yaşanacak İnönü-Baykal mücadelesinin işaret fişeğiydi.
30 TEMMUZ 1991
İki yıl sonra, 29-30 Eylül 1990’da düzenlenen kurultayda ilk kez İnönü ve Baykal genel başkanlık için yarıştı. Uzun yıllar Baykal için kullanılacak “hizipçi” yakıştırmasını da İnönü bu kurultayda dile getirdi.
28 OCAK 1992
İnönü kesin üstünlüğünü ispat ederek hem genel başkanlığı yeniden kazandı hem de Baykal’ın ekibini Parti Meclisi’nden sildi. PM’ye Baykal’ın ekibinden sadece 4 isim girebildi. Genel başkanlık seçiminde de İnönü, Baykal’a 99 oy fark attı.
Baykal’ın çok meşhur bu fotoğrafı, 26 Ocak 1992’deki SHP kurultayından.
ÜÇ SEÇİMİ DE KAZANAMADI
İki isim arasındaki yeni mücadele 28-29 Temmuz 1991’deki 3.Olağan Kurultay’daydı. İlk turda İnönü 510, Baykal 483 oy aldı ama yeterli çoğunluk sağlanamadığı için seçim sonuçlanmadı. Sabahın ilk saatlerine kadar süren seçim ancak üçüncü turda İnönü’nün zaferiyle tamamlandı. İnönü bu kez koltuğu korumakta oldukça zorlanmıştı. Bu zorluk Parti Meclisi seçimlerine de yansıdı. İnönü’nün listesini Baykalcılardan 15 isim delmeyi başardı. Bu kurultayda denkleme Ertuğrul Günay da dahil oldu. Günay’ın önderliğindeki Yenilikçi Kanat, 11 kişiyle parti yönetimine yerleşti.
PM için en yüksek oyu eski Genel Başkan Aydın Güven Gürkan aldı. İnönü seçimin ardından “Bundan sonra hizipçiliğe müsamaha yok” diyerek Baykal’a mesaj veriyordu.
10 EYLÜL 1992
Yeni bir kurultayın CHP’nin kapısını çalması çok zaman almadı. 25-26 Ocak 1992’deki 7’nci Olağanüstü Kurultay’da İnönü ile Baykal üçüncü kez karşı karşıya geldi. İnönü kurultaya bu kez Başbakan Yardımcılığı şapkasıyla giriyordu. İlk turda 516 oy alan İnönü, 486 oyda kalan Baykal’a yine genel başkanlık şansını tanımadı. Baykal da üçüncü yenilgisini almış oldu.
Ancak bu üç seçim parti içindeki güç mücadelesiyle ilgili bir mesaj taşıyordu. Hürriyet bu mesajı, “İki tarafın oyları kemikleşti” değerlendirmesiyle sayfasına aktardı. Parti içinde bir bölünme kapıdaydı.
12 EYLÜL 1993
Zaten Baykal’ın kurultayın hemen ardından Hürriyet’e yaptığı “Solda yeni arayışlar başlar” açıklamasıyla ayrılık rüzgârı da esmeye başladı.
Ertesi gün Hürriyet’in manşetinde de bu gelişmeyle birlikte sürpriz bir hazırlık işleniyordu:
“Baykal CHP liderliği için hazırlanıyor.”
SOLDA BİRLİK BASKISI
DYP-SHP koalisyonu, 12 Eylül’ün kapattığı partileri yeniden açmayı tartışıyordu. Baykal’ın planı da SHP içinde elde edemediği genel başkanlık koltuğunu yeniden açılacak CHP’de üstlenmekti.
Nitekim, Haziran 1992’de partilerin yeniden açılmasına ilişkin düzenleme hayata geçti. SHP’den kopanlarla yeniden açılan CHP, 9 Eylül 1992’de kurultayını topladı.
13 OCAK 1995
Ve Baykal, SHP’de hiç elde edemediği zaferi CHP’de kazandı. Erol Tuncer’le yarıştığı seçimden galip çıkarak Atatürk, İsmet İnönü ve Bülent Ecevit’ten sonra CHP’nin dördüncü genel başkanı oldu. SHP’de ise bir başka ayrılık yaşandı. Erdal İnönü, koalisyon hükümetinde iyice yıpranan partideki genel başkanlık görevini bırakma kararı aldı. Delegeler 11-12 Eylül 1993’te yine kurultay için Ankara’nın yolunu tuttu. Bu kez yarışanlar eski Genel Başkan Aydın Güven Gürkan ile partinin yükselen yıldızı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın’dı. Karayalçın 559 oy alarak, 403 oyda kalan rakibi Gürkan’ı yenmeyi başardı.
CHP’nin yeniden açılmasıyla birlikte artık sol kanatta üç parti vardı. 1994 yerel seçimlerinde SHP, DSP ve CHP’nin toplam oyu 11 puan gerileyip, eldeki belediyeler kaybedilince solun birleşmesi yönünde baskılar arttı. Ecevit’in DSP’si bu birleşmeye hiçbir zaman yanaşmadı. SHP ve CHP, 28 Ocak’ta birleşme için kurultay toplamak konusunda anlaştı. Ancak liderlik mücadelesi nedeniyle ipler koptu, SHP ortak kurultaya katılmadı. Toplumda büyük bir hayal kırıklığı vardı. Tepkiler büyük olunca Karayalçın ve Baykal ertesi gün sürpriz şekilde buluşarak Hikmet Çetin’in başkanlığı altında birleşme konusunda anlaştı.
10 EYLÜL 1995
BÜYÜK ŞOV BÜYÜK FİYASKO
18 Şubat 1995’te SHP kendisini feshetti, birleşme aynı gün CHP çatısı altında oldu. Hikmet Çetin birleşik solun başkanlığına oybirliğiyle seçilerek CHP’nin 5’inci Genel Başkanı oldu.
Ancak Çetin’in genel başkanlığı çok uzun sürmedi. 9 Eylül 1995’te toplanan kurultayda Murat Karayalçın ile yarışan Baykal, 7 ay sonra koltuğunu geri aldı. Seçim sonucu çok netti. Baykal 681, Karayalçın 309 oy kazandı. Ve CHP’de Baykal’lı yıllar başladı. Baykal bu tarihten sonra hiçbir kurultayda yenilgiye uğramadı.
23 Mayıs 1998’deki kurultayda rakipsiz olan Baykal’ın dumanlar, konfeti ve Ricky Martin’in ‘La Copa De La Vida’ şarkısı eşliğinde özel yapılan merdivenden inerek salona girmesi çok tartışıldı. Baykal’ın salona girişi dinamikti, görkemliydi ama delege heyecansızdı. Zaten 11 ay sonra yapılan genel seçime de yansıdı bu durum. CHP, 18 Nisan 1999 seçimlerinde, tarihinde ilk kez baraj altında kaldı. Baykal, genel başkanlıktan istifa etti etmesine ama sadece 15 ay koltuktan uzak kaldı. 1 Ekim 2000’de koltuğu Altan Öymen’den geri aldı. Ve 2010’da ayrılmak zorunda kalana kadar hiç kıpırdamadı.
Paylaş