HERMES VE TAHİN
Tarihi Fişekhane binasında tahin lezzetleri sunan The Levant’ın sahibi Hüseyin Çelik’in misafiri olarak Türkiye’ye gelen Mohamed Hadid’le geçtiğimiz gün bir araya geldik.
Mekan tahinin binbir türlü lezzetini Hermes tabak ve fincanlarda sunuyor. Hadid de Türk gastronomi markalarının çeşitliliğinin artarak dünyaya açılmalarından büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Aslen Filistinli olan 73 yaşındaki Hadid, “Yaşadığım Los Angeles şehrinde ve gezdiğim ülkelerde hiç olmadığı kadar Türk mutfağının yer aldığını ve talep edildiğini görüyorum. Ortak gastronomik değerlerimiz olan tahin, susam ve baharatlar gibi birçok coğrafi ürününün daha da çok anlatılmayı hak ettiğini düşünüyorum. Çünkü her birinin eşsiz bir geçmişi ve kültürel değeri var” dedi.
LEZZETLİ ANILAR
İstanbul’da geçireceği süre zarfından tarihi yarımadayı uzun bir süre sonra ilk kez detaylı olarak gezeceğini belirten Mohamed Hadid, yazın ise Bodrum’a gelecek. İşadamı, Bodrum’un en çok çarşısını seviyor. Emlak kralı, özellikle çocukluk yıllarında ailesiyle sıkça Türkiye’ye tatile geldiğini söylüyor:
Bitcoin ile albüm satışı
Amerikan müzik dünyasında kripto parayı iş hayatına sokan ilk isim Snoop Dogg oldu. 2013 yılında henüz kimsecikler Bitcoin nedir diye bilmezken albümlerini bu kripto para birimi üzerinden satışa çıkardı.
Albümlerin tanesi 0.3 Bitcoin’den satıldığı vakit bu para birimi o kadar değer kazanmamıştı. O dönem Snoop Dogg albümü satın alan bir kişi eğer o Bitcoin’i harcamayıp tutmuş olsaydı bugün 14 bin doları olacaktı.
Açıkçası o yıl kaç kişiye Bitcoin ile albüm satışı yapıldığı paylaşılmıyor.
Ama bilinen net bir şey var ki Snoop Dogg müzik dünyasındaki öncü kişiliğiyle finans şirketlerinin Los Angeles’ta düzenlediği kripto para partilerinin halen baş misafiri.
Tepki yatırımı
KONUŞAN TASARIMLAR
Ne hafta içi ne de hafta sonu spor kıyafet tercih etmeme rağmen Les Benjamins’in uluslararası işbirliklerini yakından takip ediyor ve globalleşme adımlarını heyecanla izliyorum.
Marka 8 Mart Dünya Kadınlar Günü özelinde, Almanya’nın meşhur Lürzer’s Archive dergisinin yaşayan en iyi 200 sanatçıdan biri olarak seçtiği Esra Gülmen’le işbirliği yaptı.
Sanatçı, kadınların şehir hayatında bıraktığı izleri koleksiyona taşıdı.
Çeşitli sloganların yer aldığı ürünler, günlük hayattaki söylemleriyle birbirini destekleyen kadınlardan ilham alınarak tasarlandı. İddialı ve düşündürücü sloganlar mevcut.
GLOBAL TANITIM ATAĞIDemet Sabancı Çetindoğan’ın kurduğu Türkiye Ortak Nesiller Entegrasyonu Derneği’ni (T-ONE) uzun zamandır takip ediyorum. Çetindoğan, Türkiye’nin yurtdışında tanıtımı için durmaksızın yeni projeler üretiyor.
Bunlardan bir diğeri de dernek bünyesinde kurulan gastronomi odaklı bir girişim.
GastrONE adındaki bu sosyal medya projesinde Türkiye’nin yemek kültürünü tanıtmak amacıyla ünlü şefler Ali Ronay, Maksut Aşkar, Refika Birgül, Fatih Tutak, Osman Sezener, Didem Şenol ve Maximilian J.W Thomae 2021-2023 yılları arasında derneğe gönüllü danışmanlık vererek Türk gastronomisinin kültür elçiliğini üstlenecekmiş.
Global mecralarda lokal içerik ve söylemlerle tanıtımlar yapılacakmış.
YEREL ÜRÜNLER
Özlediğimiz hareketler
Yıllarca Türkiye’ye gelen yabancı restoran zincirlerinin haberlerini okuduk.
Şimdi vereceğim haber ise yabancı bir yatırım olmasına rağmen dünyada ilk kez ülkemizde kurulup ikinci şubesini Avrupa’da açacak olan Isokyo isimli Uzak Doğu restoranına ait.
Christian Hirt’in anlatımına göre Raffles Otel İstanbul’un kendi girişimi olan markanın Türkiye’deki başarısı üzerine İspanya’da bir şubesi açılacakmış.
Yani globalleşen ve yakında başka ülkelerde de göreceğimiz bu restoran markasının eğer bir nüfus cüzdanı olsaydı doğum yeri olarak Türkiye yazacaktı.
Bu gelişme yabancı gastronomi markalarının doğup büyümesi için İstanbul’un doğru bir destinasyon olduğunun açıkçası net bir kanıtı.
Londra açılımı
21 yaşımda BBC’de staj yaparken Londra caddelerinde dolaştığımda gözüm Türk markalarını arardı. Yıllar içinde daha çok Türk markası Londra’ya açılsa da bu konudaki beklentilerim halen azalmış değil.
İşte belki de bu yüzden Karaca Grup’un CEO’su Fatih Karaca ile sohbetimizde kendisinden aldığım haberler benim için ayrıca kıymetli oldu.
Karaca’nın anlatımına göre mayıs ayında markanın Londra’da hem bir mağazası hem de bir lojistik merkezi açılacakmış. 13 ülkede halihazırda mağazaları olan marka için İngiltere sanırım tek kelimeyle bir prestij noktası olacak. Porselenleriyle meşhur Londra aslında her marka için zor bir pazar. Bu sebeple Karaca, Türk kültürünü halen yansıtan ama İngilizlerin yerel beklentilerini de karşılayan özel ürünler tasarlayacakmış. Türk gastronomisini sahiplenen ve tanıtan geniş boyutlu bir reklam ve pazarlama kampanyasına girişilecekmiş.
Hatta Fatih Karaca’nın ajandasında bir gün İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in dahi bir Türk porseleninde yemek yemesi veya çay içmesini hedefleyen uzun soluklu bir plan var.
Meryem Uzerli’ye “hayırlı olsun” demek için telefon açtım. Berlin’de yaşayan oyuncuyu aradığımda iki bebekli bir anne olmaya şimdiden alıştığını, dadılar yerine kızlarına kendisinin zaman ayırmaya çalıştığının altını çizdi.
Yapım dünyasındaki bazı isimler Meryem’in ikinci çocuğunu dünyaya getirmesinin kariyerine olumsuz etki yapacağını konuşmuştu. Ama durum farklı...
Meryem’in telefonda anlattığına göre izlenme rekorları kıran Alman yapımı “Dark”ın (Karanlık) yapımcıları oyuncuya yeni dizide rol vermek istiyor.
Hatta önümüzdeki ay tüm ekip Berlin’de bir araya gelecekmiş.
Ardından yıldız oyuncu, bu yabancı dizi için Los Angeles’a gidecekmiş. Ünlü oyuncu, bugün 2’nci sayfada Mehmet Üstündağ’ın yazdığına göre, mart ayında da İstanbul’a bir sinema projesi için görüşmeye geliyor. Kısacası Meryem, lohusalık döneminde bile boş durmuyor. İkinci bebeği Lily uğurlu geldi Uzerli’ye.
Meryem Uzerli’yi 2019 yılında Barbaros Tapan’ın davetlisi olarak katıldığımız Golden Globe ödül töreninin partisinde yakından gözlemledim. Meryem’in Hollywood yıldızları arasında dahi nasıl dikkat çektiğine, davetlilerin onunla tanışma arzusuna bizzat şahit oldum. Meryem için Hollywood’da isim yapmak hayal değil.
Yıldızlarla iş yapmak
İlkler yaşanacak
Bu yıl 55’incisi Florida’nın Tampa şehrinde Tampa Bay Buccaneers ile Kansas City Chiefs takımları arasında düzenlenecek Super Bowl’un tarihinde bir ilk gerçekleşecek.
Her yıl tüm dünyadan milyonların izlediği müsabaka, ilk kez final maçını oynayacak takımlardan birinin kendi sahasında gerçekleşecek. Kaliforniya dışında oynandığı pek nadir görülen final oyununun Florida eyaletine taşınma sebebi ise Los Angeles’taki stadyumun bakım ve inşa süreçlerinin tamamlanamamış olması.
Bu yıl yaşanacak bir diğer ilk ise reklamlara dair.
Super Bowl’un o merakla beklenen yaratıcı reklam kuşağı içinde 20 yıl sonra ilk kez ne Pepsi ne de Coca-Cola yer alacak.