MERYEM’E “KARANLIK” TEKLİF

Meryem Uzerli’ye “hayırlı olsun” demek için telefon açtım. Berlin’de yaşayan oyuncuyu aradığımda iki bebekli bir anne olmaya şimdiden alıştığını, dadılar yerine kızlarına kendisinin zaman ayırmaya çalıştığının altını çizdi.

Yapım dünyasındaki bazı isimler Meryem’in ikinci çocuğunu dünyaya getirmesinin kariyerine olumsuz etki yapacağını konuşmuştu. Ama durum farklı...

Meryem’in telefonda anlattığına göre izlenme rekorları kıran Alman yapımı “Dark”ın (Karanlık) yapımcıları oyuncuya yeni dizide rol vermek istiyor.

Hatta önümüzdeki ay tüm ekip Berlin’de bir araya gelecekmiş.

Ardından yıldız oyuncu, bu yabancı dizi için Los Angeles’a gidecekmiş. Ünlü oyuncu, bugün 2’nci sayfada Mehmet Üstündağ’ın yazdığına göre, mart ayında da İstanbul’a bir sinema projesi için görüşmeye geliyor. Kısacası Meryem, lohusalık döneminde bile boş durmuyor. İkinci bebeği Lily uğurlu geldi Uzerli’ye.

Meryem Uzerli’yi 2019 yılında Barbaros Tapan’ın davetlisi olarak katıldığımız Golden Globe ödül töreninin partisinde yakından gözlemledim. Meryem’in Hollywood yıldızları arasında dahi nasıl dikkat çektiğine, davetlilerin onunla tanışma arzusuna bizzat şahit oldum. Meryem için Hollywood’da isim yapmak hayal değil.

Yıldızlarla iş yapmak

Her markanın hayali bir Hollywood ünlüsü ile işbirliği yapmak. Bu tarz taleplerde şahit olduğum en trajikomik durum ise markaların manavda domatesin kilosunu sorar gibi ünlülerin kaşesini yani ücretini sorması. Oysaki Türkiye’deki markaların öğrenmesi gereken konu Hollywood’daki hiçbir ünlünün onların parasına ihtiyacı olmadığı.
Paranın ikinci hatta beşinci planda kaldığı. Yıldızların baktığı kriterler projenin içeriği, sanatsal değeri, ekip, markanın kim olduğu, işin içinde sosyal sorumluluk olup olmadığı gibi konular.
Keza ardından takvimlerinin bu proje için müsait olup olmadığı da en mühim konular arasında. Tüm bunların sağlanmasından sonra para konuşulmakta.
Kısacası Hollywood’da parayı veren düdüğü her zaman çalamayabiliyor!

Aksiyon bombardımanı

Hollywood dünyasına dair bir diğer haber ise Los Angeles’ta yaşayan yönetmen Ahmat Atalay’dan geldi.
Atalay’ın geçen yıl maket otomobillerle çektiği aksiyon filmi “The Cure”ü YouTube’da 7 milyon kişi izledi. “Görevimiz Tehlike”, “James Bond” filmlerinden sahneleri anımsatacak profesyonellikte ve sadece 15 bin dolara mal olan serinin ikinci filmi “Faster” (Daha Hızlı) ise bu hafta online olarak gösterime girdi.
Motosiklet sahneleriyle nefes kesen filmi YouTube’da seyredebilirsiniz.
Esas haber ise Atalay’ın görsel efektteki yeteneklerini Türkiye’de yayınlanacak bir dizide seyirciye sunacak olması. Yönetmen ve yapımcı Alper Çağlar’ın projesi “Börü 2039” dizisinin aksiyon sahnelerinde Atalay’ın da imzası olacakmış.
15 Temmuz Şehitler Köprüsü görsellerinin ve drone’ların Ortaköy semalarında uçuştuğu fragman, şimdiden sıra dışı bir yapımın ipuçlarını veriyor.
“Nihayet Hollywood tadında bir iş” geliyor galiba...

Büyük talihsizlik

İtalya’da rüştünü ispat eden Can Yaman’ın bir Hollywood yapımında yer almak istediğini hepimiz biliyoruz. Öğrendiğim kadarıyla geçen haftalarda Los Angeles’ın ünlü yapımcılarından biri İstanbul’a gelerek Yaman ile görüşmek istemiş. Can’ı, Disney’in meşhur Sinbad karakteri için başrol oyuncusu olarak düşünüyorlarmış.
Randevular alınmış toplantı tarihi belirlenmiş. Ama yapımcıya İstanbul’da Covid-19 teşhisi konulması ve karantina süreci sebebiyle görüşme gerçekleşememiş ve tüm ekip ABD’ye dönmüş.

Önümüzdeki günlerde bu projenin nasıl bir hal alacağı bilinmez. Ama şurası kesin, fiziği ve asi tarzıyla Sinbad karakterini canlandırmak Can Yaman’a çok ama çok yakışır.