EN PAHALI STAT
Bu yıl 56’ncısı Los Angeles’taki SoFi Stadyumu’nda gerçekleşecek olan kupa maçı NFL takımlarından The Rams ile Cincinnati Bengals arasında oynanacak.
NBC’deki canlı yayın 13 Şubat Pazar günü gerçekleşecek. Geçtiğimiz yıl SoFi Stadyumu’nun tadilatı sebebiyle Super Bowl müsabakası yıllar sonra ilk kez Miami’de oynanmıştı. Bu yıl ise kupa maçı, 5.5 milyar dolarlık renovasyon sonrası bu zamana kadar dünyada inşa edilmiş en pahalı stadyum unvanına kavuşan SoFi sahasına geri dönüyor.
70 bin kişi kapasiteli stadyum aynı zamanda ABD’nin en geniş ekranlarına sahip “dijital stadyum” olarak da adlandırılıyor.
REKLAMLARDA KİM VAR
Kraliçelerin favorisi
Ayasofya Camii manzaralı atölyesine girdiğim zaman Avedis Kendir, 180 yıllık ahşap masasında yine çocukluğundan beri yaptığı şeyi yapıyor ve taşlardan yepyeni bir tasarımla uğraşıyordu.
Kapalıçarşı’nın dünyaya kazandırdığı bir marka haline gelen tasarımcı, İngiltere Kraliçesi Elizabeth, Ürdün Kraliçesi Rania, Japon İmparatoriçesi Miçiko gibi aristokratik isimlerin yanında Elizabeth Taylor, Beyonce ve Jennifer Aniston gibi Hollywood yıldızlarının da tercih ettiği bir usta.
Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfi sırasında kullandığı “Santa Maria” adlı geminin değerli taşlarla işlenmiş bir modeli ve Çamlıca Camii’nin beyaz altından yapılma minyatürü ise sanatçının geldiği noktanın birer kanıtı gibi.
Akademi geliyor
Avedis Kendir’in atölyesinde Afrika kıtasını baştan sona geçtiği motosikleti görünce, bu sanatı icra etmek için yaratıcı kişiliğinin yanında keşif ve macera meraklısı bir ruhu da taşımak gerektiğini anladım.
Sanatçının adeta yatak odası mahremiyetindeki kasasını açmak ve içindekileri görmek ise başlı başına büyüleyiciydi. Mücevherlerin yanında mineli kitap ciltleri, altın hayvan figürleri ve pırlantalı şampanya kadehleri oldukça etkileyiciydi.
İlklerin markası
Geçtiğimiz hafta soğuk bir New York sabahında 1880 yılından beri faaliyet gösteren Brooks Brothers’ın Times Square manzaralı, tasarım ve renklerle dolu ofisini ziyaret etmek içimi ısıttı diyebilirim.
Brooks Brothers ABD’nin en eski moda markası olmanın yanında terzi usulü özel dikim erkek takım elbisesi üretiminden seri imalat olarak dünyada ilk erkek ceket ve pantolonların fabrikada üretimini gerçekleştiren firma olma unvanını da taşıyor.
Türkiye’de Rahmi Koç’un markaya olan kişisel hayranlığıyla kendisinin girişimleri sonucu ülkemize gelen markanın başında ise Haluk Özmutlu bulunuyor.
ABD moda endüstrisinin mihenk taşlarından olan markanın tasarım üssünü ziyaret eden ilk Türk olmak hem giyimine düşkün bir erkek hem de bir gazeteci olarak açıkçası heyecan vericiydi.
Sürdürülebilirlik vurgusu
Şifa dolu mutfak
Ticaret Bakanlığı ve THY’nin desteğiyle, Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe’nin organizasyonuyla gerçekleşen etkinlik, Türk Evi’nde düzenlendi.
New York’ta yaşarken içinde çalıştığım ve o zamanlar sadece 10 katlı bir bina olan Türk Evi’nin modern bir gökdelene dönüştüğünü görmek açıkçası gurur verdi.
Menüsü Dr. Ender Saraç’ın yönetiminde hazırlanan gecede Türk mutfağının lezzet gücü kadar sağlık yönü de vurgulandı.
Tarhana cipsli balkabağı çorbası, sumaklı sorbe, pırasalı köfte gibi sıra dışı lezzetlerin sunulduğu yemeklerin doğduğu coğrafyalar ve faydaları, Dr. Ender Saraç tarafından anlatıldı.
Gecede konuşan Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Yerelden evrensele, gelenekten geleceğe gastronomi değerlerimizi temsil etmek ve tanıtmakla mesulüz. Anadolu sofrasının buluşturucu gücüne New York’ta da şahit olmak mutluluk verici” dedi.
2022 GASTRONOMİ YILI
İngiltere ziyaretimin son haftasında Gastromasa’nın kurucusu Gökmen Sözen ile Londra’daki Zahter restoranda bir araya geldik.
Pandeminin etkisini gastronomik alanda takip ve analiz eden Sözen’den bu yıl için oldukça iç açıcı haberler aldım.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2022’yi gastronomi yılı ilan ettiğinin altını çizen Gökmen Sözen, “Pandemiye rağmen 2022 yılı gastronomik olarak Türkiye’de aktif geçecek.
22-23 Şubat’ta Antalya’da 5 farklı ülkeden 150 konuşmacının katılacağı ‘Ağırlamanın Geleceği’ başlıklı F Summit etkinliğimiz yılın ilk büyük gastro buluşması olacak” dedi.
Türk mutfağının yabancı şehirlerde tanıtımı konusunda ise Ukrayna’dan başlayacakları global bir rota çizdiklerini söyleyen Sözen, “Dünya bir ev olsa, mutfağı kesinlikle Türkiye olurdu. Gastromasa’yı zaten bu farkındalıkla kurduk.
Bir Türk markası olan bu oluşumu farklı ülkelerde yapmak için yola çıktık.
Adadaki Oxford’lu
Kış mevsiminde en ters köşe hareket kuşkusuz yaz aylarının yaşandığı destinasyonlarda arınmak. Maldivler bu anlamda ilk akla gelen seçenek.
Ada takımında her ne kadar sayısız alternatif olsa da detoks otellerinin sayısı oldukça az. Bölgedeki Joali otellerinden Joali Being bu konuda göze çarpan farklı bir seçenek.
Oxford Üniversitesi’nden beslenme uzmanlarının refakat ettiği tesis, 68 özel plajlı, hem sipirütel hem de bedensel arınma sunan villalardan oluşuyor.
Güç ve zindelik, zihinsel açıklık ve esenlik, hormonal denge, sindirim ve kilo dengeleme, onarıcı uyku ve bağışıklık konularında terapilerin sunulduğu otelde 39 farklı seans odası bulunuyor.
Otelde ilgimi çeken en farklı bölüm ise “İlham Odası” oldu. Otelin genel müdürü Özgür Cengiz, bu özel alan için şöyle dedi:
MASAL GİBİ ZİYARET
Birleşik Krallık’ın en gözde şato oteli hiç şüphesiz İrlanda’daki Ashford Castle. 1228’de inşa edilen şato günümüzde The Red Carnation Hotel bünyesinde 83 odasıyla hizmet veriyor.
Prens Harry ve eşi Meghan’ın da favori otelleri arasında yer alan tesisin kendi çiftliklerinde yetiştirdikleri avcı şahinler de ayrıca meşhur.
Otelin bir diğer alametifarikası ise “Art Tea” adı verilen çay saati.
Yüksek tavanlı ahşap kaplama şömineli alanda düzenlenen çay ikramında şatodaki sanat eserlerinin sunum eşliğinde anlatımları yapılıyor.
Tarihi otelin dev arazisinde at binerek tur atabilir, otel bünyesindeki göl evini kiralayarak geleneksel tarzda döşenmiş ahşap bir kulübede kahvaltı yapabilirsiniz.
Londra’dan trenle gidebileceğiniz mesafede ise en popüler seçenek Hever Castle.
Düşünülenin ötesinde
Londra Yunus Emre Kültür Merkezi’nin koordinasyonu ve şef Kemal Demirasal’ın eğitimiyle gerçekleşen etkinliğe hem mutfak ortamında hem de online olarak birçok İngiliz katılım gösterdi.
Le Cordon Bleu’nun Londra’daki tarihi binasında gerçekleşen etkinlikte kuzu tandır ve Antep fıstıklı baklava tariflerinin yanında tüm yemeklerin tarihi ve Türkiye’nin gıda coğrafyası özelinde de anekdotlar sunuldu.
Türkiye’nin tanıtım videolarına yer verildi.
Etkinliği organize eden Londra Yunus Emre Kültür Merkezi Genel Müdürü Mehmet Karakuş şöyle dedi: “Türk mutfağı, Londra gibi kozmopolit şehirlerde yaşayan farklı kültürden toplumların ilgisini çeken bir mutfak.
Le Cordon Bleu gibi prestijli bir kurumda Türk gastronomisine karşı İngilizlerin yoğun ilgisiyle karşılaşmak gurur verici. Türk mutfağının düşünülenin ötesinde bir bilinirliği ve beğenilirliği var.”
Kaykaycılara ocakbaşı