Paylaş
2022 GASTRONOMİ YILI
İngiltere ziyaretimin son haftasında Gastromasa’nın kurucusu Gökmen Sözen ile Londra’daki Zahter restoranda bir araya geldik.
Pandeminin etkisini gastronomik alanda takip ve analiz eden Sözen’den bu yıl için oldukça iç açıcı haberler aldım.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2022’yi gastronomi yılı ilan ettiğinin altını çizen Gökmen Sözen, “Pandemiye rağmen 2022 yılı gastronomik olarak Türkiye’de aktif geçecek.
22-23 Şubat’ta Antalya’da 5 farklı ülkeden 150 konuşmacının katılacağı ‘Ağırlamanın Geleceği’ başlıklı F Summit etkinliğimiz yılın ilk büyük gastro buluşması olacak” dedi.
Türk mutfağının yabancı şehirlerde tanıtımı konusunda ise Ukrayna’dan başlayacakları global bir rota çizdiklerini söyleyen Sözen, “Dünya bir ev olsa, mutfağı kesinlikle Türkiye olurdu. Gastromasa’yı zaten bu farkındalıkla kurduk.
Bir Türk markası olan bu oluşumu farklı ülkelerde yapmak için yola çıktık.
Ukrayna Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle 2022’de Kiev’de ilk yurtdışı etkinliğimizi yapacak, Türk mutfağını dünyanın diğer öne çıkan ülkelerin mutfaklarıyla bir araya getirerek yurtdışında tanıtacağız.
Pandemi, mutfakların ve sofraların birleştirici gücünü tekrar hatırlattı.
Bu sebeple 2022 yılından ümitliyim” diye konuştu.
EN YENİ TÜRK
Gökmen Sözen ile buluştuğumuz Zahter, 2021 yılının son aylarında Londra’nın kazandığı en yeni ve en iddialı Türk restoranlarından biri olmuş diyebilirim.
Mekanın kurucusu ve şefi Esra Muslu ülkemizdeki ve yurtdışındaki deneyimlerini Carnaby bölgesinde açtığı mekana taşımış.
Akdeniz mutfağı sunan üç katlı Zahter’in mavi seramik kaplamaları ve köşe bir restoran oluşu mekana büyük bir sıcaklık katmış.
En üst katında özel bir etkinlik alanı da olan mekanın rakılı favası ve damla sakızlı sütlacı özellikle tavsiyem.
YENİ MEKANDA YENİ NESİL
Londra dönüşü Galataport’u keşfetmeye gittim. İlk ziyaret ettiğim restoran, 20 yıllık Bodrum deneyimini D.ream çatısı altında İstanbul’a getiren Sait Restoran oldu.
Duvarlardaki Ahtapot şeklindeki mozaik kaplamalar, girişte sizi karşılayan dev balık heykeli sanat ve lezzetin adeta bir buluşması gibi olmuş.
Taze balık sunumlarını oldukça yaratıcı bulduğum mekanda ahtapot carpaccio ve şişte kalamar favorim oldu. Markanın kurucusu Sait Birtan Yılmaz’ın mutluluğu yüzünden okunurken bence asıl heyecan verici olan Sait Bey’in 23 yaşındaki oğlu Deniz Birtan Yılmaz’ın baba mesleğini ele almış olduğunu görmekti. Türkiye’nin ikonik gastronomi markalarını genç nesillerin devralmaya başlaması hem umut verici hem de sevindirici.
TOHUM KART
İngiltere dönüşü uçakta izlediğim “Gıda Suçları” isimli belgeselde tek bir avokadonun yetişmesi için tam 68 litre su harcandığını öğrendiğimde gastronomi dünyasına bakış açım gerçekten çok değişti.
Tam da bunun ardından Ali Ocakbaşı’nda bir araya geldiğimiz Akko Marka grubunun kurucularından Hasan Yeşilyurt neyse ki restoran dünyasındaki sürdürülebilirlik konusunda güzel haberler verdi.
Grup başta Ali Ocakbaşı ve Köşebaşı restoranları olmak üzere bünyesindeki 9 markanın restoranlarında atıkların ayrıştırılması ve geri dönüşüm sağlanması süreçlerini başlatarak tüketiciden önce personeli bilinçlendirmiş.
Tek bir restoranın bir aylık yağ atığının geri dönüştürülmesiyle bir ailenin bir aylık ihtiyacına denk miktarda su korunabiliyormuş.
Tüketici tarafında ise tek kullanımlık plastikler
kaldırılarak paket servislerin içine bu konuda bilinçlendirici kartlar yerleştirilmiş.
Hatta bu tohumdan yapılma kartlar toprağa gömülüp sulayınca çiçek veriyormuş. Tebrikler!
Paylaş